DEVAM: 108-109. (Kalbe Gelen) Kuşkunun (Vesvesenin) Önlenmesi Hakkında (Gelen Hadisler)
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ
وَابْنُ
قُدَامَةَ
بْنِ
أَعْيَنَ
قَالَا حَدَّثَنَا
جَرِيرٌ عَنْ
مَنْصُورٍ
عَنْ ذَرٍّ
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
شَدَّادٍ عَنْ
ابْنِ عَبَّاسٍ
قَالَ جَاءَ
رَجُلٌ إِلَى
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ فَقَالَ
يَا رَسُولَ
اللَّهِ
إِنَّ
أَحَدَنَا
يَجِدُ فِي
نَفْسِهِ
يُعَرِّضُ
بِالشَّيْءِ
لَأَنْ
يَكُونَ
حُمَمَةً
أَحَبُّ إِلَيْهِ
مِنْ أَنْ
يَتَكَلَّمَ
بِهِ فَقَالَ اللَّهُ
أَكْبَرُ
اللَّهُ
أَكْبَرُ
اللَّهُ
أَكْبَرُ
الْحَمْدُ
لِلَّهِ
الَّذِي
رَدَّ
كَيْدَهُ إِلَى
الْوَسْوَسَةِ
قَالَ ابْنُ
قُدَامَةَ رَدَّ
أَمْرَهُ
مَكَانَ
رَدَّ
كَيْدَهُ
Hz. İbn Abbas'dan
demiştir ki: Bir adam Nebi (s.a.v.)'e gelerek: Ey Allah'ın Rasulü, birimiz içinde
kendisine (sıkıntı) veren (öyle) bir duygu hissediyor ki; onun (yanıp) kömür
olması kendisine onu (başkalarına) söylemesinden daha sevimlidir, dedi. (Hz.
Nebi de:) Allahu ekber, AUahu ekber, Allahu ekber. (Şeytan'ın) vesvese vermek
için (kurduğu) tuzağını bozan Allah'a hamdolsun" cevabını verdi.
Ebu Davud dedi ki: (Bu
hadisin ravilerinden) İbn Kudâme (bu hadisi rivayet ederken) "tuzağını
bozan" kelimesi yerine "işini bozan" kelimesini rivayet etti.
İzah:
Bu hadisle ilgili
açıklama (5110) ve 5111 numaralı
hadislerin şerhinde geçtiğinden burada tekrara lüzum görmüyoruz.