SAHİH-İ MÜSLİM

SALAT

 

باب تحريم الكلام في الصلاة، ونسخ ما كان من إباحة

60- NAMAZDA KONUŞMANIN HARAM OLUŞU VE DAHA ÖNCEKİ MÜBAHLIĞININ NESH OLDUĞU BABI

 

حدثنا أبو جعفر محمد بن الصباح، وأبو بكر بن أبي شيبة (وتقاربا في لفظ الحديث) قالا: حدثنا إسماعيل بن إبراهيم عن حجاج الصواف، عن يحيى بن أبي كثير، عن هلال بن أبي ميمونة، عن عطاء بن يسار، عن معاوية بن الحكم السلمي؛ قال:

 بينا أنا أصلي مع رسول الله صلى الله عليه وسلم. إذ عطس رجل من القوم. فقلت: يرحمك الله! فرماني القوم بأبصارهم. فقلت: واثكل أمياه! ما شأنكم؟ تنظرون إلي. فجعلوا يضربون بأيديهم على أفخاذهم. فلما رأيتهم يصمتونني. لكني سكت. فلما صلى رسول الله صلى الله عليه وسلم. فبأبي هو وأمي! ما رأيت معلما قبله ولا بعده أحسن تعليما منه. فوالله! ما كهرني ولا ضربني ولا شتمني. قال "إن هذه الصلاة لا يصلح فيها شيء من كلام الناس. إنما هو التسبيح والتكبير وقراءة القرآن".

أو كما قال رسول الله صلى الله عليه وسلم. قلت: يا رسول الله! إني حديث عهد بجاهلية. وقد جاء الله بالإسلام. وإن منا رجالا يأتون الكهان. قال "فلا تأتهم" قال: ومنا رجال يتطيرون. قال "ذاك شيء يجدونه في صدورهم. فلا يصدنهم (قال ابن المصباح: فلا يصدنكم) قال قلت: ومنا رجال يخطون. قال "كان نبي من الأنبياء يخط. فمن وافق خطه فذاك" قال: وكانت لي جارية ترعى غنما لي قبل أحد والجوانية. فاطلعت ذات يوم فإذا الذيب [الذئب؟؟] قد ذهب بشاة من غنمها. وأنا رجل من بني آدم. آسف كما يأسفون. لكني صككتها صكة. فأتيت رسول الله صلى الله عليه وسلم فعظم ذلك علي. قلت: يا رسول الله! أفلا أعتقها؟ قال "ائتني بها" فأتيته بها. فقال لها "أين الله؟" قالت: في السماء. قال "من أنا؟" قالت: أنت رسول الله. قال "أعتقها. فإنها مؤمنة".

 

1199- Bize Ebu Cafer Muhammed b. es-Sabbah ve Ebu Bekr b. Ebu Şeybe tahdis edip -hadisin lafzını rivayetleri birbirine yakındır- dediler ki. .. Muaviye b. el-Hakem es-Sülemi dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte namaz kılarken cemaatten bir adam aksırdı. Ben de: Yerhamukellah, dedim. Cemaat bana ters ters baktı. Ben: Hay anamı kaybetseydim (ya da: Hay anam bensiz kalaydı), bu haliniz ne, bana bakıp duruyorsunuz, dedim. Bu sefer elleriyle uyluklarına vurmaya başladılar. Onların beni susturmak istediklerini gördüm, ben de sustum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı kıldıktan sonra -babam, anam ona feda olsun- ne ondan önce, ne ondan sonra daha güzel öğreten bir öğretici görmedim. Allah'a yemin ederim ki beni ne azarladı, ne dövdü, ne de ağır söz söyledi. Sadece: "Şüphesiz bu namazda insanların sözünden bir şeyler söylemek onunla bağdaşmaz. Namazda sadece tesbih ve tekbir getirilir, Kur'an okunur" buyurdu -ya da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in buyurduğu gibi-o

Ben: Ey Allah'ın Resulü, ben cahiliyeden henüz yeni kurtulmuş birisiyim. Allah İslam'ı bize gönderdi. Bizden kahinlere giden birtakım insanlar var, dedim. O: ''Artık sen onlara gitme" buyurdu.

 

(Muaviye b. el-Hakem) dedi ki: Aramızdan tetayyur eden (bazı hususları uğursuzluk sayan) kimseler vardır dedim. Allah Resulü: "Bu onların kalplerinde hissettikleri bir şeydir. Bu hal onları -(ravilerden) İbnu's-Sabbah: Sizleri- sakın alıkoymasın, buyurdu. 

(Muaviye) dedi ki: Ben: Bizden bazı kimseler de hat çiziyorlar dedim.

Allah Resulü: "Nebilerden bir nebi de hat çiziyordu, hattı (onunkine) uygun düşen isabet etmiş olur" buyurdu.

 

(Muaviye) dedi ki: Benim bir cariyem vardı. Uhud ve Cevvaniye taraflarında koyunlarımı otlatırdı. Bir gün yanına gitmiştim de bir kurdun koyunlarından birisini alıp gitmiş olduğunu gördüm. Ben de Ademoğullarından bir kişiyim, onlar nasıl üzülüyorsa ben de böyle üzülürüm ama ona bir tokat indirdim. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gittim bana bu işin büyük bir iş olduğunu söyledi. Ben: Ey Allah'ın Resulü o halde o cariyeyi azad edeyim mi, dedim. O: "Onu bana getir" buyurdu. Ben de cariyeyi yanına götürdüm. Ona: "Allah nerededir" dedi. Cariye, semadadır dedi. Allah Resulü: "Ben kimim" dedi. Cariye: Sen Allah'ın Resulusün, dedi. Allah Resulü (bana): "Ona hürriyetini ver çünkü o bir müminedir" buyurdu.

 

Diğer tahric: Müslim, 5774; Ebu Davud, 930, 3282, 3909; Nesai, 1217

 

 

حدثنا إسحاق بن إبراهيم. أخبرنا عيسى بن يونس. حدثنا الأوزاعي عن يحيى بن أبي كثير، بهذا الإسناد، ونحوه.

 

1200- Bize İshak b. İbrahim tahdis etti. Bize İsa b. Yunus haber verdi. Bize el-Evzai, Yahya b. Ebu Kesir'den bu isnat ile buna yakın olarak hadisi rivayet etti.

 

 

حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة، وزهير بن حرب، وابن نمير، وأبو سعيد الأشج (وألفاظهم متقاربة) قالوا: حدثنا ابن فضيل. حدثنا الأعمش عن إبراهيم، عن علقمة، عن عبدالله؛ قال:

 كنا نسلم على رسول الله صلى الله عليه وسلم وهو في الصلاة. فيرد علينا. فلما رجعنا من عند النجاشي، سلمنا عليه فلم يرد علينا. فقلنا: يا رسول الله! كنا نسلم عليك في الصلاة فترد علينا. فقال "إن في الصلاة شغلا".

 

1201- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe, Zuheyr b. Harb, İbn Numeyr, Ebu Said el-fşec -Iafızlan birbirine yakın olmak üzere- tahdis edip dediler ki: Bize İbn Fudayl tahdis etti. .. Abdullah dedi ki: Bizler Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e namazda olduğu halde selam verirdik, o da selamımızı alırdı ama Necaşi'nin yanından (Habeşistan hicretinden) döndükten sonra ona selam verdiğimiz halde selamımızı almadı. Biz: Ey Allah'ın Resulü namazda olduğun halde sana selam veriyorduk selamımızı alıyordu n dedik. O: "Şüphesiz ki namazda (başka şeylerle uğraşmaya mani) bir meşguliyet vardır" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 1199, 3875; Ebu Davud, 923

 

 

حدثني ابن نمير. حدثني إسحاق بن منصور السلولي. حدثنا هريم بن سفيان عن الأعمش، بهذا الإسناد، نحوه.

 

1202- Bana İbn Numeyr tahdis etti. Bana İshak b. Mansur es-Seluli tahdis etti. Bize Hureym b. Süfyan, A'meş'den bu isnat ile buna yakın olarak tahdis etti.

 

 

حدثنا يحيى بن يحيى. أخبرنا هشيم عن إسماعيل بن أبي خالد، عن الحارث بن شبيل، عن أبي عمرو الشيباني، عن زيد بن أرقم؛ قال:

 كنا نتكلم في الصلاة. يكلم الرجل صاحبه وهو إلى جنبه في الصلاة. حتى نزلت: {وقوموا لله قانتين} [2/البقرة/ الآية-238] فأمرنا بالسكوت، ونهينا عن الكلام.

 

1203- Bize Yahya b. Yahya tahdis etti. Bize Huşeym, İsmail b. Ebu Halid'den haber verdi. O el-Haris b. Şu'beyl'den, o Ebu Amr eş-Şeybani'den, o Zeyd b. Erkam'dan şöyle dediğini nakletti: Biz namazda konuşurduk. Kişi namazda yanıbaşındaki arkadaşı ile konuşabiliyordu. Nihayet: "Allah'a kanitler olarak (namaza) durun" (Bakara, 238) ayeti nazil olunca, susmamız emredildi, konuşmamız da yasaklandı.

 

Diğer tahric: Buhari, 1200, 4534; Ebu Davud, 949; Tirmizi, 405, 2986 -muhtasar-; Nesai, 1218

 

 

حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا عبدالله بن نمير ووكيع. ح قال وحدثنا إسحاق بن إبراهيم. أخبرنا عيسى بن يونس. كلهم عن إسماعيل بن أبي خالد، بهذا الإسناد، نحوه.

 

1204- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe tahdis etti. Bize Abdullah b. Numeyr ve Veki' tahdis etti (H). Dedi ki: Bize İshak b. İbrahim de tahdis etti. Bize İsa b. Yunus haber verdi. Hepsi İsmail b. Ebu Halid'den bu isnat ile buna yakın olarak rivayet etti.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

NAMAZDA İŞARETLE SELAM ALMAK BABI