SAHİH-İ MÜSLİM |
HAYIZ |
باب
المذي
4- MEZİ BABI
17 - (303) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا وكيع
وأبو معاوية
وهشيم عن
الأعمش، عن
منذر بن يعلى
(ويكنى أبا
يعلى) عن ابن
الحنفية، عن
علي؛ قال: كنت
رجلا مذاء
وكنت أستحيي
أن أسأل النبي
صلى الله عليه
وسلم. لمكان
ابنته. فأمرت
المقداد بن
الأسود. فسأله
فقال "يغسل
ذكره. ويتوضأ".
693- Bize Ebu Bekr b. Ebî
Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Veki' ile Ebu Muaviye ve Hüşeym, A'meş'den o
da Münzir b. Ya'la'dan -ki bu zat Ebu Ya'la künyesini taşır- o da İbni'l Hanefiyye'den,
o da Ali'den şöyle dediğini nakletti: Ben
çokça mezisi gelen bir adam idim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e de kızı
zevcem olduğundan ötürü (hükmünü) sormaktan haya ederdim. Bu sebeple Mikdad b.
Esved'e emrettim, o da O'na hükmünü sorunca: "Erkeklik organını yıkar ve
abdest alır" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
132, 178; Nesai, 157
18 - (303) وحدثنا
يحيى بن حبيب
الحارثي.
حدثنا خالد
(يعني ابن
الحارث) حدثنا
شعبة. أخبرنا
سليمان قال:
سمعت
منذرا عن محمد
بن علي، عن
علي؛ أنه قال:
استحييت أن
أسأل النبي
صلى الله عليه
وسلم عن المذي
من أجل فاطمة.
فأمرت
المقداد
فسأله. فقال
"منه الوضوء".
694- Bana Yahya b. Habib
el-Harisı de tahdis etti. Bize Halid -yani b. Haris- tahdis etti. Bize Şu'be
tahdis etti. Bana Süleyman haber verip dedi ki: Ben Münzir'i, Muhammed b.
Ali'den, o Ali'den şöyle dediğini
naklederken dinledim: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Fatıma'dan dolayı
mezi hakkında soru sormaktan haya ettim. Bundan dolayı Mikdad b. Esved'e
söylemem üzerine o O'na sordu, Allah Resulü: "Ondan dolayı abdest
gerekir" buyurdu.
19 - (303) وحدثني
هارون بن سعيد
الأيلي وأحمد
بن عيسى. قالا:
حدثنا ابن
وهب. أخبرني
مخرمة بن بكير
عن أبيه، عن
سليمان بن
يسار، عن ابن
عباس؛ قال: قال
علي بن أبي
طالب: أرسلنا
المقداد بن
الأسود إلى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم. فسأله
عن المذي يخرج
من الإنسان.
كيف يفعل به؟
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
"توضأ وانضح فرجك".
695- Bana Harun b. Said
el-Eyll ve Ahmed b. İsa da tahdis edip dediler ki: Bize İbn Vehb tahdis etti.
Bana Mahreme b. Bukeyr babasından haber verdi. O Süleyman b. Yesar'dan, o İbn
Abbas'tan şöyle dediğini nakletti: Ali b. Ebi
Talib (r.a.) dedi ki:
Mikdad b. Esved'i
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gönderdik. O da O'na insandan çıkan
mezi hakkında, bundan dolayı nasıl yapmalıdır, diye sordu. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'de: ''Abdest al ve fercini yıka" buyurdu.
Diğer tahric: Nesai,
434, 435, 437, 438
AÇIKLAMA: Bu babta
(693) "Muhammed b. el-Hanefiyye, Ali (r.a.)'dan ... zekerini yıkar ve
abdest alır buyurdu" Diğer rivayette (694) ''ondan dolayı abdest
alınır"; Diğer rivayette (695) ise: "abdest al ve fereini yıka"
buyurulmaktadır. (3/212)
"Mezi"
kelimesinin çeşitli söyleyişleri sözkonusudur: Mezy şeklinde mim fethalı, zel
sakin, meziyy şeklinde zel kesreli, ye şeddeli, bir de mezı şeklinde zel
kesreli, ye şeddesiz söyleyişleridir. İlk iki söyleyiş meşhur ve ikisinin de
birincisi daha fasih ve daha meşhur olanlarıdır, üçüncü söyleyişi Ebu Amr
ez-Zahid, İbnu'l-A'rabl'den nakletmiştir.
Mezi yapışkan, beyaz ve
ince bir su olup, şehvet halinde ama şiddetle, şehvetle akmaksızın ve akabinde
bir durgunluk sözkonusu olmaksızın çıkar. Bazen çıktığının farkına dahi
varılmayabilir. Erkek ve kadından gelmesi sözkonusudur. Kadınlarda erkeklerden
daha çok görülür. Allah en iyi bilendir.
Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in (695) ''Jereini yıka" buyruğunda geçen emrin kökü olan
"nadh" hem yıkamak, hem su serpmek anlamındadır. Diğer rivayette
(693) zekerini yıkaması emredildiğinden ötürü bu durumda nadhın yalnızca o
anlamda alınması gerekmektedir.
Mezinin çıkmasının
hükmüne gelince, ilim adamlarının icmaı ile mezinin çıkması gusletmeyi
gerektirmez. Ebu Hanife, Şafii, Ahmed ve büyük çoğunluk bu hadis dolayısıyla
abdest almayı gerektirir, demişlerdir.
Hadisten Anlaşılan Diğer
Hükümlere Gelince:
1 - Mezi gusletmeyi
gerektirmez ama abdest almayı gerektirir.
2- Mezi necistir. Bu
sebeple Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) erkeklik organını yıkamayı gerekli
kılmıştır. şam ve büyük çoğunluğa göre bundan maksat ise erkeklik organının
tamamını yıkamak değil, mezinin isabet ettiği yerleri yıkamaktır. Malik ve
Ahmed' den gelen bir rivayete göre erkeklik organının tamamını yıkamayı vacip
gördükleri nakl~dilmiştir.
3- Taşla istinca
yapılabilir ve alışılmış necasetler olan küçük abdest ve büyük abdestte yalnızca
taşla yetinmek caizdir ama kan, mezi ve buna benzer nadiren görülen necasetler
için su kullanmak zorunludur. Mezhebimizdeki iki görüşten daha sahih olanı
budur.
Mutat olan necaset
türlerine kıyasen mezi için de taşla yetinmenin caiz olduğunu kabul eden diğer
görüş sahiplerinin bu hadise buradaki hüküm çoğunlukla su ile istinca yapan bir
beldede yaşayanlar hakkındadır yahut bu müstehaplık ifade eder diye yorumlayıp,
cevap vermeleri mümkündür.
4- Fetva sormak için başkasını
görevlendirmek caizdir ve kesin bir bilgi elde edebilecek durumda olmakla
birlikte doğru olması zannedilen bir habere dayanmak caizdir. Çünkü Ali (r.a.)
bizzat Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e soru sorma imkanına sahip olmakla
birlikte Mikdad'ın ona soru sorması ile yetinmiştir. Ancak bu husus tartışma
konusu edilerek şöyle denilebilir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)' e
soru sorulduğu zaman Ali (r.a.)'ın da mecliste bulunmuş olma ihtimali vardır.
(3/213) Ancak o bizzat kendisi soru sormaktan haya etmiştir.
5- Kadınlarla güzel bir
şekilde geçinmek müstehaptır.
6- Kocanın karısının
babası, kardeşi, oğlu ve buna benzer yakınlarının huzurunda kadınlarla cima ve
onlardan istifade etmek ile ilgili hususları sözkonusu etmemesi müstehaptır.
İşte bundan dolayı Ali (r.a.): Kızının durumu dolayısıyla Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bizzat soru sormaktan haya ediyordum, demiştir.
Yani mezi çoğunlukla kişinin zevcesiyle oynaşması, öpmesi ve buna benzer
çeşitli şekillerde yararlanması halinde sözkonusu olur. Allah en iyi bilendir.
(695) Müslim'in
başlıktaki son hadisin isnadında "ve bana Harun b. Said el-Eyl! ile Ahmed
b. İsa da tahdis etti ... " şeklindeki isnad Darakutni'nin tenkitlerde
bulunduğu isnadlardan birisidir. Darakutni şöyle diyor: Hammad b. Halid dedi
ki: Mahreme'ye: Babandan hadis dinledin mi, diye sordum. O, hayır dedi. Ayrıca
bu hadiste Leys, Bukeyr' den diye naklettiği rivayetinde ona muhalefet ederek
senedinde İbn Abbas'ı zikretmemiş, Malik, Ebu'n-Nadr'dan rivayetinde ona
mutabaatta bulunmuştur. Darakutni'nin ifadeleri bunlardır.
Aynı şekilde Nesai de
Süneninde şöyle diyor: Mahreme babasından hiçbir şey işitmemiştir. Nesai bu
hadisi çeşitli yollardan rivayet etmiş olup, bunların birisi Müslim'in burada
zikredilen rivayet yolu ile aynıdır. Bazılarında ise Leys b. Sa'd, Bukeyr'den,
o Süleyman b. Yesar'dan şöyle dedi: Ali, Mikdad'ı gönderdi. Bu şekilde hadisi
mürselolarak rivayet etmektedir.
İlim adamları
Mahreme'nin babasından hadis dinleyip dinlemediği hususunda ihtilaf
etmişlerdir. Malik (r.a.) dedi ki: Mahreme'ye senin babandan diye naklettiğin
hadisleri bizzat ondan dinledin mi, dedim. O, Allah adına andolsun ki ben onu
dinledim, diye yemin etti. Malik dedi ki: Mahreme salih bir adamdı.
Aynı şekilde Ma'n b. İsa
da: Mahreme babasından hadis dinlemiş olmakla birlikte pek çok topluluk ondan
hadis dinlemediği kanaatindedir.
Ahmed b. Hanbel dedi ki:
Mahreme babasından hiçbir şey dinlememiştir. Ama o babasının kitabından rivayet
nakleder.
Yahya b. Main ile İbn
Ebu Hayseme dedi ki: Denildiğine göre babasının kitabı onun eline geçmiş olup,
babasından hadis dinlememiştir.
Musa b. Seleme dedi ki:
Mahreme'ye baban sana hadis nakletti mi dedim. O: Ben babama yetişmedim ama
bunlar onun kitaplarıdır, dedi.
Ebu Hatim dedi ki:
Mahreme eğer babasından hadis dinlemiş ise hadisi salih (uygun) birisidir
demiştir. Ali b. el-Medini de: Mahreme'nin babasından Süleyman b. Yesar'ın
kitabını dinlemiş olduğunu zannetmiyorum. Bununla birlikte o kitaptan çok az
bir şey dinlemiş de olabilir. Ben Medine' de Mahreme'nin rivayet ettiği
herhangi bir hadiste babamı dinledim diye dediğini haber veren hiçbir kimse
bulmadım. Allah en iyi bilendir.
İşte bunlar bu teknik
alanın önder imamlarının sözleridir. Durum ne olursa olsun hadisin metni Müslim'in
bu yoldan önce zikretmiş olduğu diğer rivayet yollarından ve Müslim' den
başkalarının zikrettiği yoldan sahih olarak sabittir. (3/214) Allah en iyi
bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
5- UYKUDAN
UYANILDIĞI ZAMAN YÜZÜ VE ELLERİ YIKAMA BABI