SAHİH-İ MÜSLİM

SALAT

 

(17) باب الصلاة على النبي صلى الله عليه وسلم بعد التشهد

17- TEŞEHHÜT'TEN SONRA NEBİ (S.A.V.)'E SALAVAT GETİRMEK BABI

 

İlim adamları namazda son teşehhütten sonra Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e salavat getirmenin vücubu hususunda ihtilaf etmişlerdir. Ebu Hanife ve Malik -yüce Allah'ın rahmeti onlara- ile büyük çoğunluk bunun sünnet olduğu, terk edilmesi halinde dahi namazın sahih olacağı görüşünü kabul etmişlerdir. Şafii ve Ahmed -yüce Allah'ın rahmeti onlara- ise bunun vacip olduğu, terk edilmesi halinde namazın sahih olmayacağı görüşündedir. Bu kanaat aynı zamanda Ömer b. el-Hattab ve oğlu Abdullah (r.anh)'dan da rivayet edilmiştir. Şa'bi'nin görüşü de budur.

 

Bir grup ilim adamı da bu hususta Şafii -r.a.-'in icmaa muhalefet ettiğini söylemiş iseler de bu sözleri doğru değildir çünkü belirttiğimiz gibi bu aynı zamanda Şa'bi'nhı de görüşüdür. Bunu Beyhaki rivayet etmiş bulunmaktadır. Bununla birlikte salavat getirmenin vacib olduğuna delil getirilmesi kapalıdır, açık değildir.

 

Mezhep alimlerimiz burada zikredilmiş bulunan Ebu Mesud el-Ensan (r.anh)'nın rivayet etmiş olduğu hadisi (906) delil göstermektedirler. Buna göre ashab: "Ey Allah'ın Resulü, sana nasıl salat getirelim, dediler. O: Allahumme salli ala Muhammed ... deyiniz" buyurdu. Bu görüşü savunanlar derler ki: Emir vücub ifade etmek içindir fakat ona diğer rivayet eklenmediği sürece bununla istidlal açık değildir.

 

Öbür rivayette şöyle denilmektedir: Namazımızda sana salavat getirecek olursak nasıl diyelim, dediler. Allah Resulü: "Allahumme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed ... deyiniz buyurdu. " Bu fazlalık sahih olup bunu iki hafız İmam Ebu Hatim b. Hibban el-Busti ile Hakim Ebu Abdullah sahihlerinde rivayet etmiş olup, Hakim: Bu sahih bir fazlalıktır demiştir. Ebu Hatim ile Ebu Abdullah yine bu fazlalık lehine sahihlerinde Fedale b. Ubeyd (r.anh)'dan diye naklettikleri rivayeti de delil göstermişlerdir. Buna göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kılıp, Allah'a hamdetmeyen, onun şanını tazim edip, yüceltmeyen, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e salavat getirmeyen bir adamı görünce Allah Resulü bu adam acele etti, buyurduktan sonra onu çağırarak: "Sizden biriniz namaz kılacak olursa önce Rabbine hamd ve ona sena etmekle başlasın. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e salavat getirsin ve dilediği duayı yapsın. " buyurdu.

 

Hakim: Bu Müslim'in şartına göre sahih bir hadistir, demiştir. Bu iki hadis her ne kadar Allah Resulünün aline, zürriyetine salavat getirmek ve dua etmek gibi icma ile vacip olmayan hususları da kapsıyor olsa dahi bunları delil göstermenin önünde engel yoktur. Çünkü emir vücub ifade etmek içindir. Bir delile bağlı olarak emrin kapsamı içerisine giren bazı hususlar eğer dışarıda kalacak olursa geri kalan kısım vacip olmak özelliğini korumaya devam eder. Allah en iyi bilendir.

 

Bizim mezhep alimlerimize göre vacip olan salavat, Allahumme salli ala Muhammed, demekten ibarettir. Bundan fazlası ise sünnettir.

 

Bizim mezhebimizde şaz bir görüş daha vardır ki, buna göre Allah Resulünün aline de salat getirmenin vacip olduğudur ama bu görüşün bir değeri yoktur. Allah en iyi bilendir.

 

Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ali hususunda da ilim adamları farklı görüşler ortaya koymuşlardır. Bunların en güçlü olanları -aynı zamanda elEzheri ile onun dışındaki diğer muhakkiklerin tercih ettiği görüştür- ümmetin tamamını teşkil ettikleridir. İkinci görüşe göre ise Allah Resulünün ali Haşimoğulları ile Muttalib oğullarıdır, üçüncü görüşe göre ise ehl-i beyti ve onun zürriyetidir. Allah en iyi bilendir.

 

 

حدثنا يحيى بن يحيى التميمي. قال: قرأت على مالك عن نعيم بن عبدالله المجمر؛ أن محمد بن عبدالله بن زيد الأنصاري (وعبدالله بن زيد هو الذي كان أري النداء بالصلاة) أخبره عن أبي مسعود الأنصاري؛ قال:

 أتانا رسول الله صلى الله عليه وسلم ونحن في مجلس سعد بن عبادة. فقال له بشير بن سعد: أمرنا الله تعالى أن نصلي عليك. يا رسول الله! فكيف نصلي عليك؟ قال فسكت رسول الله صلى الله عليه وسلم. حتى تمنينا أنه لم يسأله. ثم قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "قولوا: اللهم! صل على محمد وعلى آل محمد. كما صليت على آل إبراهيم. وبارك على محمد وعلى آل محمد. كما باركت على آل إبراهيم. في العالمين إنك حميد مجيد. والسلام كما قد علمتم".

 

906- Bize Yahya b. Yahya et-Temimı tahdis etti. Dedi ki: Malik'e Nuaym b. Abdullah el-Mucmir'den naklen okudum: Muhammed b. Abdullah b. Zeyd el-Ensari -ki Abdullah b. Zeyd rüyasında namaz ezanını gören kişidir- ona Ebu Mesud el-Ensari'den şöyle dediğini haber verdi: Bizler Sa'd b. Ubade'nin meclisinde oturuyorken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza geldi. Beşir b. Sa'd ona: Yüce Allah bize sana salat eylememizi emir buyurdu ey Allah'ın Resulü, sana nasıl salat edelim, dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sustu, hatta ona sormasaydı diye temenni ettik. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allahumme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed kema salleyte ala ali İbrahim ve barik ala Muhammedin ve ala ali Muhammed kema barekte ala İbrahfme fi'l-alemin inneke Hamidun Mecid: Allah'ım, İbrahim'in aline salat eylediğin gibi, Muhammed'e ve Muhammed'in aline de salat eyle. İbrahim'in aline alemler arasında bereketler ihsan eylediğin gibi, Muhammed'e ve Muhammed'in aline de bereketler ihsan eyle. Muhakkak sen her türlü övgüye layıksın, şanın pek üstün ve yücedir, deyiniz. Selam ise size öğretildiği gibidir. "

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 980, 981; Tirmizi, 3220; Nesai, 1284

 

 

حدثنا محمد بن المثنى ومحمد بن بشار (واللفظ لابن المثنى) قالا: حدثنا محمد بن جعفر. حدثنا شعبة عن الحكم. قال:

 سمعت ابن أبي ليلى. فقال: لقيني كعب بن عجرة فقال: ألا أهدي لك هدية؟ خرج علينا رسول الله صلى الله عليه وسلم. فقلنا: قد عرفنا كيف نسلم عليك. فكيف نصلي عليك؟ قال "قولوا: اللهم صل على محمد وعلى آل محمد. كما صليت على آل إبراهيم إنك حميد مجيد. اللهم بارك على محمد وعلى آل محمد. كما باركت على آل إبراهيم إنك حميد مجيد".

 

907- Bize Muhammed b. el-Müsenna ile Muhammed b. Beşşar -lafız İbnu'l-Müsenna'ya aittir- tahdis edip dediler ki: Bize Muhammed b. Cafer tahdis etti. Bize Şu'be, Hakem'den şöyle dediğini tahdis etti: İbn Ebı Leyla'yı şöyle derken dinledim: Ka'b b. Ucre benimle karşılaştı ve: Sana bir hediye vereyim mi, dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza çıkıp geldi. Biz: Sana nasıl selam vereceğimizi biliyoruz. Peki, sana nasıl salat getirelim, dedik. Şöyle buyurdu: ''Allahumme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed kema salleyte ala ali İbrahim inneke hamidun mecid. Allahumme barik ve ala Muhammedin ve ala ali Muhammed kema barekte ala ali İbrahim inneke hamidun mecid, deyiniz. "

 

Diğer tahric: Buhari, 3370 -buna yakın-, 4797, 6357; Ebu Davud, 976, 977, 978; Tirmizi, 483; Nesai, 1286, 1287, 1288; İbn Mace, 904

 

 

حدثنا زهير بن حرب وأبو كريب. قالا: حدثنا وكيع عن شعبة ومسعر عن الحكم، بهذا الإسناد، مثله. وليس في حديث مسعر: ألا أهدي لك هدية.

 

908- Bize Zuheyr b. Harb ve Ebu Kureyb tahdis edip dedi ki: Bize Vek!', Şu'be ve Mis'ar'den tahdis etti. O Hakem'den bu isnad ile aynısını rivayet etti ama Mis'ar'ın hadisi rivayetinde: Sana bir hediye vereyim mi, ibaresi yoktur.

 

 

حدثنا محمد بن بكار. حدثنا إسماعيل بن زكرياء عن الأعمش، وعن مسعر، وعن مالك بن مغول، كلهم عن الحكم، بهذا الإسناد، مثله. غير أنه قال "وبارك على محمد" ولم يقل: اللهم.

 

909- Bize Muhammed b. Bekkar tahdis etti. Bize İsmail b. Zekeriya, A'meş, Mis'ar ve Malik b. Miğvel'den tahdis etti. Hepsi Hakem'den bu isnad ile aynısını rivayet etmekle birlikte o "ve barik ala Muhammed" demekle birlikte "Allahumme" dememiştir.

 

 

حدثنا محمد بن عبدالله بن نمير. حدثنا روح وعبدالله بن نافع. ح وحدثنا إسحاق بن إبراهيم (واللفظ له) قال:

 أخبرنا روح عن مالك بن أنس، عن عبدالله بن أبي بكر، عن أبيه، عن عمرو بن سليم. أخبرني أبو حميد الساعدي؛ أنهم قالوا: يا رسول الله! كيف نصلي عليك؟ قال "قولوا: اللهم! صل على محمد وعلى أزواجه وذريته. كما صليت على آل إبراهيم. وبارك على محمد وعلى أزواجه وذريته. كما باركت على آل إبراهيم. إنك حميد مجيد".

 

910- Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr tahdis etti. Bize Ravh ve Abdullah b. Nafi' tahdis etti. (H) Bize İshak b. İbrahim de -lafız onundur- tahdis edip dedi ki: Bize Ravh, Malik b. Enes'tem haber verdi. O Abdullah b. Bekr'den, o babasından, o Amr b. Suleym'den rivayet etti: Bana Humeyd es-Saidi'nin haber verdiğine göre ashab: Ey Allah'ın Resulü sana nasıl salar getirelim, dediler. O: "Allahumme salli ala Muhammedin ve ala ezvacihf ve zürriyetih kema salleyte ala ali İbrahim inneke hamidun mecid ve barik ala Muhammedin ve ala ezvacihi ve zürriyetih kema barekte ala ali İbrahim inneke hamidun mecid deyiniz" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 3369, 6360; Ebu Davud, 979; İbn Mace, 905

 

Şerh sonraki sayfada

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

NEBİ (S.A.V.)'E SALAVAT GETİRMENİN SEVABI BABI