SAHİH-İ MÜSLİM

SALAT

 

اب سجود التلاوة

73- TİLAVET SECDESİ BABI

 

حدثني زهير بن حرب وعبيدالله بن سعيد ومحمد بن المثنى. كلهم عن يحيى القطان. قال زهير: حدثنا يحيى بن سعيد عن عبيدالله قال:

 أخبرني نافع عن ابن عمر؛ أن النبي صلى الله عليه وسلم كان يقرأ القرآن. فيقرأ سورة فيها سجدة.فيسجد. وتسجد معه. حتى ما يجد بعضنا موضعا لمكان جبهته.

 

1295- Bize Zuheyr b. Harb, Ubeydullah b. Said ve Muhammed b. el-Müsenna hepsi Yahya el-Kattan'dan tahdis etti. Zuheyr dedi ki: Bize Yahya b. Said, Ubeydullah'tan şöyle dediğini tahdis etti. Bana Nafi, İbn Ömer'den haber verdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kur'an okurdu da içinde secde bulunan bir sureyi okuduğunda o da secde eder, biz de onunla birlikte secde ederdik. Öyle ki bazılarımız alnını koyacak bir yer dahi bulamıyordu.

 

Diğer tahric: Buhari, 1075, 1079; Ebu Davud, 1412

 

 

حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا محمد بن بشر. حدثنا عبيدالله بن عمر عن نافع، عن ابن عمر؛ قال:

 ربما قرأ رسول الله صلى الله عليه وسلم القرآن. فيمر بالسجدة فيسجد بنا. حتى ازدحمنا عنده. حتى ما يجد أحدنا مكانا ليسجد فيه. في غيره صلاة.

 

1296- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe de tahdis etti. .. İbn Ömer dedi ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bazen Kur'an okur ve secde ayetine gelir, bizimle birlikte secdeye varırdı. Onun yakınında o kadar çok izdiham yaptık ki bizden birimiz namazın dışında secde yapacak bir yer bulamıyordu.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          (1295) "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kur'an okur ... bulamazd!." Bir rivayette de (1296) "secde ayetini okur ve bizimle secde yapardı. .. " Buradan şu hükümler anlaşılmaktadır:

 

1- Tilavet secdesi sabittir. ilim adamları bu hususta icma etmişlerdir. Bize ve cumhura göre tilavet secdesi vacip değil, sünnettir. Ebu Hanife (r.anh)'a göre ise onun vacip ile farz arasında ayrım gözeten terimsel anlayışına göre farz değil, vaciptir. Tilavet secdesi Kur'an okuyan için ve ayetin okunuşunu dinleyen için sünnettir. Aynı zamanda dinlemediği halde işitenin o secdeyi yapması da müstehaptır ama onun için müekked değildir. Bu secdeyi yapmanın müekkedliği kıraati dinleyen kimse hakkındadır.

 

"Bizimle secde yapardı. " Yani o da secde eder -birinci rivayette olduğu gibi- biz de onunla birlikte secde ederdik.

 

2- ilim adamları diyor ki: Başkasının kıraatini dinleyen bir kimse secde edecek olursa ikisi de namazda değil ise onunla irtibatlı sayılmaz. Aksine ondan önce başını kaldırabilir, ondan sonra secdeyi uzatabilir eğer Kur'an okuyan kişi secde etmeyecek olursa kendisi secde yapabilir. Kur'an okuyanın abdestli yahut abdestsiz kadın ya da çocuk ya da başka bir kişi olması arasında da fark yoktur. Mezhep alimlerimizin zayıf bir görüşüne göre küçük çocuğun, abdestsizin ve kafir kimsenin secde ayetini okuması dolayısıyla se cde yapmaz; ama sahih olan birinci görüştür.

 

 

 

حدثنا محمد بن المثنى ومحمد بن بشار. قالا: حدثنا محمد بن جعفر. حدثنا شعبة عن أبي إسحاق. قال:

 سمعت الأسود يحدث عن عبدالله، عن النبي صلى الله عليه وسلم؛ أنه قرأ: والنجم. فسجد فيها. وسجد من كان معه. غير أن شيخا أخذ كفا من حصى أو تراب فرفعه إلى جبهته وقال: يكفيني هذا. قال عبدالله: لقد رأيته، بعد، قتل كافرا.

 

1297- Bize Muhammed b. el-Müsenna ve Muhammed b. Beşşar tahdis edip dediler ki: Bize Muhammed b. Cafer tahdis etti, bize Şu'be, Ebu İshak'tan şöyle dediğini tahdis etti: Ben el-Esved'i, Abdullah'tan diye tahdis ederken dinledim. O Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den rivayet ettiğine göre "vennecmi suresini" okudu ve secde yaptı. Onunla birlikte olanlar da secde etti. Yalnızca yaşlı bir zat bir avuç çakıl ya da toprak alıp onu alnına kaldırdı ve bu kadarı bana yeter dedi.

Abdullah dedi ki: Ben o kimsenin bundan sonra kafir olarak öldürülmüş olduğunu gördüm.

 

Diğer tahric: Buhari, 1067, 1070, 3853, 3972, 4863; Ebu Davud, 1406; Nesai, 958 -muhtasar-

 

 

حدثنا يحيى بن يحيى ويحيى بن أيوب وقتيبة بن سعيد وابن حجر (قال يحيى ابن يحيى: أخبرنا. وقال الآخرون: حدثنا إسماعيل، وهو ابن جعفر) عن يزيد بن خصيفة، عن ابن قسيط، عن عطاء بن يسار؛ أنه أخبره أنه سأل زيد بن ثابت عن القراءة مع الإمام؟ فقال: لا قراءة مع الإمام في شيء. وزعم أنه قرأ على رسول الله صلى الله عليه وسلم: والنجم إذا هوى. فلم يسجد.

 

1298- Bize Yahya b. Yahya, Yahya b. Eyyub, Kuteybe b. Said ve İbn Hucr tahdis etti. Yahya b. Yahya bize İsmail -ki o İbn Cafer' dir- Yezid b. Husayfe'den haber verdi, derken diğerleri, tahdis etti dediler. (Yezid) b. Husayf'dan, o Ata b. Yesar'dan rivayet ettiğine göre kendisine Zeyd b. Sabit'e imam ile birlikte kıraat hakkında soru sorduğunu, Zeyd'in de: İmam ile birlikte hiçbir şeyde kıraat yoktur dediğini ve ayrıca Zeyd'in Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e, vennecmi iza heva suresini okuduğu halde secde etmediğini söylediğini haber verdi.

 

Diğer tahric: Buhari, 1072, 1073 -muhtasar-; Ebu Davud, 1404 -muhtasar-; Tirmizi, 576 -muhtasar-; Nesai, 959

 

 

حدثنا يحيى بن يحيى قال: قرأت على مالك عن عبدالله بن يزيد، مولى الأسود بن سفيان، عن أبي سلمة بن عبدالرحمن؛ أن أبا هريرة قرأ لهم:

 إذا السماء انشقت. فسجد فيها. فلما انصرف أخبرهم أن رسول الله صلى الله عليه وسلم سجد فيها.

 

1299- Bize Yahya b. Yahya tahdis edip dedi ki: Ben Malik'e, Esved b. Abdullah'ın azatlısı Abdullah b. Yezid'den naklen okudum. O Ebu Seleme b. Abdurrahman'dan rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre kendilerine izzessemaunşakkat suresini okudu ve onda (ki secde ayeti dolayısıyla) se cde etti. Secdesini yaptıktan sonra kendilerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in burada secde ettiğini haber verdi.

 

 

Diğer tahric: Nesai, 960

 

 

وحدثني إبراهيم بن موسى. أخبرنا عيسى عن الأوزاعي. ح قال وحدثنا محمد بن المثنى. حدثنا ابن أبي عدي عن هشام. كلاهما عن يحيى بن أبي كثير، عن أبي سلمة، عن أبي هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم. بمثله.

 

1300- Bana İbrahim b. Musa da haber verdi. Bize İsa b. Yunus, el-Evzai'den haber verdi (H). Dedi ki: Bize Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti, bize İbn Ebu Adiy, Hişam'dan tahdis etti. Her ikisi Yahya b. Ebu Kesir'den, o Ebu Seleme'den, o Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den aynısını rivayet etti.

 

 

Diğer tahric: İbrahim b. Musa'nın rivayet ettiği hadisi yalnızca Müslim zikretti.

Muhammed b. el-Müsenna'nın rivayetini Buhari, 1074

 

AÇIKLAMA:          "Abdullah -yani b. Mesud- (r.anh) Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den ... " Burada sözü edilen yaşlı kişi Umeyye b. Halef'dir. Bedir günü kafir olarak öldürüldü, hiçbir zaman da Müslüman olmadı.

 

"Onunla beraber olanlar da secde etti." Yani onun okuyuşunda hazır bulunan Müslümanlar, müşrikler, cinler ve insanlar secdeye vardı. Bu açıklamayı İbn Abbas (r.anh) ve başkaları yapmıştır. Öyle ki etrafa Mekkelilerin Müslüman oldukları haberi yayıldı.

 

Kadi İyaz -yüce Allah'ın rahmeti ona- dedi ki: Secde etmelerinin sebebi İbn Mesud (r.anh)'ın dediğine göre bu ayetin ilk inen secde ayeti olmasıdır. Ahbarilerin ve müfessirlerin rivayet ettikleri, bunun sebebinin Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in dili ile müşriklerin tanrılarına birtakım övgülerin Necm suresi esnasında telaffuz edildiği şeklindeki rivayetlere gelince, bu rivayetler batıl olup ne nakil bakımından, ne akıl cihetinden böyle bir şey sahih olamaz çünkü yüce Allah'tan başka ilahların övülmesi küfür, bunun Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in diline nispet edilmesi de doğru olamaz, şeytan da onun dili üzere (kendisi söylemiş gibi) söylemiş olamaz. Şeytana böyle bir imkanın verilmesi doğru kabul edilemez. Allah en iyi bilendir.

 

(1298) "İbn Husayn"ın adı Yezid b. Abdullah b. Kusayt' dır.

"Zeyd b. Sabit (r.anh)'a imam ile birlikte kıraat hakkında sordu ...

Secde etmedL" Rivayetindeki "hiçbir şeyde imamla birlikte kıraat yoktur" sözünü Ebu Hanife ve onun dışında namaz ister içten okunan, ister açıktan okunan bir namaz olsun imama uyanın kıraat yükümlülüğü yoktur diyen kimseler bunu delil göstermektedirler. Bizim mezhebimize göre ise fatihayı okumak içten okunan namazlarda cemaate vaciptir, bu husustaki iki görüşten sahih olanına göre açıktan okunanlarda da böyledir.

Zeyd (r.anh)'ın bu sözüne iki şekilde cevap verilebilir:

 

1- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Ummu'l-Kur'an'ı (Fatihayı) okumayan kimsenin namazı olmaz" buyurduğu ve: "Benim arkamda iseniz (bana uymuşsanız) ummu'l-Kur'an'dan başkasını okumayınız" ve bunlardan başka (bu anlamda) sabit olmuş diğer hadisler, Zeyd'in ve başkalarının görüşüne göre öncelikli kabul edilirler.

 

2- Zeyd'in bu söyledikleri, açıktan okunan namazlarda Fatiha'dan sonra okunan (zamm-ı) sure hakkında yorumlanır. Çünkü imama uyanın zamm-ı sure okuması meşru değildir. Zeyd'in bu sözünün sahih hadislere uygun bu şekilde açıklanabilmesi için böyle bir tevil (yorum) kaçınılmazdır. Bunu gerek bizim mezhebimizde gerekse de bir topluluğun kanaatine göre, imamın açıktan okunan namazlarda Fatiha'dan sonra cemaatin Fatiha'yı okuyacağı kadar bir süre susmasının müstehap olduğu görüşü desteklemektedir.

Ayrıca bu hususta Ebu Davud'un sününen'inde ve başka kaynaklarda yer alan hasen bir hadise göre cemaatin Fatiha suresini okuyacağı ifade edilmektedir. Böylelikle imam ile birlikte kıraat söz konusu olmayıp, aksine cemaatin kıraati bu kısa sekte (susuş) zamanına denk gelir.

 

"Okuduğunu söyledi" ibaresinde kullanılan "zeame: ileri sürdü, iddia etti" fıili ile burada kastedilen, kesinlik olarak söyledi anlamındadır. Biz bu şerhin baştaraflarında, bu lafzın hem kesinlik, hem yalan hakkında, hem şüphe edilen söz hakkında kullanılabileceğini ve her bir anlamın kendisine yakışan yerde tespit edileceğini açıklamış ve orada delillerini de zikretmiş idik.

 

"Resuluilah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Vennecmi suresini okuduğunu ve secde etmediğini söyledi." Mufassal sureler bölümünde secde ayeti olmadığını, Necm'de, izessemauşşakkat ve ikra bismi Rabbik surelerindeki secdelerin de bu hadis ile yahut İbn Abbas'ın rivayet ettiği "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'ye hicret ettiğinden itibaren mufassal surelerin hiçbirisinde secde etmedi" hadisi ile nesh olduğunu söyleyen Malik -yüce Allah'ın rahmeti onave ona muvafakat edenler bu hadisi delil göstermişlerdir.

 

Bu ise zayıf bir görüştür çünkü bundan sonra Müslim'de zikredilen Ebu Hureyre (r.anh)'ın rivayet ettiği hadiste sabit olduğu üzere o şöyle demiştir: "Biz Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte "izessemaun şakkat:

 

Gök yarılıp çatladığında" (İnşikak, 1) ve "ikra' bismi Rabbik: Yaratan Rabbinin adı ile oku" (Alak, I) surelerinde secde (ayeti dolayısıyla secde) ettik" hadisi sabittir.İlim adamları Ebu Hureyre'nin hicretin yedinci yılında Müslüman olduğunu ittifak ile kabul etmişlerdir. Böylelikle bu hadis, Mufassal Surelerde(ki secde ayetleri) dolasıyla hicretten sonra da secde edilmeye devam edildiğine delil teşkil etmektedir.

 

İbn Abbas (r.anh)'dan rivayet edilen hadis ise senedi itibariyle zayıftır ve delil gösterilmesi doğru olamaz.

 

Ebu Zeyd'in rivayet ettiği hadis ise secdeyi terk etmenin caiz olup, vacip değil de sünnet olduğunu beyan eden bir hadis olarak yorumlanır. Böyle bir tevile ise bu hadis ile Ebu Hureyre (r.anh)'ın rivayet ettiği hadisin bir arada telif edilmesi açısından ihtiyaç vardır. Allah en iyi bilendir.

 

İlim adamları tilavet secdelerinin sayısı hususunda farklı görüşlere sahiptir. Şafii (r.anh) ile bir kesimin kanaatine göre bunlar on dört tanedir. İkisi hac suresinde, üçü Mufassal bölümündedir. Sad suresindeki secde bunlar arasında sayılmaz çünkü o bir şükür secdesinden ibarettir.

 

Malik -yüce Allah'ın rahmeti ona- ve bir kesim Mufassal bölümündeki secdeleri saymayarak secdeler on bir tanedir demişlerdir.

 

Ebu Hanife (r.anh) da bunlar on dört secdedir deyip, Mufassal bölümündeki secdeleri ve Sad suresindeki secdeyi sabit kabul ederken Hac suresindeki ikinci secdeyi saymamıştır.

 

Ahmed ve mezhep alimlerimizden İbn Sureye ile bir kesim, bunlar on beş secdedir demiş ve hepsini sabit kabul etmişlerdir.

 

Secde yapılacak yerler bellidir. Ancak Ha-Mim'deki secdede ihtilaf etmişlerdir. Malik, seleften bir kesim ve mezhebimize mensup bazı kimseler bu:

 

"Eğer ona ibadet ediyorsanız" (Fussilet, 37) buyruğunun akabindedir derken, Ebu Hanife ve Şafii -yüce Allah'ın rahmeti onlara- ile cumhur: "Hiç usanmadan onu gece ve gündüz tesbih eder dururlar." (Fussilet, 38) buyruğunun akabindedir derler. Allah en iyi bilendir.

 

 

 

وحدثنا أبو بكر بن أبي شبة وعمرو الناقد. قالا: حدثنا سفيان بن عيينة عن أيوب بن موسى، عن عطاء بن ميناء، عن أبي هريرة؛ قال:

 سجدنا مع النبي صلى الله عليه وسلم في: إذا السماء انشقت. واقرأ باسم ربك.

 

1301- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe ve Amr en-Nakid tahdis edip dediler ki: Bize Süfyan b. Uyeyne, Eyyub b. Musa'dan tahdis etti. O Ata b. Mina'dan, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini nakletti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte izessemaunşakkat ve ikra bismi Rabbik buyruklarında secde ettik.

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 1407; Tirmizi, 573; Nesai, 966; İbn Mace, 1058

 

 

وحدثنا محمد بن رمح. أخبرنا الليث عن يزيد بن أبي حبيب، عن صفوان بن سليم، عن عبدالرحمن الأعرج مولى بني مخزوم، عن أبي هريرة؛ أنه قال: سجد رسول الله صلى الله عليه وسلم في: إذا السماء انشقت. واقرأ باسم ربك.

 

1302- Bize Muhammed b. Rumh da tahdis etti ... Ebu Hureyre dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) izessemaunşakkat ve ikra bismi Rabbik surelerinde secde etti.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

وحدثني حرملة بن يحيى. حدثنا ابن وهب. أخبرني عمرو بن الحارث عن عبيدالله بن أبي جعفر، عن عبدالرحمن الأعرج، عن أبي هريرة، عن رسول الله صلى الله عليه وسلم، مثله.

 

1303- Bana Harmele b. Yahya da tahdis etti. .. Ebu Hureyre, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den aynısını rivayet etti.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

وحدثنا عبيدالله بن معاذ ومحمد بن عبدالأعلى. قالا: حدثنا المعتمر عن أبيه، عن بكر، عن أبي رافع؛ قال:

 صليت مع أبي هريرة صلاة العتمة. فقرأ: إذا السماء انشقت. فسجد فيها. فقلت له: ما هذه السجدة؟ فقال: سجدت بها خلف أبي القاسم صلى الله عليه وسلم. فلا أزال أسجد بها حتى ألقاه. وقال ابن عبدالأعلى: فلا أزال أسجدها.

 

1304- Bize Ubeydullah b. Muaz el-Anberi ve Muhammed b. Abdula'la tahdis edip dedi ki ... Ebu Rafi dedi ki: Ebu Hureyre ile birlikte yatsı namazını kıldım. İzessemaunşakkat suresini okudu ve secde etti. Ona:

Bu secde neyin nesidir, dedim. O: Ben Ebu'l-Kasım (r.a.)'ın arkasında burada secde ettim. Bu sebeple ona kavuşuncaya kadar burada secde etmeye devam edeceğim, dedi.

Muhammed b. Abdula'la ise: Ben bu secdeyi yapmaya devam edeceğim, dedi.

 

Diğer tahric: Buhari, 766, 768, 1078; Ebu Davud, 1408; Nesai, 967 -buna yakın-

 

 

حدثني عمرو الناقد. حدثنا عيسى بن يونس. ح قال وحدثنا أبو كامل. حدثنا يزيد (يعني ابن زريع). ح قال وحدثنا أحمد بن عبدة. حدثنا سليم بن أخضر. كلهم عن التيمي، بهذا الإسناد. غير أنهم لم يقولوا: خلف أبي القاسم صلى الله عليه وسلم.

 

1305- Bana Amr en-Nakid tahdis etti. Bize Isa b. Yunus tahdis etti (H). Dedi ki: Bize Ebu Kamil de tahdis etti. Bize Yezid -yani b. Zurey' - tahdis etti (H). Dedi ki: Bize Ahmed b. Abde tahdis etti, bize Suleym b. Ahdar tahdis etti. Hepsi et-Teymi'den bu isnad ile rivayet etti. Ancak bunlar rivayetlerinde: Ebu'l-Kasım (r.a.)'ın arkasında demediler.

 

 

وحدثني محمد بن المثنى وابن بشار. قالا: حدثنا محمد بن جعفر. حدثنا شعبة عن عطاء بن أبي ميمونة، عن أبي رافع؛ قال:

 رأيت أبا هريرة يسجد في: إذا السماء انشقت. فقلت: تسجد فيها؟ فقال: نعم. رأيت خليلي صلى الله عليه وسلم يسجد فيها. فلا أزال أسجد فيها حتى ألقاه.

قال شعبة: قلت: النبي صلى الله عليه وسلم؟ قال: نعم.

 

1306- Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşar dedi ki: ... Ebu Rafi dedi ki: Ebu Hureyre'yi izessemaunşakkat suresinde secde yaparken gördüm. Ben: Bunda secde mi yapıyorsun, dedim. O, evet ben can dostum (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i bunda secde ederken gördüm. Ona kavuşuncaya kadar ben de bunda secde etmeye devam edeceğim, dedi.

Şu'be (rivayetinde) dedi ki: Ben (Ebu Rafi): Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i mı kastediyorsun dedim. O: Evet, dedi.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          (1301) "Ata b. Mina" sonu medli de okunur, kasr ile de okunur, açıklaması daha önce geçmişti.

 

(1302) "Safvan b. Süleym, Mahzum oğullarının azatlısı Abdurrahman b. el-A'rec'den, o Ebu Hureyre (r.anh)'dan" ikinci rivayette (1303) Abdullah b. Ebu Cafer; Abdurrahman el-A'rec'den, o Ebu Hureyre (r.anh)'dan aynısını rivayet etti" denilmektedir. Humeydi, el-Cem'u beyne 'sSahihayn adlı eserinde Ebu Hureyre'nin tercümesinin sonlarında şunları söylemektedir: Birinci el-A'rec, Mahzum oğullarının azatlısı olup adı Abdurrahman b. Sa'd el-Muk'ad'dir. Künyesi Ebu Ahmed olup rivayet ettiği hadis sayısı azdır. Diğer Abdurrahman el-A'rec ise İbn Hürmüz olup, künyesi Ebu Davud'dur, Rabia b. el-Haris'in azatlısıdır, rivayet ettiği hadis sayısı çoktur. Ondan imamlardan çok sayıda topluluk rivayet nakletmiştir. (Humeydi devamla) dedi ki: Müslim her ikisinden de Kur'an secdeleri bölümünde rivayet almıştır. Bazı hallerde bu içinden çıkılmaz bir hal alır. (Hangi el-A'rec'in kastedildiği anlaşılmaz.) Bunun için Mahzum oğullarının azatlısı demiştir. Bunu kendisinden Safvan b. Süleym rivayet eder. İbn Hürmüz ise bunu Ubeydullah b. Cafer'den diye rivayet eder.

 

Humeydi'nin açıklamaları bunlardır. Bunlar güzel ve nefis açıklamalardır. Aynı şekilde Darakutni de şöyle demektedir: Şüphesiz el-A'rec iki kişi olup, her ikisi de Ebu Hureyre'den rivayet nakleder. Bunlardan birisi meşhur olandır, adı Abdurrahman b. Hürmüz'dür. İkincisi ise Mahzum oğullarının azatlısı Abdurrahman b. Sa'd'dır. İşte doğrusu budur. Ebu Mesud ed-Dımeşki ise her ikisi aynı adamdır, demiştir. Ebu Ali el-Gassani el-Cebbani ise doğru olan Darakutni'nin söylediğidir, demiştir. Allah en iyi bilendir.

 

Şunu da bil ki, tilavet secdesini yapmanın caiz ve sahih olması için nafile namazda şart olan hadesten taharet, necasetten taharet, setr-i avret, istikbal-i kıble gibi şartlar aranır, Secde ayetinin okunması tamamlanmadan secde etmek caiz değildir. Bize göre namaz kılmanın yasak kılınmış olduğu vakitlerde tilavet secdesi yapmak caizdir çünkü böyle bir secdenin sebebi vardır. Bize göre ise sebebi olan bir namaz (ve secde) mekruh değildir. Bu mesele hakkında ilim adamları arasında bilinen meşhur görüş ayrılığı vardır. Tilavet secdesi ile ilgili fıkıh kitaplarında oldukça yaygın olarak bilinen çeşitli meseleler ve detaylar vardır. Başarı Allah'tandır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

74 NAMAZDA OTURMANIN NİTELİĞİ VE ELLERİN UYLUKLAR ÜZERİNE NASIL KONULACAĞI BABI