SAHİH-İ MÜSLİM |
HAYIZ |
باب نسخ
الوضوء مما
مست النار
24- ATEŞİN TEMAS ETTİĞİ
ŞEY(YEMEK)TEN DOLAYI ABDEST ALMANIN NESH OLDUĞU BABI
حدثنا
عبدالله بن
مسلمة بن
قعنب. حدثنا
مالك عن زيد
بن أسلم، عن
عطاء بن يسار،
عن ابن عباس؛
أن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم أكل
كتف شاة ثم
صلى ولم يتوضأ.
788-
Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb tahdis
etti. .. İbni Abbas'tan rivayete
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir koyunun kürek kemiğindeki eti
yedikten sonra abdest almaksızın namaz kıldı.
Diğer tahric: Buhari,
207; Ebu Davud, 187; Tuhfetu'l-Eşraf, 5979
حدثنا
زهير بن حرب.
حدثنا يحيى بن
سعيد عن هشام
بن عروة.
أخبرني وهب بن
كيسان عن محمد
بن عمرو بن
عطاء، عن ابن
عباس. ح
وحدثني
الزهري عن علي
بن عبدالله بن
عباس، عن ابن
عباس. ح
وحدثني محمد
بن علي عن
أبيه، عن ابن
عباس؛ أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم أكل عرقا
(أو لحما) ثم
صلى ولم يتوضأ
ولم يمس ماء".
789-
Bana Zuheyr b. Harb da tahdis etti ... İbn
Abbas'dan rivayet etti (H). Bana ez-Zühri de tahdis etti ... İbn Abbas'tan
rivayet etti (H). Bana Muhammed b. Ali babasından tahdis etti. Onun İbn Abbas'tan rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) üzerinde et bulunan bir kemik -yahut et- yedikten sonra abdest
almaksızın ve elini suya değdirmeksizin namaz kıldı.
Diğer tahric: İbn
Mace, 490; Muhammed b. Ali'nin rivayet ettiği hadis Tuhfetu'l-Eşraf, 6289'da
yer almaktadır. Vehb b. Keysan'ın rivayet ettiği hadisi ise yalnız Müslim
rivayet etmiş olup, Tuhfetu'l-Eşraf, 6446'da yer almaktadır.
AÇIKLAMA (785-789) Müslim (rahimehullah) önceki babta ateşin değdiği (ateş
üzerinde pişen) şeylerden dolayı abdest almak ile ilgili varid olmuş hadisleri
zikrettikten sonra, bu babta da ateşin değdiği (ateşte pişen) şeylerden dolayı
abdest almamak hakkında varid olmuş hadisleri rivayet etmiştir. Böylelikle
abdest alınması ile ilgili hadislerin neshedilmiş olduğuna işaret ediyor
gibidir. Bu şekilde rivayetleri kaydetmek ise hem Müslim'in, hem ondan başka
diğer hadis imamlarının bir adetidir. Önce nesh edilmiş olduğunu kabul
ettikleri hadisleri zikrederler sonra da bunların arkasından nesh edici
hadisleri kaydederler.
İlim adamları ResuluIlah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in (786) "ateşin değdiğinden (ateşte pişen)
şeyden dolayı abdest alınız" buyruğunun anlamı hakkında farklı görüşlere
sahiptirler. Selef ve haleften oluşan ilim adamlarının büyük çoğunluğu, ateşin
değdiği (ateşte pişen) şeyleri yemekten dolayı abdestin bozulmayacağı
kanaatindedir. Bu kanaate sahip olanlar arasında Ebu Bekr es-Sıddık (r.anh),
Ömer b. el-Hattab, Osman b. Affan, Ali b. Ebu Talib, Abdullah b. Mesud,
Ebu'd-Derda, İbn Abbas, Abdullah b. Ömer, Enes b. Malik, Cabir b. Semura, Zeyd
b. Sabit, Ebu Musa, Ebu Hureyre, Ubey b. Ka'b, Ebu Talha, Amir b. Rabia, Ebu
Umame ve Aişe -Allah hepsinden razı olsun- vardır. Bunların hepsi de sahabidir.
Tabiinin büyük bir çoğunluğu da bu kanaattedir. Aynı zamanda Malik, Ebu Hanife,
Şafii, Ahmed, İshak b. Rahuye, Yahya b. Yahya ve Ebu Hayseme (rahimehullah)'ın
kabul ettiği görüş de budur.
Bir kesimin benimsediği
kanaate göre ateşin değdiği (ateşte pişen) bir şeyi yemek sebebiyle şer'i
manasıyla abdest olan namaz abdesti almak vacip (farz)dır. Bu görüşte Ömer b.
Abdulaziz, Hasan-i Basri, Zühri, Ebu Kilabe ve Ebu Miclez'den rivayet
edilmiştir. Bu görüş sahipleri "ateşin değdiği şeyden ötürü abdest alınız"!
hadisini delil göstermişlerdir. Cumhur ise ateşin değdiği şeyden dolayı abdest
almamaya dair varid olmuş hadisleri delil göstermişlerdir. Müslim'de bu tür
hadislerin bir kısmını burada zikretmiş olup, bunların geri kalanları ise hadis
imamlarının meşhur kitaplarında yer almaktadır.
Abdest almayı öngören
hadise de şu iki şekilde cevap vermişlerdir:
1- Bu hadis Cabir
(r.anh)'ın hadisi ile nesh edilmiştir. O da onun şu rivayetidir:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in iki husustan en son yaptığı,
ateşin değdiği (ateşte pişen) şeyleri yemek'den dolayı abdest
almamasıdır." Bu da sahih bir hadis olup, bunu Ebu Davud, Nesai ve onların
dışında diğer Sünen müellifleri kendi sahih senetleriyle rivayet etmişlerdir.
2- Abdest almaktan
maksat ağzı ve ağzın içini yıkamaktır. Diğer taraftan bizim naklettiğimiz bu
görüş ayrılığı sadr-ı evvelde (ilk dönemde) idi. Bundan sonra ilim adamları
ateşin değdiğini (ateşte pişen yemeği) yemekten dolayı abdest almanın vacip
olmadığını icma ile kabul etmişlerdir. Allah en iyi bilendir.
Babın baş taraflarında
(785) "İbn Şihab dedi ki: Bana Abdulmelik b. Ebu Bekr b. Abdurrahman b.
el-Haris b. Hişam haber verdi." Bütün asıl nüshalarda bu şekilde
"Abdulmelik b. Ebu Bekr" şeklindedir. Hafız Ebu Ali el-Gassanide bunu
bu kitabın ravisi olan bir topluluktan bu şekilde nakletmiştir. Ebu Ali dedi
ki: Ama İbnu'l-Hazza'nın nüshasında kendi eliyle düzeltip de bozduğu şekil
şöyledir: "İbn Şihab dedi ki: Bana Abdullah b. Ebu Bekr haber verdi."
Böylelikle o Abdulmelik'in yerine Abdullah adını yazmıştır. Halbuki doğrusu
Abdulmelik'tir. el-Cullidi de bunu böylece rivayet ettiği gibi, Ebu
Zekeriya'nın, İbn Mahan'dan diye naklettiği nüshada da bu şekildedir. Nitekim
ez-Zebidi, ez-Zühri'den, o Abdulmelik b. Ebu Bekr'den diye böylece rivayet etmiştir.
Abdulmelik ise Abdullah b. Ebu Bekr'in kardeşidir. Allah en iyi bilendir.
(786) "Abdullah b.
İbrahim b. Kariz" ismi Müslim'de burada,Cumua ve Buyu' bahislerinde bu
şekildedir ama Müslim'in Cumua bahsinde İbn Cureyc rivayeti ile İbrahim b.
Abdullah b. Kariz şeklinde geçmektedir. Her ikisi de söylenmiştir. Hadis
hafızları da ismi hususunda bu iki farklı görüşü söyleyerek ihtilaf
etmişlerdir. Her birisini de büyük bir topluluk kabul edip, savunmuştur.
"Ebu Hureyre'yi
mescidde abdest alırken görmüş ... " Herevi ve başkaları hadiste geçen
"esvar"ın bir keş parçası (dilimi) demek olan "sevr"in
çoğulu olduğunu söylemişlerdir. Akıt (keş) ise bilinen bir şeydir ve o ateşte
pişen (ateşin değdiği) şeylerdendir.
"Mescitte abdest
alırken ... " ibaresi mescitte abdest almanın caiz olduğuna delildir.
İbnu'l-Munzir herhangi bir kimseyi rahatsız etmediği sürece mescitte abdest
almanın caiz olduğu hususunda ilim adamlarının icma ettiklerini nakletmektedir.
(789) "Üzerinde bir
miktar et bulunan" ibaresinde geçen "ark" kelimesi üzerinde az
et bulunan kemik demektir. İman bölümünün son taraflarında geçmiş
bulunmaktadır.
وحدثنا
محمد بن
الصباح. حدثنا
إبراهيم بن
سعد. حدثنا
إبراهيم بن
سعد. حدثنا
الزهري عن
جعفر بن عمرو
ابن أمية
الضمري، عن
أبيه؛ أنه رأى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يحتز من
كتف يأكل
منها. ثم صلى
ولم يتوضأ.
790-
Bize Muhammed b. es-Sabbah da tahdis etti. Bize İbrahim b. Said tahdis etti.
Bize ez-Zühri, Cafer b. Amr b. Umeyye ed-Damri'den tahdis etti. Onun babasından
rivayet ettiğine göre babası Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i bir
kürek kemiği üzerinden eti kesip yediğini sonra da abdest almadan namaz
kıldığını görmüştür.
Diğer tahric: Buhari,
208, 675, 2923, 5408, 5422, 5462; Tirmizi, 1836; İbn Mace, 490 -buna yakın-;
Tuhfetu'l-Eşraf, 10700
حدثني
أحمد بن عيسى.
حدثنا ابن
وهب. أخبرني
عمرو بن
الحارث عن ابن
شهاب، عن جعفر
بن عمرو بن أمية
الضمري، عن
أبيه؛ قال: رأيت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يحتز من كتف
شاة. فأكل
منها. فدعي
إلى الصلاة.
فقام وطرح السكين
وصلى ولم
يتوضأ.قال ابن
شهاب: وحدثني
علي بن
عبدالله بن
عباس عن أبيه،
عن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم بذلك.
791-
Bana Ahmed b. İsa tahdis etti ... Cafer b. Amr b. Umeyye ed-Damri babasından
şöyle dediğini nakletti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i bir koyun
küreğinden et kesip, ondan yediğini gördüm. Sonra namaza çağrıldı, o da bıçağı
bırakıp kalktı ve abdest almaksızın namaz kıl(dır)dı.
Diğer tahric: Buhari,
208, 675, 2923, 5408, 5422, 5462; Tirmizi, 1836; İbn Mace, 490 -buna yakın-;
Tuhfetu'l-Eşraf, 10700
792- İbn Şihab dedi ki:
Bana Ali b. Abdullah b. Abbas da babasından tahdis etti. O Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den diye bunu rivayet etti,
Diğer tahric: İbn
Mace, 490; Muhammed b. Ali'nin rivayet ettiği hadis Tuhfetu'l-Eşraf, 6289'da
yer almaktadır. Vehb b. Keysan'ın rivayet ettiği hadisi ise yalnız Müslim
rivayet etmiş olup, Tuhfetu'l-Eşraf, 6446'da yer almaktadır.
قال
عمرو: وحدثني
بكير بن الأشج
عن كريب مولى ابن
عباس، عن
ميمونة زوج
النبي صلى
الله عليه وسلم؛
أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم أكل
عندها كتفا ثم
صلى ولم يتوضأ.
793-
Amr dedi ki: Bana Bukeyr b. el-Eşec de İbn Abbas'ın azatlısı Kureyb'den tahdis etti. O Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Meymune'den rivayet ettiğine göre Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun yanında bir kürek kemiği (eti) yedikten
sonra abdest almaksızın namaz kıldı.
Diğer tahric: Buhari,
210; Tuhfetu'I-Eşraf, 18080
قال
عمرو: حدثني
جعفر بن ربيعة
عن يعقوب بن
الأشج، عن
كريب مولى ابن
عباس، عن
ميمونة زوج النبي
صلى الله عليه
وسلم. بذلك.
794-
Amr dedi ki: Bana Cafer b. Rabia da Yakub b. el-Eşec'den haber verdi. O İbn
Abbas'ın azatlısı Kureyb'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zevcesi
Meymune'den bunu rivayet etti.
Diğer tahric: Buhari,
208, 675, 2923, 5408, 5422, 5462; Tirmizi, 1836; İbn Mace, 490 -buna yakın-; Tuhfetu'l-Eşraf,
10700
قال
عمرو: حدثني
سعيد بن أبي
هلال، عن
عبدالله بن
عبيدالله بن
أبي رافع، عن
أبي غطفان، عن
أبي رافع؛ قال:
أشهد
لكنت أشوي
لرسول الله
صلى الله عليه
وسلم بطن
الشاة. ثم صلى
ولم يتوضأ.
795-
Amr dedi ki: Bana Said b. Hilal de Abdullah b.
Ubeydullah b. Ebu Rafi"den tahdis etti. O Ebu Gatafan'dan, o Ebu Rafi"den şöyle dediğini nakletti: Şahitlik ederim
ki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e koyun ciğerini pişirmiştim sonra
abdest almadan namaz kıldı.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir; Tuhfetu'l-Eşraf, 12031
حدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
ليث عن عقيل،
عن الزهري، عن
عبيدالله بن
عبدالله، عن
ابن عباس؛
أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم شرب
لبنا. ثم دعا بماء
فتمضمض وقال
"إن له دسما".
796-
Bize Kuteybe b. Said tahdis etti. .. İbn Abbas'tan rivayete göre Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) süt içmişti. Sonra su getirilmesini istedi.
Ağzını çalkaladı ve: "Şüphesiz onun yağı vardır" buyurmuştur.
Diğer tahric: Buhari,
211, 5609; Ebu Davud, 196; Tirmizi, 89; Nesai, 187; İbn Mace, 498 -bu anlamda-;
Tuhfetu'l-Eşraf, 5833
وحدثني
أحمد بن عيسى.
حدثنا ابن
وهب. وأخبرني عمرو.
ح وحدثني زهير
بن حرب. حدثنا
يحيى بن سعيد
عن الأوزاعي.
ح وحدثني
حرملة بن
يحيى. أخبرنا
ابن وهب.
حدثني يونس.
كلهم عن ابن
شهاب، بإسناد
عقيل، عن
الزهري، مثله.
797-
Bana Ahmed b. İsa da tahdis etti. Bize İbn Vehb tahdis etti. . Bana İbn Amr da
haber verdi (H). Bana Zuheyr b. Harb da tahdis etti. Bize Yahya b. Said
el-Evzal'den tahdis etti (H). Bana Harmele b. Yahya da tahdis etti. Bize İbn
Vehb haber verdi. Bana Yunus tahdis etti. Hepsi İbn Şihab'dan, Ukayl'in
Zühri'den isnadıyla aynısını rivayet etti.
وحدثني
علي بن حجر.
حدثنا
إسماعيل بن
جعفر. حدثنا
محمد بن عمرو
بن حلحلة عن
محمد بن عمرو
بن عطاء، عن
ابن عباس؛ أن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم جمع
عليه ثيابه ثم
خرج إلى
الصلاة. فأتي
بهدية خبز ولحم.
فأكل ثلاث
لقم. ثم صلى
بالناس. وما
مس ماء.
798-
Bana Ali b. Hucr da tahdis etti. Bize İsmail
b. Cafer tahdis etti. Bize Muhammed b. Amr b. Halhale, Muhammed b. Amr b.
Ata'dan tahdis etti. O İbn Abbas'tan rivayet
ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elbiselerini üzerine
alarak namaza çıktı. Ona hediye olarak biraz et ve ekmek getirildi. Üç lokma
yedikten sonra cemaate namaz kıldırdı. Bu arada elini de suya değdirmedi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir; Tuhfetu'l-Eşraf, 6446
وحدثناه
أبو كريب.
حدثنا أبو
أسامة عن
الوليد بن
كثير. حدثنا
محمد بن عمرو
بن عطاء. قال: كنت مع ابن
عباس. وساق
الحديث بمعنى
حديث ابن حلحلة.
وفيه: أن ابن
عباس شهد ذلك
من النبي صلى الله
عليه وسلم.
وقال: صلى. ولم
يقل: بالناس.
799-
Bize Ebu Kureyb tahdis etti. .. Amr b. Ata
dedi ki: İbn Abbas ile birlikte dedim. Sonra hadisi İbn Halhale'nin hadisi ile
aynı anlamda olmak üzere rivayet etti. Onun rivayetinde İbn Abbas, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in böyle
yaplığına tanık oldu ve namaz kıldı, demekle birlikte "cemaate (insanlara)"
demedi.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir; Tuhfetu'l-Eşraf, 6446
AÇIKLAMA: (790-799) (790) "Bir koyunun küreğinden et keserken ... " Etin
bıçakla kesilmesinin caiz olduğu hükmü anlaşılmaktadır. Etin parçalanmasının
zorluğu yahut et parçasının büyüklüğü gibi bir ihtiyaç dolayısıyla bıçakla et
kesilir. İhtiyaç olmaksızın bıçakla kesmenin mekruh olduğunu söylemişlerdir.
"Namaza çağırıldı,
o da kalkıp bıçağı bıraktı. .. " Bu ifadelerde namazın vakti girmişse
namaz kıldıran imamları çağırmanın caiz olduğuna hatta müstehap oluşuna delil
vardır. Diğer taraftan eğer nefyedilip, olumsuzlanan buradaki gibi belli ve
münhasır bir şey ise, şahitlikte nefyin kabul edileceğine de delil vardır.
Ateşle pişen yemek yemekten ötürü abdest almanın vacip olmadığına da delil
vardır.
(Bıçak anlamındaki)
sikkln müzekker ve müennes olarak kullanılır. Ona bu ismin veriliş sebebi
onunla kesilen canlının hareketinin durdurulmasından dolayıdır. Allah en iyi
bilendir.
(795) "Ebu
Gatafan'dan, o Ebu Rafi' (r.anh)'dan ... " Ebu Gatafan b. Tarif el-Murri
el-Medeni'dir. Hakim ve Ebu Ahmed adı bilinmemektedir demişlerdir. Aynı zamanda
onun Ebu Malik diye bir başka künyesi daha vardır. Ebu Rafi' ise Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in mevlası (azatlısı) olup, adı Eslem'dir.
İbrahim, Hürmüz ve Sabit olduğu da söylenmiştir.
"Batnu'ş-şat"
koyunun ciğeri ve onunla birlikte bulunan diğer sakatata denilir. İfade ben ona
ciğeri közler, o da ondan yer sonra da abdest almaksızın namaz kıldırırdı,
takdirindedir. Allah en iyi bilendir.
(796) "Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) süt içti. .. " Hadisten süt içmekten ötürü
ağzı çalkalamanın müstehap olduğu hükmü anlaşılmaktadır. İlim adamları der ki:
Daha başka yiyecek ve içeceklerin hükmü de budur. Onlardan dolayı da ağzı
çalkalamak müstehaplır. Ayrıca namaz kılarken yutmaya kalkışacağı bazı
kırıntıların kalmaması, sütün yapışkanlığının ve yağının gidip ağzını
temizlemek için de bunu yapmak yerindedir.
İlim adamları yemekten
önce ve sonra elleri yıkamanın müstehap olup olmadığı hususunda ihtilaf
etmişlerdir. Daha güçlü görünen yemekten önce elleri yıkamanın müstehap
olduğudur. Elinin necis ve kirli olmadığından kesinlikle emin olması hali
müstesnadır.
Yemeği bitirdikten sonra
da elleri yıkamak müstehaptır. Ancak elde yemeğin katı olup, elini ona
değdirmemesi suretiyle eline bulaşmamış olması hali müstesnadır. Malik
(rahimehullah) yemek için eli yıkamak müstehap değildir. Yemekten önce elin
üzerinde pislik bulunması hali ve yemekten sonra da ele koku sinme hali
müstesnadır. Allah en iyi bilendir.
(797) "Bana Ahmed
b. İsa da tahdis edip. dedi ki: Bize Ahmed b. Vehb tahdis etti. Ayrıca bana Amr
da haber verdi." Asıl nüshalarda bu şekildedir. "Bana Amr haber
verdi" ibaresinin başında atıf edatı olan vav vardır. Bana Amr da haber
verdi diyen ravi ise İbn Vehb'dir. Başına vav getirmesinin sebebi Amr'dan
birden çok hadis dinlemiş olup, bu hadisleri rivayet ederken biri diğerine
atfederek rivayet etmesinden dolayıdır. İbn Vehb dedi ki: Bana Amr bunu haber
verdi, bana Amr bunu da haber verdi, şeklindedir. Böyle diyerek bu hadisleri
arka arkaya sıralamış, Ahmed b. İsa da İbn Vehb'in rivayette lafzını bu şekilde
vav ile dinlemiş ve o da bu rivayeti duyduğu gibi eda ederek: Bize İbn Vehb
tahdis edip dedi ki: Bana Amr da haber verdi demiştir. Allah en iyi bilendir.
(798) "Bize
Muhammed b. Amr b. Halhale tahdis etti." Halhale'deki her iki ha harfi de
fethalı olup" aralarında sakin lam bulunmaktadır.
(799) "Ayrıca bu
rivayette İbn Abbas (r.anh) bunu Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yaparken
tanık olmuştur." Bu ifadede önemli bir incelik ve faydalı bir işaret
bulunmaktadır çünkü birinci rivayette İbn Abbas'tan rivayete göre Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in elbisesini topladığı belirtilmekte ancak İbn
Abbas'ın bu hadiseyi gördüğü ifade edilmemektedir. Dolayısıyla bunu görmüş olma
ihtimali de vardır. Bunu başkasından duymuş olması ihtimali de vardır. Bunu
başkasından dinlemiş olma ihtimalini kabul edersek hadis sahabinin mürsel bir
rivayeti olur. Üstad Ebu İshak el-İsferayini ise böyle bir rivayetin delil
gösterilmesini kabul etmemiştir. Doğrusu ise bu rivayetin delil olacağı
şeklindeki cumhurun görüşüdür. Bu rivayetin dediğimiz şekilde ihtimali olması
dolayısıyla Müslim (rahimehullah) bütün bunları ortadan kaldıracak bir hususa
dikkat çekerek "İbni Abbas bizzat buna tanık olmuştur" dedi.
Şanı Yüce Allah en iyi
bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
25- DEVE ETLERİ
(YEMEK)TEN DOLAYI ABDEST ALMAK BABI