DEVAM: 123-124.
Kölelerin Hakları
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ
حَدَّثَنَا
جَرِيرٌ عَنْ
الْأَعْمَشِ
عَنْ
الْمَعْرُورِ
بْنِ
سُوَيْدٍ
قَالَ رَأَيْتُ
أَبَا ذَرٍّ
بِالرَّبَذَةِ
وَعَلَيْهِ
بُرْدٌ غَلِيظٌ
وَعَلَى
غُلَامِهِ
مِثْلُهُ
قَالَ فَقَالَ
الْقَوْمُ
يَا أَبَا
ذَرٍّ لَوْ
كُنْتَ
أَخَذْتَ
الَّذِي
عَلَى
غُلَامِكَ
فَجَعَلْتَهُ
مَعَ هَذَا
فَكَانَتْ
حُلَّةً وَكَسَوْتَ
غُلَامَكَ
ثَوْبًا
غَيْرَهُ قَالَ
فَقَالَ
أَبُو ذَرٍّ
إِنِّي
كُنْتُ سَابَبْتُ
رَجُلًا وَكَانَتْ
أُمُّهُ
أَعْجَمِيَّةً
فَعَيَّرْتُهُ
بِأُمِّهِ
فَشَكَانِي
إِلَى رَسُولِ
اللَّهِ
فَقَالَ يَا
أَبَا ذَرٍّ
إِنَّكَ
امْرُؤٌ
فِيكَ
جَاهِلِيَّةٌ
قَالَ إِنَّهُمْ
إِخْوَانُكُمْ
فَضَّلَكُمْ
اللَّهُ
عَلَيْهِمْ
فَمَنْ لَمْ
يُلَائِمْكُمْ
فَبِيعُوهُ
وَلَا تُعَذِّبُوا
خَلْقَ
اللَّهِ
Ma'rur b. Süveyd'den
demiştir ki: Ebu Zerr'i, Rebeze'de üzerinde kalın bir aba olduğu halde gördüm.
Kölesinin üzerinde de (o abanın) bir eşi vardı. (Orada bulunan) cemaat: Ey Ebû
Zer! Kölenin üzerinde bulunan abayı alsan da onun (senin üzerinde bulunan) şu
abayla birleştirsen (güzel) bir elbise olur. Kölene de başka bir elbise
giydirsen (olmaz mı)? dedi. Ebu Zer de şu cevabı verdi; Ben annesi Acem olan
(Arap olmayan) bir kimseyle atışmış ve onu annesiyle ayıplamıştım. Bunun üzerine
(gidip) beni Rasûlullah (s.a.v.)'e şikâyet etti. Rasûlullah (s.a.v.)'de:
Ey Ebû Zer! Sen
kendisinde cahiliyyet (izleri) bulunan bir kişisin. Muhakkak ki bu köleler,
sizin kardeşlerinizdir, Allah (bazı dünyevi imkânlar vererek) sizi (dünyada)
onlara üstün kılmıştır. Eğer siz (in emirleriniz)e uygun hareket etmezlerse
onları satınız. (Fakat) Allah'ın yarattıklarına işkence etmeyiniz,
buyurdu.
Diğer tahric edenler:
Buhari. iman, cdeb; Müslim, eyman: Tirmizî, birr, tefsir; Ahmed b. Hanbel, V,
161, İbn Mace. edeb 10.