SAHİH-İ MÜSLİM

SALAT

 

(12) باب نهي المأموم عن جهده بالقراءة خلف إمامه

12- İMAM'A UYAN'IN İMAM'IN ARKASINDA AÇIKTAN OKUMASININ NEHYEDİLDİĞİ BABI

 

حدثنا سعيد بن منصور وقتيبة بن سعيد. كلاما عن أبي عوانة. قال سعيد: حدثنا أبو عوانة عن قتادة، عن زرارة بن أوفى، عن عمران بن حصين؛ قال: صلى بنا رسول الله صلى الله عليه وسلم صلاة الظهر (أو العصر) فقال أيكم قرأ خلفي بسبح اسم ربك الأعلى؟" فقال رجل: أنا. ولم أرد بها إلا الخير. قال "قد علمت أن بعضكم خالجنيها".

 

885- Bize Said b. Mansur ve Kuteybe b. Said tahdis etti. İkisi Ebu Avane'den rivayet etti. Said dedi ki: Bize Ebu Avane, Katade'den tahdis etti. O Zurare b. Evfa'dan, o İmran b. Husayn'dan şöyle dediğini nakletti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize öğlen -yahut ikindi- namazını kıldırdıktan sonra şöyle buyurdu: "Hanginiz benim arkamda, sebbihisme Rabbike'l a'la diye okudu?"

Bir adam, ben, ama bunu hayırdan başka bir maksatla yapmadım, dedi. Allah Resulü: "Sizden birinizin bunu benim ağzımdan aldığını bildim" buyurdu.

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 828, 829; Nesai, 916, 917

 

 

حدثنا محمد بن المثنى ومحمد بن بشار. قالا: حدثنا محمد بن جعفر. حدثنا شعبة عن قتادة. قال:

 سمعت زرارة بن أوفى يحدث عن عمران بن حصين؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم صلى الظهر. فجعل رجل يقرأ خلفه بسبح اسم ربك الأعلى. فلما انصرف قال "أيكم قرأ" أو "أيكم القارئ فقال رجل: أنا. فقال "قد ظننت أن بعضكم خالجنيها".

 

886- Bize Muhammed b. el-Müsenna ve Muhammed b. Beşşar tahdis edip dediler ki: Bize Muhammed b. Cafer tahdis etti. Bize Şu'be, Katade'den şöyle dediğini tahdis etti: Zurare b. Evfa'yı İmran b. Husayn'dan şunu tahdis ederken dinledim: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle namazını kıl(dır)dı. Bir adam arkasında sebbihisme Rabbike'l-a'la suresini okumaya başladı. Allah Resulü namazını bitirince: "Hanginiz Kur'an okudu" ya da "okuyan hanginizdi" buyurdu. Bir adam: Ben deyince, Allah Resulü: "Birinizin bunu ağzımdan aldığını gerçekten anlamıştım" buyurdu.

 

 

حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا إسماعيل بن علية. ح وحدثنا محمد بن المثنى. حدثنا ابن أبي عدي. كلاهما عن ابن أبي عروبة، عن قتادة، بهذا الإسناد؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم صلى الظهر. وقال "قد علمت أن بعضكم خالجنيها".

 

887- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe tahdis etti. Bize İsmail b. Uleyye tahdis etti (H). Bize Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti. Bize İbn Adiy tahdis etti. İkisi (İsmail ve İbn Adiy) İbn Ebu Arube'den, o Katade'den bu isnad ile rivayet ettiği üzere Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle namazını kıl(dır)dı ve: "Birinizin onu ağzımdan aldığını bildim" buyurdu.

 

 

AÇIKLAMA:          (885) "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize öğle -yahut ikindi- namazını kıldırdı. .. " Diğer iki rivayette ise herhangi bir şüphe ifadesi olmaksızın öğle namazını kıldırdığı belirtilmektedir.

 

''Ağzımdan aldı" anlamı verilen "halecenı" benimle o sureyi okumakta çekişti anlamındadır. Bu ise böyle yapan kimseye olumsuz tepki vermek ve açıktan okuyuşunu ya da başkasına sesini işittirecek kadar sesini yükseltmesini reddetmek anlamındadır yoksa kıraatin asıl kendisi ile ilgili değildir.

 

Hatta bu hadisten onların açıktan okunmayan namazlarda zam m-ı sureyi gizlice okudukları anlaşıldığı gibi, imam'ın da, cemaatin de öğle namazında zamm-ı sureyi okumasının sabitolduğu anlaşılmaktadır. Bizim mezhebimizde de hüküm budur.

Mezhebimizde şaz ve zayıf bir başka görüş vardır. Bu görüşe göre imama uyan bir kimse açıktan kılınan namazda zamm-ı sure okumadığı gibi, gizli okunarak kılınan namazlarda da zamm-ı sure okumaz ama bu görüş yanlış bir görüştür çünkü açıktan kılınan namazda dinlemesi emredilmiştir. Gizlice okunan namazlarda ise dinleyecek bir şey işitmemektedir. Dolayısıyla işittiği bir şey olmaksızın susmasının bir anlamı yoktur. Eğer açıktan okunarak kılınan namazda imama uyan kişi onun kıraatini işitemeyecek kadar uzakta bulunuyorsa sahih olan belirttiğimiz sebep dolayısıyla zamm-ı sureyi okuyacağı şeklindedir. Allah en iyi bilendir.

 

İlk rivayette "Katade'den, o Zurare'den" denilirken, ikinci rivayette "Katade dedi ki: Zurare'yi. .. dinledim." Bunun ifade ettiği bir anlam vardır. O da şudur: Katade -Allah'ın rahmeti ona- tedlis yapan bir ravi idi. Birinci rivayette "an" lafzını kullanmıştır. Tedlis yapan ravinin "an" lafzını kullanarak yaptığı rivayeti bir başka yoldan an diyerek naklettiği o hadisi dinlemiş olduğu sabit olmadığı sürece delil gösterilemez. Daha önce bu hususa birçok yerde dikkat çekilmiş idi. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

13- BESMELE'NİN AÇIKTAN OKUNMAYACAĞINI SÖYLEYENLERİN DELİLİ BABI