SAHİH-İ MÜSLİM

SALAT

 

باب كراهة الشروع في نافلة بعد شروع المؤذن

117- MÜEZZİNİN (KAMETE) BAŞLAMASINDAN SONRA NAFİLE BİR NAMAZ KILMAYA BAŞLAMANIN MEKRUH OLDUĞU BABI

 

وحدثني أحمد بن حنبل. حدثنا محمد بن جعفر. حدثنا شعبة عن ورقاء، عن عمرو بن دينار، عن عطاء بن يسار، عن أبي هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم؛ قال:

 "إذا أقيمت الصلاة فلا صلاة إلا المكتوبة". وحدثنيه محمد بن حاتم وابن رافع. قالا: حدثنا شبابة. حدثني ورقاء، بهذا الإسناد.

 

1642- Bana Ahmed b. Hanbel de tahdis etti. Bize Muhammed b. Cafer tahdis etti. Bize Şu'be, Verka'dan tahdis etti. O Amr b. Dinar'dan, o Ata b. Yesar'dan, o Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):- "Namaz için kamet getirilecek olursa, farz namazın dışında namaz olmaz" buyurdu.

 

Bunu bana Muhammed b. Hatim ve İbn Rafi de tahdis edip dediler ki: Bize Şebabe tahdis etti, bize Verka bu isnad ile tahdis etti.

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 1266; Tirmizi, 421; Nesai, 865; İbn Mace, 1151

 

 

وحدثني يحيى بن حبيب الحارثي. حدثنا روح. حدثنا زكرياء بن إسحاق. حدثنا عمرو بن دينار. قال: سمعت عطاء بن يسار يقول، عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم؛ أنه قال "إذا أقيمت الصلاة، فلا صلاة إلا المكتوبة".

 

1643- Bana Yahya b. Habib el-Harisı de tahdis etti, bize Ravh tahdis etti, bize Zekeriya b. İshak tahdis etti, bize Amr b. Dinar tahdis edip dedi ki: Ata b. Yesar'ı Ebu Hureyre'den diye rivayet ederken dinledim: Ebu Hureyre'den Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den: "Namaz için kamet getirilecek olursa, farz namazdan başka namaz yoktur" buyurdu.

 

 

وحدثناه عبد بن حميد. أخبرنا عبدالرزاق. أخبرنا زكرياء بن إسحاق، بهذا الإسناد، مثله.

 

1644- Bunu bize Abd b. Humeyd de tahdis etti. Bize Abdurrezzak haber verdi, bize Zekeriyya b. İshak bu isnad ile aynısını rivayet etti.

 

 

وحدثنا حسن الحلواني. حدثنا يزيد بن هارون. أخبرنا حماد بن زيد عن أيوب، عن عمرو بن دينار، عن عطاء بن يسار، عن أبي هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم، بمثله. قال حماد: ثم لقيت عمرا فحدثني به. ولم يرفعه.

 

1645- Bize Hasan el-Hulvani de tahdis etti. Bize Yezid b. Harun tahdis etti. Bize Hammad b. Zeyd, Eyyub'dan haber verdi. O Abd b. Dinar'dan, o Ata b. Yesar'dan, o Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den aynısını rivayet etti. Hammad dedi ki: Sonra Amr ile karşılaştım. Bana bu hadisi rivayet etti ama onu (Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e nispet ederek) merfu olarak rivayet etmedi, dedi.

 

 

حدثنا عبدالله بن مسلمة القعنبي. حدثنا إبراهيم بن سعد عن أبيه، عن حفص بن عاصم، عن عبدالله بن مالك ابن بحينة؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم مر برجل يصلي. وقد أقيمت صلاة الصبح. فكلمه بشيء، لا ندري ما هو. فلما انصرفنا أحطنا نقول:

 ماذا قال لك رسول الله صلى الله عليه وسلم؟ قال: قال لي "يوشك أن يصلي أحدكم الصبح أربعا". قال القعنبي: عبدالله بن مالك بن بحينة عن أبيه. (قال أبو الحسين مسلم) وقوله: عن أبيه، في هذا الحديث، خطأ.

 

1646- Bize Abdullah b, Mesleme el-Ka'nebi tahdis etti. Bize İbrahim b. Sa'd babasından tahdis etti. O Hafs b. Asım'dan, o Abdullah b. Malik b. Buhayne'den rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazı için kamet getirilmiş iken namaz kılan bir adamın yanından geçti, ona ne olduğunu bilmediğimiz bir şeyler söyledi. Namazı bitirdiğiniz vakit (o adamın) etrafını çevirerek: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sana ne dedi, dedik. O: "Neredeyse sizden biriniz sabah namazını dört rekat kılacak (öyle mi)" buyurdu.

Ka'nebi rivayetinde: Abdullah Malik, İbn Buhayne babasından diye rivayet etti dedi. -Ebu'l-Huseyn Müslim dedi ki-: Ka'nebi'nin bu hadiste babasından demesi bir hatadır.

 

Diğer tahric: Buhari, 663; Nesai, 866; İbn Mace, 1153

 

 

حدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا أبو عوانة عن سعد بن إبراهيم، عن حفص بن عاصم، عن ابن بجينة؛ قال:

 أقيمت صلاة الصبح. فرأى رسول الله صلى الله عليه وسلم رجلا يصلي، والمؤذن يقيم. فقال "أتصلي الصبح أربعا".

 

1647- Bize Kuteybe b. Said tahdis etti. .. İbn Buhayne dedi ki: Sabah namazı için kamet getirildi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müezzin kamet getirmekte iken namaz kılan bir adamı görünce: "Sabah namazını dört rekat olarak mı kılıyorsun" buyurdu.

 

 

حدثنا أبو كامل الجحدري. حدثنا حماد (يعني ابن زيد). ح وحدثني حامد بن عمر البكراوي. حدثنا عبدالواحد (يعني ابن زياد). ح وحدثنا ابن نمير. حدثنا أبو معاوية. كلهم عن عاصم. ح وحدثني زهير بن حرب (واللفظ له). حدثنا مروان بن معاوية الفزاري عن عاصم الأحول، عن عبدالله بن سرجس؛ قال:

 دخل رجل المسجد، ورسول الله صلى الله عليه وسلم في صلاة الغداة. فصلى ركعتين في جانب المسجد. ثم دخل مع رسول الله صلى الله عليه وسلم. فلما سلم رسول الله صلى الله عليه وسلم، قال "يا فلان! بأي الصلاتين اعتددت؟ أبصلاتك وحدك، أم بصلاتك معنا؟".

 

1648- Bize Ebu Kamil el-Cahderi tahdis etti, bize Hammad -yani b. Zeyd- tahdis etti. (H) Bana Hamid b. Ömer el-Bekravi tahdis etti, bize Abdulvahid -yani b. Zeyd- tahdis etti (H). Bize İbn Numeyr de tahdis etti, bize İbn Muaviye tahdis etti. Hepsi Asım'dan rivayet etti (H). Bana -lafız kendisinin olmak üzere- Zuheyr b. Harb da tahdis etti, bize Mervan b. Muaviye el-fezari, Asım el-Ahvel'den tahdis etti. O Abdullah b. Sercis'den şöyle dediğini nakletti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazını kılmakta iken bir adam mescide girdi ve mescidin bir kenarında iki re kat namaz kıldıktan sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e uyup, cemaate katıldı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) selam verince: "Ey filan sen iki namazdan hangisini sayacaksın. Tek başına kıldığın namazını mı yoksa bizimle birlikte kıldığın namazını mı?" buyurdu.

 

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 1265; Nesai, 867; İbn Mace, 1152

 

AÇIKLAMA:          (1642) "Namaz için kamet getirilecek olursa farz namazdan başka namaz olmaz." Diğer rivayette (1646) "Resuluilah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazı için kamet getirilmişken namaz kılmakta olan bir adamın yanından geçti ... " denilmektedir.

 

Bu hadiste farz namaz için kamet getirildikten sonra nafile namaza başlamak açıkça nehyedilmektedir. Kılınan bu namaz ister sabah, öğle ve ikindi namazının sünneti gibi revatib sünnetlerden olsun, isterse başka bir nafile olsun fark etmez. Şafii, Ebu Hanife ve arkadaşları (mezhep alimleri) da şöyle demektedir: Eğer sabah namazının sünnetini kılmamış ise ikinci rekatı kaçırmaktan korkmaması şartı ile sabah namazının sünnetini mescitte kılar demişlerdir.

 

Sevri ise, birinci rekatı kaçırmaktan korkmadığı sürece, demiştir. Bir kesim de: Bu iki rekatı mescidin dışında kılar, bunları kamet getirildikten sonra mescidin içinde kılmaz, demişlerdir.

 

(1647) "Sabah namazını dört rekat olarak mı kılacaksın?" Bu inkari bir istifham (yapılanı reddetmek anlamında bir soru) olup, sabah için kamete getirildikten sonra farzdan başka bir namaza başlanmaz, demektir çünkü kametten sonra nafile iki rekat kılıp sonra da cemaatle beraber iki rekat farzı kılarsa bu kişi sabah namazını dört rekat kılmış bir kimse gibi olur. Çünkü kamet getirildikten sonra dört rekat kılmış gibidir.

 

Kadi İyaz dedi ki: Kamet getirildikten sonra nafile namaz kılmanın yasaklanışındaki hikmet, aradan uzun zaman geçmek suretiyle onun da vacip olduğunun zannedilmesinin önüne geçmektir.

 

Ancak bu açıklama zayıftır. Aksine doğru olan farz namaz için ta baştan beri başka işlerle uğraşmayı bırakmaktır. Böylelikle imamın farza başlamasının akabinde kendisi de farza başlamış olsun. Şayet nafile namaz kılmakla uğraşacak olursa imam ile birlikte iftitah tekbirini kaçırdığı gibi farz namazın tamamlayıcısı olan bazı hususları da kaçırmış olur çünkü farz namazı kemaliyle kılmaya dikkat etmek daha yerindedir. Kadi İyaz dedi ki: Bunda bir hikmet daha vardır ki, o da imamlara aykırı hareket etmenin yasaklanmış olduğudur.

 

(1645) "Hammad dedi ki: Sonra Amr ile karşılaştım ... " Bu ifadeler hadisin sıhhatine ve merfu olarak rivayetine zarar vermez çünkü ravilerin çoğunluğu bunu merfu olarak rivayet etmişlerdir. Hatta Tirmizi: Merfu rivayet daha sahihtir, demiştir. Bizler kitabın mukaddimesinde geçen fasıllarda şunu açıklamıştık: Sahih kabul edilen görüşe göre merfu rivayet mevkuf rivayetten öncelenir, isterse merfu olarak rivayeti nakledenlerin sayısı az olsun; ya çok olursa durum ne olur?

 

(1646) "Abdullah b. Malik b. Buhayne'den" diye rivayeti naklettikten sonra:Müslim: "Ka'nebi dedi ki: Abdullah b. Malik b. Buhayne babasından rivayet etti. Ebu'l-Huseyn dedi ki: Bu hadiste: Babasından demesi bir hatadır" demektedir.

 

Ebu'l-Huseyn, bu Sahihin sahibi Müslim'dir. Müslim'in söylediği bu söz cumhura göre doğru olandır. "Babasından demesi bir hatadır" çünkü bu hadis ancak Abdullah'ın, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den rivayeti ile nakledilir. Bu da Abdullah b. Malik b. el-Kışb'dir. Buhayne ise Abdullah'ın annesidir.

 

Dolayısıyla isminin yazılış ve okunuşunda doğrusu Abdullah b. Malik İbn Buhayne diye Malik isminin tenvin ile okunması (ibn) ibaresinin de elif ile yazılmasıdır çünkü bu Abdullah için bir sıfattır. Bunun açıklaması ise sehv secdesinde ve başka bablarda geçmiş bulunmaktadır. Allah en iyi bilendir.

 

"Namazı bitirdiğiniz vakit (o adamın) etrafını çevirerek ... dedik." Asıl nüshalarda bu şekilde "çevirerek ... dedik" şeklindedir, bu ibare sahihtir, bunda hazfedilmiş bir lafız olup: Ehatna bih: Onun etrafını kuşattık, sardık takdirindedir.

 

(1648) "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazını kılmakta iken bir adam mescide girdi. .. " Bu hadiste kamet getirildikten sonra nafile namaz kılınmayacağına -imamla birlikte namaza yetişecek olsa dahi- delil vardır, ayrıca ilk ya da ikinci rekata yetişeceğini biliyorsa nafileyi kılabilir diyenlerin. kanaatleri de reddedilmektedir. Yine bu hadiste sabah namazına "gadat namazı" demenin mübah olduğuna delil vardır. Daha önce benzeri rivayetler de geçmişti. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

118- MESCİDE GİRENİN NE SÖYLEYECEĞİ BABI