SAHİH-İ MÜSLİM |
İMAN |
باب بيان
غلظ تحريم
النميمة
45- KOĞUCULUĞUN AĞIR BİR
ŞEKİLDE HARAM KILINDIĞINI BEYAN BABI
168 - (105) وحدثني
شيبان بن فروخ
وعبدالله بن
محمد بن أسماء
الضبعي، قالا:
حدثنا مهدي
(وهو ابن
ميمون) حدثنا
واصل الأحدب
عن أبي وائل،
عن حذيفة؛ أنه
بلغه أن رجلا
ينم الحديث
فقال حذيفة: سمعت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يقول" لا
يدخل الجنة
نمام".
286- Bana Şeyban b. Ferruh ile Abdullah b. Muhammed b. Esma' ed-Du'baî rivayet ettiler. Dediler ki: Bize Mehdi — ki İbni Meymun'dur — rivayet eyledi.
(Dedi ki): Bize Vasıl el-Ahdeb, Ebu
Vail'den, o Huzeyfe'den
diye naklettiğine göre; Huzeyfe'ye bir adamın kovuculuk yaptığına dair bir
bilgi ulaştı. Bunun üzerine Huzeyfe dedi ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i:
"Hiçbir nemmam (koğuculuk
yapan) cennete girmeyecektir" buyururken dinledim.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir, 3347
169 - (105) حدثنا
علي بن حجر
السعدي
وإسحاق بن
إبراهيم. قال
إسحاق: أخبرنا
جرير،
عن منصور، عن
إبراهيم ، عن
همام بن
الحارث، قال: كان
رجل ينقل
الحديث إلى
الأمير. فكنا
جلوسا في
المسجد. فقال
القوم: هذا
ممن ينقل
الحديث إلى
الأمير. قال
فجاء حتى جلس
إلينا فقال
حذيفة: سمعت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يقول "لا
يدخل الجنة
قتات".
287- Bize Ali b. Hucr es-Sa'di ve İshak b. İbrahim
tahdis etti. İshak dedi ki: Bize Cerir,
Mansur'dan haber verdi. O İbrahim' den, o Hemmam b. Haris'den
şöyle dediğini nakletti: Bir adam konuşulanları emire
taşıyordu. Bizler de mescitte otururken oradakiler: Bu konuşulanları emire taşıyanlardan birisidir dediler. (Hemmam)
dedi ki: Sonra o adam gelip yanımıza oturdu. Bu sefer Huzeyfe (r.a.) şöyle
dedi: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'i: "Cennete kattat (laf taşıyan kimse) girmeyecektir" buyururken
dinledim.
Diğer tahric: Buhari, 5709; Ebu Davud, 4871; Tirmizi, 2026; Tuhfetu'l-Eşraf,
3386
170 - (105) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا أبو
معاوية ووكيع،
عن الأعمش. ح
وحدثنا منجاب
بن الحارث التميمي.
واللفظ له.
أخبرنا ابن
مسهر، عن
الأعمش، عن
إبراهيم، عن
همام بن
الحارث، قال: كنا
جلوسا مع
حذيفة في
المسجد. فجاء
رجل حتى جلس
إلينا. فقيل
لحذيفة: إن
هذا يرفع إلى
السلطان
أشياء. فقال
حذيفة، إرادة
أن يسمعه:
سمعت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم يقول"
لا يدخل الجنة
قتات".
288- Bize Ebu Bekr b. Ebî
Şeybe rivayet etti. (Dedi ki) Bize Ebu Muaviye ile Vekî', A'meş'den rivayet ettiler.
H. Bize Mincab b. el-Haris et-Temîmî
de rivayet etti. Bu lafız onundur. (Dedi ki): Bize İbni
Müshir, A'meş'den, o da
İbrahim'den o da Hemmam b. el-Haris'den
naklen haber verdi. Demiş ki: Mescitte Huzeyfe ile birlikte oturuyorduk. Bir adam gelip
yanımıza oturdu. Huzeyfe'ye: Bu kişi sultana bazı şeyleri götürüyor, denildi.
Huzeyfe ona işittirmek maksadıyla dedi ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i:
"Kattat (laf taşıyıcı) hiçbir kimse cennete
girmeyecektir" buyururken dinledim.
AÇIKLAMA: (286-288
numaralı hadisler): Bir rivayette: "Cennete koğuculuk
yapan (nemmam) girmeyecektir" denilirken
diğerinde "kattat" denilmektedir ki bu da
birincisinin aynısıdır. Çünkü kattat ile nemmam aynı anlamdadır (koğucu
demektir). Cevheri ve başkaları da yaptıkları açıklamalarda bu iki kelimenin
aynı anlamda olduklarını ifade etmişlerdir.
İlim adamları der ki:
Nemime (denilen koğuculuk) insanların sözlerini
aralarını bozmak maksadıyla birinden diğerine aktarmaktır. İmam Ebu Hamid el-Gazzali
(rahimehullah) el-İhya adlı eserinde şöyle diyor: Şunu
bil ki, koğuculuk çoğunlukla başkasının söylediği
sözleri hakkında söylediği kimseye taşımaktır. Filan kişi senin hakkında böyle
konuşuyor demek gibi, ama koğucu luk
sadece bu hale ait değildir. Aksine nemime (koğuculuk)
açığa çıkartılması hoş olmayan şeyleri açıklamak diye tanımlanır. Sözü
başkasına aktarılan kişi yahut kendisine aktarılan şahıs ya da üçüncü bir kişi
bundan ister hoşlansın, ister hoşlanmasın, açığa çıkartılan bu husus ister
kötülemek kastıyla, ister işaret yoluyla, ister ima yoluyla yapılsın yine fark
etmez. Çünkü koğuculuğun gerçek anlamı açığa
çıkartılmasından hoşlanılmayan gizli saklı şey üzerindeki perdeyi kaldırıp,
sırrı ifşa etmektir. Birisi, bir kimsenin kendisine ait bir malı sakladığını
görse, sonra bunu başkasına söylese, bu dahi koğuculuktur.
Kendisine söz taşınıp da filan kimse senin için şöyle diyor yahut senin
aleyhine şunu yapıyor denilen bir kişinin şu üç hususa dikkat etmesi onun
görevidir.
1- Onun doğru
söylediğini kabul etmeyecek. Çünkü bu kişi koğuculuk
yapan (nemmam) fasık
birisidir.
2- Ona bu işi
yapmamasını söylemeli, ona öğüt vermeli, ona yaptığı işin çirkin olduğunu
bildirmelidir.
3- Allah için ona buğz etmelidir. Çünkü böyle bir kişi Allah tarafından buğzedilen birisidir, yüce Allah'ın buğz
ettiği kimseye de buğz etmek icap eder.
4- Hazır bulunmayan
kardeşi hakkında kötü düşünce beslememetidir. 5-
Kendisine aktarılanlar onu tecessüste bulunmaya ve söylenip söylenmediğini
araştırmaya itmemelidir.
6- Koğuculuk
yapana yasakladığı işi kendisi için uygun görmemelidir.
Dolayısıyla kendisine koğuculuk yoluyla aktarılan hakkındaki sözü kendisi
aktarıp, filan kişi bunu anlattı, diyerek bu yolla kendisi koğuculuk
yapan birisi olmamalı ve yasakladığını işleyen kişi durumuna düşmemelidir. -Gazzali (r.a.)'ın açıklamaları burada bitmektedir.-
Koğuculuk hakkında sözü edilen bütün bu hususlar eğer bunda şer'i bir
masıahat yoksa sözkonusudur.
Şayet ihtiyaç başkasının sözünü aktarmayı gerektirecek ise yasak değildir. Bir
kimsenin diğerine bir insan seni yahut aileni öldürmek istiyor ya da malına
zarar vermek istiyor diye haber vermesi yahut imama veya kamu görevlisi bir
yetkiliye bir kimse şu işi yapıyor ve bir kötülük işliyor diye haber vermesi
gibi. Bu durumda yetkilinin bu hali açığa çıkarması ve ortadan kaldırması gerekir.
Bütün bunlar ve benzerleri haram değildir. Hatta duruma göre bunun bir kısmı
vacip, bir kısmı müstehab da olabilir.
İsnatta
"Ferruh" ismi geçmektedir ki munsarıf
değildir. Daha önce birkaç defa da geçti. Son senette: "Bize Ebu Bekr b. Ebi
Şeybe tahdis etti. .. " Senedindeki ravilerin
hepsi Kufelidir. Huzeyfe b. el-Yeman
müstesnadır çünkü o Medain' i yurt edinmişti.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Selleml'in: "Koğucu bir
kimse cennete giremez" buyruğu hakkında da daha önce benzerleri ile ilgili
sözkonusu edilen iki türlü tevil (açıklama) sözkonusudur. Birincisi bu haram olduğunu bilmekle birlikte
herhangi bir tevilde bulunmaksızın bu işi helal kabul eden kişi hakkında
yorumlanmasıdır. İkincisi ise böyle bir kişi umduklarını elde edenlerin cennete
girmeleri gibi cennete giremeyecektir. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: