SAHİH-İ MÜSLİM |
İMAN |
باب كون
هذه الأمة نصف
أهل الجنة
95- BU ÜMMET'İN
CENNETLİKLERİN YARISI OLDUĞU BABI
376 - (221) حدثنا
هناد بن
السري. حدثنا
أبو الأحوص عن
أبي إسحاق، عن
عمرو بن
ميمون، عن
عبدالله؛ قال:
قال لنا رسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
"أما
ترضون أن
تكونوا ربع
أهل الجنة؟"
قال فكبرنا.
ثم قال "أما
ترضون أن
تكونوا ثلث
أهل الجنة؟"
قال فكبرنا.
ثم قال "إني
لأرجو أن
تكونوا شطر
أهل الجنة.
وسأخبركم عن
ذلك. ما
المسلمون في
الكفار إلا
كشعرة بيضاء
في ثور أسود.
أو كشعرة سوداء
في ثور أبيض".
528- Bize Hennad b. es-Seni tahdis etti,
bize Ebu'l-Abbas, Ebu
İshak'tan tahdis etti. O Amr
b. Meymun'dan, o Abdullah'tan
şöyle dediğini nakletti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bize: "Cennetliklerin dörtte biri olmaya razı olmaz mısınız" buyurdu.
Bunun üzerine biz tekbir getirdik, sonra:
"Cennetliklerin üçte biri olmaya razı olmaz mısınız" buyurdu.
Biz yine tekbir getirdik, sonra: "Şüphesiz ben cennetliklerin yarısı
alacağınızı ümit ederim. Size bunu {neden böyle olduğunu} haber vereceğim.
Müslümanlar kofirler arasında ancak siyah bir öküzde
beyaz bir kıl gibidir. Yahutta beyaz bir öküzde siyah
bir kıl gibidir" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari, 6528, 6642; Tirmizi, 2547; İbn Mace, 4283; Tuhfetu'I-EşrM, 9483
AÇIKLAMA: "Bize Hennad
b. es-Sem tahdis etti ...
Abdullah'tan." Bu bütün ravileri Kufeli olan bir isnadtır. Ebu'l-Ahvas'ın adı Sellam b. Süleym'dir.
Ebu İshak da es-SEbiı nispetli
alandır. Adı ise Amr b. Abdullah'tır. Sahabi Abdullah ise Abdullah b. Mesud'dur.
"Siyah bir öküzdeki
beyaz bir kıl gibi yahut beyaz bir öküzdeki siyah bir kıl gibi" Buradaki
şüphe raviden kaynaklanmaktadır.
377 - (221) حدثنا
محمد بن
المثنى ومحمد
بن بشار
(واللفظ لابن
المثنى) قالا:
حدثنا محمد بن
جعفر. حدثنا شعبة
عن أبي إسحاق،
عن عمرو بن
ميمون، عن
عبدالله قال: كنا
مع رسول الله
صلى الله عليه
وسلم في قبة.
نحوا من
أربعين رجلا.
فقال "أترضون
أن تكونوا ربع
أهل الجنة؟"
قال قلنا: نعم.
فقال "أترضون
أن تكونوا ثلث
أهل الجنة ؟
"فقلنا نعم.
فقال" والذي
نفسي بيده!
إني لأرجو أن
تكونوا نصف
أهل الجنة.
وذاك أن الجنة
لا يدخلها إلا
نفس مسلمة.
وما أنتم في
أهل الشرك إلا
كالشعرة
البيضاء في
جلد الثور
الأسود. أو
كالشعرة
السوداء في
جلد الثور الأحمر".
529- Bize Muhammed b. EI-Müsenna ile Muhammed b. Beşşâr
rivayet ettiler. Lâfız İbni Müsenna'nındır.
Dediler ki: Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti.
(Dedi ki): Bize Şu'be, Ebu Ishâk'tan, o da Amr b. Meymun'dan, o da Abdullah'tan naklen rivayet etti. Abdullah dedi ki: Kubbe şeklindeki (yuvarlak) bir çadırda
yaklaşık kırk adam Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile birlikte idik.
"Cennetliklerin dörtte birini teşkil etmenize razı mısınız" buyurdu.
Biz, evet dedik. Bu sefer: "Cennetliklerin üçte biri olmanıza razı
mısınız" buyurdu. Biz: Evet, dedik. Bu sefer: "Nefsim elinde olana
yemin ederim ki şüphesiz ben cennetliklerin yarısını teşkil edeceğinizi ümit
ediyorum. Çünkü cennete ancak Müslüman bir kimse girer. Sizler ise şirk ehli
arasında ancak siyah bir öküzün derisinde beyaz bir kıl yahut kırmızı bir
öküzün derisinde siyah bir kıl gibisiniz. "
378 - (221) حدثنا
محمد بن
عبدالله بن
نمير. حدثنا
أبي. حدثنا مالك
(وهو ابن مغول)
عن أبي إسحاق،
عن عمر بن
ميمون، عن
عبدالله؛ قال: خطبنا
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فأسند ظهره
إلى قبة أدم.
فقال "ألا. لا
يدخل الجنة
إلا نفس
مسلمة. اللهم!
هل بلغت؟
اللهم! اشهد!
أتحبون أنكم
ربع أهل
الجنة؟"
فقلنا: نعم. يا
رسول الله!
فقال "أتحبون
أن تكونوا ثلث
أهل الجنة؟"
قالوا: نعم. يا
رسول الله!
قال "إني
لأرجو أن
تكونوا شطر
أهل الجنة. ما
أنتم في سواكم
من الأمم إلا
كالشعرة
السوداء في
الثور الأبيض.
أو كالشعرة
البيضاء في
الثور الأسود".
530- Bize Muhammed b.
Abdullah b. Numeyr tahdis
etti. Bize babam tahdis etti. Bize Malik -ki İbn Miğvel'dir- Ebu İshak'tan tahdis etti. O Amr b. Meymlin'dan, o Abdullah'tan şöyle dediğini nakletti: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bize hutbe verdi, sırtını deriden kubbe şeklindeki bir çadıra dayayıp şöyle
buyurdu: "Şunu bilin ki, cennete ancak Müslüman bir nefis girer. Allah'ım
tebliğ ettim mi? Allah'ım şahit ol. Cennetliklerin dörtte biri olmak sizi
memnun eder mi?" Biz, evet ey Allah'ın Resulü dedik. "Cennetliklerin
üçte biri olmanız sizi memnun eder mi" buyurdu. Biz, evet ey Allah'ın
Resulü dedik. O: "Şüphesiz ben cennetliklerin yarısı alacağınızı ümit
ederim. Sizler sizin dışınızdaki diğer ümmetler arasında ancak beyaz bir
öküzdeki siyah bir kıl, yahut siyah bir öküzdeki beyaz
bir kıl gibisiniz." buyurdu.
Diğer tahric: Buhari, 6528, 6642; Tirmizi, 2547; İbn Mace, 4283; Tuhfetu'I-EşrM, 9483
AÇIKLAMA: "Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr tahdis etti. .. Abdullah'tan" Bu da bütün ravileri
Klifeli olan bir isnadtır.
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize ... cennetliklerin
yarısı alacağınızı ümit ederim buyurdu." Ashabın tekbir getirmeleri bu
büyük müjde ile sevinmelerinden dolayıdır.
"Cennetliklerin
dörtte biri sonra üçte biri sonra da şatrı
(yarısı)" buyurmasının ve ta baştan beri cennetliklerin şatrı (yarısı) demeyişinin güzel bir anlamı vardır. O da
şudur:
Böyle bir üslup, onları
daha etkileyici ve onların lütuf ve ikrama mazhariyetlerini daha ileri derecede
gösteren bir anlatımdır. İnsana arka arkaya bağışlarda bulunup vermek, ona
itina gösterildiğinin ve onun halinin sürekli dikkatle gözlendiğinin bir
delilidir. Bunun bir diğer faydası da müjdeyi arka arkaya defalarca
tekrarlamaktır. Yine bununla onların şam yüce Allah'a
yeniden bir daha şükretmelerini, onu tekbir ve tazim etmelerini, nimetlerin
çokluğu dolayısıyla ona hamdetmelerini sağlar. Allah
en iyi bilendir.
Şunu da bilelim ki, bu
hadiste "cennetliklerin şatrı (yarısı)",
diğer rivayette de "cennetliklerin msfı
(yarısı)" denilmektedir. Başka bir hadiste ise cennetliklerin yüz yirmi saf
olduğu, bu ümmetin de bunların seksen safını teşkil edeceği belirtilmiştir. Bu
ise onların cennetliklerin üçte ikisini teşkil edeceklerine delildir. Bu
durumda Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önce şatrı (yarısı)
olacaklarını haber veren hadisini söylemiş sonra şam
yüce Allah daha fazlasını lutfederek cennet safları
ile ilgili hadis ona bildirilince Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'de bundan sonra bunu onlara haber
vermiştir.
Hadis-i şerifte bu tür
ifadelerin bilinen pek çok benzerleri vardır. Cemaatle kılınan namazın, tek
başına kılınan namaza göre yirmi yedi derece ve yirmi beş derece faziletli
olduğuna dair hadis gibi -ki buna dair tevillerden birisi böyledir-o Yüce
Allah'ın izniyle oraya varacak olursak yeri gelince bunu açıklayacağız. Allah en
iyi bilendir.
"Cennete ancak
Müslüman bir kimse girer." Küfür üzere ölen bir kimsenin cennete asla
giremeyeceğine dair açık bir nastır. Bu nas da Müslümanların İcmaı ile bu
genel manası ile kabul edilmiştir.
"Allah'ım tebliğ
ettim mi? Allah'ım şahit ol" buyruğunun anlamına gelince tebliğde bulunmak
benim görevimdir, işte ben de tebliğ ettim, tebliğ ettiğime dair bana şahitlik
et, demektedir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: