SAHİH-İ MÜSLİM

SALAT

 

باب خروج النساء إلى المساجد إذا لم يترتب عليه فتنة، وأنها لا تخرج مطيبة

30- HERHANGİ BİR FİTNE DOĞURMAYACAK İSE KADINLARIN MESCİDLERE ÇIKMASI VE KADININ KOKU SÜRÜNEREK ÇIKMAYACAĞI BABI

 

حدثني عمرو الناقد وزهير بن حرب. جميعا عن ابن عيينة. قال زهير: حدثنا سفيان بن عيينة عن الزهري. سمع سالما يحدث عن أبيه. يبلغ به النبي صلى الله عليه وسلم. قال:

 "إذا استأذنت أحدكم امرأته إلى المسجد فلا يمنعها".

 

987- Bana Amr en-Nakid ve Zuheyr b. Harb birlikte İbn Uyeyne'den tahdis etti. Zuheyr dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne, ez-Zühri'den tahdis etti. O Salim'i babasından tahdis ederken dinlediğine göre, babası hadisin rivayetini Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ulaştırarak şöyle buyurduğunu nakletti: "Birinizin hanımı kendisinden mescide gitmek üzere izin isteyecek olursa ona engel olmasın. "

 

 

حدثني حرملة بن يحيى. أخبرنا ابن وهب. أخبرني يونس عن ابن شهاب. قال: أخبرني سالم بن عبدالله؛ أن عبدالله بن عمر قال:

 سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول: "لا تمنعوا نسائكم المساجد إذا استأذنكم إليها".

قال فقال بلال بن عبدالله: والله! لنمنعهن. قال فأقبل عليه عبدالله فسبه سبا سيئا. ما سمعته سبه مثله قط. وقال: أخبرك عن رسول الله صلى الله عليه وسلم، وتقول: والله! لنمنعهن!.

 

988- Bana Harmele b. Yahya tahdis etti ... Salim b. Abdullah'ın rivayetine göre Abdullah b. Ömer dedi ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i "kadınlarınız mescitlere gitmek üzere sizden izin istemeleri halinde onlara engel almayınız" buyururken dinledim.

(Salim) dedi ki: Bunun üzerine Bilal b. Abdullah: Allah'a yemin olsun ki onları engelleyeceğiz, dedi. Bu sefer Abdullah ona dönerek kendisine -daha önce böyle ağır sözler söylediğini duymadığım bir şekilde- ağır sözler söyledi ve: Ben sana Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den haber veriyorum da sen Allah'a yemin olsun ki onları alıkoyacağız diyorsun (öyle mi), dedi.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

حدثنا محمد بن عبدالله بن نمير. حدثنا أبي وابن إدريس. قالا: حدثنا عبيدالله عن نافع، عن ابن عمر؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال:

 "لا تمنعوا إماء الله مساجد الله".

 

989- Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr tahdis etti. Bize babam ve İbn İdris tahdis edip dediler ki: Bize Ubeydullah, Nafi"den tahdis etti. O İbn Ömer'den rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'ın kadın kullarını Allah'ın mescitlerin(e gitmek)ten alıkoymayınız." buyurdu.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

حدثنا ابن نمير. حدثنا أبي. حدثنا حنظلة. قال:

 سمعت سالما يقول: سمعت ابن عمر يقول: سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول: "إذا استأذنكم نساؤكم إلى المساجد فأذنوا لهن".

 

990- Bize İbn Numeyr tahdis etti ... İbn Ömer dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i: "Hanımlarınız mescitlere (gitmek) için sizden izin istedikleri takdirde onlara izin veriniz" buyururken dinledim

 

Diğer tahric: Buhari, 162

 

 

حدثنا أبو كريب. حدثنا أبو معاوية عن الأعمش، عن مجاهد، عن ابن عمر؛ قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: "لا تمنعوا النساء من الخروج إلى المساجد بالليل" فقال ابن لعبدالله بن عمر: لا ندعهن يخرجن فيتخذنه دغلا. قال فزبره ابن عمر وقال: أقول: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم. وتقول: لا ندعهن!

 

991- Bize Ebu Kureyb tahdis etti. .. İbn Ömer dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kadınları geceleyin mescitlere çıkmaktan alıkoymayınız" buyurdu. Abdullah b. Ömer'in bir oğlu: Onların çıkmasına imkan vermeyeceğiz, çünkü o takdirde onlar bunu kötüye kullanırlar, dedi.

 

Bunun üzerine İbn Ömer onu azarlayarak: Ben Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu dediğim halde, sen bırakmayacağız diyorsun (öyle mi), dedi.

 

Diğer tahric: Buhari, 899 -buna yakın-; Ebu Davud, 568

 

 

حدثنا علي بن خشرم. أخبرنا عيسى بن يونس عن الأعمش، بهذا الإسناد، مثله.

 

992- Bize Ali b. Haşrem tahdis etti. .. A'meş'ten bu isnad ile aynısını rivayet etti.

 

حدثنا محمد بن حاتم وابن رافع. قالا: حدثنا شبابة. حدثني ورقاء عن عمرو، عن مجاهد، عن ابن عمر؛ قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "ائذنوا للنساء بالليل إلى المساجد" فقال ابن له، يقال له واقد: إذن يتخذنه دغلا. قال فضرب في صدره وقال: أحدثك عن رسول الله صلى الله عليه وسلم، وتقول: لا!

 

993- Bana Muhammed b. Hatim ve İbn Rafi'de tahdis edip dediler ki. .. İbn Ömer dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Geceleyin mescitlere (gitmek) için kadınlara izin veriniz" buyurdu. Onun Vakid denilen bir oğlu: O takdirde bunu kötüye kullanırlar, dedi. (Ravi) dedi ki: Bunun üzerine onun göğsüne vurdu ve: Ben sana Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den hadis naklettiğim halde sen hayır diyorsun (öyle mi) dedi.

 

 

AÇIKLAMA:          "Allah'ın kadın kullarını Allah'ın mescitlerinden alıkoymayınız" buyruğu ve benzeri bu babta yer alan diğer hadisler kadının mescide gitmekten alıkonulmayacağı hususunda açık birer delildir ama yine hadis-i şeriflerden alınmış ilim adamlarının sözünü ettiği birtakım şartlar ile buna izin verilir.

 

Bu şartlara gelince:

 

1- Kadın hoş koku sürünmüş ve süslenmiş olmamalıdır.

2- Sesleri işitilen halhalları, değerli, dikkat çekici elbiseleri olmamalıdır.

3- Erkeklerle karışmamalıdır. 

4- Kendisi dolayısıyla fitneye düşülecek şekilde genç ve benzeri halde bulunmamalıdır.

 

5- Yolda fesat, kötülük ve benzeri hususların olacağından korkulmamalıdır.

Burada kadınların mescitlere çıkmaktan alıkonulmalarının yasaklanışı kadının kocası ya da efendisi bulunup, sözü geçen şartların da bulunması halinde tenzihi kerahet olarak kabul edilmiştir. Eğer kadının kocası ve efendisi yoksa sözü geçen şartların bulunması halinde ona engel olmak haram olur.

 

"Onlar da bunu kötüye kullanırlar" anlamındaki ibarede geçen "değal" lafzı fesat, aldatmak ve şüpheli hal anlamındadır.

 

(987) "Abdullah ona dönüp ona çok kötü bir şekilde ağır sözler söyledi."

Bir rivayette (991) "onu azarladı", başka bir rivayette (993) "göğsüne vurdu" ibarelerinden sünnete itiraz eden, kendi görüşünü ileri sürerek sünnete karşı çıkan kimseninazarlanacağına, ayrıca babanın yaşça büyük olsa dahi çocuğunu da azarlayacağınadelildir.

 

 

 

حدثنا هارون بن عبدالله. حدثنا عبدالله بن يزيد المقرئ. حدثنا سعيد (يعني ابن أبي أيوب) حدثنا كعب بن علقمة عن بلال بن عبدالله بن عمر، عن أبيه؛ قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "لا تنمعوا النساء حظوظهن من المساجد. إذا استأذنوكم" فقال بلال: والله! لنمنعهن. فقال له عبدالله: أقول: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم. وتقول أنت: لنمنعهن!

 

994- Bize Harun b. Abdullah tahdis etti... Bilal b. Abdullah b. Ömer babasından şöyle dediğini nakletti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Sizden izin istemeleri halinde kadınların mescitlerdeki paylarından engel almayınız" buyurdu.

 

Bunun üzerine Bilal: Allah'a yemin ederim ki onları alıkoyacağız deyince, Abdullah ona: Ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu diyorum, sen: Andolsun onları alıkoyacağız diyorsun dedi.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

حدثنا هارون بن سعيد الأيلي. حدثنا ابن وهب. أخبرني مخرمة عن أبيه، عن بسر بن سعيد؛ أن زينب الثقيفة كانت تحدث عن رسول الله صلى الله عليه وسلم؛ أنه قال:

 "إذا شهدت إحداكن العشاء، فلا تطيب تلك الليلة".

 

995- Bize Harun b. Said el-Eyli tahdis etti... Busr b. Said'den rivayete göre Zeynep es-Sekafiyye Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyurduğunu tahdis ederdi: "Sizden biriniz yatsı namazına gelecek olursa o gece koku sürünmesin."

 

Diğer tahric: Nesai, 5144-5149

 

 

حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا يحيى بن سعيد القطان عن محمد بن عجلان. حدثني بكير بن عبدالله بن الأشج عن بسر بن سعيد، عن زينب امرأة عبدالله؛ قالت:

 قال لنا رسول الله صلى الله عليه وسلم "إذا شهدت إحداكن المسجد فلا تمس طيبا".

 

996- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe tahdis etti ... Busr b. Said, Abdullah'ın zevcesi Zeyneb'ten şöyle dediğini nakletti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize: "Sizden biriniz mescide gelecek olursa hiçbir kokuya el sürmesin" buyurdu.

 

 

حدثنا يحيى بن يحيى وإسحاق بن إبراهيم. قال يحيى: أخبرنا عبدالله بن محمد بن عبدالله بن أبي فروة عن يزيد ابن خصيفة، عن بسر بن سعيد، عن أبي هريرة؛ قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "أيما امرأة أصابت بخورا، فلا تشهد معنا العشاء الآخرة".

 

997- Bize Yahya b. Yahya ve İshak b. İbrahim tahdis etti. Yahya dedi ki: Bize Abdullah b. Muhammed b. Abdullah b. Ebu Ferve, Yezid b. Husayfe'den haber verdi. O Busr b. Said'den, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini nakletti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Herhangi bir kadın eğer koku sürünmüşse bizimle birlikte yatsı namazında bulunmasın" buyurdu.

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 4175; Nesai, 5143

 

 

حدثنا عبدالله بن مسلمة بن قعنب. حدثنا سليمان (يعني ابن بلال) عن يحيى (وهو ابن سعيد) عن عمرة بنت عبدالرحمن؛ أنها سمعت عائشة زوج النبي صلى الله عليه وسلم تقول:

 لو أن رسول الله صلى الله عليه وسلم رأى ما أحدث النساء لمنعهن المسجد. كما منعت نساء بني إسرائيل. قال فقلت لعمرة: أنساء بني إسرائيل منعن المسجد؟ قالت: نعم.

 

998- Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb de tahdis etti ... Abdurrahman kızı Amre'den rivayete göre o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Aişe'yi şöyle derken dinlemiştir: Şayet Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadınların sonradan neler ortaya çıkardıklarını görmüş olsaydı şüphesiz İsrail oşulları kadınlarının alıkonulması gibi, onları da. mescillere gelmekten alıkoydu. (Ravi Yahya b. Said) dedi ki: Ben Amre'ye: ısrail oğullarının kadınları vnescide gitmekten alıkonuldu mu, dedim. O evet dedi.

 

Diğer tahric: Buhari, 869; Ebu Davud, 569

 

 

حدثنا محمد بن المثنى. حدثنا عبدالوهاب (يعني الثقفي) ح قال وحدثنا عمرو الناقد. حدثنا سفيان بن عيينة. ح قال وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا أبو خالد الأحمر. ح قال وحدثنا إسحاق بن إبراهيم. قال: أخبرنا عيسى بن يونس. كلهم عن يحيى بن سعيد، بهذا الإسناد، مثله.

 

999- Bize Muhammed b. el-Müsenna tahdis etti. Bize Abdulvehhab -yani es-Sakafi- tahdis etti (H) dedi ki: Bize Amr en-Nakid de tahdis etti. Bize Süfyan b. Uyeyne tahdis etti (H) dedi ki: Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe de tahdis etti, bize Ebu Halid el-Ahmer tahdis etti (H) dedi ki: Bize İshak b. İbrahim de tahdis edip dedi ki: Bize İsa b. Yunus haber verdi. . Hepsi Yahya b. Said'den bu isnad ile aynısını rivayet etti.

 

 

AÇIKLAMA:          (994) " ... Paylarını engellemeyiniz ... " Burada asıl nüshaların birçoğunda "sizden izin istemeleri" anlamındaki lafız eril zamir ile birlikte kullanılmıştır. Bazılarında ise bu lafızda dişi zamir kullanılmıştır. Dişil zam iri n kullanılmasının sebebi açıktır. Birincisi de doğrudur çünkü erkeklerin oturup kalktıkları yerlere çıkmayı istedikleri için onlar hakkında da erkekler için kullanılan zamir kullanılmıştır. Allah en iyi bilendir.

 

(995) "Sizden biriniz yatsı namazına katılacak olursa ... " Katılmak isterse demektir. Yatsı namazına katıldıktan sonra evine dönen bir kadının artık bundan sonra koku sürünmesine engel yoktur. -

 

(996) Aynı şekilde Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Sizden biriniz mescitte bulunacak olursa ... " Mescide gitmek isterse demektir.

 

(997) "Herhangi bir kadın koku sürünürse ... " Bu buyrukta bir kimsenin (yatsı namazı hakkında) el-işau'l-ahire (son akşam) demesinin caiz olduğuna delil vardır. Asmai'nin: Avam el-işau'l-ahire ismini kullanmazlar çünkü bizim sadece tek bir işamız vardır. Dolayısıyla el-ahire (son) diye nitelendirilemez şeklinde söylediği nakledilen sözüne gelince, onun bu sözü bu hadis sebebiyle yanlıştır. Çünkü Müslim'in sahihinde ashab-ı kiram'dan birçok kimseden yatsı namazının (el-ahire) ile nitelendirildiği sabittir (41163). Onların bu şekildeki lafızları bundan sonra gelecek bu bablarda meşhurdur.

 

(998) "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ... görseydi" yani onların mescide giderken süslenmelerini, koku sürünmelerini, güzel (dikkat çekici) elbiseler giyinmelerini görseydi, demektir. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

31- AÇIKTAN OKUNAN NAMAZLARDA AÇIKTAN OKUDUĞU İÇİN BİR KÖTÜLÜKTEN KORKMASI HALİNDE AÇIKTAN OKUMAK İLE GİZLİ OKUMAK ARASINDA ORTA BİR YOL TUTTURMA BABI