SAHİH-İ MÜSLİM |
TAHARE |
باب في
وضوء النبي
صلى الله عليه
وسلم
7- NEBİ (S.A.V.)'İN
ABDEST ALIŞI HAKKINDA BİR BAB
18 - (235) حدثني
محمد بن
الصباح. حدثنا
خالد بن
عبدالله عن
عمرو بن يحيى
بن عمارة، عن
أبيه، عن
عبدالله بن
زيد ابن عاصم
الأنصاري
(وكانت له صحبة)
قال: قيل له: توضأ
لنا وضوء رسول
الله صلى الله
عليه وسلم. فدعا
بإناء فأكفأ
منها على
يديه. فغسلهما
ثلاثا. ثم
أدخل يده
فاستخرجها.
فمضمض
واستنشق من كف
واحدة. ففعل
ذلك ثلاثا. ثم
أدخل يده
فاستخرجها
فغسل وجهه
ثلاثا. ثم
أدخل يده
فاستخرجها فغسل
يديه إلى
المرفقين،
مرتين مرتين. ثم
أدخل يده
فاستخرجها
فمسح برأسه.
فأقبل بيديه
وأدبر. ثم غسل
رجليه إلى
الكعبين. ثم
قال: هكذا كان
وضوء رسول
الله صلى الله
عليه وسلم.
554- Bana Muhammed b,
Sabbah rivayet etti. (Dedi*ki) : Bize Halid b. Abdillâh, Amr b. Yahya b. Umarâ'dan,
o da babasından, o da Abdullah b. Zeyd b. Âsim
el-Ensarî'den — ki bu zat sahâbidir. Naklen rivayet etti. Abdullah'a: Bize
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in abdest aldığı gibi bizim için
abdest al, denildi. O da bir su kabının getirilmesini istedi. Kab'dan ellerine
su döküp, ellerini üç defa yıkadıktan sonra elini kaba sokup, çıkardı. Bir avuç
ile ağzına su alıp çalkaladı, burnuna su çekti. Bunu da üç defa tekradadı.
Sonra elini yine (kaba) daldırıp çıkardı üç defa yüzünü yıkadı. Sonra elini
(kaba) sokup, çıkardı ellerini ikişer defa dirseklerine kadar yıkadı. Sonra
elini yine (kaba) soktu, onu çıkartıp başını -iki elini öne arkaya doğru
götürüp getirerek- başına mesh etti sonra topuklarına kadar ayaklarını yıkadı,
sonra: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in abdesti böyleydi, dedi.
Diğer tahric: Buhari,
185, 186, 191 -muhtasar olarak-, 192, 197, 199; Ebu Davud, 100 -muhtasar
olarak-, 118, 119; Tirmizi, 28 -muhtasar olarak- 32, 47 -muhtasar olarak-;
Nesai, 97, 98,99 -muhtasar olarak-; İbn Mace, 405, 434, 471; Tuhfetu'l-Eşraf,
5308
(235) وحدثني
القاسم بن
زكرياء. حدثنا
خالد بن مخلد عن
سليمان (هو
ابن بلال)، عن
عمرو بن يحيى،
بهذا
الإسناد،
نحوه. ولم
يذكر الكعبين.
555- Bana Kasım b.
Zekeriyya'da rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Hâlid b. Mahled, Süleyman'dan, —ki
İbni Bilâl'dır— o da Amr b. Yahya'dan bu isnadla bu hadisin mislini rivayet
etti. (Yalnız) o topukları zikretmedi.
م(235) وحدثني
إسحاق بن موسى
الأنصاري.
حدثنا معن. حدثنا
مالك بن أنس
عن عمرو بن
يحيى، بهذا
الإسناد،
وقال: مضمض
واستنثر
ثلاثا. ولم
يقل: من كف
واحدة. وزاد
بعد قوله،
فأقبل بهما
وأدبر: بدأ
بمقدم رأسه ثم
ذهب بهما إلى
قفاه. ثم
ردهما حتى رجع
إلى المكان الذي
بدأ منه. وغسل
رجليه.
556- Bana İshâk b. Musa el-Ensârîde rivayet etti. (Dedi ki): Bize
Ma'n rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Malik b. Enes, Amr b. Yahya'dan bu isnadla
rivayet etti. Ve şunu ilave etti: Üçer defa mazmaza ve istinsar yaptı ancak:
"Tek bir avuçla" demedi, ellerini öne ve arkaya doğru götürüp
getirdi, sözünder; sonra da şu fazlalığı zikretti: Başının önünden başladı
sonra ellerini kafasına doğru götürdü sonra onları başladığı yere dönünceye
kadar geri getirdi, ayaklarını da yıkadı.
م(235) حدثنا
عبدالرحمن بن
بشر العبدي.
حدثنا بهز. حدثنا
وهيب. حدثنا
عمرو بن يحيى،
بمثل إسنادهم.
واقتص الحديث.
وقال فيه: فمضمض
واستنشق
واستنثر من
ثلاث غرفات.
وقال أيضا: فمسح
برأسه فأقبل
به وأدبر مرة
واحدة. قال
بهز: أملى علي
وهيب هذا
الحديث. وقال
وهيب: أملى
علي عمرو بن
يحيى هذا
الحديث مرتين.
557- Bize Abdurrahman b. Bişr
el-Abdiy rivayet etti. (Dediki): Bize Behz rivayet etti. (Dedi ki): Bize Vüheyb
rivayet etti ve: Bize Amr b. Yahya yukarıkilerin isnadları gibi bir isnadla
rivayet etti. diyerek hadisi söyledi. O bu hadiste: «Üç avuçtan mazmaza ve
istinşak yaparak burnunu attı» dedi şunu dahi söyledi: «Başınada öne ve arkaya
giderek bir defa mesh etti.»
Behz: «Bana bu hadisi
Vüheyb yazdırdı» demiş Vüheyb de: Bana bu hadisi Amr b. Yahya iki defa yazdırdı
demiştir.
19 - (236) حدثنا
هارون بن
معروف. ح
وحدثني هارون
بن سعيد
الأيلي وأبو
الطاهر.
قالوا: حدثنا
ابن وهب. أخبرني
عمرو بن الحارث؛
أن حبان بن
واسع حدثه؛ أن
أباه حدثه؛
أنه سمع
عبدالله بن
زيد بن عاصم
المازني يذكر
أنه رأى رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
توضأ. فمضمض ثم
استنثر. ثم
غسل وجهه
ثلاثا. ويده
اليمنى ثلاثا.
والأخرى
ثلاثا. ومسح
برأسه بماء
غير فضل يده.
وغسل رجليه
حتى أنقاهما.
قال أبو
الطاهر: حدثنا
ابن وهب عن
عمرو بن
الحارث.
558- Bize Harun b. Maruf
tahdis etti. (H) Bana Harun b. Said (3/48a) el-Eyli ile Ebu't-Tahir tahdis edip
(Harun b. Maruf ile birlikte) dediler ki: Bize Vuheyb tahdis etti. Bana Amr b;
Haris'in haber verdiğine göre Habbfm b. Vasi' kendisine şunu tahdis etti:
Babasmın kendisine tahdis ettiğine göre o Abdullah
b. Zeyd b. Asım el-Mazini'yi şunları anlatırken dinlemiştir: O Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i abdest alırken gördü. Mazmaza yaptıktan sonra
istinsar yaptı sonra üç defa yüzünü, üç defa sağ elini, üç defa diğerini
yıkadı, elinin artığı dışında bir su ile başına mesh etti ve iyice
temizleyinceye kadar da ayaklarını yıkadı.
Ebu't-Tahir dedi ki:
Bize İbn Vehb, Amr b. Haris'den tahdis etti.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 120; Tirmizi, 35; Tuhfetu'l-Eşraf, 5307
AÇIKLAMA (554-558 numaralı
hadisler): (554) Hadisin senedinde geçen Abdullah
b. Zeyd b. Asım ezan ile ilgili rüyayı gören Abdullah b. Zeyd b. Abdu
Rabbih'den başka birisidir. Mütekaddimun ve müteahhirun hafızları böyle
demişlerdir. Süfyan b. Uyeyne'nin, o da odur demesinin de yanlış olduğunu
söylemişlerdir. Onun bu hususta hataya düştüğünü söyleyenlerden birisi de
(3/121) Buhari'dir.Sahih'inin istiska (yağmur duası) bölümünde bunu ifade
etmiştir. Ayrıca ezan ile ilgili rüyayı gören Abdullah b. Zeyd'in ezan dışında
bir hadisinin olduğunun bilinmediği de söylenmiştir. Allah en iyi bilendir.
"Bir kap su
getirilmesini istedi. Ondan ellerine su döktü." Bu ibarede (su kabı için
kullanılan zamir) asıl yazmalarda bu şekilde müennes bir zamirdir ki doğrudur.
Mataradan yahut ibrikten döktü, demek olur.
Bu ifadeden elleri kabın
içerisinde yıkamadan önce su dökerek yıkamanın müstehab olduğu anlaşılmaktadır.
"Tek bir avuç sudan
mazmaza ve istinşak yaptı ve bunu üç defa tekrar etti." Bundan sonraki
rivayette ise "üç avuç sudan mazmaza ve istinşak ile istinsar yaptı"
denilmektedir. Hadiste tercih edilen ve sahih kanaat olan mazmaza ve istinşakta
sünnetin üç avuç su ile yapılacağının sünnet olduğunun açık bir delili
bulunmaktadır. Bunların her birisinden ayrı ayrı mazmaza ve istinşak yapar. Bu
meselenin açıklaması ile bu husustaki görüş ayrılığı ilk babta geçmiş
bulunmaktadır. Allah en iyi bilendir.
İkinci rivayette:
"Mazmaza, istinşak ve istinsar yaptı" ifadesinde dilbilginlerinden ve
başkalarından büyük çoğunluğun benimsediği ve tercih edilen kanaat olan
istinsar,istinşaktan farklıdır şeklindeki görüşün lehine delil bulunmaktadır.
Bu ise her ikisi de aynı anlamdadır diyen İbnu'l-A'rabi ile İbn Kuteybe'nin
görüşlerine muhaliftir. Birinci babta buna dair açıklama geçmiş bulunmaktadır.
Allah en iyi bilendir.
"Sonra elini (kaba)
sokup çıkarttı, üç defa yüzünü yıkadl." Müslim'in sahihinde bu şekilde
"el" kelimesi tekil olarak kullanılmıştır. Buhari'nin rivayetlerinin çoğunluğunda
da böyledir. Buhari'de yer alan burada adı geçen Abdullah b. Zeyd'in naklettiği
bir hadis rivayetinde ise: "Sonra iki elini (kaba) sokup iki eliyle su
avuçlayarak yüzünü üç defa yıkadı" denilmektedir. Yine Buhari'nin
sahihinde İbn Abbas'tan gelen rivayette: "Sonra bir avuç su aldı, onu
böyle yaparak öbür eline kattı ve onunla yüzünü yıkadı, sonra da:Ben Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i böyle abdest alırken gördüm, dedi"
şeklindedir.
Ebu Davud'un Süneni ile Beyhaki
de Ali (r.a.)'dan gelen Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in abdest
alışının niteliği hakkındaki hadiste de şöyle denilmektedir: "Sonra iki
elini birlikte kaba soktu, her iki eliyle bir avuç su alıp onu yüzüne
çaldl."
Görüldüğü gibi bu hadislerin
kimisinde "elini" kimisinde "iki elini" kimisinde de
"elini sokup onu diğerinin yanına getirdi" denilmektedir. Buna göre
bu hadisler, üç şeklin de caiz olduğuna ve tamamının sünnet olduğuna delildir.
Hadisler onun bunları farklı defalarda yaptığı belirtilerek telif edilir.
Bu üç şekil, Şafil
mezhebi alimlerimizin benimsedikleri üç şekildir. Ama bunlar arasında cumhurun
kati olarak ifade edip, Şafil (r.a.)'ın Buveytl ve Müzenl'nin kitaplarında
açkıça belirttiği meşhur ve sahih kanaat, müstehap olan yüz için iki elle
birlikte su almaktır. Çünkü bu daha kolay ve yüzü iyice yıkamak imkanı
bakımından daha uygundur. Allah en iyi bilendir.
Mezhebimize mensup ilim
adamları derler ki: Yüzünü yıkamaya üst tarafından başlamak müstehaptır çünkü
orası daha değerlidir. (3/122) Ayrıca böylesi yüzün tamamını yıkamak açısından
daha kolaydır. (3/123) Allah en iyi bilendir.
"Yüzünü üç defa
yıkadı sonra ellerini. .. ikişer defa yıkadı." Bu lafızlar abdest
azalarının farklı kereler yıkanmasının caiz olduğuna ve bir kısmını üçer defa,
bir kısmını ikişer, kimini de bir defa yıkamanın caiz olduğuna delildir. Evet,
bu caizdir ve bu şekilde abdest almak da hiç şüphesiz sahihtir ama müstehap
olan önceden de belirttiğimiz gibi bütün organları üçer defa yıkamaktır. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bazı zamanlarda bunları farklı şekillerde
yıkaması bunun caiz olduğunu beyan etmek içindir. Nitekim bazı zamanlarda yine
caiz olduğunu beyan etmek için birer defa yıkayarak abdest almıştır. O zamanda
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) için bu daha faziletli idi; çünkü beyan
(şeriatı açıklamak) onun hakkında farz idi. Eğer beyan sözlü olarak da
gerçekleşir denilecek olursa, fiilen yapılması nefisleri daha bir etkileyicidir
ve tevil edilme ihtimalini daha çok uzaklaştırıcıdır, diye cevap verilir. Allah
en iyi bilendir.
"Ellerini öne ve
arkaya götürüp getirerek başını mesh etti." Bu da ilim adamlarının
ittifakıyla müstehaptır. Böylesi başın tamamını mesh etmenin ve suyun bütün
tüylerine varmasını sağlamanın yoludur.
Mezhep alimlerimiz der
ki: Bu şekilde geri getirmek örgülü saçı olmayan kimseler için müstehaptır.
Başında saç bulunmayıp, saçı da örgülü ise elini geri getirmesi müstehap olmaz;
çünkü bunun bir faydası yoktur. Şayet bu durumda elini geri getirecek olursa bu
geri getirmesi başını ikinci defa mesh etmesi olarak sayılmaz. Çünkü su o
meshin dışındakiler için müsta'mel (kullanılmış) su olur. Allah en iyi
bilendir. (3/123)
Bu hadiste başın
tamamının mesh edilmesinin vacip olduğuna delil yoktur. Çünkü hadis abdestte
zorunlu olan yıkamalar için değil, abdestin kemali hakkında varid olmuştur.
Allah en iyi bilendir.
(557) "Başını mesh
etti, onu önden yaptı." Yani meshi önden yaptı. (558) "Bize Harun b.
Maruf tahdis etti ... Amr b. Haris'den" Bu tabirler Müslim
(rahimehullah)ın ihtiyatını, ilim ve vera'ının ne derece ileri olduğunu
göstermektedir. ÇÜnkÜ o Harun adındaki iki ayrı hocası arasında fark gözeterek
birincisinde "bize tahdis etti" derken, ikincisinde: "Bana
tahdis etti" demiştir. ÇÜnkü onun birincisinden rivayeti üstadının
lafzından kendisi ve başkasıyla birlikte sema yoluyla gerçekleşmiş idi. İkinci
hocasından rivayeti ise beraberinde başka bir kimse bulunmaksızın yalnız
kendisinin onu dinlemesi ile gerçekleşmişti. Daha önce ise birinci durumda
"bize tahdis etti" demenin, ikincisinde ise "bana tahdis
etti" demesinin müstehap olduğunu belirtmiş idik. Bu şekilde hareket etmek
ittifakla müstehaptır, vacip değildir. İşte Müs-• lim (yüce Allah'ın rahmeti
ona) bu yolu izlemiştir. Bu gibi rivayetlerde inceliklere çokça dikkat etmiştir.
Bunun benzerlerini daha önce gösterdiğimiz gibi yüce Allah'ın izniyle yine çok
sayıdaki benzerlerine dikkat çekmeye devam edeceğiz. Allah en iyi bilendir.
(Hadisin sonunda)
"Ebu't-Tahir dedi ki: Bize İbn Vehb, Amr. b. elHaris'den tahdis etti"
sözü de aynı şekilde Müslim'in ihtiyatının ve vera sahibi oluşunun bir
göstergesidir. O hadisi önce iki Harun ile Ebu't-Tahir'den ibaret üç
hocasından, onlar İbn Vehb'den diye rivayet edip, İbn Vehb: "Bana Amr b.
Haris haber verdi" demiş olup, Ebu't-Tahir'in rivayetinde ise "bana
haber verdi" bulunmamaktadır. Onun rivayetinde "Amr b.
el-Haris'ten" geçmektedir. "An" lafzının senedin muttasıl oluşu
hakkında yon.ımlanıp, yorumlanmayacağı ile ilgili görüş ayrılığı ise belli bir
husustur. Bu lafzın senedin muttasıl olduğunu ifade ettiğini kabul edenler
büyük çoğunluktur. Bununla birlikte bu lafzın "bize haber verdi"
lafzından daha aşağı olduğunu da kabul ederler. Bundan dolayı Müslim
(rahimehullah) ihtiyat yolunu seçerek bunu beyan etmiştir. Onun kitabında bunun
gibi inciler ve nefis güzellikler gerçekten çoktur. Yüce Allah'ın rahmeti ona
olsun. Bizi onunla birlikte lütuf ve ihsan yurdunda bir arada bulundursun.
Allah en iyi bilendir. (3/124)
"Elinden artan
sudan başkası ile başını mesh etti." Bazı nüshalarda "iki elinden"
şeklindedir. Yani o başını ellerinde artık kalmış su ile değil, yeni bir su ile
mesh etti. Bu ifade müsta'mel su ile taharetin sahih olmayacağına delil
gösterilemez. Çünkü bu sadece baş için yeni bir su aldığını haber vermektedir,
böyle bir haber vermekten ise bunun şart olması gerekmez. Allah en iyi
bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
8- İSTİNSARI
(BURNU TEMİZLEMEYİ) VE İSTİCMARI (TEMİZLENMEYİ) TEK YAPMA BABI