SAHİH-İ MÜSLİM |
SALAT |
KOYUN AĞILLARINDA NAMAZ
KILMAK BABI
حدثنا
عبيدالله بن
معاذ العنبري.
حدثنا أبي. حدثنا
شعبة. حدثني
أبو التياح عن
أنس؛ أن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم كان يصلي
في مرابض الغنم،
قبل أن يبنى
المسجد.
1174- Bize Ubeydullah b.
Muaz el-Anberi tahdis etti. .. Enes'ten rivayet edildiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) mescit bina edilmeden önce koyun ağıllarında
namaz kılardı.
Diğer tahric: Buhari,
234, 429
وحدثناه
يحيى بن يحيى.
حدثنا خالد
(يعني ابن الحارث)
حدثنا شعبة عن
أبي التياح.
قال:
سمعت
أنسا يقول:
كان رسول الله
صلى الله عليه
وسلم، بمثله.
1175- Bunu bize Yahya b.
Yahya da tahdis etti. Bize Halid -yani b. el-Haris- tahdis etti. Bize Şu'be,
Ebu't-Teyyah'tan tahdis edip dedi ki: Enes'i şöyle derken dinledim: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) deyip, hadisi aynen nakletti.
AÇIKLAMA: (1173)
"Medine'nin üst taraflarında konakladı ... Sonra mescidin bina edilmesini
emretti." Burada emretmek fiilini hemzesi fethalı olarak tespit ettiğimiz
gibi, hemze ötreli, mim kesreli olarak (emredildi anlamında) diye de tespit
etmiş bulunuyoruz. Her ikisi de doğrudur.
"Neccar oğullarının
ileri gelenlerine" eşrafına demektir.
"Ey Neccar oğulları
bahçenizin değerini bana söyleyiniz." Bana satınız demektir.
"Onlar, hayır
Allah'a yemin ederiz değerini ancak Allah'tan isteriz dediler." Bu hadis
Buhari ve Müslim'in Sahihlerinde ve başka kaynaklarda bu şekilde meşhurdur.
Muhammed b. Sa'd ise Tabakat'ta Vakidi'den Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in burayı on dinara satın aldığı ve bunları onun adına Ebu Bekr
es-Sıddık (r.anh)'ın ödediği kaydedilmektedir.
"O bahçede hurma
ağaçları ... vardı." Harabe kelimesi bina harabesi ve yıkıntısı demektir.
Hattabi belki de bunun doğru şekli yerdeki bir takım gedikler anlamında
"hurab" olabilir, demiştir. Kadi İyaz dedi ki: Onu böyle bir açıklama
yapmaya mecbur edenin ne olduğunu bilmiyorum.
Bu sözlerle onun
gereksiz yere kendisini zorladığını kastetmektedir çünkü rivayette sabit olan,
anlam itibariyle sahihtir, ayrıca bunu değiştirmeye ihtiyaç yoktur çünkü
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yeri düzeltmek için hurma ağaçlarının
kesilmesini emir buyurduğu gibi, harabelerinin de oradan izlerinin silinmesini
emretmiş ve yerleri düzeltilmiş, böylelikle o arazinin tamamı namaz kılanlar
için düz ve düzgün bir hal almış oldu. Kabirlere de aynı şeyi yaptı.
"Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in verdiği emir ile hurma ağaçları kesildi."
Buradan meyve veren ağaçların ihtiyaç için ve kerestesini kullanmak gibi bir
maslahat için yahut yerine başkasının dikilmesi için ya da bir şeyin üzerine
düşüp, onu telef etmesinden korkulması dolayısıyla yahut yerini mescid edinmek
için ya da eğer fethedilmesi (başka türlü) ümit edilmiyorsa kafirlerin
ülkesinde kesilmesinin caiz olduğu anlaşılmaktadır çünkü böyle bir uygulama
kafirlere bir zarar, onları kızdırmak ve zayıf düşürüp, onları mecbur etmek
sonucunu doğurur.
"Müşriklerin
kabirlerinin de eşilip taşınmasın!." Bundan izi eseri kalmamış kabirlerin
eşilmesinin (517) ve onların kan ve irinlerinin karışbğı toprakların
kaldırılması halinde o yerde namaz kılmanın caiz olduğu, o kabirlerin
yerlerinin arazi temizlendikten sonra mescit edinilmesinin caiz olduğu
anlaşıldığı gibi, ölülerin defnedilip, kabirlerinin izi, eseri kalmadığı bir
arazinin satılmasının caiz olduğu ve bu gibi yerlerin sahibinin ve ondan sonra
da mirasçılarının -vakfedilmemiş olması şarbyla- mülkiyetinde kalmaya devam
ettiği de anlaşılmaktadır.
"Recez vezninde
(marş) söylüyorlard!." Bundan çalışırken, yolculukta ve benzeri durumlarda
nefisleri gayrete getirmek için, işleri kolaylaştırıp, sürdürebilmek için recez
söylemenin, şiir söylemenin caiz olduğu anlaşılmaktadır. Aruz ve edebiyat
bilginleri recezin şiir olup olmadığı hususunda farklı kanaatlere sahip olmakla
birlikte şiirin ancak şiir maksadıyla söylenmesi halinde şiir olacağını, eğer
böyle bir maksat olmaksızın vezinli sözler söylenmişse buna şiir
denilmeyeceğini ittifakla kabul etmişlerdir. Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den bu türden gelen rivayetler de böyle açıklanır çünkü şiir söylemek
onun için haramdır.
(1174) "Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) koyun ağıllarında namaz kılard!."
Dilbilginlerinin
açıkladıklarına göre "merabıd" koyunların çöktükleri ve
geceledikleri, dinlenmek için cesetlerini üzerine koydukları yerlere denilir.
İbn Dureyd dedi ki: Aynı şekilde tırnaklı ve yırtıcı hayvanların hepsinin bu
gibi yerlerine de bu isim kullanılır.
Malik ve Ahmed -Allah'ın
rahmeti onlara- ile eti yenen hayvanların sidiklerinin ve terslerinin temiz
olduğunu söyleyenler bu hadisi delil göstermişlerdir. Bu mesele ile ilgili
açıklamalar taharet bölümünün son taraflarında geçmiş bulunmaktadır. Yine bu
hadiste koyunların dinlendikleri yerlerde namaz kılmanın -develerin
barındıkları yerlerin aksine- mekruh olmadığına da delil vardır, mesele yine o
bölümde geçmiş bulunmaktadır.
(1175) "Bize Yahya
b. Yahya da tahdis etti..." Nüshaların birçoğunda bu şekilde Yahya b.
Yahya şeklindedir. Bazılarında ise nesebi belirtilmeksizin sadece Yahya olarak
yazılmıştır. Halefe ait el-Etraf'da ise Yahya b. Habib şeklindedir. Doğrusunun
o olduğu söylenir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
55- KIBLENİN
KUDÜS'TEN KABE'YE ÇEVRİLMESİ BABI