SAHİH-İ MÜSLİM |
SALAT |
باب جواز
الجمع بين
الصلاتين في
السفر
113- YOLCULUKTA İKİ
NAMAZI CEM ETMENİN (BİRLİKTE KILMANIN) CAİZ OLMASI BABI
Şafii ve çoğunluk dedi
ki: Öğle ve ikindi namazlarını ikisinden dilediği birisinin vaktinde, akşam ile
yatsı namazlarını da ikisinden birisinin dilediği vaktinde uzun yolculukta cem
ederek (bir arada) kılması caizdir.
Kısa mesafeli yolculukta
caiz olup olmadığı hususunda Şafii'nin iki görüşü vardır. Daha sahih olanına
göre böyle bir yolculukta namazı kısaltmak caiz olmaz. Uzun yolculuğun ölçüsü
ise 48 Haşimi mildir. Bu da daha önce geçtiği gibi orta yollu iki merhale
demektir. (Cem ile kılacağı iki namazın) ilkinin vaktinde evinde bulunan bir
kimsenin ikincisini öne alarak kılması, birincisinin vaktinde yolda olan ve
ikincisinin vakti çıkmadan önce konaklayacağını bilen kimsenin birincisini,
ikincisinin vaktine ertelemesi ise daha faziletlidir. Şayet bu hususta aksini
yapacak olursa efdal olanı terk etmiş olmakla birlikte caiz olur. İlk namazın
vaktinde cem etmenin şartı ilkini önce kılıp ve onu bitirmeden önce ceme niyet
etmesi, ikisi arasında bir fark bırakmamasıdır. Eğer ikinci namazın vaktinde
cem etmek isterse o takdirde ilkinin vaktinde cem e niyet etmesi ve o namaza ve
daha fazlasına yetecek kadar bir zaman bırakacak şekilde vakit daralmadan önce
bunu yapması gerekir. Eğer niyetsiz olarak namazını tehir edecek olursa asi
olur ve o namazı kaza olur. Niyet ile birlikte tehir edecek olursa ilk namazı
öncelikle kılması ve bununla birlikte ceme niyet edip, iki namazın arasını
ayırmaması müstehabtır. Müstehab olduğunu belirttiğimiz bu hususlardan herhangi
birisi vacip değildir. Cem ile ilgili hükümler kısaca bundan ibarettir. Geri
kalan teferruatı ise fıkıh kitaplarında bilinen hususlardır.
Yağmurlu zamanda önceki
namazın vaktinde cem caiz olur. Sahih olan görüşe göre ikincisinin vaktinde
caiz olmaz çünkü yağmurun ikincisinin vaktine kadar devam edeceğinden emin
olunamaz. Bunun için birincisinin iftitah tekbirini alıp, onu bitirdiğinde ve
ikincisinin iftitah tekbirini aldığında da bu yağmurun devam etmesidir. Yağmura
karşı korumasız olarak cemaate yürüyerek giden ve bu sebeple de yağmurdan
ıslanacak olan kimse için de cem caiz olur ama daha sahih olan başkaları için
caiz olmayacağıdır. Yağmur sebebiyle cem hususunda bizim mezhebimizin görüşü
budur.
ilim adamlarının
çoğunluğu öğle ile ikindi, akşam ile yatsı hakkında da bunu söylemişlerdir.
Malik -yüce Allah'ın rahmeti ona- ise bunu özel olarak akşam ve yatsı için
kabul etmiştir.
Yatsı namazına gelince
hasta kimse hakkında Şafii mezhebinde meşhur olan ve çoğunluğun kabul ettiği
görüşe göre cem etmesi caiz değildir. Ahmed ve Şafii mezhebine mensup bir
topluluk ise bunu caiz kabul etmiştir, bu görüş ileride ibn Abbas r.anh'ın
rivayet etmiş olduğu hadisin şerhinde yüce Allah'ın izniyle dikkat çekeceğimiz
gibi delil bakımından güçlü bir görüştür.
Ebu Hanife dedi ki:
Yolculuk, yağmur, hastalık ve başka bir sebep dolayısıyla iki namazı cem etmek
caiz değildir. Ancak hac ibadeti sebebiyle öğle ve ikindi namazının Arafafta
yine hac sebebiyle akşam ile yatsı namazının Müzdelife'de cem edilmesi caiz
olur. Fakat iki sahihteki Ebu Davud'un sünenindeki ve başka kaynaklardaki sahih
hadisler ise ona karşı delil teşkil etmektedir.
حدثنا
يحيى بن يحيى.
قال: قرأت على
مالك عن نافع،
عن ابن عمر؛
قال:
كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم إذا عجل
به السير، جمع
بين المغرب
والعشاء.
1619-
Bize Yahya b. Yahya tahdis edip dedi ki: Ben Malik'e, Nafi'den naklettiği
rivayeti okudum. O İbn Ömer'den dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yol alışında acele ettiği zaman akşam ile yatsıyı bir arada kılardı (cem
ederdi).
Diğer tahric: Nesai,
597
وحدثنا
محمد بن
المثنى. حدثنا
يحيى عن
عبيدالله. قال
أخبرني نافع؛
أن ابن عمر
كان إذا جد به السير،
جمع بين
المغرب
والعشاء، بعد
أن يغيب الشفق.
ويقول:
إن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم كان إذا
جد به السير،
جمع بين
المغرب
والعشاء.
1620-
Bize Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti. Bize Yahya b. Abdullah tahdis etti.
Dedi ki: Bana Nafi'in haber verdiğine göre İbn Ömer hızlıca yol almak istediği zaman
şafak battığı zaman akşam ile yatsıyı bir arada kılar ve: Şüphesiz Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) acele yol almak istediği vakit akşam ile yatsıyı
bir arada kılardı derdi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
وحدثنا
يحيى بن يحيى
وقتيبة بن
سعيد وأبو بكر
بن أبي شيبة
وعمرو الناقد.
كلهم عن ابن
عيينة. قال
عمرو: حدثنا
سفيان عن
الزهري، عن
سالم، عن أبيه:
رأيت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يجمع بين
المغرب
والعشاء، إذا
جد به السير.
1621-
Bize Yahya b. Yahya, Kuteybe b. Said, Ebu Bekr b. Ebi Şeybe ve Amr en-Nakid de
tahdis etti. Hepsi İbn Uyeyne'den rivayet etti. Amr dedi ki: Bize Süfyan,
ez-Zühri'den tahdis etti. O Salih'ten, o babaşından. (şöyle dediğini) rivayet
etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i yolculuğunda acele ettiği
zaman akşam ile yatsıyı bir arada cem ederken gördüm.
Diğer tahric: Buhari,
1106; Nesai, 599
وحدثني
حرملة بن
يحيى. أخبرنا
ابن وهب.
أخبرني يونس
عن ابن شهاب.
قال: أخبرني
سالم بن
عبدالله؛ أن
أباه قال:
رأيت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، إذا
أعجله السير
في السفر،
يؤخر صلاة
المغرب حتى
يجمع بينها
وبين صلاة
العشاء.
1622-
Bana Harmele b. Yahya da tahdis etti. .. Salim b. Abdullah'ın haber verdiğine
göre babası şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
yolculukta acelece yol aldığı zaman akşam namazını geciktirip, onu yatsı namazı
ile birlikte cem ettiğini gördüm.
Diğer tahric: Buhari,
1091 -muallak olarak-
وحدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
المفضل (يعني
ابن فضالة) عن
عقيل، عن ابن
شهاب، عن أنس
بن مالك؛ قال:
كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، إذا
ارتحل قبل أن
تزيغ الشمس،
أخر الظهر إلى
وقت العصر. ثم
نزل فجمع بينهما.
فإن زاغت
الشمس قبل أن
يرتحل، صلى
الظهر ثم ركب.
1623-
Bize Kuteybe b. Said de tahdis etti. Bize el-Mufaddal -yani b. Fedale-,
Akil'den tahdis etti. O İbn Şihab'dan, o Enes b. Malik'ten şöyle dediğini nakletti:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güneş batıya kaymadan önce yolculuğa
çıkacak olursa öğle namazını ikindi vaktine geciktirirdi. Sonra iner, her
ikisini birlikte kılardı. Eğer yola çıkmadan önce güneş batıya kayacak olursa
öğle namazını kıldıktan sonra bineğine binerdi.
Diğer tahric: Buhari,
1111, 1112; Ebu Davud, 1218, 1219; Nesai, 593 -buna yakın-, 585
وحدثني
عمرو الناقد.
حدثنا شبابة
بن سوار المدايني.
حدثنا ليث بن
سعد عن عقيل
بن خالد، عن الزهري،
عن أنس؛ قال:
كان
النبي صلى
الله عليه
وسلم، إذا
أراد أن يجمع
بين الصلاتين
في السفر، أخر
الظهر حتى
يدخل أول وقت
العصر. ثم
يجمع بينهما.
1624-
Bize Amr en-Nakid tahdis etti. .. Enes dedi ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yolculukta iki namazı bir arada kılmak (cem etmek) isteyecek olursa öğle
namazını ikindinin ilk vakti girinceye kadar geCiktirir sonra ikisini bir arada
kılardı.
وحدثني
أبو الطاهر
وعمرو بن
سواد. قالا:
أخبرنا ابن
وهب. حدثني
جابر بن
إسماعيل عن
عقيل، عن ابن
شهاب، عن أنس،
عن النبي صلى
الله عليه وسلم:
إذا
عجل عليه
السفر، يؤخر
الظهر إلى أول
وقت العصر.
فيجمع بينهما.
ويؤخر المغرب
حتى يجمع
بينها وبين
العشاء، حين يغيب
الشفق.
1625-
Bana Ebu't-Tahir ve Ammar b. Sevvar da tahdis edip dediler ki: ... Enes'ten
rivayete göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolculuğa çıkmakta acele edecek
olursa öğle namazını, ikindinin ilk vaktine tehir eder sonra ikisini bir arada
kılar, akşamı da tehir edip sonra akşam ile yatsı namazını şafak kaybolunca
birlikte kılardı.
AÇIKLAMA: "ıbn
ümer'in" "yolculukta acele ettiği zaman ... " hadisi iki namazı
ikisinden birisinin vaktinde birlikte kılmak (cem etmek) hususunda gayet
açıktır, bu hadis ile Hanefilerin şu şekildeki tevilleri de çürütülmektedir:
Cem'den maksat birinCisini son vaktine kadar geCiktirmek, ikinCisini de ilk
vaktinde kılmaktır. Bunun bir benzeri de Enes'in rivayet ettiği (1623) şu
hadiste ifade edilmektedir: "Eğer güneş batıya kaymadan önce yola çıkacak
olursa öğle namazını ikindi vaktine tehir ederdi. .. " Bu ise ilk namazı
ikinCisinin vaktinde birlikte kıldığı hususunda gayet açıktır. Diğer rivayette
ise delalet daha da açıktır. O da (1624): "Yolculukta iki namazı bir arada
kılmak isterse ... " şeklindeki rivayeti ile diğer rivayetteki (1625)
"akşam namazını şafak kaybolduktan sonra yatsı ile birlikte kılmak üzere tehir
ederdi" ifadeleridir.
İbn Ömer'in sadece akşam
ile yatsı namazını cem ettiğini sözkonusu etmesinin sebebi ise bunu başından
geçen bir olaya cevap olmak üzere sözkonusu etmiş olmasıdır. Ona zevcesinin
vefat ettiği haberi verilince, o da hızlıca yola koyulmuş ve akşam ile yatsı
namazını cem ile kılmış, bunu da açıklamak üzere o sözleri söylemişti çünkü o
bu yaptığını sünnete uygun olarak yapmıştı. Buna göre onun bu rivayetinde öğle
ile ikindinin bir arada cem edilmeyeceğine dair bir delalet bulunmamaktadır
çünkü öğle ile ikindinin cem edileceğini ise Enes, İbn Abbas ve onlardan başka
sahabiler de rivayet etmiş bulunmaktadır.
(1625) "Bana
Ebu't-Tahir ve Amr b. Sevvad da tahdis edip dediler ki. .. " Biz bunu bu
şekilde zaptettik, bizim rivayetlerimizde ve beldemiz ahalisinin rivayetlerinde
Akil'den rivayeti nakleden ravi Cabir b. İsmail'dir. Yine diyarımızdaki bazı
nüshalarda Hatim b. İsmail Olarak kaydedilmiştir. Mağriblilerin rivayetlerinin
bazısında da böyle olmakla birlikte bu yanlıştır. Doğrusu onların da ittifakıyla
cim harfi ile Cabir olduğudur. Bu zat da Cabir b. İsmail el-Hadrami el-Mısri'
dir.
Bu rivayette
"yolculukta acele ettiği zaman" anlamındaki ibarede
"aleyhi" lafzı asıl nüshalarda bu şekildedir. Bu da diğer
rivayetlerdeki "bihi" ile aynı anlamdadır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
114- MUKİM İKEN
İKİ NAMAZI CEM ETME BABI