SAHİH-İ MÜSLİM |
SALAT |
باب
الأمر بشفع
الأذان
وإيتار
الإقامة
2- 'EZAN LAFIZLARININ İKİŞER
DEFA, KAMET LAFIZLARININ BİRER DEFA SÖYLENMESİNİN EMROlUNDUĞU BABI
حدثنا
خلف بن هشام.
حدثنا حماد بن
زيد. ح وحدثنا
يحيى بن يحيى.
أخبرنا
إسماعيل بن
علية. جميعا
عن خالد
الحذاء، عن
أبي قلابة، عن
أنس؛ قال: أمر بلال أن
يشفع الأذان
ويوتر
الإقامة. زاد
يحيى في حديث
عن ابن علية: فحدثت
به أيوب. فقال:
إلا الإقامة.
836- Bize Halef b. Hişam tahdis etti. Bize Hammad b. Zeyd
tahdis etti (H). Bize Yahya b. Yahya da tahdis etti. Bize İsmail b. Uleyye
haber verdi. (Hammad ile) birlikte Halid el-Hazza'dan, o Ebu Kilabe'den, o Enes'ten şöyle dediğini nakletti: Bilal'e ezanı
(lafızlarını) çifter çifter okuması, kameti (lafızlarını) da teker teker
söylemesi emredildi.
Yahya hadisi (rivayet)
İbn Uleyye'den rivayetinde şunu eklemektedir: Ben bu hadisi Eyyub'a rivayet
ettim. O: Kamet müstesnadır, dedi.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 508, 509; Tirmizi, 193; Nesai, 626; İbn Mace, 729, 730
وحدثنا
إسحاق بن
إبراهيم
الحنظلي.
أخبرنا
عبدالوهاب
الثقفي. حدثنا
خالد الحذاء
عن أبي قلابة،
عن أنس بن
مالك؛ قال:
ذكروا
أن يعلموا وقت
الصلاة بشيء
يعرفونه. فذكروا
أن ينوروا
نارا أو
يضربوا
ناقوسا. فأمر
بلال أن يشفع
الأذان ويوتر
الإقامة.
837- Bize İshak b. İbrahim el-Hanzali de tahdis etti. Bize
Abdulvehhab es-Sakafi haber verdi, bize Halid el-Hazza, Ebu Kilabe'den tahdis
etti. O Enes b. Malik'ten şöyle
dediğini nakletti: Namaz vaktinin (girdiğini kendisi ile) bilecekleri bir şeyi
ile (nasıl) bildireceklerini sözkonusu ettiler. Bu arada alevli bir ateş
yakmayı yahut bir çan çalmayı da sözkonusu ettiler. Sonra Bilal'e ezan
(lafızların)ı ikişer ikişer, kamet (lafızların)ı birer birer söylemesi
emredildi.
وحدثني
محمد بن حاتم.
حدثنا بهز.
حدثنا وهيب. حدثنا
خالد الحذاء،
بهذا الإسناد:
لما كثر
الناس ذكروا
أن يعلموا.
بمثل حديث الثقفي.
غير أنه قال:
أن يوروا نارا.
838- Bana Muhammed b. Hatim de tahdis etti. Bize Behz tahdis
etti. Bize Vuheyb tahdis etti. Bize Halid
el-Hazza bu isnad ile şöyle tahdis etti: İnsanlar (sayıca) çoğalınca (ezanın
kendilerine nasıl) bildirileceğini sözkonusu ettiler diyerek hadisi
(Abdulvehhab) es-Sakafi'nin hadisi gibi rivayet etti. Ancak o rivayetinde
(alevli bir ateş yerine) bir ateş yakmalarım ... demiştir.
وحدثني
عبيدالله بن
عمر
القواريري.
حدثنا عبدالوارث
بن سعيد
وعبدالوهاب
بن عبدالمجيد.
قالا: حدثنا
أيوب عن أبي
قلابة، عن
أنس؛ قال: أمر بلال أن
يشفع الأذان
ويوتر
الإقامة.
839- Bana Ubeydullah b. Ömer el-Kavariri de tahdis etti. Bize
Abdulvaris b. Said ile Abdulvehhab b. Abdulmecid tahdis edip dediler ki: Bize
Eyyub, Ebu Kilabe'den tahdis etti. O Enes'ten
şöyle dediğini nakletti: Bilal'e ezan lafızlarım ikişer, kamet lafızlanm birer
defa söylemesi emredildi.
AÇIKLAMA: (836) Babta "Halid el-Hazza, Ebu Kilabe'den ..."
hadisi yer almaktadır. Halid el-Hazza' nın adı Halid b. Mihran
Ebu'l-Munazil'dir. Kendisi Hazza (yani ayakkabıcı) değildi ama ayakkabıcılar
arasında otururdu. Ona Hazza denilmesinin sebebi hakkında daha başka şeyler de
söylenmiştir. Bunun açıklaması daha önce geçti.
Ebu Kilabe'nin adı ise
Abdullah b. Zeyd el-Cermı olup, bunun da açıklaması daha önce geçmişti.
"Bila!. ..
emrolundu." Yani Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona bu emri
verdi. Gerek fakihlerin, gerek usul alimlerinin büyük çoğunluğu (cumhur) ile
bütün muhaddislerin kabul ettiğine göre doğru olan budur. Ancak bazıları
oldukça bir istisna teşkil ederek şöyle demişlerdir: Bu gibi lafızlar ve benzerleri
emreden kişinin Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den başka birisi
olması ihtimali dolayısıyla mevkuftur. Ancak bu bir yanlışlıktır. Doğrusu bu
gibi hadislerin merfu olduklarıdır çünkü bunun mutlak olarak zikredilmesi
halinde emir ve nehy yetkisi kiminse onun tarafından verildiği kabul edilir. O
kişi de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'dir. Bu lafzın bir benzeri de
sahabinin bize şu husus emrolundu, şu husus yasaklandı ya da insanlara şu
emredildi sözü ve benzeri ifadelerdir. Bütün bunlar merfu rivayetlerdir. Sahabi
bu sözü ister Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hayatında söylemiş
olsun, ister vefatından sonra söylemiş olsun. Allah en iyi bilendir.
"Bila!'e ezan
lafızlarını ikişer defa okuması emredildi." Yani ezan lafızlarını ikişer
defa tekrar etmekle emrolundu. Bu günümüzde üzerinde icma olunmuş bir husustur.
Seletten bazı kimselerden lafızlarının birer defa okunacağı hususunda bir görüş
ayrılığı da nakledilmiş bulunmaktadır. Yüce Allah'ın izniyle bundan sonraki
babta belirteceğim üzere "terd'" hususunda ise ilim adamlarının
farklı görüşleri vardır.
"Kamet lafızlarını
birer defa okuması" yani kamet lafızlarını ezanın aksine ikişer defa
değil, birer defa söylemesi emredildi.
"Kamet
müstesna" sözü ise kamet lafzının geçtiği sözler müstesnadır demektir. Bu
da kamet esnasında söylenen "kad kameti's-salah" sözleridir. O bunu
bir defa söylemez, aksine iki defa tekrar eder.
İlim adamları (r.anhum)
"Kamet" lafzı hususunda farklı görüşlere sahiptir. Şafii (r.anh)'dan
gelen ifadelerin birbirini pekiştirdikleri ve mezhebimizin görüşü ile Ahmed'in
ve ilim adamlarının cumhurunun kabul ettiklerine göre kametin lafızları onbir
lafızdır: Allahu ekber Allahu ekber eşhedu en la ilahe illallah eşhedu enne
Muhommedun Resulullah. Hayye ale's-salah hayye ale'l-felah kad kameti's-salah,
kad kameti's-salah. Allahu ekber Allahu ekber, la ilahe illallah.
Malik (rahimehullah)
kendisinden gelen meşhur rivayete göre şöyle demiştir: Kamet on lafızdır. Kad-ı
kometi's-salah lafzını da tekrar etmez. Bu Şafii'nin eski bir görüşüdür. Yine
bizim mezhebimizde şaz bir görüş daha vardır ki bu görüşe göre birinci defada
Allahu ekber'i bir defa söyler, sonuncusunda da Allahu ekber der, kad
kameti's-salah lafzını da bir defa söyler. Buna göre kametin lafızları sekiz
tane olur ama doğrusu birincisidir.
Ebu Hanife ise kamet
onyedi lafızdır demiştir. Bütün lafızların ikişer defa söyleneceğini kabul
etmektedir. Ancak bu mezhep de şaz bir görüştür.
Hattabi dedi ki: İlim
adamlarının çoğunluğunun görüşü ile iki haremde (Mekke, Medine) Hicaz, Şam,
Yemen, Mısır, Mağrib'ten İslam ülkesinin en uzak noktasına kadar cereyan eden
uygulama kamet lafızlarının teker teker söylendiği şeklindedir.
Yine İmam Ebu Süleyman
el-Hattabt (rahimehullah) şöyle der: İlim adamlarının genel olarak kabul
ettikleri kad kameti's-salah lafzını tekrar etmektir. Malik müstesnadır çünkü
ondan gelen meşhur rivayete göre kamet getiren bu lafzı tekrar etmez. Allah en
iyi bilendir.
Kametin lafızlarının
tek, ezan lafızlarının ikişer defa söylenmesindeki hikmete gelince, ezan hazır
olmayanlara namaz vaktinin girdiğini bildirmektir. Onlara vaktin girdiğini
bildirmek daha ileri derecede olması için lafızları tekrar edilir. Kamet ise
hazır bulunanlar içindir, tekrar edilmesine ihtiyaç yoktur. Bundan dolayı ilim
adamları şöyle demişlerdir: Kamet getirirken ses ezana göre daha az
yükseltilir. Özel olarak kamet lafzının tekrar edilmesi ise kametin maksadının
o oluşundan dolayıdır. Allah en iyi bilendir.
Eğer sizler, cumhurun
benimsediği ve tercih edilen görüş kametin onbir lafız olup, başta ve sonda
"Allahu ekber, Allahu ekber" denilmesi de bunlar arasında olduğunu
söylemiştiniz. Halbuki bu lafzı iki defa tekrar etmektir denilecek olursa, buna
şöyle cevap verilir: Bu şekil itibariyle ikişer defa söyleniyor görünse dahi
ezana nispetle bir defa söylemektir. Bundan dolayı mezhebimize mensup ilim
adamları şöyle demektedir: Müezzinin ikişer defa Allahu ekber'i tek bir nefeste
söylemesi müstehaptır. Ezanın başlangıcında ise Allahu ekber, Allahu ekber'i
bir nefeste söyler sonra bir defa daha Allahu ekber, Allahu ekber'i de diğer
bir nefesle söyler, demişlerdir. Allah en iyi bilendir.
(837) "Namazın
vaktini bildirmeyi sözkonusu ettiler." Yani namaz vakti için vaktin girdiğinin
kendisiyle bilineceği bir alamet tespit etmek istediler.
"Alevii bir ateş
yakmayı" Diğer rivayette (838) "bir ateş yakmayı" denilmekte ise
de ikisinin de anlamı birbirine yakındır. Birincisinin anlamı onun aydınlığını
açığa vurmak ve yükseltmek istediler demektir, ikincisinin anlamı ateş yakmak
demektir. Nitekim yüce Allah: "Yakmakta olduğunuz ateşi gördünüz mü"
(Vakıa, 71) buyurmaktadır. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: