SAHİH-İ MÜSLİM |
SALAT |
باب صفة
الجلوس في
الصلاة،
وكيفية وضع
اليدين على
الفخذين
74 NAMAZDA OTURMANIN
NİTELİĞİ VE ELLERİN UYLUKLAR ÜZERİNE NASIL KONULACAĞI BABI
حدثنا
محمد بن معمر
بن ربعي
القيسي. حدثنا
أبو هشام
المخزومي عن
عبدالواحد
(وهو ابن زياد)
حدثنا عثمان
بن حكيم.
حدثني عامر بن
عبدالله بن
الزبير عن
أبيه؛ قال:
كان
رسول الله صلى
الله عليه وسلم،
إذا قعد في
الصلاة، جعل
قدمه اليسرى
بين فخذيه
وساقه. وفرش
قدمه اليمنى.
ووضع يده اليسرى
على ركبته
اليسرى. ووضع
يده اليمنى
على فخذه
اليمنى. وأشار
بإصبعه.
1307- Bize Muhammed b.
Ma'mer b. Rib'i el-Kaysi tahdis etti. Bize Ebu Hişam el-Mahzumi, Abdulvahid -ki
İbnu'l Ziyad'dır-'den tahdis etti. Bize Osman b. Hakim tahdis etti, bana Amir
b. Abdullah b. ez-Zubeyr babasından şöyle dediğini nakletti: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) namazda oturduğu zaman sol ayağını uyluğu ile bacağı arasına
koyar, sağ ayağını yayar, sol elini sol dizinin üzerine, sağ elini sağ dizinin
üzerine koyar ve parmağı ile işaret ederdi.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 988; Nesai, 1274
حدثنا
قتيبة. حدثنا
ليث عن ابن
عجلان. ح قال:
وحدثنا أبو
بكر بن أبي
شيبة (واللفظ
له) قال: حدثنا
أبو خالد
الأحمر عن ابن
عجلان، عن
عامر بن
عبدالله بن
الزبير، عن
أبيه؛ قال:
كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، إذا قعد
يدعو، وضع يده
اليمنى على
فخذه اليمنى.
ويده اليسرى
على فخذه
اليسرى. وأشار
بإصبعه
السبابة. ووضع
إبهامه على
إصبعه الوسطى.
ويلقم كفه اليسرى
ركبته.
1308- Bize Kuteybe b.
Said de tahdis etti. Bize Leys b. Adan'dan tahdis etti (H). Dedi ki: Bize Ebu
Bekr b. Ebi Şeybe -ki lafız onundur- tahdis edip dedi ki: Bize Ebu Talib
el-Ahmer b. Adan'dan tahdis etti. O Amir b. Abdullah b. ez-Zubeyr'den, o
babasından şöyle dediğini nakletti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
dua etmek için oturduğu zaman sağ elini sol uyluğunun üzerine, sol elini de sol
uyluğunun üzerine koyar ve şehadet parmağı ile işaret ederdi. Başparmağını orta
parmağı üzerine koyar ve sol avucu ile de diz kapağını kavrardı.
وحدثني
محمد بن رافع
وعبد بن حميد
(قال عبد: أخبرنا.
وقال ابن
رافع: حدثنا
عبدالرزاق)
أخبرنا معمر
بن عبيدالله
بن عمر، عن
نافع، عن ابن
عمر؛ أن النبي
صلى الله عليه
وسلم، كان إذا
جلس في
الصلاة، وضع
يديه على ركبتيه.
ورفع إصبعه
اليمنى التي
تلي الإبهام،
فدعا
بها. ويده
اليسرى على
ركبته
اليسرى، باسطها
عليها.
1309- Bana Muhammed b.
Rafi ve Abd b. Humeyd de tahdis etti. Abd, bize Abdurrezzak haber verdi,
derken, İbn Rafi, tahdis etti dedi. Bize Ma'mer, Ubeydullah b. Ömer'den haber
verdi, o Nafi'den, o İbn Ömer'den rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) namazda oturduğu zaman ellerini dizlerinin üzerine koyar, başparmağa
bitişik olan sağ (şehadet) parmağını kaldırıp onunla dua eder sol elini sol
dizi üzerine açarak koyardı.
Diğer tahric: Tirmizi,
294; Nesai, 1268; İbn Mace, 913
وحدثنا
عبدالله بن
حميد. حدثنا
يونس بن محمد. حدثنا
حماد بن سلمة
عن أيوب، عن
نافع، عن ابن عمر؛
أن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم، كان إذا
قعد في التشهد
وضع يده
اليسرى على
ركبتيه
اليسرى. ووضع
يده اليمنى
على ركبته
اليمنى. وعقد
ثلاثة وخمسين.
وأشار
بالسبابة.
1310- Abd b. Humeyd de
tahdis etti..... İbn Ömer'den rivayete göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) teşehhüdde oturduğu zaman sol elini sol dizinin üzerine, sağ elini sağ dizinin
üzerine koyar, parmaklarını elli üç gibi kapatır ve şehadet parmağıile işaret
ederdi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
حدثنا
يحيى بن يحيى.
قال: قرأت على
مالك عن مسلم
بن أبي مريم،
عن علي بن
عبدالرحمن
المعاوي؛ أنه
قال:
رآني
عبدالله بن
عمر وأنا أعبث
بالحصى في الصلاة.
فلما انصرف
نهاني. فقال:
اصنع كما كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يصنع.
فقلت: وكيف كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يصنع؟
قال: كان إذا
جلس في
الصلاة، وضع
كفه اليمنى
على فخذه
اليمنى. وقبض
أصابعه كلها.
وأشار بإصبعه
التي تلي
الإبهام. ووضع
كفه اليسرى
على فخذه
اليسرى.
1311- BizeYahya b. Yahya
tahdis edip dedi ki: Malik'e Müslim b. Ebu Meryem'den naklen okudum. O Ali b.
Abdurrahman el-Muavi'den şöyle dediğini rivayet etti: Ben namazda iken Abdullah
b. Ömer çakıl taşlarıyla oynadığımı gördü. O (namazını) bitirince bana bunu
yapmamamı söyleyerek:
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) nasıl yapıyor idiyse sen de öyle yap, dedi. Ben: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) nasıl yapıyordu, dedim. O: Namazda oturduğu zaman
sağ elini sol uyluğunun üzerine koyar, bütün parmaklarını kapatır, başparmağına
bitişik parmağı (şehadet parmağı) ile işaret eder, sol elini de sol uyluğunun
üzerine koyardı, dedi.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 987; Nesai, 1159, 1265, 1266
حدثنا
ابن أبي عمر.
حدثنا سفيان
عن مسلم بن أبي
مريم، عن علي
بن عبدالرحمن
المعاوي؛ قال:
صليت
إلى جنب ابن
عمر. فذكر نحو
حديث مالك.
وزاد: قال
سفيان: فكان
يحيى بن سعيد
حدثنا به عن
مسلم، ثم
حدثنيه مسلم.
1312- Bize İbn Ebu Ömer
de tahdis etti, bize Süfyan b. Uyeyne, Müslim b. Ebu Meryem'den, o Ali b.
Abdurrahman el-Muavi'den şöyle dediğini nakletti: İbn Ömer'in yanında namaz
kıldım sonra hadisi Malik'in hadisi rivayetine yakın olarak zikretti ve şunları
da ekledi: Süfyan dedi ki: Yahya b. Said bize bunu Müslim'den tahdis etmişti,
sonra bu hadisi bana Müslim'in kendisi tahdis etti.
AÇIKLAMA: (1307)
"İbn ez-Zubeyr (r.anh)'dan rivayete göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) namaza oturduğu zaman ... " Bir rivayette (1308) "şehadet
parmağı ile işaret eder, başparmağını orta parmağının üzerine koyar. .. "
İbn Ömer (r.anh)'ın rivayetinde (1309) "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
namazda oturduğu zaman ... " yine ondan gelen bir diğer rivayette (1310)
"sağ elini sağ dizi üzerine koyar, parmaklarını elli üç gibi bağlar ve
şehadet parmağıyla işaret ederdi" denilmektedir.
Burada sözü edilen
oturma şekli teverrük denilen şekildir ama "sağ ayağını yayar"
ifadesinin açıklanması zordur çünkü sağ ayak hakkında sünnet olan ilim
adamlarının ittifakı ile dikili tutulmasıdır. Bu hususta sahih hadisler
Buhari'nin Sahihinde olsun, başkasında olsun birbirini güçlendirmektedir. Kadi
İyaz (r.a.) dedi ki: Fakih Ebu Muhammed el-Huşeni dedi ki:
Bunun doğrusu: Sol
ayağını yaydı şeklindedir. Sonra Kadi İyaz, bu rivayette sol ayağını nasıl
yaptığını ve onu uyluğu ile bacağı arasına koyduğunu söz konusu ettiğini
söyleyerek onun dediğini kabul etmemektedir. Muhtemelen bunun doğru şekli sağ
ayağını dikti, şeklinde olmalıdır. Yine de bu rivayet, sağ ayak hakkında sahih
olabilir. O takdirde yaygı kelimesinin bu seferinde sağ ayağını parmak uçları
üzerine dikmeyip -çoğunlukla yaptığı gibi- parmaklarını da açmadığı anlamında
kullanılmış olur.
Kadı İyaz'ın
açıklamaları bunlardır. Söz konusu ettiği son yorum, tercih edilendir. Allah
Resulünün bu şekildeki uygulaması bunun da caiz olduğunu ve parmak uçlarını
yere koymak müstehab olsa bile bunu terk etmenin caiz olduğunu beyan etmiş
olur. Bu tevilin benzerleri özellikle namaz ile ilgili hususlarda pek çoktur.
Böyle bir tevil de sahihteki sabit bir rivayelin yanlış olduğunu söylemekten
daha uygundur. Üstelik Müslim'in bütün nüshaları ittifakla bunu böylece rivayet
etmiştir.
İlim adamlarının her iki
teşehhütte oturma halinde teverrükün (sol ayağı) yayıp döşemenin mi daha
faziletli olduğu hususunda görüş ayrılığı içinde oldukları önceden geçmiş
bulunmaktadır.
Malik'in ve bir grup fukahanın
mezhebine göre her iki teşehhütte de bu hadis dolayısıyla teverrük daha
faziletlidir. Ebu Hanife ile bir diğer kesimin görüşüne göre sol ayağı yaymak
daha efdaldir. Şafii (r.anh)'ın ve bir kesimin kanaatine göre ise birinci
teşehhütte sol ayağı yayar sonunda ise teverrük yapar şeklindedir. Buna delil
de Ebu Humeyd es-Saidi'nin ve Buhari'nin Sahihinde onun arkadaşlarının rivayet
ettiği hadistir. Bu hadis ise her iki teşehhüd arasında fark olduğu hususunda
gayet açıktır. Şafii -yüce Allah'ın rahmeti ona- dedi ki: Teverrük ile yahut
ayağı yaymak ile ilgili hadisler mutlak olup bu hadislerde bunun iki teşehhütte
de mi yapıldığı yoksa yalnız birinde mi yapıldığı beyan edilmemiştir. Ebu
Humeyd ve arkadaşları bunu beyan etmiş olup rivayetlerinde sol ayağı yaymanın
birinci teşehhütte, teverrükün de son teşehhütte olduğunu belirtmişlerdir.
Böylelikle bu rivayet mübeyyen bir rivayet olur. O halde öbür mücmel rivayetin
buna hamledilmesi (buna göre anlaşılması) gerekmektedir. Allah en iyi bilendir.
(1307) "Sol elini
diz kapağı üzerine koydu." Diğer rivayette (1308) "sol eliyle dizini
kavradı" ifadeleri bunun müstehab olduğuna delildir. İlim adamları elin
dizin yakınında ya da üzerinde konulmasının müstehab olduğu üzerinde icma
etmişlerdir. Bazıları da elin parmaklarının diz kapağı üzerine aşağıya doğru
eğilmesini sözkonusu ederler. İşte "sol dizini de avucuyla kavrardı"
ifadesinin anlamı budur. Elin diz kapağına yakın yerde konulmasının hikmeti ise
başka şeylerle uğraşmasını engellemektir.
"Sağ elini sağ uyluğu
üzerine koydu." Bunun müstehap olduğu üzerinde icma edilmiştir.
(1308) "Şehadet
parmağı ile işaret etti ve başparmağını orta parmağı üzerine koydu." Diğer
rivayette (1310) "elli üç işareti gibi parmaklarını kapattı."
Buradaki iki rivayet iki farklı hal için yorumlanır. Bir zaman bu şekilde, bir
diğer zaman öbür şekilde yapmıştır. Bazıları bunları birbiriyle telif etmeye
kalkışarak "orta parmağı üzerine" sözünü, orta parmağının altına
yakın koydu anlamında diye açıklamıştır. O zaman bu da elli üç işareti yaptı,
anlamına gelir.
Şehadet parmağı ile
işarette bulunmaya gelince, sahih hadisler dolayısıyla bize göre müstehabtır.
Mezhep alimlerimiz dedi
ki: Şehadet kelimesini okurken "illallah" deyince işaret eder.
Yalnızca sağ şehadet parmağıyla işarette bulunur. Eğer bu parmağı kesik ya da
hastalıktan dolayı hareket ettiremiyor ise başkasıyla -bunun için asıl olan sağ
eliyle olsun, sol eliyle olsun- işaret etmez. Sünnet olan da gözünün
işaretinden daha ileriye gitmemesi (batmaması)dır. Bu hususta Ebu Davud'un
Süneninde sahih bir hadis vardır. Bu parmağı ile kıbleye dönük olarak işarette
bulunur. İşaret ederken tevhid ve ihlası niyet eder. Allah en iyi bilendir.
Bilelim ki "elli üç
gibi bağladı" ifadesi hesap ehline göre serçe parmağının ucunu yüzük
parmağının üzerine koymak suretiyle olur. Burada kastedilen bu değildir. Aksine
maksat serçe parmağın el ayasının üzerine konulması ve hesap ehlinin elli dokuz
adını verdiği şekilde gösterilmesidir. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
76 (75)- NAMAZIN
SONUNDA NAMAZDAN SELAM İLE ÇIKMAK VE BUNUN NASIL OLACAĞI BABI