SAHİH-İ MÜSLİM |
TAHARE |
باب
النهي عن
البول في
الماء الراكد
28- DURGUN SUDA KÜÇÜK
ABDEST BOZMANIN YASAK OLUŞU BABI
94 - (281) وحدثنا
يحيى بن يحيى
ومحمد بن رمح.
قالا: أخبرنا
الليث. ح
وحدثنا قتيبة.
حدثنا الليث
عن أبي الزبير،
عن جابر، عن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم؛ أنه نهى
أن يبال في
الماء الراكد.
653- Bize Yahya b. Yahya ve
Muhammed b. Rumh tahdis edip dediler ki: Bize Leys haber verdi. (H) Bize
Kuteybe de tahdis etti, bize Leys Ebu'z-Zubeyr'den tahdis etti. O Cabir'den, o Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)' den
durgun suda küçük abdest bozmayı yasakladığını rivayet etti.
Diğer tahric: Nesai,
35; İbn Mace, 343; Tuhfetu'l-Eşraf, 2911
95 - (282) وحدثني
زهير بن حرب.
حدثنا جرير عن
هشام، عن ابن
سيرين، عن أبي
هريرة، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم؛ قال: "لا
يبولن أحدكم
في الماء
الدائم ثم
يغتسل منه".
654- Bana Züheyr b. Harb da
rivayet etti. (Dediki): Bize Cerir Hişam'dan, o da İbni Sîrîn'den, o da Ebu Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) den
naklen rivayet etti: "Sakın sizden biriniz durgun suda küçük abdestini
bozmasın sonra da kalkar ondan yıkanır" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir; Tuhfetu'l-Eşraf, 14513
96 - (282) وحدثنا
محمد بن رافع.
حدثنا
عبدالرزاق.
حدثنا معمر عن
همام بن منبه؛
قال: هذا ما
حدثنا أبو هريرة
عن محمد رسول
الله صلى الله
عليه وسلم.
فذكر أحاديث
منها. وقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم
"لا
تبل في الماء
الدائم الذي
لا يجري، ثم
تغتسل منه".* (29) باب
النهي عن
الاغتسال في
الماء الراكد
655- Bize Muhammed b.
Rafi'de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrezzak rivayet etti. (Dediki): Bize
Ma'mer, Hemmam b. Miinebbih'ten
rivayet etti. dedi ki: Bu Ebu Hureyre'nin Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Muhammed'den bize tahdis ettikleridir deyip,
çeşitli hadisler zikretti. Bunlardan birisi de şudur: Ayrıca (Ebu Hureyre) dedi
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): '~kmayan durgun suda küçük abdest
bozma, sonra kalkar ondan yıkanırsm" buyurdu.
Diğer tahric: Tirmizi,
68; Tuhfetu'l-Eşraf, 14722
AÇIKLAMA: (653-655): Bu babta (654) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in:
"Sizden herhangi bir kimse durgun suda küçük abdest bozmasm sonra ondan
kalkar yıkanır. " Diğer (655) rivayette: '~kmayan durgun suda küçük abdest
bozmasm ... " Öbür (653) rivayette: "Durgun suda küçük abdest
bozulmasını yasakladı" buyurulmaktadır.
"Sonra kalkıp ondan
yıkanır" buyruğundaki "yıkanır" rivayetinde mı merfudur; yani
orada küçük abdestini bozma, sonra kalkıp ondan yıkanırsın demektir. Üstadımız
Ebu Abdullah b. Malik (r.a.)'ın zikrettiğine göre bunun "küçük abdest
bozmasm" anlamındaki fiilin mahalline atfen cezm ile okunmasının da caiz
olduğunu söylemiştir. Ayrıca "en" edatı takdir ederek nasp ile de
okunabilir. "Sonra" edatına ise atıf vav'ı hükmü ile değerlendirilir.
Cezm ile okunması açıkça anlaşılır, nasb ile okunması ise caiz değildir. Çünkü
yasak olanın bunlardan birisi değil, her ikisini birlikte yapmanın yasaklanmış
olmasını gerektirmektedir. Bunu ise kimse söylemiş değildir. Aksine durgun suda
küçük abdest bozmak içinde yahut ondan alınan su ile yıkanmak istesin ya da
istemesin fark etmez. Allah en iyi bilendir.
"Daim: durgun"
suyu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: '~kmayan" ibaresi tefsir
etmekte, anlamını açıklamaktadır. Böyle'likle havuz ve buna benzer kısmen
akmayan durgun suyu dışarıda tutmak istemiş olma ihtimali de vardır.
Buradaki yasak bazı
sular hakkında haramlığı, bazıları hakkında da mekruh olmayı ifade eder. Bu da
meselenin hükmünden çıkartılır. Eğer su çok miktarda ve akan bir su ise hadisin
mefhumu dolayısıyla içinde küçük abdest bozmak haram olmaz ama daha uygunu
ondan sakınmaktır. Şayet az miktarda akan bir su ise ashabımızdan bir topluluk
mekruhtur demiştir. Tercih edilen ise haram olduğudur. Çünkü Şafil'nin ve
başkalarının mezhebi olarak meşhur olan görüşe göre böyle bir iş onu kirletir
ve necis eder. Başkasının da aldanmasına sebep olarak necis olmakla birlikte
kullanmasına sebep olur. Şayet su durgun ve çok miktarda ise mezhep alimlerimiz
mekruhtur, haram olmaz demişlerdir. Haram olduğu söylenmesi de uzak bir ihtimal
değildir. (3/178) Çünkü nehy (yasaklama) muhakkiklere ve usul alimlerinin
çoğunluğuna göre tercih edilen kanaate göre haram olmayı gerektirir. Ayrıca bu
yasaklamadan onu kirlettiği anlaşılır, bazen de bu değişikliğe uğrayacağından
icma ile necis olması sonucuna kadar götürür, yahut bir tarafının hareket
ettirilmesi ile diğer tarafı da hareket eden su birikintisine bir necaset
düşmesi sebebiyle necis olur, şeklindeki Ebu Hanife'nin ve ona muvafakat
edenlerin kanaatine göre de necis olması sonucunu verir.
Az miktardaki durgun su
ile ilgili olarak mezhep alimlerimizden bir topluluk onun mutlak olarak mekruh
olacağını söylemişlerse de doğru ve tercih olunan onda küçük abdest bozmanın
haram olduğudur. Çünkü bundan dolayı necis olur ve malolma özelliği telef olur,
onu kullanması sebebiyle başkasını da aldatmış olur. Allah en iyi bilendir.
Mezhep alimlerimiz ve
diğer ilim adamları ise suda büyük abdest bozmanın da küçük abdest bozmak gibi
hatta daha çirkin olduğunu söylemişlerdir. Aynı şekilde bir kaba küçük
abdestini bozup sonra onu suya dökmesinin hükmü de böyledir. Nehrin yakınında
sidiği ona akacak şekilde küçük abdest bozması halinde de hüküm budur, bunların
hepsi zem edilmiş, çirkin ve belirtilen açıklamalar çerçevesinde yasaklanmış
bir iştir.
Bu konuda ilim
adamlarından herhangi bir kimse muhalefet etmiş değildir. Bundan tek istisna
Davud b. Ali ez-Zahiri' den nakledilen burada yasak bizzat insanın küçük abdest
bozması hakkında özeldir, büyük abdest de küçük abdest gibi değildir diye
nakledilen kanaatidir. Aynı şekilde (ona göre) bir kaba küçük abdestini bozup
sonra suya dökse yahut suyun yakınında küçük abdestini bozsa da hüküm böyledir;
fakat Davud ez-Zahiri' nin benimsediği bu kanaat ilim adamlarının iemaına
aykırıdır. Onun zahir ifadeden anlaşılan çerçevesinde donuklaşıp, kalmasına
dair nakledilen en çirkin görüşlerindende birisidir. Allah en iyi bilendir.
İlim adamları der ki:
Suya varmayacak olsa dahi suyun yakınlarında küçük ve büyük abdest bozmak
mekruhtur. Sebep ise Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in genelolarak suya
gidip gelinen yerlerde abdest bozmayı yasaklamış olması ve bundan dolayı suya
gidip gelenlerin rahatsız edilmesi ve bunun suya ulaşmasından korkulmasıdır.
Allah en iyi bilendir.
İstinca yapmayan bir
kimsenin suyun içinde istinca yapmak üzere suya gömülmesine gelince, su içine
necaset düşmesiyle necis olacak kadar az ise bu haramdır; çünkü ona bulaşmış
bir necaset vardır ve su da necis edilir. Şayet içine necaset düşmesi sebebiyle
necis olmayacak kadar çok ise eğer su akarsu ise bunda bir sakınca yoktur, durgun
ise haram değildir, mekruh olduğu da açıkça görülmemektedir. Çünkü böyle bir iş
küçük abdest demek değildir, ona yakın da sayılmaz ama bir kimsenin bundan
sakınması da elbette ki daha güzeldir. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
29 DURGUN SUDA
YlKANMANIN YASAK OLUŞU BABI