SAHİH-İ MÜSLİM |
TAHARE |
باب جواز
الصلوات كلها
بوضوء واحد
25- BÜTÜN NAMAZLARIN TEK
BİR ABDEST İLE KILINMASININ CAİZ OLDUĞU BABI
86 - (277) حدثنا
محمد بن
عبدالله بن
نمير. حدثنا
أبي. حدثنا
سفيان عن
علقمة بن
مرثد. ح
وحدثني محمد
بن حاتم
(واللفظ له)
حدثنا يحيى بن
سعيد عن
سفيان. قال:
حدثني علقمة
بن مرثد عن
سليمان بن
بريدة، عن
أبيه؛ أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم صلى
الصلوات يوم
الفتح بوضوء واحد.
ومسح على
خفيه. فقال له
عمر: لقد صنعت
اليوم شيئا لم
تكن تصنعه.
قال "عمدا
صنعته يا عمر".
640- Bize Muhammed b.
Abdullah b. Numeyr tahdis etti. Bize babam tahdis etti. Bize Süfyan, Alkame b.
Mersed'den tahdis etti. (H) Bana Muhammed b. Hakim de -ki Lafız onundur- tahdis
etti. Bize Yahya b. Said b. Süfyan tahdis edip dedi ki: Bana Alkame b. Mersed, Süleyman b. Bureyde'den tahdis etti. O
babasından rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'nin
fethedildiği günü bütün namazları tek bir abdestle kıl(dır)dı, mestleri üzerine
de mesh yaptı. Ömer ona: Bugün daha önce yapmamış olduğun bir iş yaptın, dedi.
Allah Resulü: "Bunu bilerek (kasten) yaptım, ey Ömer" buyurdu.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 172 -muhtasar olarak-; Tirmizi, 61; Nesai, 133; İbn Mace, 510 -muhtasar
olarak-; Tuhfetu'l-Eşraf, 1928
AÇIKLAMA: "Bureyde (r.a.)'dan rivayete göre
... kasten yaptım ey Ömer, buyurdu."
Bu Hadiste Çeşitli
Bilgiler Vardır.
1 - Mestler üzerine mesh
etmek caizdir.
2- Farz ve nafile birçok
namaz, bozulmadığı sürece tek abdestle kılınabilir ve bu, içtihadı muteber olan
ilim adamlarının icmaı ile caizdir. Ebu Cafer etTahavi ve Buhari'nin Şerhinde
Ebu'l-Hasan b. Battal bir grup ilim adamından: Abdestli dahi olsa her bir namaz
için abdest almak icap eder, dediklerini nakletmektedirler. Bu kanaatte olanlar
yüce Allah'ın: "Namaz için kalkacak olursanız yüzlerinizi. ..
yıkayınız." (Maide, 5/6) ayetini delil göstermişlerdir.
Bu kanaatin herhangi bir
kimseden sahih olarak nakledilmiş olabileceğini sanmıyorum. Muhtemelen bu
görüşleriyle her bir namaz kılınacağı vakit yeni bir abdest almanın müstehap
olduğunu kastetmiş olmalıdırlar. Cumhurun delili ise bu husustaki sahih
hadislerdir. Bunlardan biri bu hadistir, diğeri de Buhari'nin sahihinde yer
alan Enes'in rivayet ettiği şu hadistir: "Resuluilah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) her bir namaz için bir abdest alırdı. Bizden herhangi birimize
abdestini bozacak bir hali olmadığı sürece tek bir abdest yeterli idi."
Yine Buhari'nin
sahihinde yer alan Suveyd b. en-Numan'ın rivayet ettiği şu hadiste buna
delildir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ikindi namazını
kıldırdıktan sonra sevik yedi sonra abdest almaksızın akşam namazını
kıldırdı." Bu manada çok sayıda hadis-i şerif vardır ki, Arafat ile
Müzdelife' de vesair seferlerde ikişer vakit namazı bir arada cem edip kıldığına
dair hadis ile Hendek günü geçirdiği namazıarı bir arada kılmasına dair hadis
ve diğer rivayetler de buna delildir.
Ayet-i kerimeden maksat
ise -yüce Allah en iyi bilendir- hadesli (abdestsiz) olarak namaza kalktığınız
vakit demektir. Ayrıca Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in fiili
uygulamasıyla nesh edilmiş olduğu da söylenmiştir. Ama bu görüş zayıftır. Allah
en iyi bilendir.
Abdest ve Teyemmüm
Tazelemenin Hükmü
Mezhep alimlerimiz der
ki: Abdesti tazelemek müstehaptır. Bu da bir kimsenin abdestli olmakla birlikte
hadessiz olarak (abdesti bozulmadığı halde) ikinci olarak abdest almasıdır.
Abdest tazelemenin müstehap oluşunun şart olması ile ilgili olarak çeşitli
görüşler vardır:
a. Abdestiyle farz ya da
nafile bir namaz kılmış kimseler için abdest tazelemek müstehaptır.
b. Ancak abdestle farz
namaz kılmış olan kimseler için tazelemek müstehaptır.
c. Abdest ile mushafa
dokunmak, tilavet secdesi yapmak gibi ancak abdestli olarak yapılması caiz olan
bir işi yapmış kimseler için tazelemek müstehaptır.
d. Yeni abdest ile
önceki abdest arasında bir süre geçmiş olması şartıyla o abdestle hiçbir iş
yapmamış olsa dahi abdestini tazelemesi müstehaptır (3/177) ama meşhur ve sahih
mezhebe göre yeni bir gusül almak müstehap değildir; ama İmamu'I-Harameyn bir
şekilde müstehap olduğuna dair bir görüş nakletmektedir.
e. Teyemmümün
yenilenmesinin müstehap oluşuyla ilgili iki görüş vardır. Bu görüşlerin daha
meşhur olanına göre müstehap olmaz. Bu da suyun bulunması ile birlikte teyemmüm
yapmış olan yaralı, hasta ve benzeri durumdaki kimseler hakkındadır. Eğer
teyemmüm yapacak kimse için su aramak icap etmez görüşünü kabul edecek olursak,
başka kimseler hakkında da aynı durum düşünülebilir. İkinci husus ise
teyemmümün yapılacağı yer ile ilgilidir. Allah en iyi bilendir.
Ömer (r.a.)'ın:
"Bugün daha önce yapmadığın bir iş yaptın" demesi, Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in daha faziletli olan ile amel etmek üzere her bir namaz
için abdest almayı devamlı sürdürdüğünü açıkça ortaya koymaktadır. Ayrıca sözü
geçen günde beş vakit namazı tek bir abdest ile de caiz oluşunu beyan etmek
üzere kıldığını göstermektedir. Nitekim Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Bunu bilerek yaptım, ey Ömer" buyurması bunu
göstermektedir.
3- Hadiste bir kimsenin
daha faziletli olan zata dış görünüşü itibariyle alışkın olduğu adete muhalif
olmayan bazı davranışları hakkında soru sormasının caiz olduğu anlaşılmaktadır;
çünkü bu aykırı davranışlar unutluktan dolayı yapılmış ve hatırlarsa ondan
dönme ihtimali olabilir. Bazen de daha faziletli olanın yaptığı bu davranışı
fark edemediği bir sebep dolayısıyla kasten yapmış olabilir, böylelikle soran
kişi bu fark edemediği sebebi öğrenmiş ve yararlanmış olur. Allah en iyi
bilendir.
Başlıktaki hadisin
isnadına gelince, "İbn Numeyr dedi ki: Bize Süfyan, Alkame b. Mersed'den
tahdis etti" denilmektedir. Diğer rivayet yolunda da:
"Yahya b. Said,
Süfyan'dan dedi ki: Bana Alkame b. Mersed tahdis etti" şeklindedir.
Müslim (rahimehullah)'ın
böyle yapıp, Süfyan ve Alkame'yi tekrar zikretmesinin çeşitli faydaları vardır.
Bunlardan birisi şudur: Süfyan (rahimehullah) tedlis yapan ravilerdendir. İlk
rivayette ise: Alkame'den diye rivayeti nakletmiştir. Tedlis yapan ravinin ise
an (dan) lafzını kullanarak yaptığı rivayet ittifakla delil gösterilmez. Ancak
bir başka yoldan onu dinlediği sabit olması hali müstesnadır. Bundan dolayı
Müslim, Süfyan'ın, Alkame'den hadisi dinlemiş olduğunu açıkça ifade eden ikinci
rivayet yolunu zikrederek: "Bana Alkame tahdis etti" dediğini
kaydetmiştir.
İsnattaki diğer faydalı
husus da şudur: İbn Numeyr dedi ki: Bize Süfyan ve Yahya b. Said tahdis etti. O
Süfyan'dan diye rivayet etti.
Müslim (rahimehullah)
her iki ravinin rivayetini onlardan birisinin kullandığı siga ile nakletmeyi
caiz görmemiştir. Çünkü "bize tahdis etti" lafzı ittifakla senedin
muttasıl olduğu anlamında kabul edilir. Ancak "an"lafzının
-mukaddimenin Şerhinde kaydettiğimiz gibi- ittisal ifade edip, etmediği
ihtilaflıdır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: