SAHİH-İ MÜSLİM |
SALAT |
باب جواز
لعن الشيطان
في أثناء
الصلاة، والتعوذ
منه، وجواز
العمل القليل
في الصلاة
61- NAMAZ ESNASINDA ŞEYTANA
LANET ETMENİN, ONDAN ALLAH'A SIĞINMANIN VE NAMAZDA AZ İŞ (KALİL AMEL) 'İN CAİZ
OLDUĞU BABI
حدثنا
إسحاق بن
إبراهيم
وإسحاق بن
منصور. قالا:
أخبرنا النضر
بن شميل.
أخبرنا شعبة.
حدثنا محمد
(وهو ابن زياد)
قال: سمعت أبا
هريرة يقول:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "إن
عفريتا من
الجن جعل يفتك
علي البارحة.
ليقطع علي
الصلاة. وإن
الله أمكنني
منه فذَعَتُّهُ.
فلقد هممت أن
أربطه إلى جنب
سارية من
سواري المسجد.
حتى تصبحوا
تنظرون إليه.
أجمعون (أو
كلكم) ثم ذكرت
قول أخي
سليمان: رب
اغفر لي وهب
لي مالكا لا
ينبغي لأحد من
بعدي. فرده
الله خاسئا".
وقال
ابن منصور:
شعبة عن محمد
بن زياد.
1209- Bize İshak b.
İbrahim ve İshak b. Mansur tahdis edip dedi ki: ... Bize Muhammed -ki o Ziyad'
dır- tahdis edip dedi ki: Ebu Hureyre'yi şöyle derken dinledim: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cinlerden bir ifrit dün
namazımı bozmak için karşıma çıktı, beni yanıltmak ve namazımı bozmak istedi.
Yüce Allah da ona karşı bana güç ve imkdn verdi, ben de onu boğdum. Yemin
ederim ki onu mescidin direklerinden bir direğin yanına bağlamak istedim. Öyle
ki sabahı edince hep birlikte -ya da hepinizona bakacaktınız, sonra kardeşim
Süleyman (a.s)'ın: "Rabbim bana mağfiret buyur ve benden sonra hiçbir
kimseye verilmeyecek bir mülk ihsan et" dediğini hatırladım. Allah da onu
rezil ve rüsvay olarak geri çevirdi. "
İbn Mansur dedi ki:
(Hadisi) Şu'be, Muhammed b. Ziyad'dan (rivayet etti).
Diğer tahric: Buhari,
461, 1210, 3284 -muhtasar-, 3423, 4808
حدثنا
محمد بن بشار.
حدثنا محمد
(هو ابن جعفر) ح قال
وحدثناه أبو
بكر بن أبي
شيبة. حدثنا
شبابة. كلاهما
عن شعبة، في
هذا الإسناد.
وليس في حديث
ابن جعفر
قوله: فذعته.
وأما ابن أبي
شيبة فقال في
روايته: فذعته
[ما الفرق؟؟
مراجعة
الكتاب: لعله
بالدال؟؟].
1210- Bize Muhammed b.
Beşşar da tahdis etti. Bize Muhamrped -ki b. Cafer' dir- tahdis etti (H). Dedi
ki: Bunu bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe de tahdis etti. Bize Şebabe tahdis etti.
(Muhammed b. Cafer ile birlikte) her ikisi Şu'be'den bu isnat ile rivayet etti.
Ancak Muhammed b. Cafer'in hadisi rivayetinde ''onu boğdum" ifadesi yoktur
ama İbn Ebu Şeybe rivayetinde:
"Onu ittim"
demiştir.
حدثنا
محمد بن سلمة
المرادي.
حدثنا
عبدالله بن
وهب عن معاوية
بن صالح. يقول:
حدثني ربيعة
بن يزيد عن
أبي إدريس
الخولاني، عن
أبي الدرداء؛
قال:
قام
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم. فسمعناه
يقول "أعوذ
بالله منك" ثم
قال "ألعنك
بلعنة الله"
ثلاثا. وبسط
يده كأنه
يتناول شيئا.
فلما فرغ من
الصلاة قلنا:
يا رسول الله!
قد سمعناك
تقول في
الصلاة شيئا
لم نسمعك
تقوله قبل ذلك.
ورأيناك بسطت
يدك. قال "إن
عدو الله،
إبليس، جاء
بشهاب من نار
ليجعله في
وجهي. فقلت:
أعوذ بالله
منك. ثلاث
مرات. ثم قلت:
ألعنك بلعنة
الله التامة.
فلم يستأخر.
ثلاث مرات. ثم
أردت أخذه.
والله! لولا
دعوة أخينا
سليمان لأصبح
موثقا يلعب به
ولدان أهل
المدينة".
1211- Bana Muhammed b.
Seleme el-Muradi de tahdis etti ... Ebu'd-Derda dedi ki: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) (Namaza) durdu. Onun: "Senden Allah'a sığınırım"
dediğini duyduk. Sonra: "Allah'ın lanetiyle seni lanetliyorum" dedi
ve bunu üç defa tekrarlayarak sanki bir şey alıyormuş gibi elini uzattı.
Namazını bitirince: Ey Allah'ın Resulü namazda bundan önce söylediğini hiç
duymadığımız bir şey söylediğini işittik, ayrıca elini ileri doğru uzattığını
da gördük, dedik. Allah Resulü: "Allah'ın düşmanı İblis yüzüme atmak üzere
ateşten bir alev getirmişti. Ben de üç defa senden Allah'a sığınırım dedim.
Sonra da -yine üç defa- seni Allah'ın eksiksiz lanetiyle lanetlerim dedim.
Sonra onu yakalamak istedim. Allah'a yemin olsun ki kardeşimiz Süleyman'ın
duası olmamış olsaydı muhakkak bağlı olarak sabaha çıkacak ve Medinelilerin
çocukları onunla oynayacaktı" buyurdu.
Diğer tahric: Nesai,
1214
AÇIKLAMA: (1209)
"Cinlerden bir itrit ... " (...) fiili Müslim'de bu şekildedir.
Buhari'nin rivayetinde
ise (....): Bağından kurtulmuş şeklindedir, her ikisi de sahihtir. Müslim' deki
bu lafzın anlamı gaflet halinde iken ve aldatarak yakalamak demektir. İfrit de
azgın ve baş kaldırmakta haddi aşmış cinlerden birisi anlamındadır.
(1210) "(....): Onu
boğdum" hakkında Müslim dedi ki: Ebu Bekr b. Ebu Şeybe'nin rivayetinde onu
şiddetlice ittim anlamında olmak üzere (....) şeklindedir. Hattabi ikinci lafzı
kabul etmeyerek sahih değildir derken, başkaları bunun sahih olduğunu ve
birinci şekil daha anlaşılır ve meşhur olmakla birlikte bunun da doğru olduğunu
söylemişlerdir.
Hadiste namazda az
miktardaki işin (amel-i kalil) caiz oluşuna delil vardır.
(1209) "Onu
bağlamak istedim ... " Bunda da cinlerin halen var olduklarına ve
Ademoğullarından bazı kimselerin onları görebileceğine delil vardır. Yüce
Allah'ın: "Çünkü o da, kabilesi de sizi sizin kendilerini göremeyeceğiniz
bir yerden görürler." (Araf, 27) buyruğu ise çoğunluk hakkında yorumlanır.
Eğer onları görmek imkansız olsaydı Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu
görmek hakkındaki sözlerini söylemezdi. Hepsinin onu görmeleri için
bağlayacağından Medinelilerin çocuklarının onunla oynayacağından bahsetmezdi.
Kadi İyaz dedi ki:
Denildiğine göre onları yaratıldıkları asli suretlerinde görmek imkansızdır.
Ayetin zahiri bunu ifade eder. Ancak nebiler -A.S.- ile kendileri için
olağanüstü bir hal gösterilenler (keramet izhar edenler) bundan müstesnadır.
Ademoğulları ise bu husustaki rivayetlerde geçtiği üzere onları asıl
suretlerinden başka şekillerde görürler.
Derim ki: Bu mücerred
bir iddiadır. Bunun sahih bir dayanağı yoktur. Bu sebeple bu iddia reddedilir.
İmam Ebu Abdullah
el-Mazeri dedi ki: Cinler latif ve ruhani cisimlerdir.
Dolayısı ile bağlanması
mümkün olan bir surete bürünmüş olması ve sonra da çocukların onunla oynaması
gerçekleşinceye kadar eski haline dönmesi imkansız kılın:nış olma ihtimali
vardır. Eğer olağanüstü bir durum sözkonusu olursa bunun dışında başka haller
de mümkün olur.
"Sonra kardeşim
Süleyman'ı. .. hatırladım. "498 Kadi İyaz dedi ki: Yani bu ona ait bir
özelliktir. Bundan dolayı Nebiniz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu bağlamaktan
vazgeçmiştir. Ya böyle bir işi yapması onun hakkında takdir edilmemiş olduğu
için yahut kendisi bunu hatırlayınca böyle bir işi yapmak istememiştir çünkü ya
buna gücünün yetmeyeceğini düşünmüş yahut alçak gönüllülük gösterip, edebe
riayet etmiştir.
''Allah onu rezil ve
rüsvay olarak geri çevirdi. " Yani zelil, küçülmüş, kovulup,
uzaklaştırılmış olarak geri çevirdi.
"İbn Mansur dedi
ki: Şu'be, Muhammed b. Ziyad'dan (diye rivayet etti)." Yani İshak b.
Mansur rivayetinde dedi ki: Bize en-Nadr tahdis edip dedi ki: Bize Şu'be,
Muhammed b. Ziyad'dan haber verdi. Böyle diyerek arkadaşı İshak b. İbrahim'in
önceki rivayetine iki hususta muhalefet etmiş oldu. Birincisinde o: Şu'be,
Muhammed b. Ziyad'dan dedi, İbn İbrahim ise Şu'be dedi ki: Bize Muhammed haber
verdi dedi. İkincisine göre ise o Muhammed b. Ziyad dedi. Bir rivayette ise:
İbn İbrahim Muhammed -ki o İbn Ziyad' dır- dedi şeklindedir.
(1211) "Seni
Allah'ın eksiksiz lanetiyle lanetliyorum." Kadi İyaz dedi ki:
Ona eksiksiz
denilmesinin hiçbir eksiği bulunmayan bir lanet anlamında olma ihtimali de
vardır. Onun hakkında gerekli ve hak ettiği lanet olma ihtimali de vardır yahut
üzerine ebedi azabı gerektiren lanet anlamında da olabilir.
Yine Kadi İyaz dedi ki:
"Allah'ın lanetiyle seni lanetliyorum ve senden Allah'a sığınırım"
demesi başkasına muhatap kipi ile dua ve beddua etmenin
498 Sk. "Rabbim
bana mağfiret buyur ve benden sonra hiç kimseye nasip olmayacak bir mülk ver
bana" (Sad, 35) caiz oluşuna delil vardır. Bu ise Maliki mezhebine mensup
İbn Şaban'ın böyle demekle namaz batıl olur şeklindeki görüşüne de muhalifiir.
Derim ki: Aynı şekilde
bizim mezhep alimlerimiz de muhatap kipi ile başkasına dua etmek suretiyle
namazın batıl olacağını söylemişlerdir. Aksıran bir kimseye rahimekellah yahut
yerhamukellah (Allah sana rahmet eylesin) demesi, kendisine selam verene ve aleykesselam
ve benzeri sözler söylemesi buna örnektir. Bundan önceki namaz kılana selam
vermek babında kaydedilen hadisler ise bizim mezhep alimlerimizin
söylediklerini desteklemektedir. Bu durumda bu hadis tevil edilir yahut namazda
konuşmanın haram kılınmasından önce olduğuna veya daha başka bir hale göre
açıklanır.
''Allah'a yemin ederim
ki kardeşimiz Süleyman'ın duası olmasaydı. .. " Hadisin bu kısmında yemin
etmesi istenmeden yemin etmenin insanın haber verdiği hususu daha da önemine
dikkat çekmek, büyüklüğünü ya da doğruluğundaki mübalağayı ve doğruluğunu
göstermek için yemin etmenin caiz oluşuna delil vardır. Hadis-i şeriflerde
bunun gibi yeminler pek çoktur.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
62- NAMAZDA KÜÇÜK
ÇOCUKLARI TAŞIMANIN CAİZ OLDUĞU BABI