SAHİH-İ MÜSLİM |
SALAT |
باب يجب
إتيان المسجد
على من سمع
النداء
96- EZANI DUYAN KİMSEYE (CEMAATLE
NAMAZ KILMAK ÜZERE) MESCİDE GİTMESİNİN VACİP OLDUĞU BA8I
وحدثنا
قتيبة بن سعيد
وإسحاق بن
إبراهيم وسويد
بن سعيد
ويعقوب
الدورقي. كلهم
عن مروان الفزاري.
قال قتيبة:
حدثنا
الفزاري عن
عبيدالله بن
الأصم. قال:
حدثنا
يزيد بن الأصم
عن أبي هريرة؛
قال: أتى النبي
صلى الله عليه
وسلم رجل
أعمى. فقال: يا
رسول الله!
إنه ليس لي
قائد يقودني
إلى المسجد.
فسأل رسول الله
صلى الله عليه
وسلم أن يرخص
له فيصلي في
بيته. فرخص له.
فلما ولي دعاه
فقال "هل تسمع
النداء
بالصلاة؟"
فقال: نعم. قال
"فأجب".
1484- Bize Kuteybe b.
Said, İshak b. İbrahim, Suveyd b. Said ve Yakub ed-Devraki hepsi Mervan
el-fezari'den tahdis etti. Kuteybe dedi ki: Bize el-fezari, Ubeydullah b.
el-Asam'dan şöyle dediğini tahdis etti: Bize Yezid b. el-Esam, Ebu Hureyre'den
şöyle dediğini tahdis etti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gözleri
görmeyen bir adam gelerek: Ey Allah'ın Rasulü beni mescide getirecek bir kimsem
yok, dedi ve Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den evinde namaz kılması
için kendisine ruhsat vermesini istedi. Ona ruhsat verdi. Adam dönüp gidince
onu çağırarak: "Namaz için okunan ezanı işitiyor musun" buyurdu.
Adam, evet deyince, Allah Rasulü: "O halde ezana icabet et" buyurdu.
Diğer tahric: Nesai,
849
AÇIKLAMA: (1484)
"Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gözleri görmeyen bir adam geldi. ..
O halde ezana icabet et buyurdu. " Sözü edilen gözleri görmeyen bu zat
Abdullah İbn Mektum'dur. Bu Ebu Davud'un Süneninde ve başka kaynaklarda müfesser
(açıkça zikredilmiş olarak) gelmiştir.
Bu hadis-i şerifte
cemaatin farz-ı ayn olduğunu söyleyenlerin lehine bir delalet vardır. Cumhur
ise buna şu şekilde cevap vermektedir: Bu zat evinde namaz kılması için bir
ruhsatının olup olmadığını ve mazereti sebebiyle cemaatin faziletini elde edip
edemeyeceğini sormuştur, ona hayır diye cevap verilmiştir. Bu açıklamayı ise
Müslümanların icmaı ile mazeret sebebiyle cemaate katılma yükümlülüğünün
kalktığı kanaati desteklemektedir. Bunun sünnetten delili ise bundan sonra
sözkonusu edilecek Itban b. Malik'in rivayet ettiği hadistir.
Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in önce ona ruhsat verip, sonra onu geri çağırıp: "O halde
ezana icabet et" buyurmasına gelince, o halde iken nazil olmuş bir vahiy
sebebiyle bunu söylemiş olma ihtimali de vardır. Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in sahih ve çoğunluğun görüşü olan içtihatta bulunması caizdir görüşünü
kabul ettiğimiz takdirde içtihadının değişmiş olma ihtimali de vardır. Bir
diğer ihtimal de şu olabilir: Allah Rasulü önce ona ruhsat vermekle ya
mazeretin sebebiyle yahut başkasının hazır olması sebebiyle farz-ı kifayenin
yerine getirilmiş olmasından ötürü senin de katılman senin için vacip değildir
demek istemiştir. Bu ikisi dolayısıyla da bunu söylemiş sonra da ona daha
faziletli olanı gösterip, teşvik etmiş, senin için daha faziletli ve ecrinin
daha büyük olmasını sağlayan ezana icabet edip, namaza katılmandır, o halde
namaza katıl demiş olur. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
97- CEMAATLE NAMAZ
KILMAK HÜDA SÜNNETLERİNDENDİR BABI