SAHİH-İ MÜSLİM

SALAT

 

باب الأمر بالسكون في الصلاة، والنهي عن الإشارة باليد ورفعها عند السلام، وإتمام الصفوف الأول والتراص فيها والأمر بالاجتماع

 

27- NAMAZDA SÜKUNETİN EMROLUNDUĞU, EL İLE İŞARETİN SELAM VERİRKEN ELİ KALDIRMANIN YASAKLANIŞI, İLK SAFLARI TAMAMLAYIP, SAFLARI SIKI TUTARAK BİR ARADA BULUNMANIN EMROLUNDUĞU BABI

 

حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وأبو كريب. قالا: حدثنا أبو معاوية عن الأعمش، عن المسيب بن رافع، عن تميم بن طرفة، عن جابر بن سمرة؛ قال:

 خرج علينا رسول الله صلى الله عليه وسلم. فقال "مالي أراكم رافعي أيديكم كأنها أذناب خيل شمس؟ اسكنوا في الصلاة" قال ثم خرج علينا فرآنا حلقا. فقال "ما لي أراكم عزين؟" قال ثم خرج علينا فقال "ألا تصفون كما تصف الملائكة عند ربها؟" فقلنا: يا رسول الله! وكيف تصف الملائكة عند ربها؟ قال "يتمون الصفوف الأول. ويتراصون في الصف".

 

967- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe ve Ebu Kureyb tahdis edip dediler ki: Bize Ebu Muaviye, A'meş'ten tahdis etti. O el-Müseyyeb b. Rafi"den, o Temim b. Tarafe'den, o Cabir b. Semura'dan şöyle dediğini nakletti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza çıktı ve: "Bana ne oluyor da ellerinizi serkeş atların kuyrukları gibi kaldırdığınızı görüyorum. Namazda sakin olunuz" buyurdu.

 

Sonra yanımıza (bir başka sefer) çıkageldi. Bizim halkalar halinde olduğumuzu görünce "neden sizi dağınık topluluklar halinde görüyorum" buyurdu.

Sonra (bir başka sefer) yanımıza çıkıp geldi ve: "Neden meleklerin Rableri huzurunda saf halinde durdukları gibi siz de saf saf dizilmiyorsunuz" buyurdu. Biz: Ey Allah'ın Resulü melekler Rableri huzurunda nasıl saf dururlar, dedik. O: "İlk safları tamamlarlar ve saf ta çok sıkı dururlar" buyurdu.

 

Diğer tahric: Meleklerin saf saf durdukları gibi. .. " hadisini Ebu Davud, 661; Nesai, sıs; İbn Mace, 992; Hadisin "neden sizi ... görüyorum" kısmını da Ebu Davud, 912, 1000'de rivayet etmişlerdir.

 

 

وحدثني أبو سعيد الأشج. حدثنا وكيع. ح وحدثنا إسحاق بن إبراهيم. أخبرنا عيسى بن يونس. قالا جميعا: حدثنا الأعمش، بهذا الإسناد، نحوه.

 

968- Bize Ebu Said el-Eşec tahdis etti. Bize Vekı' tahdis etti (H).

Bize İshak b. İbrahim de tahdis etti. Bize İsa b. Yunus haber verip birlikte dediler ki: Bize A'meş bu isnad ile buna yakın olarak rivayet etti.

 

 

حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. قال: حدثنا وكيع عن مسعر. ح وحدثنا أبو كريب (واللفظ له) قال: أخبرنا ابن أبي زائدة عن مسعر. حدثني عبيدالله بن القبطية عن جابر بن سمرة؛ قال:

 كنا إذا صلينا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم، قلنا: السلام عليكم ورحمة الله. السلام عليكم ورحمة الله. وأشار بيده إلى الجانبين. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم "علام تومئون بأيديكم كأنها أذناب خيل شمس؟ إنما يكفي أحدكم أن يضع يده على فخذه. ثم يسلم على أخيه من على يمينه وشماله".

 

969- Bize Ebu Bekir b. Ebi Şeybe tahdis edip dedi ki: Bize Veki' Mis'ar'dan tahdis etti. (H.) Bize -lafız kendisinin olmak üzere- Ebu Kureyb tahdis edip dedi ki: Bize İbn Ebi Zaide Mis'ar'dan tahdis etti. Bana Ubeydullah b. el-Kıbtiye, Cabir b. Semura'dan şöyle dediğini tahdis etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte namaz kıldığımız zaman es-selamu aleykum ve rahmetullah, es-selamu aleykum ve rahmetullah derdik. Bu rada Cabir eliyle iki tarafa da işaret etti. Bu sefer Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Siz neden serkeş atların kuyruklarıymış gibi ellerinizle işaret ediyorsunuz ki? Her hangi birinizin elini uyluğunun üzerine koyup sonra da sağında ve solunda bulunan kardeşine selam vermesi yeterlidir." buyurdu.

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 998, 999; Nesai, 1184, 1317, 1375

 

 

وحدثنا القاسم بن زكرياء. حدثنا عبيدالله بن موسى عن إسرائيل، عن فرات (يعني القزاز) عن عبيدالله، عن جابر بن سمرة؛ قال:

 صليت مع رسول الله صلى الله عليه وسلم. فكنا إذا سلمنا، قلنا بأيدينا: السلام عليكم. السلام عليكم. فنظر إلينا رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال "ما شأنكم؟ تشيرون بأيديكم كأنها أذناب خيل شمس؟ إذا سلم أحدكم فليلتفت إلى صاحبه ولا يومئ بيده".

 

970- Bana Kasım b. Zekeriya da tahdis etti. .. Cabir b. Semura dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte namaz kıldık. Selam verdiğimiz vakit ellerimizle (işaret ederek) es-selamu aleykum, es-selamu aleykum derdik. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize bakıp: "Bu haliniz ne? Serkeş atların kuyruklarıymış gibi ellerinizle işaret ediyorsunuz. Herhangi biriniz selam verecek olursa arkadaşına dönsün ama eliyle işaret etmesin" buyurdu.

 

 

AÇIKLAMA:          (967) "Bana ne oluyor ki ellerinizi... görüyorum" Serkeş atlar, yerinde durmayan, ayaklarını ve kuyruklarını hareket ettirip duran atlar demektir. Burada yasaklanan kaldırma şeklinden maksat, onların selam verdikleri sırada ikinci rivayette açıkça ifade ettiği selamı her iki yana işaret edip vermeleridir.

 

"Hilak" kelimesi ha harfi kesreli ve fethalı (halak) şeklinde söylenebilir.

Halkanın çoğuludur.

 

"Ne diye sizleri dağınık görüyorum?" Bu dağınık durmayı yasaklayan toplanıp, bir araya gelmeyi emreden bir ifadedir.

 

1- Öndeki safların tamamlanması ve safların sıkı tutulması emredilmektedir. Öndeki safların tamamlanması da birinci safı tamamlayıp, birincisini tamamlamadan ikincisine başlamamak, ikincisini tamamlamadan üçüncüsüne başlamamak, üçüncüsünü tamamlamadan dördüncüsüne başlamamak ve bu şekilde sonuncu safa varıncaya kadar bunu yapmak demektir.

 

2- Namazda selam vermekte sünnet olan şekil sağ tarafına es-selamu aleykum ve rahmetullah, sol tarafına da es-selamu aleykum ve rahmetullah demesi suretiyledir. "Ve berekatuh" kelimesini eklemek sünnet değildir. Bu hususta zayıf bir hadis gelmiş olsa dahi. Bazı ilim adamları buna işaret etmiş bulunmakla birlikte bu hususta sahih bir hadis bulunmadığından ötürü bu bir bid'attir. Hatta bunun söylenmeyeceğine dair bu ve başka hadisler sahih olarak gelmiştir. Selam verirken vacip olan kısmı ise bir defa es-selamu aleykum demektir. Mim getirmeksizin (aleykum demeyerek) sadece es-selamu aleyke diyecek olursa namazı sahih olmaz.

 

3- İki selam vermenin müstehap olduğuna da delildir. Bizim de, cumhurun da mezhebindeki görüş budur.

 

(969) "Sonra sağındaki ve solundaki kardeşine selam verir." Kasıt kardeşlerin türüdür yani sağ ve sol tarafında bulunan Müslüman kardeşlerine selam verir.

 

4- Namazda sakin durmak, huşulu olmak, kendisini namaza vermek, meleklerin de namaz kıldıkları ve onların bu şekilde saf tuttukları hükmü de anlaşılmaktadır. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

28- SAFLARIN DÜZGÜN VE DOĞRU TUTULMASI, İLK SAFIN FAZİLETİ, İLK SAFI SIKI TUTMAK VE İLK SAFTA DURMAK İÇİN YARIŞ, FAZİLET SAHİBİ KİMSELERİ ÖNE GEÇİRİP, İMAMA YAKIN DURMALARINA İMKAN VERME BABI