SAHİH-İ MÜSLİM

İMAN

 

باب اختباء النبي صلى الله عليه وسلم دعوة الشفاعة لأمته

86 /85- NEBİ (S.A.V.)'iN ÜMMETİ İÇİN ŞEFAATTE BULUNMAK DUASINI SAKLAMASı BABI

 

334- (198) حدثني يونس بن عبدالأعلى. أخبرنا عبدالله بن وهب. قال: أخبرني مالك بن أنس عن ابن شهاب، عن أبي سلمة بن عبدالرحمن، عن أبي هريرة؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال "لكل نبي دعوة يدعوها. فأريد أن أختبئ دعوتي شفاعة لأمتي يوم القيامة".

 

486- Bana Yunus b. Abdil a'la rivayet etti. (Dedi ki): Bize Abdullah b. Vehb haber verdi. Dedi ki: Bana Malik b. Enes, İbni Şihap'tan, o da Ebu Selemete'bni Abdi'r-Rahman'dan, o da Ebu Hureyre'den naklen rivayet etti ki. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Her bir nebinin yaptığı bir duası vardır. Ben de duamı kıyamet gününde ümmetime şefaat etmek için saklamak istiyorum" dedi.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Tuhfetu'l-Eşraf, 15220

 

 

335 - (198) وحدثني زهير بن حرب وعبد بن حميد. قال زهير: حدثنا يعقوب بن إبراهيم. حدثنا ابن أخي ابن شهاب عن عمه. أخبرني أبو سلمة بن عبدالرحمن؛ أن أبا هريرة قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: "لكل نبي دعوة. وأردت، إن شاء الله، أن أختبئ دعوتي شفاعة لأمتي يوم القيامة".

 

487- Bana Zuheyr b. Harb ile Abd b. Hümeyd de rivayet ettiler. Züheyr dedi ki: Bize Yakub b. İbrahim rivayet etti. (Dedi ki): Bize İbni Şihab'ın kardeşi oğlu amcasından rivayet etti. (Demiş ki): Bana Ebu Selemete'bni Abdirrahman Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini haber verdi Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) "Şüphesiz her bir nebinin bir (kabul edilen) duası olmuştur. Ben de -inşallah- bu duamı kıyamet gününde ümmetim için yapacağım dua olarak saklamak istedim" dedi.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Tuhfetu'l-Eşraf, 15253

 

 

336 - (198) حدثني زهير بن حرب وعبد بن حميد. قال زهير: حدثنا يعقوب بن إبراهيم. حدثنا ابن أخي ابن شهاب عن عمه. حدثني عمرو بن أبي سفيان بن أسيد بن جارية الثقفي، مثل ذلك، عن أبي هريرة، عن رسول الله صلى الله عليه وسلم.

 

488- Bana Zuheyr b, Harb ile Abd b. Hümeyd rivayet ettiler. Züheyr dedi ki: Bize Yakub b. İbrahim rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Şihab'ın kardeşi oğlu, amcasından rivayet etti. (Demişki): Bana Amr b. Ebî Süfyan b. Esid b. Cariyete'es-Sekafî bu hadisin mislini Ebu Hureyre'den, o da Resulullah  (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Tuhfetu'l-Eşraf, 14282

 

 

337 - (198) وحدثني حرملة بن يحيى. أخبرنا ابن وهب. أخبرني يونس عن ابن شهاب؛ أن عمرو بن أبي سفيان بن أسيد ابن جارية الثقفي أخبره؛ أن أبا هريرة قال لكعب الأحبار: إن نبي الله صلى الله عليه وسلم قال: "لكل نبي دعوة يدعوها. فأنا أريد، إن شاء الله، أن أختبئ دعوتي شفاعة لأمتي يوم القيامة". فقال كعب لأبي هريرة: أنت سمعت هذا من رسول الله صلى الله عليه وسلم؟ قال أبو هريرة: نعم.

 

489- Bana Harmele b. Yahya tahdis etti, (dediki) Bize İbn-i Vehb haber verdi (dediki) Bana Yunus, ibn-i Şihab’dan haber veridi. Ona da Amr b. Ebi Süfyan bin Esîd bin Cariyete's-Sekafi haber vermiş ki: Ebu Hureyre Ka'bul ahbar'a söyle demiş: Nebiyyullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Her Nebinin Allah'a dua ettiği bir duası vardır. Ben de inşallah duamı kıyamet gününde ümmetime şefa'at için saklamak istiyorum.» buyurdular.

 

Ka’b Ebu Hureyreye: «Bunu Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den sen mi işittin?» diye sormuş. Ebu Hureyre:  «Evet» demiş.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Tuhfetu'!-Eşraf, 14272

 

 

338 - (199) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وأبو كريب (واللفظ لأبي كريب) قالا: حدثنا أبو معاوية عن الأعمش، عن أبي صالح، عن أبي هريرة؛ قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "لكل نبي دعوة مستجابة. فتعجل كل نبي دعوته. وإني اختبأت دعوتي شفاعة لأمتي يوم القيامة. فهي نائلة، إن شاء الله، من مات من أمتي لا يشرك بالله شيئا".

 

490- Bize Ebu Bekir b. Ebi Şeybe ile Ebu Kureyb rivayet ettiler. Lafız Ebu Küreyb'indİr. Dedilerki bize Ebu Muaviye, A'meş'ten, o da Ebu Salih'den o da, Ebu Hureyre'den naklen rivayet etti. Ebu Hureyre dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Şüphesiz her bir nebinin kabul olunan bir duası olmuştur. Her bir nebi bu duasını erken davranarak yapmış bulunmaktadır. Ben ise duamı kıyamet gününde ümmetim için şefaatte bulunmak üzere sakladım. 'İnşailah o, ümmetinden Allah'a hiçbir şeyi koşmaksızın ölen kimselere nail 0Iacaktır'''

 

Diğer tahric: Tirmizi, 3602; İbn Mace, 4307; Tuhfetu'l-Eşraf, 12512

 

 

339 - (199) حدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا جرير عن عمارة (وهو ابن القعقاع) عن أبي زرعة، عن أبي هريرة؛ قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "لكل نبي دعوة مستجابة يدعو بها. فيستجاب له فيؤتاها. وإني اختبأت دعوتي شفاعة لأمتي يوم القيامة".

 

491- Bize Kuteybetü'bnü Said rivayet etti. (Dediki): Bize Cerir Umâradan —ki İbni Ka'kaa'dır— o da Ebu Zür'a'dan, o da Ebu Hureyre'den naklen rivayet etti. Ebu Hureyre dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Her bir nebinin yapıp, kabul olunacak bir duası vardır. Onun bu duası kabulolunarak istediği ona verilmiştir. Ben ise duamı kıyamet gününde ümmetime şefaat etmek üzere sakladım. "

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Tuhfetu'l-fşraf, 14917 

 

 

340 - (199) حدثنا عبيدالله بن معاذ العنبري. حدثنا أبي. حدثنا شعبة عن محمد (وهو ابن زياد) قال:

 سمعت أبا هريرة يقول: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: "لكل نبي دعوة دعا بها في أمته فاستجيب له. وإني أريد، إن شاء الله، أن أؤخر دعوتي شفاعة لأمتي يوم القيامة".

 

492- Bize Ubeydullah b. Muaz el-Anberi rivayet etti. (Deâi ki): Bize babam rivayet etti. (Dedi ki): Bize Şu'be Muhammed'den ki İbni Ziyaddır rivayet etti. Demiş ki Ebu Hureyreyi şöyle derken işittim: Resulullâh  (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Her bir nebinin ümmeti hakkında yaptığı ve kabul olunan bir duası olmuştur. Ben de Allah'ın izniyle duamı kıyamet gününde ümmetim için şefaatte bulunmak üzere sonraya bırakmak istiyorum. "

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Tuhfetu'l-Eşraf, 14397

 

AÇIKLAMA:              (486-492 Numaralı Hadisler): (486) "Her bir nebinin.,. bir duası vardır." Diğer rivayette (490) "her bir nebinin kabulolunan bir duası vardır, .. nail olacaktır." Diğer rivayette (492) "her bir nebinin ümmeti hakkında yaptığı.,. bir duası vardır." Bir başka rivayette (491) "her bir nebinin ümmetine yaptığı bir duası vardır ... " denilmektedir.

 

Bu hadisler birbirini açıklamaktadır. Bunların anlamları şudur: Her bir nebinin kesinlikle kabul edilen bir duası olmuştur. O nebi de bu duasının kabul edileceğinden kesin olarak emindi. Geri kalan dualarının ise kabul edileceğini ümit ediyorlardı. O dualarının kimisi kabul ediliyor, kimisi edilmiyordu. Kadı lyaz'ın naklettiğine göre son iki rivayette geçtiği gibi her bir nebinin ümmeti için yapacağı bir duanın kastedilmiş olma ihtimali de vardır. Allah en iyi bilendir.

Bu hadiste ise Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ümmetine mükemmelolan şefkati ve merhamet edip acıması, onların önemli masIahat ve menfaatlerini itina ile göz önünde bulundurması açıkça ifade edilmektedir. Bundan dolayı O en önemli ihtiyaç zamanlarına bu duasını ümmeti için ertelemiş bulunmaktadır.

 

(490) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "İnşailah o ümmetinden Allah'a hiçbir şeyi koşmaksızın ölen kimselere nail olacaktır" buyruğunda, hak ehlinin yüce Allah'a şirk koşmaksızın ölen kimsenin, büyük günahlar üzerinde ısrar etmiş birisi olsa dahi, cehennemde ebediyen bırakılmayacağına dair görüşlerinin lehine bir delil bulunmaktadır. Bunun diğer delilleri ve etraflı açıklamaları daha önce pek çok yerde geçmiş bulunmaktadır.

Efendimizin (sallallahu a1eyhi ve sellem): "İnşallah" buyurması ise teberruken ve şam yüce Allah'ın: "Hiçbir şey hakkında sakın: Ben bunu mutlaka yarın yapacağım deme. Allah dilemiş ola {inşallah} demedikçe. " (Kehf, 18/23-24) buyruğuna uymak için söylemiştir. Allah en iyi bilendir.

(489) "Ka'b el-Ahbar" Ka'b b. MatI'dir. Ahbar ilim adamları demektir.

Tekili "habr ve hibr" olarak söylenir. UlemaKa'b demektir. İbn Kuteybe ve başkaları böyle açıklamıştır. Ebu Ubeyd dedi ki: Ona Ka'bel-Ahbar denilmesinin sebebi Hibr'in çoğulu Ahbar'ın kitaplarına sahip olmasıdır. Hibr ise kendisiyle yazı yazılan şeydir (mürekkep). Ka'b, kitap ehli alimlerinden idi, sonra Ebu Bekr (r.a.)'ın halifeliği döneminde Müslüman olmuştur. Ömer (r.a.)'ın halifeliğinde Müslüman olduğu da söylenmiştir. Hıms'da Osman (r.a.)'ın halifeliği döneminde 32 yılında vefat etmiştir. Tabiinin faziletlilerindendir. Ashab-ı Kiram (r.a.)'dan bir topluluk da kendisinden rivayet nakletmiş bulunmaktadır.

 

 

341 - (200) حدثني أبو غسان المسمعي، ومحمد بن المثنى، وابن بشار حدثانا. واللفظ لأبي غسان. قالوا: حدثنا معاذ (يعنون ابن هشام) قال: حدثني أبي عن قتادة. حدثنا أنس بن مالك؛ أن نبي الله صلى الله عليه وسلم قال "لكل نبي دعوة دعاها لأمته. وإني اختبأت دعوتي شفاعة لأمتي يوم القيامة".

 

493- Bana Ebu Gassan el-Mismai de tahdis etti. Bize Muhammed b. el-Müsenna ile İbn Beşşar da -ki laflZ Ebu Gassan'a aittir- tahdis ettiler. Hepsi dedi ki: Bize Muaz -İbn Hişam'ı kastediyorlar- tahdis edip dedi ki: Bana babam Katade'den tahdis etti, bize Enes b. Malik'in tahdis ettiğine göre Allah'ın Nebisi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Her bir nebinin ümmetine yaptığı bir duası vardır. Ben ise duam i kıyamet gününde ümmetime şefaat olmak üzere sakladım. "

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Tuhfetu'l-Eşraf, 1376

 

 

342 - (200) وحدثنيه زهير بن حرب وابن أبي خلف. قالا: حدثنا روح. حدثنا شعبة عن قتادة، بهذا الإسناد.

 

494- 494-342/8- M.- Bunu bana Zuheyr b. Harb ve İbn Halef de tahdis edip dediler ki: Bize Ravh tahdis etti, bize Şu'be Katade'den bu isnad ile tahdis etti.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Tuhfetu'l-Eşraf, 1285

 

 

343 - (200) ح وحدثنا أبو كريب. حدثنا وكيع. ح وحدثنيه إبراهيم بن سعيد الجوهري. حدثنا أبو أسامة، جميعا عن مسعر، عن قتادة، بهذا الإسناد. غير أن في حديث وكيع قال: قال "أعطي" وفي حديث أبي أسامة، عن النبي صلى الله عليه وسلم.

 

495-M- (H) Bize Ebu Kureyb de tahdis etti. Bize Veki' tahdis etti. (H). Bunu bana İbrahim b. Sa'd Cevheri de tahdis etti. Bize Ebu Usame tahdis etti. Hepsi Mis'ar'den. O Katade'den bu isnad ile rivayet etti. Şu kadar var ki, hadisin Ve ki" tarafından rivayetinde: "Verildi" buyurdu, dedi. Ebu Usame'nin hadisi rivayetinde de Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den ... diye rivayet etti.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Tuhfetu'l-Eşraf, 1333

 

 

344 - (200) وحدثني محمد بن عبدالأعلى. حدثنا المعتمر عن أبيه، عن أنس؛ أن نبي الله صلى الله عليه وسلم قال: فذكر نحو حديث قتادة عن أنس.

 

496- Bana Muhammed b. el-Ala da tahdis etti. Bize Mu'temir babasından tahdis etti. O Enes'ten, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyurduğunu nakletti diyerek, Katade'nin Enes'ten diye rivayet ettiği hadise yakın olarak hadisi zikretti.

 

Diğer tahric: Buhari, 6305; Tuhfetu'I-Eşraf, 880

 

 

345 - (201) وحدثني محمد بن أحمد بن أبي خلف. حدثنا روح . حدثنا ابن جريج. قال: أخبرني أبو الزبير؛ أنه سمع جابر ابن عبدالله يقول، عن النبي صلى الله عليه وسلم: "لكل نبي دعوة قد دعا بها في أمته. وخبأت دعوتي شفاعة لأمتي يوم القيامة".

 

497- Bana Muhammed b. Ahmed b. Ebi Halef de rivayet etti. (Dediki): Bize Ravh rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Cüreyc rivayet etti. Dediki bana Ebuzzübeyr haber verdi ki kendisi Cabir b. Abdillah'ı Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen şöyle derken işitmiş: "Her bir nebinin ümmeti hakkında yapmış olduğu bir duası vardır. Ben ise duamı kıyamet gününde ümmetim için şefaat olarak sakladım. "

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Tuhfetu'I-Eşraf, 2838

 

AÇIKLAMA:        (493-497 Numaralı Hadisler): (493) "Bana Ebu Gass2m el-Mismaı. .. tahdis etti." Müslim'in tahkikini, işi ne kadar sağlam tuttuğunu, vera ve maharetinin, bilgisinin mükemmelliğini bilmeyen bir kimse bu lafızlara itiraz ederek sözlerini uzatmış olduğu vehmine kapılıp, şöyle diyebilir: Müslim "ikisi bize tahdis etti" sözünü söylememeliydi. Ancak bu böyle bir sözü söyleyen kimsenin bir yanılması, bir gafletidir. Aksine Müslim'in bu sözünde oldukça incelikli bir fayda vardır. O bu hadisi Ebu Gassan'ın lafzından dinlemiş olup, o sırada Müslim ile birlikte başka kimse de yoktu. Muhammed b. Müsenna ile İbn Beşşar'dan hadisi dinlediğinde ise beraberinde başkaları da vardı.

 

Daha önce fasıllarda hadis alimleri nezdinde sevilen ve tercih edilen yolun tek başına hadisi dinleyenin "bana tahdis etti", başkasıyla birlikte işitenin de "bize tahdis etti" demesi olduğunu belirtmiştik. Bundan dolayı Müslim ihtiyatlı davranarak bu sevilen yolun gereğini yapıp: "Bana Ebu Gassan tahdis etti." Yani tek başıma ben ondan dinledim, demiştir. Sonra söze yeniden başlayarak: "Muhammed b. el-Müsennaile İbn Beşşar da bize tahdis etti." Yani ben her ikisinden başkalarıyla birlikte dinledim, demiştir. Buna göre Muhammed b. el-Müsennamübteda (isim cümlesinin öznesi) "ikisi bize tahdis etti" sözü ise haberdir. Yoksa Ebu Gassan'a atfedilmiş değildir. Allah en iyi bilendir.

"Hepsi bize Muaz tahdis etti. .. dediler." Muhammed b. el-Müsenna, İbn Beşşar ve Ebu Gassan'i kastetmektedir. Allah en iyi bilendir.

 

"Katade'den dedi ki: Bize Enes'in tahdis ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ... buyurdu." Sonra Müslim, VekIlı den ve Ebu Üsame' den, onlar Mis'ar ve Katade'den diye gelen bir başka yolu da zikretmektedir. Sonra: "Ancak Veki"in hadisinde o dedi ki: Verildi, buyurdu. Ebu Üsame'nin hadisinde ise Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den, dedi." Bu da Müslim (r.a.)'ın ihtiyatlı bir rivayetidir. Yani onların rivayetleri Enes'in lafzının nasıl olduğu hususunda farklılık arzetmektedir. Enes'ten gelen birinci rivayette Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her bir nebinin bir duası vardır" buyurduğu belirtilirken, Veki"in rivayetinde Enes'ten dedi ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her bir nebiye bir dua (hakkı) verilmiştir" buyurdu, şeklindedir. Ebu Üsame'nin, Enes'ten, onun Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den diye naklettiği rivayette ise "her nebinin bir duası vardır" denilmektedir.

 

"Bana Muhammed b. Abd el-A"la da tahdis etti. .. Enes'ten" Bu bütün ravileri Basralı olan bir isnadtır. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

87 /86- NEBi (S.A.V.)'iN ÜMMETİNE DUA ETMESİ VE ONLARA ŞEFKATİNDEN AĞLAMASI BABI