SAHİH-İ MÜSLİM

SALAT

 

باب من أدرك ركعة من الصلاة فقد أدرك تلك الصلاة

83- NAMAZDAN BİR REKATE YETİŞEN KİMSENİN O NAMAZA YETİŞMİŞ OLDUĞU BABI

 

وحدثنا يحيى بن يحيى. قال: قرأت على مالك عن ابن شهاب، عن أبي سلمة بن عبدالرحمن، عن أبي هريرة؛ أن النبي صلى الله عليه وسلم قال:

 "من أدرك ركعة من الصلاة فقد أدرك الصلاة".

 

1370- Bize Yahya b. Yahya da tahdis edip dedi ki: Malik'e, İbn Şihab'dan rivayetle okudum. O Ebu Seleme b. Abdurrahman'dan, o Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Namazdan bir rekate yetişen bir kimse namaza yetişmiş olur" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 580; Ebu Davud, 1121; Nesai, 552

 

 

وحدثني حرملة بن يحيى. أخبرنا ابن وهب. أخبرني يونس عن ابن شهاب، عن أبي سلمة بن عبدالرحمن، عن أبي هريرة؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال:

 "من أدرك ركعة من الصلاة مع الإمام، فقد أدرك الصلاة".

 

1371- Bana Harmele b. Yahya da tahdis etti ... Ebu Seleme b. Abdurrahman, Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İmam ile birlikte namazın bir rekatına yetişen bir kimse namaza yetişmiş olur" buyurdu.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وعمرو الناقد وزهير بن حرب. قالوا: حدثنا ابن عيينة. ح قال وحدثنا أبو كريب. أخبرنا ابن المبارك عن معمر والأوزاعي ومالك بن أنس ويونس. ح قال وحدثنا ابن نمير. حدثنا أبي. ح قال وحدثنا ابن المثنى. حدثنا عبدالوهاب. جميعا عن عبيدالله. كل هؤلاء عن الزهري، عن أبي سلمة، عن أبي هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم. بمثل حديث يحيى عن مالك. وليس في حديث أحد منهم "مع الإمام". وفي حديث عبيدالله قال "فقد أدرك الصلاة كلها".

 

1372- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe, Amr en-Nakid ve Zuheyr b. Harb da tahdis edip dediler ki: Bize Süfyan b. Uyeyne tahdis etti (H). Dedi ki: Bize Ebu Kureyb de tahdis etti. Bize İbnu'l-Mubarek, Ma'mer, el-Evzai, Malik b. Enes ve Yunus'dan haber verdi (H). Dedi ki: Bize İbn Numeyr de tahdis etti, bize babam tahdis etti (H). Dedi ki: Bize İbn el-Müsenna da tahdis etti, bize Abdulvehhab tahdis etti. Hepsi Ubeydullah'tan diye rivayet etti. Bütün bunlar da ez-Zühri'den, o Ebu Seleme'den, o Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den, diye Yahya'nın Malik'ten naklettiği rivayeti aynen rivayet ettiler ama onların hiçbirisinin hadisi rivayetinde "imamla birlikte" ibaresi yoktur. Ubeydullah'ın hadisi rivayetinde de: "Namazın tümüne yetişmiş olur" şeklindedir.

 

Diğer tahric: el-Evzai ve Ubeydullah'ın rivayet ettiği hadisi Nesai, 553, 554

Süfyan b. Uyeyne'nin rivayetini Tirmizi, 524; Nesai, 1424; İbn Mace, 1122

 

 

حدثنا يحيى بن يحيى. قال: قرأت على مالك عن زيد بن أسلم، عن عطاء بن يسار. وعن بسر بن سعيد. وعن الأعرج. حدثوه عن أبي هريرة؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال:

 "من أدرك ركعة من الصبح قبل أن تطلع الشمس فقد أدرك الصبح. ومن أدرك ركعة من العصر قبل أن تغرب الشمس فقد أدرك العصر".

 

1373- Bize Yahya b. Yahya tahdis edip dedi ki: Malik'e, Zeyd b. Eslem'den naklen okudum. O Ata b. Yesar ve Busr b. Said ile İbnu'l-A'rec'den rivayet etti. Onlar kendisine Ebu Hureyre'den tahdis ettiklerine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim güneş doğmadan önce sabah namazının bir rekatına yetişirse sabah namazını yetişmiş olur. Kim güneş batmadan önce ikindi namazından bir rekata yetişirse ikindi namazına yetişmiş olur" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 579; Tirmizi, 186; Nesai, 516; İbn Mace, 699

 

 

وحدثنا عبد بن حميد. أخبرنا عبدالرزاق. أخبرنا معمر عن الزهري، عن أبي سلمة، عن أبي هريرة بمثل حديث مالك عن زيد بن أسلم.

 

1374- Bize Abd b. Humeyd de tahdis etti ... Ebu Seleme, Ebu Hureyre'den Malik'in Zeyd b. Eslem'den diye rivayet ettiği hadisi aynen rivayet etti.

 

 

وحدثنا حسن بن الربيع. حدثنا عبدالله بن المبارك عن يونس بن يزيد، عن الزهري. قال: حدثنا عروة عن عائشة؛ قالت: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم. ح قال وحدثني أبو الطاهر وحرملة. كلاهما عن ابن وهب (والسياق لحرملة) قال: أخبرني يونس عن ابن شهاب؛ أن عروة بن الزبير حدثه عن عائشة؛ قالت:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "من أدرك من العصر سجدة قبل أن تغرب الشمس، أو من الصبح قبل أن تطلع، فقد أدركها" والسجدة إنما هي الركعة.

 

1375- Bize Hasan b. er-Rabi tahdis etti. .. 664 Urve, Aişe'den şöyle dediğini tahdis etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki (H). Dedi ki: Bana Ebu't-Tahir ve Harmele de ikisi İbn Vehb'den tahdis etti -anlatım Harmele'ye aittir- dedi ki: Bana Yunus'un, İbn Şihab'dan haber verdiğine göre Urve b. ez-Zubeyr kendisine Aişe'den şöyle tahdis etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim ikindi namazından güneş batmadan önce yahut sabah namazından güneş doğmadan önce bir secdeye yetişecek olursa o namaza yetişmiş olur" buyurdu. Secde ise rekat demektir.

 

Diğer tahric: Nesai, 550; İbn Mace, 700

 

 

وحدثنا حسن بن الربيع. حدثنا عبدالله بن المبارك عن معمر، عن ابن طاوس، عن أبيه، عن ابن عباس، عن أبي هريرة؛ قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "من أدرك من العصر ركعة قبل أن تغرب الشمس فقد أدرك. ومن أدرك من الفجر ركعة قبل أن تطلع الشمس فقد أدرك".

 

1376- Bize Hasan b. er-Rabi de tahdis etti. .. İbn Abbas, Ebu Hureyre'denşöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim güneş batmadan önce ikindi namazının bir rekatını yetişip kılarsa, namaza yetişmiş olur. Kim de güneş doğmadan önce sabah namazından bir rekata yetişirse namaza yetişmiş olur" buyurdu.

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 412; Nesai, 513

 

 

وحدثناه عبدالأعلى بن حماد. حدثنا معتمر؛ قال: سمعت معمرا، بهذا الإسناد.

 

1377- Bunu bize Abdula'la b. Hammad da tahdis etti. Bize Mu'temir tahdis edip dedi ki: Ben Ma'mer'i -bu isnat ile- (bu hadisi rivayet ederken) dinledim.

 

 

AÇIKLAMA:          Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in (1370) "kim namazdan bir rekata yetişirse namaza yetişmiş olur" buyruğu ile diğer rivayette (1373) "kim güneş doğmadan önce sabah namazından bir rekata yetişirse ... " buyruğu ile ilgili olarak Müslümanlar icma ile bu hadisin zahiri anlamı üzere olmayıp, bir re kata yetişmek suretiyle namazın tamamına yetişmiş olmayıp, bu kadarının onun için yeterli gelmediği ve bu bir rekatı kılmak suretiyle namazın tamamını kılmak yükümlülüğünü yerine getirmiş olmayacağı, aksine hadisin tevil olunup, bunda: Namazın hükmünü yahut vücubunu ya da faziletini idrak etmiş olur anlamında takdiri bir ifadenin bulunduğu üzerinde icma etmişlerdir.

 

 

Mezhep alimlerimiz bu hadisin kapsamına üç mesele girer demişlerdir:

 

1- Namazın kendisine farz olmadığı bir kimse, namaz vaktinden bir rekat kılacak kadarına yetişecek olursa, o namazı kılmakla yükümlü olur. Bu da baliğ olan küçük çocuk, kendisine gelen deli ve baygın kimse, temizlenen ay hali ve loğusa kadın, Müslüman olan kafir hakkında sözkonusudur. Bunlardan her kim namaz vakti çıkmadan önce bir re katına yetişecek olursa o namazı kılmakla yükümlüdür. Mesela bir tekbir almak gibi bir rekattan daha azına yetişenin durumu hakkında ise Şafii -yüce Allah'ın rahmeti ona-'nin iki görüşü vardır. Bir görüşüne göre bu hadisin mefhumundan anlaşıldığı üzere onu kılmakla yükümlü olmaz. Mezhep alimlerimizce daha sahih görülen diğer görüşüne göre ise, o namazı kılmakla yükümlü olur çünkü vaktin bir bölümüne yetişmiştir. Böylelikle vaktin azı ile çoğu arasında fark bulunmamış olur çünkü namazın tamamını kılacak kadar bir süreye yetişmek ittifakla şart değildir. Buna göre bir tekbir ile bir rekat arasında da fark gözetmemek gerekir.

 

Bu hadise de; bir rekat kaydının çoğunlukla görülen hal böyle olduğundan ötürü zikredildiğini çünkü çoğunlukla vakte yetişmenin bir rekat ve onun gibi bir miktar ile bilinmesinin imkan dahilinde olması bir tekbir .alacak kadarlık bir vaktin ise hemen hemen fark edilmeyecek kadar kısa bir süre olması dolayısıyladır diyerek cevap vermişlerdir.

 

Acaba tekbir almak yahut rekat ile birlikte abdest almanın mümkün olması da şart mıdır? Bu hususta mezhep alimlerimizin iki görüşü vardır. Bunların daha sahih olanına göre şart değildir.

 

2- İkinci mesele de şudur: Namazın son vaktinde namaza tekbir alıp girecek olsa bir rekat kıldıktan sonra vakit çıkarsa o rekatı eda etmiş olur ve böylelikle namazın tamamı eda olur. Mezhep alimlerimize göre sahih kabul edilen görüş budur. Bazı mezhep alimlerimiz de namazın tamamı kaza olur derken bir diğer kısmı ise vakit içinde kılınabilen edadır, ondan sonra kılınanlar ise kazadır demişlerdir. Bu görüş ayrılığının faydası ise namazını kısaitmayı niyet etmiş ve vakit içinde bir rekat, kalanını da vaktin sonrasında kılmış bir yolcunun hükmü hakkında ortaya çıkar. Hepsi edadır görüşünü kabul edersek namazını kasredebilir (kısaltabilir). Hepsi kazadır ya da bir kısmı kazadır diyecek olursak, namazını dörde tamamlaması gerekir. Bu ise bizim yolcu iken kazaya kalmış olan namazın kazasını yolculukta yapacak olursa onu tamam olarak kılması gerekir görüşünü kabul etmemiz halinde sözkonusudur.

 

Bütün bunlar vakit içerisinde bir rekat kılması şartına bağlıdır. Eğer bir rekattan daha azını kılabilmiş ise bazı alimlerimiz bu da bir rekat gibidir derken çoğunluk tamamı kazadır demiştir. Hepsi ittifakla da bu vakte kadar namazı kasten geçirmenin caiz olmadığını kabul etmişlerdir. Eğer bu şekilde kılınan re katın eda olduğunu kabul edersek -ki bu hususta Ebu Muhammed el-Cuveyni'nin eda olduğu görüşünü kabul etmemize dair ihtimalli bir kanaati vardır- bunun da kıymeti yoktur.

 

3- Mesbuk (imama sonradan yetişen) imam ile birlikte bir rekata yetişecek olursa cemaatin faziletini elde etmiş olacağında görüş ayrılığı yoktur. Eğer bir rekata yetişmemekle birlikte bir rekat kılmış sayılmayacak kadarıyla selamdan önce imama yetişirse hakkında mezhep alimlerimizin iki görüşü vardır. Bir görüşe göre cemaate yetişmemiş olur çünkü "kim imam ile birlikte bir rekata yetişirse namaza yetişmiş olur" hadisinin mefhumu bunu ifade etmektedir. Mezhep alimlerimizin çoğunluğunun kabul ettiği ve sahih olan ikinci görüşe göre ise cemaatin faziletine yetişmiş olur çünkü namazın bir kısmına yetişmiştir. Hadisin mefhumu karşısında da az önce geçen şekilde cevap verilir.

 

(1373) "Kim güneş doğmadan önce sabah namazından bir rekata yetişirse ... " buyruğu ya da ikindi namazından bir rekat kıldıktan sonra ve selam vermeden önce vakit çıkacak olursa namazının batıl olmayıp, namazını tamamlayacağına ve bu namazının sahih olduğuna dair açık bir delil bulunmaktadır. İkindi namazının hükmünün bu olduğu üzerinde icma vardır. Sabah namazı ile ilgili olarak da Malik, Şafii, Ahmed ve genel olarak bütün ilim adamları bunu kabul etmiş olmakla birlikte Ebu Hanife -Allah ondan razı olsun- şöyle demektedir: Sabah namazı kılınırken güneşin doğması ile sabah namazı batıl olur çünkü güneşin batışı durumunun aksine namaz kılmanın yasak olduğu bir vakit girmiş olur ama hadis ona karşı bir delildir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

84- BEŞ VAKİT NAMAZIN VAKİTLERİ BABI