SAHİH-İ MÜSLİM |
SALAT |
باب
كراهة الصلاة
في ثوب له
أعلام
68- RESİM DESENLİ
ELBİSEYLE NAMAZ KILMANIN MEKRUH OLDUĞU BABI
حدثني
عمرو الناقد
وزهير بن حرب.
ح قال وحدثني
أبو بكر بن
أبي شيبة
(واللفظ
لزهير) قالوا:
حدثنا سفيان
ابن عيينة عن
الزهري، عن
عروة، عن عائشة؛
أن النبي صلى
الله عليه
وسلم صلى في
خميصة لها
أعلام. وقال
"شغلتني
أعلام هذه.
فاذهبوا بها
إلى أبي جهم
وائتوني
بأنبجانية".
1238- Bize Amr en-Nakid
ve Zuheyr b. Harb tahdis etti (H). Dedi ki: Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe de
-lafız Zuheyr'e ait olmak üzere- tahdis edip dediler ki: Bize Süfyan b. Uyeyne,
ez-Zühri'den tahdis etti. O Urve'den, o Aişe'den rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) hamısa adı verilen; üzerinde bazı desenler bulunan bir elbise
ile namaz kıldı ve: "Bunun desenleri beni meşgul etti, bunu Ebu Cehm'e
götürün ve onun enbicaniyesini getirin" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
752; Ebu Davud, 914, 4053; Nesai, 770; İbn Mace, 3550
حدثنا
حرملة بن
يحيى. أخبرنا
ابن وهب.
أخبرني يونس
عن ابن شهاب.
قال: أخبرني
عروة بن
الزبير عن
عائشة؛ قالت:
قام
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يصلي في
خميصة ذات
أعلام. فنظر
إلى علمها.
فلما قضى صلاته
قال "اذهبوا
بهذه
الخميصة
إلى أبي جهم
بن حذيفة.
وائتوني
بأنبجانية.
فإنها ألهتني
آنفا في صلاتي".
1239- Bize Harmele b.
Yahya da tahdis etti. .. Aişe dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
hamısa denilen desenli bir elbise ile namaz kıldı. Onun desenine baktı,
namazını bitirince: "Bu hamısayı Ebu Cehm b. Huzeyfe'ye götürün ve bana
onun enbicanisini getirin, çünkü bu az önce namazımda beni oyaladı"
buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا وكيع عن
هشام، عن
أبيه، عن
عائشة؛ أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم كانت له
خميصة لها
علم. فكان
يتشاغل بها في
الصلاة. فأعطاها
أبا جهم. وأخذ
كساء له
أنبجانيا.
1240- Bize Ebu Bekr b.
Ebi Şeybe de tahdis etti. .. Aişe'den rivayete göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in desenli bir hamısası vardı. Namazda iken onunla meşgul olduğu için
onu Ebu Cehm'e verip, ona ait bir enbicani giyeceği ni aldı.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: "Hamisa"
dört köşeli bir kumaş (elbise) demektir.
"Bana onun enbicanisini
getirin." Kadi İyaz dedi ki: Biz bu kelimeyi Müslim'den başka eserlerde
hemzenin hem fethalı, hem kesreli, be harfinin de hem fethalı, hem kesreli
okunuşu ile rivayet ettik. Sa'leb de bu kelimeyi her iki şekilde de rivayet
etmiştir. Ayrıca biz bunu sonundaki ye harfi -Müslim'den başka kaynaklarda-
şeddeli ve şeddesiz olarak rivayet etmiş bulunuyoruz çünkü bu kelime Müslim'in
rivayetinde Ebu Cehm'e izafe olmak
, üzere ye harfi şeddeli
ve kesrelidir. Bir başka rivayette geldiği üzere müzekker olarak
zikredilmiştir. Sa'leb, enbicani kalın ve kesik olan her kumaşa denilir.
Başkası ise enbicani desensiz, kalın bir giyecektir (kumaştır). Eğer bu kumaşın
desenleri varsa o takdirde buna hamisa denilir. Deseni yoksa enbicaniye adını
alır, demiştir;
Davudi dedi ki:
Enbicani, kisa (kumaş) ile aba arası kalın bir giyecektir.
Kadı Ebu Abdullah dedi
ki: Enbicani pamuk yahut keten ile yünden yapılan bir kumaştır. İbn Kuteybe
dedi ki: Bunun asıl adı menbicanidir. Aslında enbicani denilmez çünkü menbic'e
nispettir. Nispette be harfinin fethalı olması da gerekir (menbecani şeklinde)
çünkü bu kelimenin telaffuzu şaz kelimeler arasında sayılır. Bu Esmai'nin de
görüşüdür. El-Baci dedi ki: Saleb'in dediği daha güçlüdür, menbice nispet ise
menbici şeklinde gelir (menbicani ya da menbecani değil).
"Bunun desenleri
beni meşgul etti." Diğer rivayette "beni oyaladı" Buhari'deki
rivayette "beni fitneye düşürmesinden (namazda uğraştırmasından)
korkarım" şeklindedir. Bu lafızların anlamları birbirine yakındır. Bu
anlam ise namazda kalbin tam anlamıyla uyanık ve namazdaki zikir ve tilaveti
iyice düşünmek, namazın maksatlarından olan emre itaat edip, boyun eğmek gibi
hususlardan kalbi alıkoyup, meşgul etmek demektir.
O halde bu hadis ile
kalbin namazda uyanık ve huzur içerisinde olması sözünü ettiğimiz hususlar
üzerinde iyice düşünülmesi ve dikkat edilmesi teşvik edilmektedir. Ayrıca gözün
kişiyi meşgul edecek şeylere uzanmaktan alıkonulması, kalbin kendisiyle
uğraşılacağından korkulan şeylerin ortadan kaldırılması da teşvik edilmekte,
mescidin mihrabının, duvarlarının meşgul edecek şekilde süslenip, nakş
edilmesinin ve başka meşgul edici hususların bulunmasının mekruh olduğu da
anlaşılmaktadır çünkü Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hamisayı çıkarmaktaki
illeti böyle bir anlam olarak tespit etmiştir.
Ayrıca bu hadisten bu
halde namazın -namaz ile ilgisi olmayan, uğraştırıcı ve benzeri bir şeyle
düşünme meşgul olsa dahi- sahih olacağı da anlaşılmaktadır. Bu da fukahanın
icmaı ile böyledir. Seleften ve zahidlerden bazı kimselerden icma hususunda
sözüne itibar edilen şahsiyetlerden sahih olmayan birtakım rivayetler de
nakledilmiş bulunmaktadır.
Mezhep alimlerimiz der
ki: Namaz kılanın secde ettiği yere bakıp, onun dışında daha ileri bir yere
bakmaması müstehabtır. Bazıları: Gözlerini kapatması mekruhtur demiştir. Bana
göre ise bir zarardan korkması hali dışında mekruh değildir.
Hadisten anlaşılan bir
diğer hükme göre, desenli bir elbiseyle namaz kılmak sahih olmakla birlikte
böyle olmayan elbise daha uygundur.
Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in hamisayı Ebu Cehm'e gönderip, enbicaniyesini istemesi ise onu bir
çeşit nazlandırma türündendir çünkü bu davranışın onu etkileyip, bundan dolayı
sevineceğini biliyordu. Allah en iyi bilendir.
Burada sözü edilen Ebu Cehm'in
adı ise Amir b. Huzeyfe b. Ganim elKuraşi el-Adevi el-Medeni' dir. Sahabidir.
Hakim Ebu Amed dedi ki:
Adının Ubeyd b. Huzeyfe olduğu da söylenir. Ebu Cehm teyemmüm babında ve namaz
kılanın önünden geçmek hususunda adı geçen cim harfi ötreli ve he'den sonra ye
bulunan küçültme ismi ile Ebu Cuheym'den başka birisidir. Buna dair açıklama
yerinde geçmiş bulunmaktadır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: