SAHİH-İ MÜSLİM

SALAT

 

İMAM GECİKECEK OLURSA BAŞKASININ ÖNE GEÇİRİLECEĞİ BABI

 

حدثني محمد بن رافع وحسن بن علي الحلواني. جميعا عن عبدالرزاق. قال ابن رافع: حدثنا عبدالرزاق. أخبرنا ابن جريج. حدثني ابن شهاب عن حديث عباد بن زياد؛ أن عروة بن المغيرة بن شعبة أخبره؛ أن المغيرة بن شعبة أخبره؛ أنه غزا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم تبوك. قال المغيرة فتبرز رسول الله صلى الله عليه وسلم قبل الغائط. فحملت معه إداوة قبل صلاة الفجر. فلما رجع رسول الله صلى الله عليه وسلم إلي أخذت أهريق على يديه من الإداوة. وغسل يديه ثلاث مرات. ثم غسل وجهه. ثم ذهب يخرج جبته عن ذراعيه فضاق كما جبته. فأدخل يديه في الجبة. حتى أخرج ذراعيه من أسفل الجبة. وغسل ذراعيه إلى المرفقين. ثم توضأ على خفيه. ثم أقبل.

قال المغيرة: فأقبلت معه حتى نجد الناس قد قدموا عبدالرحمن بن عوف فصلى لهم. فأدرك رسول الله صلى الله عليه وسلم إحدى الركعتين. فصلى مع الناس الركعة الآخرة. فلما سلم عبدالرحمن بن عوف قام رسول الله صلى الله عليه وسلم يتم صلاته. فأفزع ذلك المسلمين. فأكثروا التسبيح. فلما قضى النبي صلى الله عليه وسلم صلاته أقبل عليهم ثم قال "أحسنتم" أو قال "قد أصبتم" يغبطهم أن صلوا الصلاة لوقتها.

 

951- Bana Muhammed b. Rafi' ve Hasan b. Ali el-Hulvani de tahdis etti. Birlikte Abdurrezzak'tan rivayet ettiler. İbn Rafi' dedi ki: Bize Abdurrezzak tahdis etti. Bize İbn Cureyc haber verdi. Bana İbn Şihab, Abbad b. Ziyad'ın rivayet ettiği hadis(leri)nden tahdis ettiğine göre Urve b. Muğıre b. Şu'be ona şunu haber vermiştir: Muğire b. Şu'be'nin kendisine (Urve'ye) haber verdiğine göre Muğire Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Tebuk gazasına katılmıştı. Muğire dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ihtiyacını gidermek için yerin alçakça bir tarafına gitti. Ben de sabah namazından önce onunla birlikte matarayı taşımıştım.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanıma gelince ellerine mataradan su dökmeye başladım. Ellerini üç defa yıkadıktan sonra yüzünü yıkadı sonra cübbesini kollarından çıkarmaya çalıştı ise de cübbesinin yenleri dar gelince ellerini cübbenin içine soktu ve nihayet kollarını cübbenin altından çıkarıp, ellerini dirseklerine kadar yıkadı sonra da mestleri üzerine (mesh ederek) abdest aldı, sonra geldi.

 

Muğire dedi ki: Ben de onunla birlikte geldim. Baktık ki insanlar Abdurrahman b. Avf'ı önlerine geçirmiş, o da onlara namaz kıldırmış. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki re kattan birisine yetişti, son rekatı cemaatle birlikte kıldı. Abdurrahman b. Avf selam verdikten sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazını tamamlamak mere kalktı ama bu hal Müslümanları telaşa düşürdü çokça subhanallah demeye başladılar. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazını tamamlayınca onlara döndükten sonra: "Güzel yaptınız" ya da: "İsabet ettiniz" buyurdu. Böyle diyerek namazı vaktinde kıldıkları için gıpta edilecek bir iş yaptıklarını söylemiş oluyordu.

 

Daha önce gösterilen 625 nolu hadisin kaynakları

 

 

حدثنا محمد بن رافع والحلواني. قالا: حدثنا عبدالرزاق عن ابن جريج. حدثني ابن شهاب عن إسماعيل بن محمد بن سعد، عن حمزة بن المغيرة، نحو حديث عباد. قال المغيرة: فأردت تأخير عبدالرحمن. فقال النبي صلى الله عليه وسلم "دعه".

 (23) باب تسبيح الرجل وتصفيق المرأة إذا نابهما شيء في الصلاة

 

952- Bize Muhammed b, Rafi' ile el-Hulvanı tahdis edip dedi ki. .. Hamza b. Muğire'den, Abbad'ın hadisine yakın rivayet etti. Muğire dedi ki: Ben Abdurrahman b. Avf'ı geri çekmek istedimse de Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu bırak" buyurdu.

 

 

Daha önce gösterilen 632 nolu hadisin kaynakları

 

AÇIKLAMA: (948-952)  Bu babta Ebu Bekr (radıyallahuanh)'ın namaz kıldırmak üzere öne geçirilmesi ile ilgili hadis (948) ile Abdurrahman b. Avf (r.anh)'ın aynı şekilde öne geçirilmesi ile ilgili (951) hadis yer almaktadır.

 

 

Bu Babtaki Hadislerden Çıkartılan Hükümler

 

1- İnsanların arasını düzeltmeye çalışmak, bu hususta imam'ın ve başkalarının ön ayak olmasının fazileti anlatılmaktadır. Ayrıca

 

2- İmam namaza geç kalacak olursa şayet fitneden ve imam'ın tepkisinden korkulmuyor ise başkası öne geçip namazı kıldım,

 

3- İmama vekaleten öne geçen kimse hazır bulunanların en faziletlisi, bu işe en uygun ve bu işi en iyi yapacak kimse olmalıdır.

 

4- Müezzin ve başkaları aralarındaki faziletli kimseye öne geçip namaz kıldırmasını teklif edebilir, fazilet sahibi bu kişi de buna muvafakat edebilir.

 

5- Az bir mı (amel-i kali!) namazı bozmaz çünkü "cemaat el çırptı" ifadesi bunu göstermektedir.

 

6- İhtiyaç duyulması halinde namazda azıcık iltifat etmek (başını kaldırıp bakmak) caizdir.

 

7- Yeni bir nimet ile karşı karşıya kalan bir kimsenin yüce Allah'a hamdedip, ellerini kaldırarak dua etmesi, bu hamd ve duasını -namazda dahi olsa- nimetin hemen arkasından yapması müstehaptır.

 

8- Namazda bir iki adım yürümek caizdir.

 

9- Bu kadar yürümek ihtiyaç dolayısıyla olursa mekruh değildir.

 

10- Cemaate namaz kıldıran bir kimsenin, cemaate namazın geri kalan kısmını tamamlamak üzere yerine başka birisini geçirmesi caizdir. Mezhebimizde sahih olan görüş budur.

 

11- Tabi olan kimseye tabi olunan zat herhangi bir hususu emredip, onun verdiği bu emir ile kendisine lütuf ve ikramda bulunduğu manasını çıkartacak olursa o fiili yapması kesinlikle istenen bir emir sayılmaz. Bunu yapmama imkanı da vardır ve bu verilen emre bir muhalefet sayılmaz. Aksine bu bir edep, bir alçak gönüllülük ve maksatları anlayıp kavramakta bir maharet sayılır.

 

12- Büyük zatlara karşı edebe bağlı kalmak gerekir.

 

13- Namazda iken herhangi bir hal ile karşı karşıya kalan bir kimsenin kendisinden izin isteyen birisine durumu bildirmek, imamı uyarmak ve benzeri bir hususla karşı karşıya kalacak olursa eğer erkek ise tesbih getirip, subhanallah demesi, şayet kadın ise el çırpması sünnettir. Kadın bu halde sağ avucunun içini, sol elinin üstüne vurur. Oyun ve eğlence gibi avuç içlerini birbirine vurmaz (alkış tutmaz). Eğer oyun maksadıyla bu şekilde yapacak olursa namaza aykırılığı sebebiyle namazı bahl olur.

 

14- Ebu Bekr (r.anh)'ın faziletleri pek çoktur. Cemaatin onu önlerine geçirmeleri, kendilerinden daha faziletli ve daha önde olduğu üzerinde ittifak etmeleri bunu gösterir.

 

15- Namaz ilk vaktinde kılınır.

 

16- Kamet getirmek ancak namaza başlanmak istediği zaman sahih olur çünkü: "Sen namaz kıldıracaksan ben kamet getireyim" demiştir.

 

17- Ezanı kim okumuşsa namaz için o kamet getirir, sünnet olan budur. Başkası kamet getirecek olursa sünnete aykırıdır ama hem bize göre, hem de ilim adamlarının cumhuruna göre onun kameti geçerlidir.

 

18- İmamın abdest almak maksadıyla yahut burnu kanadığı ya da buna benzer bir sebeple çıkıp geri dönmesi halinde gerek duyacak olursa yerine ulaşmak için safları yararak öne doğru ilerlemesi caizdir. Aynı şekilde bir mazeret sebebiyle cemaatten çıkmak gereğini duyan kimseler için de bu hüküm böyledir. Böyle bir kimsenin cemaatin önlerinde bir boşluk görecek olursa oraya gitmek için safları arkadan öne doğru 'yarmak hakkı da vardır çünkü onlar o boşluğu doldurmayı terk etmekle kusur etmişlerdir.

 

19- Mezhebimiz alimleri bunu namaz kılan bir kimsenin namaza kendisinden sonra tekbir getirip başlayan kimseye uymasının caiz olmasına delil göstermişlerdir çünkü Ebu Bekr es-Sıddık (r.anh) önce namaza durmak için tekbir alıp namaza başlamış sonra kendisinden sonra tekbir alıp namaza başlayan Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e uymuştur. Mezhebimizde sahih olan budur.

 

20- "Yüzünü kıbleden çevirmeden gerisin geri gitti" ifadesinden anlaşıldığı üzere herhangi bir şey sebebiyle namazında geriye giden bir kimsenin gidişi arkaya doğru olmalı, arkasını kıbleye çevirmemeli ve kıbleden başka tarafa da dönmemelidir.

 

(951) Abdurrahman b. Avf (r.anh)'ın hadisinin Şerhi ise daha önce taharet bölümünde geçmiş bulunmaktadır.

 

 

Bu hadisteki hükümlerin bir kısmı da şöyledir:

 

1 - Değerli zat ile birlikte matara taşınabilir.

 

2- Eğer avretin herhangi bir bölümü görülmeyecek olursa eli elbisenin altından çıkarmak caizdir.

 

3- Mestler üzerine mesh etmek caizdir.

 

Bir de bunun dışında hadisin geçtiği yerde daha önce açıklaması yapılmış hükümler de vardır. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

23- NAMAZDA İKEN BAŞLARINA BİR HAL GELDİĞİ TAKDİRDE ERKEKLERİN TESBİH GETİRMELERİ, KADINLARIN DA EL ÇIRPMALARI