SAHİH-İ MÜSLİM

İMAN

 

باب بيان الزمن الذي لا يقبل فيه الإيمان

72- İMAN'IN KABUL OLUNMAYACAĞI ZAMANI BEYAN BABI

 

248 - (157) حدثنا يحيى بن أيوب، وقتيبة بن سعيد، وعلي بن حجر. قالوا: حدثنا إسماعيل (يعنون ابن جعفر)، عن العلاء (وهو ابن عبدالرحمن)، عن أبيه، عن أبي هريرة؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: "لا تقوم الساعة حتى تطلع الشمس من مغربها. فإذا طلعت من مغربها آمن الناس كلهم أجمعون. {فيومئذ لا ينفع نفسا إيمانها لم تكن آمنت من قبل أو كسبت في إيمانها خيرا}". [6/الأنعام/ الآية 158].

 

394- Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe b. Said ve Ali b. Hucr tahdis edip dediler ki: Bize İsmail -b. Cafer demek istiyorlar- el-Ala'dan -ki İbn Abdurrahman'dır- tahdis etti. O babasından, o Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Güneş battığı yerden doğmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Güneş battığı yerden doğacak olursa insanların hepsi tamamen iman edecekler. İşte "Rabbinin ayet/erinden biri geldiği gün daha önce iman etmemiş yahut imanında bir hayır kazanmamış olan kimseye imanı fayda vermez." (En'am, 158) denilen gün o gündür. "

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Tuhfetu'I-Eşraf, 13988

 

 

حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة، وابن نمير، وأبو كريب. قالوا: حدثنا ابن فضيل. ح وحدثني زهير بن حرب. حدثنا جرير. كلاهما عن عمارة بن القعقاع، عن أبي زرعة، عن أبي هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم. ح وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا حسين بن علي، عن زائدة، عن عبدالله بن ذكوان، عن عبدالرحمن الأعرج، عن أبي هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم. ح وحدثنا محمد بن رافع. حدثنا عبدالرزاق. حدثنا معمر عن همام بن منبه، عن أبي هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم. بمثل حديث العلاء عن أبيه، عن أبي هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم.

 

395- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe, İbn Numeyr ve Ebu Kureyb tahdis edip dediler ki: Bize İbn Fudayl tahdis etti. (H) Bize Cerir de (İbn Fudayl ile) ikisi Umare b. el-Ka'ka'dan tahdis etti. O Ebu Zur'a'dan, o Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den (H). Yine bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe tahdis etti. Bize Huseyn b. Ali, Zaide'den tahdis etti. O Abdullah b. Zekvan'dan, o Abdurrahman el-A'rec'den, o Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den (H). Bize Muhammed b. Rafi' de tahdis etti. Bize Abdurrezzak tahdis etti. Bize Ma'mer, Hemmam b. Münebbih'ten tahdis etti. O Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den el-Ala'nın babasından, onun Ebu Hureyre'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den diye naklettiği (bundan önceki) hadisi aynen rivayet etti.

 

Diğer tahric: Ebu Zur'a'nın rivayet ettiği hadisi Buhari, 4635; Ebu Davud, 4312; İbn Mace, 4068; Tuhfetu'l-Eşraf, 14897

Ebu Bekr b. Ebi Şeybe'nir. rivayetini yalnızca Müslim rivayet etmiş olup, Tuhfetu'l-Eşraf, 136S9

Muhammed b. Rafi'in rivayetini Buhari, 4636; Tuhfetu'l-Eşraf, 14716

 

 

249 - (158) وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة، وزهير بن حرب. قالا: حدثنا وكيع. ح وحدثنيه زهير بن حرب. حدثنا إسحاق بن يوسف الأزرق. جميعا عن فضيل بن غزوان. ح وحدثنا أبو كريب محمد بن العلاء (واللفظ له). حدثنا ابن فضيل عن أبيه، عن أبي حازم، عن أبي هريرة؛ قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: "ثلاث إذا خرجن، لا ينفع نفسا إيمانها لم تكن آمنت من قبل أو كسبت في إيمانها خيرا: طلوع الشمس من مغربها. والدجال. ودابة الأرض".

 

396- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe ve Zuheyr b. Harb tahdis edip dediler ki: Bize Vekı' tahdis etti (H). Bunu bana Zuheyr b. Harb da tahdis etti. Bize İshak b. Yusuf el-Ezrak tahdis etti. Hepsi Fudayl b. Gazvan'dan rivayet etti (H). Bize Ebu Kureyb Muhammed b. el-Ala da -ki lafız ona aittirtahdis etti. Bize İbn Fudayl babasından tahdis etti. O

Ebu Hazim'den, o Ebu Hureyre' den şöyle dediğini nakletti: - Resulul!ah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Üç (alamet) çıkacak olursa eğer, önceden iman etmemiş, yahut imanı hususunda bir hayır kazanmamış ise, hiçbir nefse iman etmesi fayda vermeyecektir: Güneşin battığı yerden çıkması, Deccal ve Dabbetu'l-arz. "

 

Diğer tahric: Tirmizi, 3072; Tuhfetu'l-Eşraf, 13421

 

 

250 - (159) حدثنا يحيى بن أيوب، وإسحاق بن إبراهيم. جميعا عن ابن علية. قال ابن أيوب:  حدثنا ابن علية. حدثنا يونس عن إبراهيم بن يزيد التيمي (سمعه فيما أعلم) عن أبيه، عن أبي ذر؛  أن النبي صلى الله عليه وسلم قال يوما "أتدرون أين تذهب هذه الشمس؟" قالوا: الله ورسوله أعلم. قال "إن هذه الشمس تجري حتى تنتهي تحت العرش. فتخر ساجدة. فلا تزال كذلك حتى يقال لها: ارتفعي. ارجعي من حيث جئت. فتصبح طالعة من مطلعها. ثم تجري حتى تنتهي إلى مستقرها ذاك، تحت العرش. فتخر ساجدة. ولا تزال كذلك حتى يقال لها: ارتفعي. ارجعي من حيث جئت فترجع. فتصبح طالعة من مطلعها. ثم تجري لا يستنكر الناس منها شيئا حتى تنتهي إلى مستقرها ذاك، تحت العرش. فيقال لها: ارتفعي. أصبحي طالعة من مغربك. فتصبح طالعة من مغربها". فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم "أتدرون متى ذاكم؟ ذاك {حين لا ينفع نفسا إيمانها لم تكن آمنت من قبل أو كسبت في إيمانها خيرا}" [6/الأنعام/ آية 158

 

397- Bize Yahya b. Eyyub ve İshak b. İbrahim birlikte İbn Uleyye'den tahdis etti. İbn Eyyub, bize İbn Uleyye tahdis etti, dedi. Bize Yunus, İbrahim b. Ebu Yezid'den tahdis etti. -O bunu bildiğim kadarıyla- babasından dinledi. O Ebu Zerr'den rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün: "Bu güneşin nereye gittiğini biliyormusunuz" diye sordu. Ashab: Allah ve Resulü en iyi bilir, dediler. O şöyle buyurdu: "Bu şüphesiz Arşın altında karar kılacağı yere varıncaya kadar akıp gider. Oraya varınca secdeye kapanır. Kendisine: Kalk ve geldiğin yerden dön, denilinceye kadar bu halde kalmaya devam eder. Ona böyle denilince kalkar, o da sabahleyin doğduğu yerden doğar. Sonra yine Arşın altındaki karar kıldığı yere varıncaya kadar akar. Oraya varınca secdeye kapanır ve kendisine:

Kalk, geldiğin yerden dön, denilinceye kadar bu halde kalmaya devam eder. Ona bu sözler söylenince geri döner ve doğduğu yerden sabahleyin doğar. Sonra yine akıp gider ve insanlar güneşin halinden alışmadık bir şey görmezler. Nihayet Arşın altında karar kıldığı o yere varır. Bu sefer ona: Haydi kalk ve sabah battığın yerden doğ denilince, o da sabahleyin battığı yerden doğar. "

Sonra ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O ne zaman olacaktır biliyor musunuz? O: "Daha önce iman etmemiş yahut imanında bir hayır kazanmamış olan kimseye imanı fayda vermez." (En'am, 158) buyruğunda kastedilen zaman olacaktır" buyurdu.

 

Diğer tahric: Buhari, 3199, 4802, 4803 -muhtasar olarak-, 7424, 7433; Ebu Davud, 4002; Tirmizi, 2186,3227; Tuhfetu'I-Eşraf, 11994

 

 

(159) وحدثني عبدالحميد بن بيان الواسطي. أخبرنا خالد (يعني ابن عبدالله) عن يونس، عن إبراهيم التيمي، عن أبيه، عن أبي ذر؛ أن النبي صلى الله عليه وسلم قال، يوما" أتدرون أين تذهب هذه الشمس؟" بمثل معنى حديث ابن علية.

 

398- Bana Abdülhamid b. Beyân el-Vâsati de rivayet etti. (Dedi ki): Bize Hâlid yani İbni Abdillâh, Yunus'dan, o da İbrâhim-i Teymi'den, o da Babasından, o da Ebu Zerr'den naklen haber verdi. Ki, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün: "Bu güneşin nereye gittiğini biliyor musunuz" dedi ve hadisi (bundan önceki) İbn Uleyye'nin hadisi ile aynı manada olmak üzere rivayet etti.

 

 

(159) وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وأبو كريب (واللفظ لأبي كريب) قالا: حدثنا أبو معاوية. حدثنا الأعمش عن إبراهيم التيمي، عن أبيه، عن أبي ذر؛ قال: دخلت المسجد ورسول الله صلى الله عليه وسلم جالس. فلما غابت الشمس قال "يا أبا ذر! هل تدري أين تذهب هذه؟" قال: قلت: الله ورسوله أعلم. قال "فإنها تذهب فتستأذن في السجود. فيؤذن لها. وكأنها قد قيل لها: ارجعي من حيث جئت. فتطلع من مغربها".قال، ثم قراءة عبدالله: وذلك مستقر لها.

 

399- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe ile Ebu Küreyb dahi rivayet ettiler. Lâfız Ebu Küreyb'indir. Dediler ki: Bize Ebu Muâviye rivayet etti. (Dedi ki): Bize EI-A'meş İbrahim et-Teymi'den, o da babasından, o da Ebu Zerr'den naklen rivayet etti. Ebu Zerr dedi ki: Mescide girdim, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oturuyordu. Güneş batınca: "Ey Ebu Zerr bunun nereye gittiğini biliyor musun" diye sordu.

Ben: Allah ve Resulü en iyi bilir dedim.

O: "O gider, secde etmek için izin ister. Ona izin verilir sonra da ona:

Geldiğin yerden dön, denilir. Sonunda da battığı yerden doğar" buyurdu.

(Ebu Zerr) dedi ki: Sonra (Allah Resulü) Abdullah'ın kıraatinde olduğu gibi: "Ve bu, onun için karar kılacağı bir yerdir" diye okudu.

 

 

251 - (159) حدثنا أبو سعيد الأشج وإسحاق بن إبراهيم (قال إسحاق: أخبرنا وقال الأشج: حدثتا) وكيع. حدثنا الأعمش عن إبراهيم التيمي، عن أبيه، عن أبي ذر؛ قال: سألت رسول الله صلى الله عليه وسلم عن قوله تعالى: {والشمس تجري لمستقر لها}؟ [36/ يس/الآية-38] قال "مستقرها تحت العرش".

 

400- Bize Ebu Said el-Eşec ve İshak b. İbrahim tahdis etti, İshak bize Vekl' haber verdi derken, el-Eşec tahdis etti dedi. Bize A'meş, İbrahim et-Teymi'den tahdis etti. O babasından, o Ebu Zerr'den şöyle dediğini nakletti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Allah Teala'nın: "Güneş de kendisi için belirlenmiş bir karar yerine kadar akıp gider. " (Yasin, 38) buyruğu hakkında soru sordum. O: "Onun karar kıldığı yer Arşın altıdır" buyurdu,

 

 

AÇIKLAMA:              (394-400 numaralı hadisler): Bu babta (394) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Güneş batısından doğmadan kıyamet kopmayacaktır ... " hadisi ile diğer rivayette (396):

"Üç alamet çıkacak olursa,., ve Ddbbetu'l-arz" buyruğu yer almaktadır. Kadı lyaz (rahimehullah) dedi ki: Bu hadis, hadis, fıkıh ve ehl-i sünnet kelamcılarına göre -onu tevil eden Batınilere muhalif olarak- zahiri üzere kabul edilmiştir.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in son hadiste (400) güneş hakkında:

"Onun karar kıldığı yer Arşın altıdır" buyruğu ile "secdeye kapanır" ifadeleri müfessirlerin hakkında ihtilafa düştüğü hususlardandır. Bir topluluk hadisin zahirini kabul etmişlerdir. el-Vahidı dedi ki: Buna göre güneş her gün battıktan sonra Arşın altında karar kılar ve bu battığı yerden doğacağı zamana kadar böylece devam edecektir.

 

Katade ve Mukatil de şöyle demişlerdir: Bunun anlamı güneşin kendisi için belirlenmiş bir zamana ve aşmayacağı bir vadeye kadar akıp gideceği şeklindedir,

el-Vahidı dedi ki: Buna göre güneşin karar kılacağı zaman, dünyanın sonunun geleceği ve yol alışının sona ereceği vakittir. ez-Zeccac'ın tercih ettiği görüş budur.

el-Kelbi dedi ki: Güneş aşıp, geride bırakmayacağı, karar kılacağı son yere varıncaya kadar konaklarında yürüyüp gider, sonra tekrar ilk konağına geri döner. İbn Kuteybe de bu görüşü tercih etmiştir. Allah en iyi bilendir.

 

Güneşin secde etmesine gelince, bu yüce Allah'ın onda halk ettiği temyiz (ayırt etme) ve idrak gücü ile olur.

 

Hadisin senedinde (398) Abdulhamid b. Beyan el-Vasıt1 ~ardır. "Beyan" ismi be ve ondan sonra ye harfi iledir.

 

Hadis-i şerifte açıklanacak daha başka yerler de vardır. Bunlar da yüce Allah'ın izniyle kitabın sonunda Müslim (rahimehullah)'ın hadisi tekrar zikredeceği yerde gelecektir. Doğruyu en iyi bilen şam yüce Allah'tır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

73- RESULULLAH (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'E VAHYİN GELMEYE BAŞLAMASI BABI