SAHİH-İ MÜSLİM

SALAT

 

باب من أحق بالإمامة؟

106- İMAM OLMAYA KİM DAHA HAK SAHİBİDİR BABI

 

حدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا أبو عوانة عن قتادة، عن أبي نضرة، عن أبي سعيد الخدري؛ قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "إذا كانوا ثلاثة فليؤمهم أحدهم. وأحقهم بالإمامة أقرؤهم".

 

1527- Bize Kuteybe b. Said tahdis etti ... Ebu Said el-Hudri dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Namaz kılacaklar üç kişi iseler biri onlara imam olsun. İmam olmaya en hak sahibi olanları ise Kur'an', en iyi okuyabilenleridir" buyurdu.

 

Diğer tahric: Nesai, 781, 839

 

 

وحدثنا محمد بن بشار. حدثنا يحيى بن سعيد. حدثنا شعبة. ح وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا أبو خالد الأحمر عن سعيد بن أبي عروبة. ح وحدثني أبو غسان المسمعي. حدثنا معاذ (وهو ابن هشام) حدثني أبي. كلهم عن قتادة، بهذا الإسناد، مثله.

 

1528- Bize Muhammed b. Beşşar da tahdis etti. Bize Yahya b. Said tahdis etti. Bize Şu'be tahdis etti (H). Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe de tahdis etti. Bize Ebu Halid el-Ahmer, Said b. Ebu Arube'den tahdis etti (H). Bana Ebu Gassan el-Mismai de tahdis etti, bize Muaz -ki İbn Hişam'dır- tahdis etti, bana babam tahdis etti. Hepsi Katade'den bu isnat ile hadisi aynen rivayet etti.

 

 

وحدثنا محمد بن المثنى. حدثنا سالم بن نوح. ح وحدثنا حسن بن عيسى. حدثنا ابن المبارك. جميعا عن الجريري، عن أبي نضرة، عن أبي سعيد، عن النبي صلى الله عليه وسلم، بمثله.

 

1529- Bize Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti, bize Salim b. Nuh tahdis etti (H). Bize Hasan b. İsa da tahdis etti. Bize İbnu'l-Mubarek tahdis etti. Hepsi el-Cureyri'den, o Ebu Nadra'dan, o Ebu Said el-Hudri'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den diye aynısını rivayet etti.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وأبو سعيد الأشج. كلاهما عن أبي خالد. قال أبو بكر: حدثنا أبو خالد الأحمر عن الأعمش، عن إسماعيل بن رجاء، عن أوس بن ضمعج، عن أبي مسعود الأنصاري؛ قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "يؤم القوم أقرؤهم لكتاب الله. فإن كانوا في القراءة سواء. فأعلمهم بالسنة. فإن كانوا في السنة سواء. فأقدمهم هجرة. فإن كانوا في الهجرة سواء، فأقدمهم سلما. ولا يؤمن الرجل الرجل في سلطانه. ولا يقعد في بيته على تكرمته إلا بإذنه" قال الأشج في روايته (مكان سلما) سنا.

 

1530- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe ve Ebu Said el-Eşec, ikisi Ebu Halid'den tahdis etti. Ebu Bekr dedi ki: Bize Ebu Halid el-Ahmer, .A:meş'ten tahdis etti. O İsmail b. Reca'dan, o Evs b. Dam'ac'dan, o Ebu Mesud elEnsari'den şöyle dediğini nakletti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Cemaate Allah'ın kitabını en güzel okuyanları imam olur. Kur'an'ı okumakta eşit iseler sünneti en iyi bilenleri, sünneti bilmekte eşit iseler en erken hicret etmiş olanları, hicret etmekte eşit iseler daha erken müslüman olanları imam olur. Sakın bir kimse bir diğerine hükmü altındaki bir yerde imam olmasın. Onun evinde ona ait (minder, sedir, koltuk gibi) oturma yerinde oturmasın. İzni ile olması müstesna."

el-Eşec rivayetinde "Müslüman olmak" yerine "daha yaşlı" ibaresini kullanmıştır.

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 582, 583, 584; Tirmizi, 235; Nesai, 779, 782 -muhtasar-; İbn Mace, 980

 

 

حدثنا أبو كريب. حدثنا أبو معاوية. ح وحدثنا إسحاق. أخبرنا جرير وأبو معاوية. ح وحدثنا الأشج. حدثنا ابن فضيل. ح وحدثنا ابن أبي عمر. حدثنا سفيان. كلهم عن الأعمش، بهذا الإسناد، مثله.

 

1531- Bize Ebu Kureyb tahdis etti, bize Ebu Muaviye tahdis etti (H). Bize İshak da tahdis etti. Bize Cerir ve Ebu Muaviye haber verdi (H). Bize el-Eşec de tahdis etti, bize İbn Fudayl tahdis etti (H). Bize İbn Ömer de tahdis etti, bize Süfyan tahdis etti. Hepsi A'meş'ten bu isnat ile aynısını rivayet etti.

 

 

وحدثنا محمد بن المثنى وابن بشار. قال ابن المثنى: حدثنا محمد بن جعفر عن شعبة، عن إسماعيل بن رجاء. قال: سمعت أوس بن ضمعج يقول:

 سمعت أبا مسعود يقول. قال لنا رسول الله صلى الله عليه وسلم "يؤم القوم أقرؤهم لكتاب الله وأقدمهم قراءة. فإن كانت قراءتهم سواء فليؤمهم أقدمهم هجرة. فإن كانوا في الهجرة سواء فليؤمهم أكبرهم سنا. ولا تؤمن الرجل في أهله ولا في سلطانه. ولا تجلس على تكرمته، في بيته، إلا أن يأذن لك. أو بإذنه".

 

1532- Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşar tahdis etti. İbnu'l-Müsenna dedi ki: Bize Muhammed b. Cafer, Şu'be'den tahdis etti. O İsmail b. Reca'dan şöyle dediğini nakletti: Evs b. Dam'ac'ı şöyle derken dinledim, Ebu Mesud'u şöyle derken dinledim: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize dedi ki: "Cemaate Allah'ın kitabını en iyi okuyanları; kıraati en önde olanları imam olur. Eğer kıraatleri eşit olursa daha erken hicret etmiş olanları onlara imam olsun. Hicrette eşit olurlarsa yaşça en büyükleri onlara imam olsun. Bir kimseye ailesi arasında iken de, hükmü altında bulunan bir yerde de imamlık yapılmaz. Onun evinde ona ait (döşek, minder gibi) oturma yerine sana izin vermesi hali dışında -yahut izni ile olması müstesna- oturma. "

 

 

وحدثني زهير بن حرب. حدثنا إسماعيل بن إبراهيم. حدثنا أيوب عن أبي قلابة، عن مالك بن الحويرث؛ قال:

 أتينا رسول الله صلى الله عليه وسلم ونحن شببة متقاربون. فأقمنا عنده عشرين ليلة. وكان رسول الله صلى الله عليه وسلم رحيما رقيقا. فظن أنا قد اشتقنا أهلنا. فسألنا عن من تركنا من أهلنا. فأخبرناه. فقال "ارجعوا إلى أهليكم. فأقيموا فيهم. وعلموهم. ومروهم. فإذا حضرت الصلاة فليؤذن لكم أحدكم. ثم ليؤمكم أكبركم".

 

1533- Bize Zuheyr b. Harb tahdis etti. .. Malik b. el-Huveyris dedi ki: Bizler yaşları birbirine yakın genç delikanlılar olarak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gitmiştik. Onun yanında yirmi gün kaldık. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çok merhametli, ince kalpli idi. Bizim ailelerimizi özlediğimizi anlayınca geride bıraktığımız ailelerimizi bize sordu, biz de ona söyledik. Bunun üzerine: ''Ailelerinizin yanına dönün, aralarında kalın, onlara öğretin, onlara emredin. Namaz vakti gelince de biriniz sizin için ezan okusun sonra da yaşça büyüğün üz size imam olsun" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 630, 628, 631, 658, 685, 819, 2848, 6008, 7246; Ebu Davud, 589; Tirmizi, 205; Nesai, 633, 780, 634, 668; İbn Mace, 979

 

 

وحدثنا أبو الربيع الزهراني وخلف بن هشام. قالا: حدثنا حماد عن أيوب، بهذا الإسناد.

 

1534- Bize Ebu'r-Rabi ez-Zehrani ve Halef b. Hişam da tahdis edip dediler ki: Bize Hammad, Eyyub'dan bu isnat ile (aynı hadisi) rivayet etti.

 

 

وحدثناه ابن أبي عمر. حدثنا عبدالوهاب عن أيوب. قال: قال لي أبو قلابة: حدثنا مالك بن الحويرث أبو سليمان قال:

 أتيت رسول الله صلى الله عليه وسلم في ناس. ونحن شببة متقاربون. واقتصا جميعا الحديث. بنحو حديث ابن علية.

 

1535- Bize İbn Ebu Ömer tahdis etti... Bize Malik b. el -Huveyris Ebu Süleyman tahdis edip dedi ki: Bazı kimselerle birlikte Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gittim. Yaşça birbirimize yakın gençlerdik. .. Sonra bu iki ravi hadisi İbn Uleyye'nin hadisine yakın olarak rivayet ettiler.

 

 

وحدثنا إسحاق بن إبراهيم الحنظلي. أخبرنا عبدالوهاب الثقفي عن خالد الحذاء، عن أبي قلابة، عن مالك بن الحويرث؛ قال:

 أتيت النبي صلى الله عليه وسلم أنا وصاحب لي. فلما أردنا الإقفال من عنده قال لنا "إذا حضرت الصلاة فأذنا. ثم أقيما وليؤمكما أكبركما".

 

1536- Bize İshak b. İbrahim el-Hanzali de tahdis etti ... Malik b. el-Huveyris dedi ki: Bir arkadaşımla Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gittik. Yanından geri dönmek isteyince bize: "Namaz vakti gelince ezan okuyun sonra kamet getirin ve yaşça büyüğün üz size imam olsun" buyurdu.

 

 

وحدثناه أبو سعيد الأشج. حدثنا حفص (يعني ابن غياث) حدثنا خالد الحذاء، بهذا الإسناد. وزاد: قال الحذاء: وكانا متقاربين في القراءة.

 

1537- Bize Ebu Said el-Eşe c tahdis etti, bize Hafs -yani b. Iyastahdis etti, bize Halid el-Hazza bu isnad ile tahdis etti. O şunu da ekledi: elHazza dedi ki: Kıraat bakımından birbirimize yakındık.

 

 

AÇIKLAMA:          (1527) "İmamete en hak sahibi olanları ... " Ebu Mesud'un rivayetinde (1530): "Cemaate Allah'ın kitabını en iyi okuyanları imam olur ... " ifadeleri yer alır.

 

Bu hadiste Kur'an okumayı daha iyi bilenin, fıkıh bilgisi daha iyi olanın önüne geçirileceğini söyleyenlerin lehine delil vardır. Bu da Ebu Hanife'nin, Ahmed'in ve mezhebimize mensup bazı ilim adamlarının görüşüdür. Malik, Şafii ve mezheplerine mensup ilim adamları fıkhı daha iyi olan Kur'an'ı daha iyi okuyana öncelenir derler çünkü kişinin gerek duyacağı kadarıyla kıraat zapt u rapt altına alınmıştır (sınırları bellidir) ama ihtiyaç duyacağı kadarıyla fıkhi bilgi bu şekilde sınırlı değildir. Bazen namazda fıkhi bilgisi tam olan kimseler dışında doğru olanı yerine getiremeyeceği bir husus ile karşı karşıya kalabilir. Bu görüş sahipleri der ki: Bundan dolayı Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Bekr r.anh'ı namazda diğerlerinin önüne geçirmiştir. Halbuki bizzat kendisi Ebu Bekr'den başkasının ondan daha iyi Kur'an okuduğunu da açıkça ifade etmiştir. Hadis ile ilgili olarak da, ashab-ı kiram arasında Kur'an'ı en iyi okuyanlar aynı zamanda daha fakih olanlardı diye cevap vermişlerdir ama Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Eğer kıraatte eşit iseler sünneti en iyi bilenleri" buyurmuş olması kayıtsız ve şartsız olarak kıraati en iyi olanın öne geçirileceğine delil vardır. Bizim mezhebimizde mezhep alimlerimizden bir topluluğun tercih ettiği bir görüşe göre de verası daha ileri derecede olan kimse daha fakih ve kıraati daha iyi olanın önüne geçirilir, demişlerdir çünkü imamlıktan gözetilen maksat daha vera sahibi olan kimse sebebiyle daha çok tahakkuk eder.

 

(1530) "Eğer sünneti bilmekte eşit iseler daha önce hicret etmiş olanları" Mezhep alimlerimizin dediklerine göre bunun kapsamına iki kesim girer. Biri günümüzde küfür diyarından İslam diyarına hicreteden kimselerdir çünkü hicret bize ve ilim adamlarının cumhuruna göre kıyamete kadar kalıcıdır. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Fetihten sonra hicret yoktur" buyruğu Mekke'den hicret yoktur çünkü dar-ı İslam olmuştur demektir yahut fetihten önceki hicret gibi faziletli hicret yoktur, demektir. Bunun geniş açıklaması yüce Allah'ın izniyle yerinde gelecektir.

 

İkinci kesim ise Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına hicret edenlerin çocuklarıdır. Buna göre iki kişi fıkıh ve kıraat bakımından eşit olmakla birlikte onlardan birisi erken hicret etmiş olanın çocuklarından, diğeri ise sonra hicret etmiş olanların çocuklarından (soyundan) ise önce hicret etmiş olanın soyundan gelen öne geçirilir.

 

"Eğer hicrette eşit iseler daha erken Müslüman olmuş olanları" Diğer rivayette ise "yaşça büyük olanları" yine diğer rivayette (1532) "yaşça büyük olanları" şeklindedir yani fıkhi bilgileri kıraat ve hicret bakımından eşit olmakla birlikte aralarından birisi daha erken Müslüman olmakla yahut yaşça büyük olmakla önde ise o imam olur çünkü bu kendisi sebebiyle üstün geldiği bir fazilettir.

 

(1530) "Bir kimse diğerine hükmü altındaki bir yerde imam olmasın."

Mezhep alimlerimizin ve başkalarının söylediklerine göre anlamı şudur: Ev sahibi, meclis sahibi, mescit imamı başkasına göre imamlık yapmaya daha bir hak sahibidir. İsterse ondan başkası daha fakih, kıraati daha düzgün,. daha çok vera sahibi ve ondan daha faziletli olsun. Mekan sahibi de imam olmakta daha bir hak sahibidir. Dilerse kendisi öne geçer, dilerse istediğini öne geçirir. Öne geçirdiği kişi diğer hazır bulunanlara göre fazilet bakımından daha az olsa bile bu ona ait bir haktır çünkü bu onun yetkisindedir, yetkisini dilediği gibi kullanır.

Mezhep alimlerimiz dedi ki: Şayet sultan yahut onun naibi hazır bulunacak olursa o ev sahibinin, mescit imamının ve diğerlerinin önüne geçer çünkü onun velayet ve emir yetkisi geneldir. Ev sahibinin, kendisinden daha faziletli olan kimseye izin vermesi de müstehabtır, demişlerdir.

 

"Kendi evinde onun izni olmadan ona ait oturma yerinde oturmasın."

Diğer rivayette (1532) 'bnun evinde ona ait oturma yerinde -sana izin vermesi hali müstesna- oturma" ibaresi ile ilgili olarak ilim adamları şöyle demişlerdir: Hadisteki "tekrume" ev sahibi için serilen ve ona özel döşek ve benzeri şeylere denir.

 

(1530, 1532) "Evs b. Dam'ac" dat harfi fethalı, mim sakin ve ayn harfi fethalıdır.

 

(1533) "Yaşımız birbirine yakın gençler olarak" Hadisteki "şebebe" şabb'ın çoğulu olup, yaşça birbirine yakın kimseler anlamındadır.

 

"Resuluilah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çok merhametli ve ince kalpli idi."

"Rakik: ince kalpli" lafzını bu şekilde Müslim'de iki kaf ile zaptetmiş olmakla birlikte Buhari'de ise iki şekilde zaptetmiş bulunmaktayız. Birincisi bu şekilde olup, ikincisi ise "rafik: rıfk ve yumaşaklıkla davranan" şeklindedir, her ikisinin de anlamı açıktır.

 

"Namaz vakti girince sizin için biriniz ezan okusun ... " Bu hadisten şu hüküm anlaşılmaktadır: Ezan okumak, cemaatle namaz kılmak, diğer özelliklerinde eşit olmaları halinde yaşça daha büyük olanın öne geçirilip, imamlık yapması teşvik edilmektedir. Bunlar bunun dışındaki diğer hasletlerde birbirlerine eşit -idiler çünkü beraber hicret etmiş, beraber Müslüman olmuş, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sohbetinde bulunup, yirmi gün onunla beraber kalmışlardı. Böylelikle ondan öğrenmeleri de eşit idi. Geriye birisinin öne geçmesi için yaştan başka bir sebep kalmıyordu.

 

Bir topluluk da bunu imamlık yapmanın eza n okumaktan daha faziletli olduğuna delil göstermişlerdir çünkü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Biriniz ezan okusun" dediği halde imam olmak için yaşça büyük olma özelliğini sözkonusu etmiştir. Ezan okumanın daha faziletli olduğunu söyleyenlere gelince -sahih ve tercih olunan görüş de budur- şöyle der: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in biriniz ezan okur deyip, imamlığı yaşça büyük olana tahsis etmesi ezan okumanın fazlaca bir ilmi gerektirmediğinden dolayıdır çünkü eza n okumanın azami maksadı vakti bildirmek ve ezanı işittirmektir. Halbuki imam'ın durumu böyle değildir. Allah en iyi bilendir.

 

(1536) "Geri dönmek isteyince" Burada "kafele" geri dönmek anlamındadır. Akfele ise geri dönmek isteyenlere izin vermek anlamına gelir. Bu durumda, bizler geri dönmek üzere bize izin verilmesini isteyince ... demiş gibi olmaktadır.

 

(1537) "Namaz vakti girince ezan okuyunuz ... " Buradan ezan ve cemaatle namaz kılmanın yolcular için meşru olduğu, yolculukta da, ikamet halinde de ezana devam etmenin teşvik edildiği, cemaatle namazın imam ve cemaat ile birlikte sahih olduğu hükümleri anlaşılmaktadır ki bu da Müslümanların icma ettikleri bir husustur.

Ayrıca bundan namazın ilk vaktinde erken kılınması hükmü de anlaşılmaktadır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

107- MÜSLÜMANLARIN BAŞINA BİR MUSİBET GELDİĞİ ZAMAN BÜTÜN NAMAZLARDA KUNUT YAPMANIN MÜSTEHAB OLUŞU BABI