SAHİH-İ MÜSLİM |
SALAT |
باب جواز
الخطوة
والخطوتين في
الصلاة
63- NAMAZDA BİR VE İKİ
ADIM ATMANIN CAİZ OLDUĞU BABI
حدثنا
يحيى بن يحيى
وقتيبة بن
سعيد. كلاهما
عن عبدالعزيز.
قال يحيى:
أخبرنا
عبدالعزيز بن
أبي حازم عن
أبيه؛ أن نفرا
جاءوا إلى سهل
بن سعد. قد تماروا
في المنبر. من
أي عود هو؟
فقال:
أما
والله! إني
لأعرف من أي
عود هو. ومن
عمله. ورأيت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أول يوم
جلس عليه. قال
فقلت له: يا
أبا عباس!
فحدثنا. قال:
أرسل رسول
الله صلى الله
عليه وسلم إلى
امرأة (قال أبو
حازم: إنه
ليسميها يومئذ)
"انظري غلامك
النجار. يعمل
لي أعوادا
أكلم الناس
عليها". فعمل
هذه الثلاث
درجات. ثم أمر
بها رسول الله
صلى الله عليه
وسلم. فوضعت
هذا الموضع.
فهي من طرفاء
[؟؟] الغابة.
ولقد رأيت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قام عليه
فكبر وكبر
الناس وراءه.
وهو على
المنبر. ثم
رفع فنزل
القهقرى حتى
سجد في أصل
المنبر. ثم
عاد حتى فرغ
من آخر صلاته.
ثم أقبل على
الناس فقال "يا
أيها الناس!
إني صنعت هذا
لتأتموا بي.
ولتعلموا
صلاتي".
1216- Bize Yahya b.
Yahya ve Kuteybe b. Said tahdis etti. İkisi Abdulaziz'den rivayet etti. Yahya
dedi ki: Bize Abdulaziz b. Ebu Hazim babasından haber verdiğine göre birkaç
kişi Sehl b. Sa'd'ın yanına geldi. Minber hususunda ve minberin hangi tür
ağaçtan yapıldığı hakkında birbirleriyle tartışmışlardı. O şöyle dedi: Allah'a
yemin ederim ki ben onun hangi ağaç c tan yapıldığını ve onu kimin yaptığını
biliyorum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i üzerine oturduğu ilk
günde de görmüştüm.
(Ebu Hazim) dedi ki: Ben
ona, ey Ebu Abbas bize anlatır mısın dedim.
O şöyle dedi: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kadına -Ebu Hazim dedi ki: Sehl o gün o
kadının adını da vermişti- şöyle bir haber gönderdi: "Şu marangoz kölene
bir bak da bana üzerine çıkıp insanlara hitapedeceğim basamaklar yapsın"
buyurdu.
O da şu üç basamağı
yaptı. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in emri ile bu basamaklar
şu yere konuldu. Bu basamaklar el-Gabe denilen yerde yetişen ılgın
ağaçlarındandı. Ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in minberin
üzerine çıkıp, tekbir getirdiğini, insanların da onun arkasından -o minber
üzerinde olduğu halde- tekbir getirdiklerini gördüm. Sonra başını kaldırıp,
gerisin geri indi ve nihayet minberin dibinde secde etti. Sonra tekrar çıktı ve
namazını bitirinceye kadar böyle yaptı. Sonra da cemaate yüzünü çevirerek:
"Ey insanlar, benim bunu yapmamın sebebi sizin de bana uymanız . ve benim
namaz kılış şeklimi öğrenmeniz içindir" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
448 -muhtasar-
حدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
يعقوب بن
عبدالرحمن بن
محمد بن
عبدالله بن
عبد القارئ
القرشي. حدثني
أبو حازم؛ أن
رجالا أتوا
سهل بن سعد. ح
قال وحدثنا أبو
بكر بن أبي
شيبة وزهير بن
حرب وابن أبي
عمر. قالوا:
حدثنا سفيان
بن عيينة عن
أبي حازم؛
قال: أتوا سهل
بن سعد
فسألوه: من أي
شيء منبر
النبي صلى
الله عليه
وسلم؟ وساقوا
الحديث. نحو
حديث ابن أبي
حازم.
1217- Bize Kuteybe b.
Said tahdis etti. Bize Yakub b. Abdurrahman b. Muhammed b. Abdullah b.
Abdulkari el-Kuraşi tahdis etti. Bana Ebu Hazim'in tahdis ettiğine göre bazı
kimseler Se hı b. Sa'd'ın yanına geldiler (H). Dedi ki: Bize Ebu Bekr b. Ebi
Şeybe, Zuheyr b. Harb ve ibn Ebu Ömer de tahdis edip dediler ki: Bize Süfyan b.
Uyeyne, Ebu Hazim'den şöyle dediğini tahdis etti: Se hı b. Sa'd'a gelip, ona:
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in minberi hangi şeyden yapılmıştır dediler
sonra hadisi ibn Ebu Hazim'in hadisine yakın olarak rivayet ettiler.
Diğer tahric: Ebu Bekr
b. Ebi Şeybe'nin rivayetini Buhari, 377; İbn Mace, 1416.
Kuteybe b. Said'in
hadisini Buhari, 917; Ebu Davud, 1080; Nesai, 738
AÇIKLAMA: Bu babta
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in minber üzerinde namaz kılması ve
minberin dibinde secde edinceye kadar geri geri inmesi sonra da tekrar namazı
bitirinceye kadar aynı işi yaptığına dair hadis-i şerif yer almaktadır.
ilim adamları dedi ki:
Değerli minber üç basamaktı. Nitekim Müslim de rivayetinde bunu açıkça ifade
etmiştir. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki adımla minberin dibine
indikten sonra yanında secdeye vardı. Bundan çeşitli hükümler çıkmaktadır:
1- Minber edinmek
müstehabtır.
2- Hatib ve benzeri
konumda olan kimselerin minber ya da ona benzer yüksekçe bir şey üzerinde
durmaları müstehabtır.
3- Namazda az fiil
işlemek (amel-i kali!) caizdir. Çünkü iki adım atmakla namaz bozulmaz ama bir
ihtiyaç olmadıkça daha uygunu bu işi yapmamaktır. Şayet bir ihtiyaç sebebiyle
yapılırsa bunda -Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem}'in yaptığı gibi- kerahet
yoktur.
4- ikiden fazla adım ve
benzeri çok iş (amel-i kesir) dağınık yapılırsa namaz bozulmaz çünkü minberden
inmek ve çıkmak tekrarlanmış bir iştir. Bunların toplamı çok ise de kısım kısım
dağılmaları halinde bunların her biri az bir fiil olur.
5- imam'ın cemaatin
bulunduğu yere göre daha yüksekçe bir yerde namaz kılması caizdir ama bir
ihtiyaç olmaksızın imam'ın cemaatten, cemaatin de imamdan daha yüksek bir yerde
bulunması mekruhtur. Eğer cemaate namaz fiillerini öğretmek gibi bir ihtiyaç
sebebi ile olursa mekruh olmaz hatta bu hadis dolayısıyla müstehabtır, aynı
şekilde imama uyan bir kişi diğer cemaate imam'ın namazını duyurmak isterse ve
bunun için yükseğe çıkma gereğini duyarsa hüküm yine böyledir.
6- İmam cemaate namazın
fiillerini öğretir ve bunu yapması namazına menfi tesirde bulunmaz. Böyle bir
iş ibadette başkasını ortak yapmak türünden sayılmaz, aksine onlara sesini
duyurmak üzere yüksek sesle tekbir alması gibidir.
"Minber hakkında
tartıştılar." Yani ayrılığa düştüler, çekiştiler. Dilbilginleri der ki:
Minber sözü yükselmek anlamındaki "nebr" den türemiştir.
"Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kadına ... diye haber gönderdi."
Bunu Suheyl b. Sa'd
böylece rivayet etmiştir. Buhari'nin Sahihinde ve başka kaynaklarda Cabir'in
rivayeti de şöyledir: "Kadın: Ey Allah'ın Resulü, üzerinde oturacağın bir
şey yaptırayım mı çünkü benim marangoz bir kölem var dedi. Allah Resulü:
"İstersen yaptırabilirsin" buyurdu. Kadın da minberi
yap(tır)dı." Bu rivayet Zahiri itibariyle Suheyl'in rivayetinden
farklıdır. Her iki rivayet şöylece tevil edilebilir: Kadın ilk olarak
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bu teklifi yaptı sonra da Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ona haber göndererek bu dediğini
gerçekleştirmesini istedi.
"O da bu üç
basamağı yaptı." Bu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in minberinin
üç basamaktan ibaret olduğuna dair açık bir ifadedir.
"O Gabe denilen
yerde yetişen ılgın ağacındandır." Tarfa, (dgın) lafzı Buhari ve başka
kaynaklarda (Tarta yerine) "EsI" şeklindedir, Tarta ile aynı şeydir.
Gabe ise Medine'nin Avali kısmında bilinen bir yer adıdır.
"Sonra kalktı ve
geri geri indi ve secdeye vardı." Başını rüku'dan kaldırdı demektir. Geri
geri gitmek (el-kahkara) arkaya doğru yürümek demektir. Geri geri yürümesi ise
sırtını kıbleye dönmemesi içindir.
"Benim nasıl namaz
kıldığımı öğrenmeniz içindir." Böylelikle Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) (namaz içindeki). hareketleri (sahabesine) öğretmek maksadıyla, minbere
Çıkıp namaz kıldığını açıklamıştır.
"Yakub b.
Abdurrahman el-Kari" nispetinin sonundaki ye şeddeli olup, daha önce
defalarca açıklanmıştı. Bilinen kabile Kare'ye mensuptur.
Babın sonlarında:
"Ve hadisi İbn Ebu Hazim'in hadisine yakın olarak rivayet ettiler"
ifadesi yazma nüshalarda bu şekildedir. Rivayet ettiler (sevkettiler)
anlamındaki lafız çoğul zamiri ile gelmiştir. Halbuki burada ikisi rivayet etti
demesi gerekirdi çünkü maksat Yakub b. Abdurrahman ile Süfyan b. Uyeyne'nin,
Ebu Hazim'den rivayetlerini açıklamaktır çünkü her ikisi Ebu Hazim'den
rivayette İbn Ebu Hazim ile ortaktırlar. Çoğullafız getirmekle birlikte ikisini
kastetmiş olma ihtimali olabilir. Diğer taraftan iki kişi hakkında çoğul
kullanmak da şüphesiz caizdir ama bu şekilde bir kullanımın hakikat mi, mecaz
mı olduğu hususunda meşhur görüş ayrılığı vardır çoğunluk bunun mecazi olduğunu
kabul etmektedir.
Müslim'in "rivayet
ettiler" sözü ile Yakub ve Süfyan'dan rivayeti nakledenler olma ihtimali
de vardır. Bunlar ise pek çoktur. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
64- NAMAZDA ELLERİ
BÖGRÜNE KOYMANIN MEKRUH OLDUĞU BABI