بَاب
فِي
الرَّجُلِ
يَقُولُ
لِلرَّجُلِ
أَضْحَكَ
اللَّهُ
سِنَّكَ
155-156. Bir Kimsenin
Diğer Bir Kimseye: "Allah Sen(in Yüzünü) Güldür(Meye Devam Et)sin"
Demesinin Hükmü
حَدَّثَنَا
عِيسَى بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
الْبِرَكِيُّ
وَسَمِعْتُهُ
مِنْ أَبِي
الْوَلِيدِ
الطَّيَالِسِيُّ
وَأَنَا
لِحَدِيثِ
عِيسَى
أَضْبَطُ
قَالَ حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الْقَاهِرِ
بْنُ
السَّرِيِّ
يَعْنِي
السُّلَمِيَّ
حَدَّثَنَا
ابْنُ
كِنَانَةَ
بْنِ
عَبَّاسِ
بْنِ
مِرْدَاسٍ عَنْ
أَبِيهِ عَنْ
جَدِّهِ
قَالَ ضَحِكَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَقَالَ لَهُ
أَبُو بَكْرٍ
أَوْ عُمَرُ
أَضْحَكَ
اللَّهُ
سِنَّكَ
وَسَاقَ
الْحَدِيثَ
(Abdullah b. Kinane İbn
Abbas b. Mirdas'ın) dedesinden demiştir ki: Rasûlullah (s.a.v.) güldü de Ebû
Bekir (r.a.) - yahutta- Ömer (r.a.) kendisine: Allah sen(in yüzünü) güldür(meye
devam et)sin, dedi.
İzah:
İbn Mâce, menasik
Bu hadis-i şerif İbn
Mâce'de şu manaya gelen lafızıarla rivayet edilmiştir: Nebi (s.a.v.) ümmeti
için Arafe günü akşamı (Arafat'da) mağfiret duasında bulundu. O'na (Allah
tarafından) şöyle cevap verildi: "Zâlim müstesna onları bağışladım. Çünkü
ben mazlumun hakkını zâlimden mutlaka alırım" Peygamber (s.a.v.):
"Ey Rabbim! Eğer
dilersen mazluma (hakkını) cenneti verir, zâlimi de bağışlarsın" diye dua
etti. Fakat o akşam bu duası kabul olunmadı. Sonra Rasul-i Ekrem (ertesi gün)
Müzdelife'de sabahlayınca, anılan duayı tekrarladı ve duası kabul olundu. Abbas
b. Mirdas, sonra Rasûlullah (s.a.v.) güldü, dedi veya gülümsedi, dedi. Bunun
üzerine Ebu Bekir ve Ömer (r.nhuma) Resul-i Ekrem (s.a.v.)'e:
"Allah düşmanı
İblis, Allah (Azze ve celle)'nin benim duamı kabul ettiğini ve ümmetimi
bağışladığım bilince, toprağı alıp başına dökmeye ve mahvoldum, helak oldum,
diye bağırıp dövünmeye başladı. Gördüğüm onun bu sabırsızlığı ve üzüntüsü beni
güldürdü, buyurdu."
Mevzumuzu teşkil eden
bu hadis-i şerif bir kimsenin diğer bir kimseye: "Allah seni ömür boyu
güldürsün, Allah senin yüzünü güldürsün," gibi sözlerle dua etmesinin
caiz olduğunu ifade etmektedir.
Her ne kadar
İbnü'l-Cevzi hadisin mevzu olduğunu söylemişse de îbn Hacer buna karşı çıkarak
"mevzu olduğu sabit değildir. Fakat zayıf olduğu söylenebilir. Bu hadis,
müteaddid senedlerle rivayet edildiği için bunların toplamından bir kuvvet meydana
gelir. Ebu Davud bunun bir kısmını rivayet etmiş. Beyhaki de bunu rivayet
ettikten sonra "Bu hadisi te'yid eden hadisler vardır. Şevahid durumundaki
hadisler sahih iseler bu hadis delil sayılır. Aksi takdirde şöyle söyleninAllah
Teâlâ, şirk, yani zatına ortak koşma günahını bağışlamaz. Bunun dışında kalan
günahları dilediği kulları için bağışlar. Zulümler şirk günahı dışındadır,
der."