DEVAM: 56. Tavla Oyunu
Oynamak Yasaklanmıştır
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى عَنْ
سُفْيَانَ
عَنْ
عَلْقَمَةَ
بْنِ مَرْثَدٍ
عَنْ
سُلَيْمَانَ
بْنِ
بُرَيْدَةَ عَنْ
أَبِيهِ عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ مَنْ
لَعِبَ
بِالنَّرْدَشِيرِ
فَكَأَنَّمَا
غَمَسَ
يَدَهُ فِي
لَحْمِ
خِنْزِيرٍ
وَدَمِهِ
Süleyman İbn Büreyde'nin
babasından (rivayet edildiğine göre) Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Tavla
oynayan kimse sanki elini domuz etine ve kanına batırmış gibidir."
İzah:
Müslim, şi’r; İbn Mace,
edeb; Ahmed b. Hanbel V, 352, 357,361.
Nerd ve Nerdeşir tavla
zarı demektir. Bu hadis-i sentler, tavla oynamanın haram olduğunu söyleyen
cumhuru ulemanın delilleridir. Bezlü'l-Mechûd yazarının açıklamasına göre;
a. Tarafların ya da
taraflardan birinin ortaya bir mal koymaması
b. Namaz vaktinin
geldiğini farkedemeyecek kadar oyuna dalıp da namazı geçirmemeleri,
c. Bir de bu oyunun
helâl olduğuna inanmamaları şartıyla bu oyunun oynanması mekruh, bu şartlardan
birinin bulunması hâlinde haramdır.
Bu oyun, oynayan
kimsenin mürüvvetini giderir. El-Mugnî'de açıklandığı üzere, işte bu nedenle
bu oyuna devam eden kimsenin şahidliği kabul edilmez. Mezhep imamlarının dördü
de bu görüştedirler.[Bezlü'l-Mechud, XIX, 176-17.] Nitekim Hanefî ulemasının
görüşü de budur.