SAHİH-İ MÜSLİM

SALAT

 

53- MESCİDLER VE NAMAZ KILINAN YERLER BABI

 

حدثني أبو كامل الجحدري. حدثنا عبدالواحد. حدثنا الأعمش. ح قال وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وأبو كريب. قالا: حدثنا أبو معاوية عن الأعمش، عن إبراهيم التيمي، عن أبيه، عن أبي ذر؛ قال: قلت: يا رسول الله! أي مسجد وضع في الأرض أول؟ قال "المسجد الحرام" قلت: ثم أي؟ قال "المسجد الأقصى" قلت: كم بينهما؟ قال أربعون سنة. وأينما أدركتك الصلاة فصل فهو مسجد". وفي حديث أبي كامل "ثم حيثما أدركتك الصلاة فصله. فإنه مسجد".

 

1161- Bize Ebu Kamil el-Cahderı tahdis etti. Bize Abdulvahid tahdis etti. Bize A'meş tahdis etti. (H) Dedi ki: Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe ve Ebu Kureyb de tahdis edip dediler ki: Bize Ebu Muaviye el-A'meş'ten tahdis etti, o İbrahim et-Teymi'den , o babasından, o Ebu Zerr'den şöyle dediğini nakletti: Ben: Ey Allah'ın Resulü! Yeryüzünde ilk yapılan mescit hangisidir? dedim. O: "Mescid-i Haram'dır" buyurdu. Sonra hangisidir? dedim. O: "Mescid-i Aksa'dır" dedi. Peki, ikisi arasında ne kadar (zaman aralığı) var, dedim. O: "Kırk sene. Namaz vakti nerede girerse sen orada namaz kıl, orası mescittir" buyurdu.

 

Hadisin Ebu Kamil tarafından yapıIan rivayetinde: "Sonra, namaz neredeyken sana yetişirse (vakti girerse) sen namazı hemen kıl, çünkü orası bir mescittir" denilmektedir.

 

Diğer tahric: Buhari, 3366, 3445; Nesai, 689, 89; İbn Mace, 753

 

 

حدثني علي بن حجر السعدي. أخبرنا علي بن مسهر. حدثنا الأعمش عن إبراهيم بن يزيد التيمي. قال:

 كنت أقرأ، على أبي، القرآن في السدة. فإذا قرأت السجدة سجد. فقلت له: يا أبت! أتسجد في الطريق؟ قال: إني سمعت أبا ذر يقول: سألت رسول الله صلى الله عليه وسلم عن أول مسجد وضع في الأرض؟ قال "المسجد الحرام" قلت: ثم أي؟ قال "المسجد الأقصى" قلت: كم بينهما؟ قال "أربعون عاما. ثم الأرض لك مسجد. فحيثما أدركتك الصلاة فصل".

 

1162- Bana Ali b. Hucr es-Sadi tahdis etti. Bize Ali b. Mushir haber verdi, bize A'meş, İbrahim b. Yezid et-Teymi'den şöyle dediğini tahdis etti. Mescid avlusunda babama (babamdan) Kur'an okuyordum. Ben secde ayetini okuyacak olursam o da secde ederdi. Ona: Babacığım, yolda mı secde ediyorsun dedim. O şöyle dedi: Ben Ebu Zerr'i şöyle derken dinledim:

 

Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e yeryüzünde yapılmış ilk mescidin hangisi olduğunu sordum. O: "Mescid-i Haram'dır" buyurdu. Sonra hangisidir dedim. O: Mescid-i Aksa'dır" buyurdu. İkisi arasında ne kadar (zaman aralığı) var dedim. O: "Kırk yıl; sonra yeryüzü senin için bir mescittir, namaz vakti nerede girerse sen (orada) namaz kıl" buyurdu.

 

 

حدثنا يحيى بن يحيى. أخبرنا هشيم عن سيار، عن يزيد الفقير، عن جابر بن عبدالله الأنصاري؛ قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "أعطيت خمسا لم يعطهن أحد قبلي. كان كل نبي يبعث إلى قومه خاصة، وبعثت إلى كل أحمر وأسود. وأحلت لي الغنائم، ولم تحل لأحد قبلي. وجعلت لي الأرض طيبة طهورا ومسجدا. فأيما رجل أدركته الصلاة صلى حيث كان. ونصرت بالرعب بين يدي مسيرة شهر. وأعطيت الشفاعة".

 

1163- Bize Yahya b. Yahya tahdis etti ... Cabir b. Abdullah el-Ensari dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Benden önce kimseye verilmemiş beş şey bana verildi:

1- Benden önceki her bir nebi özel olarak kendi kavmine gönderilirdi.

Ben ise kırmızı ve siyah tenli herkese gönderildim.

2- Ganimet bana helal kılındı. Halbuki benden önce kimseye helal kılınmamıştır.

3- Yeryüzü benim için hem temiz ve temizlenme aracı, hem mescitkılındı. Her kime namaz nerede yetişirse olduğu yerde namazını kılar. 

4- Bir aylık yol kadar uzaklıktan (düşmanımın kalbine salınan) korku ile bana yardım olundu. 5- Ve bana şefaat verildi. "

 

Diğer tahric: Buhari, 335, 438; Nesai, 430, 735 -muhtasar- Aynı şekilde Buhari, 3122

 

 

حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا هشيم. أخبرنا سيار. حدثنا يزيد الفقير. أخبرنا جابر بن عبدالله؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال. فذكر نحوه.

 

1164- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe tahdis etti... Bize Cabir b. Abdullah'ın haber verdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu deyip, hadisi buna yakın zikretti.

 

 

AÇIKLAMA:          (1161) "Namaz vakti nerede girerse ... " Bu buyrukta şeriatın istisna ettiği yerler dışında her yerde namaz kılmanın caiz olduğu hükmü vardır. Sözkonusu istisna edilenler kabristanlar, necaset bulunan çöplükler, mezbaha gibi yerler ile başka bir sebebe bağlı olarak namaz kılınması yasaklanmış olan mekanlar hakkında söz konusudur. Deve ağıllarında namaz kılmak bunlar arasındadır. Yüce Allah'ın izniyle biraz sonra açıklaması gelecektir. Yol ağzı, hamam ve daha başka yerler de bu hususta varid olmuş hadis sebebiyle böyledir.

 

"Avluda babama Kur'an okuyordum ... " Hadiste geçen "es-südde" (avlu) Müslim'in Sahihinde bu şekildedir. Nesai'nin kitabında ise (yol anlamına gelen) "es-sikke" şeklindedir. Ondan başkalarının rivayetinde ise bu lafız "ba'du's-sikek: bir yolda" şeklindedir. Bu rivayet ise "babacığım yolda mı secde ediyorsun" sorusuna uygundur. Bu Müslim'in rivayetine de yakındır çünkü südde mescitten sayılmayıp, mescidin etrafında bulunan yerlere denilir. İşte İsmail'e, es-Süddi denilmesi de buradandır çünkü o caminin süddesinde satış yapardı. Eğer südde mescidin dışında kalıyorsa, mescit hükmünde değildir.

 

Süddede secde etmesi ve oğlunun ona "yolda mı secde ediyorsun" demesine gelince, onun abdestli olarak secde etmesi şeklinde yorumlanır. Kadi İyaz dedi ki: Hocanın ve öğrencinin secde ayetini okumaları halinde hükmün ne olduğu ile ilgili olarak ilim adamlarının farklı görüşleri vardır. İlk okuyuşta onlara secde düşer denildiği gibi, secde etmeleri gerekmez de denilmiştir.

 

(1163) "Ganimetler bana helal kılındı. .. " İlim adamları der ki: Bizden öncekiler ganimetleri bir araya getirip, toplarlar. Sonra semadan bir ateş gelir, onu yerdi (yakardı). Nitekim bu husus Buhari ve Müslim'in Sahihlerinde Ebu Hureyre'nin Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den diye naklettiği gazaya Çıkıp da yüce Allah'ın kendisi için güneşin batmasını geciktirdiği zatın hadisi rivayetinde açıkça beyan buyurulmuştur.

 

"Yeryüzü benim için hem temiz, hem temizlenme aracı. .. " (Bundan sonraki (1165 numaralı) diğer rivayette ise "toprağı bizim için temizlenme aracı kılındı" şeklindedir. Birinci rivayeti Malik ve Ebu Hanife -yüce Allah'ın rahmeti onlara- ve onların dışında yeryüzünün bütün cüzleriyle teyemmümünü caiz kabul edenler delil gösterirken, ikinci rivayeti de Şafii ve Ahmed -yüce Allah'ın rahmeti onlara- ve özel olarak ancak toprak ile teyemmümü caiz kabul edenler delil göstermişler ve birincisini mutlak, diğerini mukayyed olarak yorumlamışlardır.

 

"Mescit" kılınmasının anlamına gelince, bizden öncekilere ancak kilise, havra gibi özel yerlerde namaz kılmaları mübah kılınmıştı. Kadi İyaz (rahimehullah) dedi ki: Denildiğine göre bizden öncekiler ancak temiz olduklarından kesin olarak emin oldukları yerlerde namaz kılabiliyorlardı. Bize ise necasetli olduğundan kesinlikle emin olduğumuz yerler dışında yerin tamamında namaz kılmamızın caiz olması hükmüne özel olarak mazhar kılındık.

 

"Bana şefaat verildi." Sözü geçen şefaat, mahşerde bütün insanların Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e sığınmaları sırasındaki genel şefaattir. Çünkü özel kimseler hakkında şefaat başkasına da verilecektir. Kadi İyaz dedi ki: Denildiğine göre burada kasıt geri çevrilmeyecek olan şefaattir. Onun bu şefaati, kalbinde zerre ağırlığı kadar iman bulunan kimselerin cehennem ateşinden çıkması için yapacağı şefaat de olabilir. Çünkü başkasının da yapacağı şefaat türleri bundan önce yapılmış olacaktır. Bu şefaat ise mahşerdeki şefaat gibi ona özel bir şefaattir. İman bahsinde onun yapacağı şefaat türleri ile ilgili açıklama geçmiş bulunmaktadır.

 

 

 

حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا محمد بن فضيل عن أبي مالك الأشجعي، عن ربعي، عن حذيفة؛ قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "فضلنا على الناس بثلاث: جعلت صفوفنا كصفوف الملائكة. وجعلت لنا الأرض كلها مسجدا. وجعلت تربتها لنا طهورا، إذا لم نجد الماء". وذكر خصلة أخرى.

 

1165- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe tahdis etti. .. Huzeyfe dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Üç husus ile diğer insanlara üstün kılındık:

1- Saflarımız(ı) meleklerin safları gibi yap(mamız emred)ildi.

2- Yerin tamamı bize mescit kılındı.

3- Su bulamadığımız zaman toprak, bizim için bir temizlenme vasıtası yapıldı." Ayrıca bir haslet daha söyledi.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

حدثنا أبو كريب محمد بن العلاء. أخبرنا ابن أبي زائدة عن سعد بن طارق. حدثني ربعي بن حراش عن حذيفة؛ قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم، بمثله.

 

1166- Bize Ebu Kureyb Muhammed b. el-Ala tahdis etti. .. Huzeyfe dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu deyip, hadisi aynen rivayet etti.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

وحدثنا يحيى بن أيوب وقتيبة بن سعيد وعلي بن حجر. قالوا: حدثنا إسماعيل (وهو ابن جعفر) عن العلاء، عن أبيه، عن أبي هريرة؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال:

 "فضلت على الأنبياء بست: أعطيت جوامع الكلم. ونصرت بالرعب. وأحلت لي الغنائم. وجعلت لي الأرض طهورا ومسجدا. وأرسلت إلى الخلق كافة. وختم بي النبيون.

 

1167- Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe b. Said ve Ali b. Hucr tahdis edip dediler ki: o o o Ebu Hureyre'den rivayete göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Altı hasletle diğer nebilere üstün kılındım:

1- Bana cevamiu'l-kelim (geniş anlamlı sözler) verildi,

2- Korku ile bana yardım olundu,

3- Bana ganimetler helal kılındı,

4- Yeryüzü benim için temizlenme aracı ve mescit yapıldı,

5- Bütün insanlara Resul olarak gönderildim,

6- Benimle nebiler sona erdirildi. "

 

Diğer tahric: Tirmizi, 1553 -muallak-; İbn Mace, 567 -muhtasar-

 

 

حدثني أبو الطاهر وحرملة قالا: أخبرنا ابن وهب. حدثني يونس عن ابن شهاب، عن سعيد بن المسيب، عن أبي هريرة؛ قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "بعثت بجوامع الكلم. ونصرت بالرعب. وبينا أنا نائم أتيت بمفاتيح خزائن الأرض فوضعت بين يدي".

قال أبو هريرة: فذهب رسول الله صلى الله عليه وسلم، وأنتم تنتثلونها.

 

1168- Bana Ebu't-Tahir ve Harmele b. Yahya tahdis edip dediler ki: Bize İbn Vehb haber verdi. Bana Yunus, İbn Şihab'dan tahdis etti. O Said b. el-Museyyeb'den, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini nakletti:

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ben cevamiu'l-kelim ile gönderildim. Korku ile bana yardım edildi. Bir ara ben uyurken, yer hazinelerinin anahtarları getirilip, ellerime konuldu. "

 

[Ebu Hureyre dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (bu dünyadan) göçüp gitti, ama işte siz onları çıkartıp yararlanmaktasınız.]

 

Diğer tahric: Nesai, 3087

 

 

وحدثنا حاجب بن الوليد. حدثنا محمد بن حرب عن الزبيدي، عن الزهري. أخبرني سعيد بن المسيب وأبو سلمة بن عبدالرحمن؛ أن أبا هريرة قال:

 سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول مثل حديث يونس.

 

1169- Bize Hacib b. el-Velid de tahdis etti. Bize Muhammed b. Harb ez-Zubeydi'den tahdis etti. .. Ebu Hureyre dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim deyip hadisi Yunus'un rivayet ettiği gibi rivayet etti.

 

Diğer tahric: Nesai, 3089

 

 

حدثنا محمد بن رافع وعبد بن حميد. قالا: حدثنا عبدالرزاق. أخبرنا معمر عن الزهري، عن ابن المسيب وأبي سلمة، عن أبي هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم، بمثله.

 

1170- Bize Muhammed b. Rafi ve Abd b. Humeyd tahdis edip dediler ki: ... Ebu Hureyre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir önceki hadisin aynısını rivayet etti.

 

Diğer tahric: Nesai, 3087

 

 

وحدثني أبو الطاهر. أخبرنا ابن وهب عن عمرو بن الحارث، عن أبي يونس مولى أبي هريرة؛ أنه حدثه عن أبي هريرة، عن رسول الله صلى الله عليه وسلم أنه قال:

 نصرت بالرعب على العدو. وأوتيت جوامع الكلم. وبينما أنا نائم أتيت بمفاتيح خزائن الأرض، فوضعت في يدي".

 

1171- Bana Ebu't-Tahir de tahdis etti. Bize İbn Vehb, Amr b. elHaris'ten haber verdi. O Ebu Hureyre'nin azatlısı Ebu Yunus'tan rivayet ettiğine göre kendisine Ebu Hureyre'den diye tahdis etti. Ebu Hureyre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Düşmana karşı korku ile bana yardım olundu. Bana cevamiu'l-kelim verildi. Ben uykuda iken yeryüzü hazinelerinin anahtarları getirildi ve ellerime konuldu. "

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

حدثنا محمد بن رافع. حدثنا عبدالرزاق. حدثنا معمر عن همام بن منبه. قال: هذا ما حدثنا أبو هريرة عن رسول الله صلى الله عليه وسلم. فذكر أحاديث منها. وقال رسول الله صلى الله عليه وسلم:

 نصرت بالرعب وأوتيت جوامع الكلم".

 

1172- Bize Muhammed b. Rafi de tahdis etti. Bize Abdurrezzak tahdis etti. Bize Ma'mer, Hemmam b. Münebbih'ten şöyle dediğini tahdis etti: Bu bize Ebu Hureyre'nin Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den diye tahdis ettikleridir deyip, bir takım hadisler zikretti. Onlardan birisi şuydu:

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Bana korku ile yardım edildi ve bana cevamiu'l-kelim verildi. "

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          (1165) "Üç hasletle insanlara üstün kılındık ... " İlim adamları dedi ki:

Burada iki hasletten söz edilmiştir. Çünkü yerin mescit olması ile temizlenme aracı olması bir haslettir. Üçüncüsü ise burada sözkonusu edilmemiştir. Bunu Nesai, burada rivayeti Müslim'de de nakletmiş bulunan Ebu Malik'ten zikrederek şöyle demiştir: "Bir de bana Bakara süresinin sonundaki bu ayetler, Arşın altındaki bir hazineden verilmiş olup, benden önce kimseye verilmediği gibi, benden sonra da kimseye verilmeyecektir."

"Bana cevamiu'l-kelim verildi." Diğer rivayette ise: "Cevamiu'l-kelim ile gönderildim" denilmektedir. Herevi dedi ki: Bununla Kur'an-ı Kerim'i kastetmektedir çünkü yüce Allah Kur'an-ı Kerim'in birkaç lafzı ile pek çok manayı bir araya getirmiştir. Ayrıca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sözü de lafzı az, anlamı çok olup, cevami (kapsamlı, toplayıcı) sözlerdi.

 

(1167) "Kırmızı ve siyah ten li herkese gönderildim." Diğer rivayette:

"Bütün insanlara gönderildim" ifadesinden maksadın şu olduğu söylenmiştir: Kırmızı teniiden kasıt Arap olmayan ve diğer beyaz tenlilerdir. Siyahtan maksat ise çoğunlukla esmer olmaları dolayısıyla Araplar ile onların dışında kalan diğer siyah tenlilerdir. Siyahtan kastın siyah teniiler, kırmızı tenliler ile kastın onların dışındaki Arap ve başkaları olduğu söylendiği gibi, kırmızıdan kasıt insanlar, siyahtan kasıt cinlerdir de denilmiştir. Hepsi doğrudur çünkü Allah Resulü hepsine peygamber olarak gönderilmiştir.

 

(1168) "Bana yeryüzü hazinelerinin anahtarları getirildi." Bu da nübüvvetin alametlerindendir çünkü bununla bunca ülkenin, ümmeti tarafından fethedileceğini haber vermiş olmaktadır. Nitekim onun haber verdiği gibi de oldu. Hamd ve minnet Allah'adır.

 

"İşte siz onları çıkartmaktasınız." Yani siz o hazinelerdekini çıkartıyorsunuz. Bununla yer hazineleri ve Müslümanlar tarafından dünyanın fethedilen yerleri kastedilmektedir.

 

(1169) ez-Zübeydi, Zubeyd oğullarına mensuptur.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

54- NEBİ (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'İN MESCİDİNİN İNŞA EDİLMESİ BABI