DEVAM: 50.
Müslümanların Arasını Düzeltmek
حَدَّثَنَا
الرَّبِيعُ
بْنُ
سُلَيْمَانَ الْجِيزِيُّ
حَدَّثَنَا
أَبُو
الْأَسْوَدِ
عَنْ نَافِعٍ
يَعْنِي
ابْنَ
يَزِيدَ عَنْ
ابْنِ
الْهَادِي
أَنَّ عَبْدَ
الْوَهَّابِ
بْنَ أَبِي
بَكْرٍ
حَدَّثَهُ
عَنْ ابْنِ
شِهَابٍ عَنْ
حُمَيْدِ
بْنِ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
عَنْ أُمِّهِ
أُمِّ
كُلْثُومٍ
بِنْتِ
عُقْبَةَ قَالَتْ
مَا سَمِعْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يُرَخِّصُ فِي
شَيْءٍ مِنْ
الْكَذِبِ
إِلَّا فِي
ثَلَاثٍ
كَانَ رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
يَقُولُ لَا
أَعُدُّهُ
كَاذِبًا الرَّجُلُ
يُصْلِحُ
بَيْنَ
النَّاسِ
يَقُولُ
الْقَوْلَ
وَلَا
يُرِيدُ بِهِ
إِلَّا الْإِصْلَاحَ
وَالرَّجُلُ
يَقُولُ فِي
الْحَرْبِ
وَالرَّجُلُ
يُحَدِّثُ
امْرَأَتَهُ وَالْمَرْأَةُ
تُحَدِّثُ
زَوْجَهَا
Ümmü Gülsüm bint. Ukbe
dedi ki: Ben Rasûlullah (s.a.v.)'in üç şeyden başka bir şeyde yalan söylemeye
izin verdiğini duymadım. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyururdu: "Ara
düzeltmek gayesiyle (asılsız) söz söyleyip de insanların arasını düzelten
kimseyi; (düşmanı mağlub etmek için) harbte (yalan) söyleyeni;, karısına
(yalan) söyleyeni, kocasna (yalan) söyleyen kadını, ben yalancı saymam."
İzah:
Buhari, sulh; Müslim,
birr; Tirmizî, birr; Ahmed b. Hanbel, VI, 403. 404,459,461.
Kadı Iyaz üç yerde
yalan söylemenin bil ittifak caiz olduğunu söylemiştir. Ancak bu yerlerde mubah
olan yalandan muradın ne olduğu ihtilaflıdır: Ulemâdan bir cemâate göre bir
maslahattan dolayı bu üç yerde yalan söylemek mutlak surette caizdir.
Yasaklanan yalan, zararlı olandır. Bir zalim, birinin yanında gizlenmekte olan
kimseyi öldürmek istese "nerede olduğunu bilmiyorum," diyerek yalan
söylemesi bilittifak vacib olur. Diğer bir takım ulemâya göre yalan söylemek
hiçbir hususta caiz değildir. Onlarca üç yerde yalan söylemenin caiz
olmasından maksat, tevriyeli yani kapalı ve ihtimâli! söz söylemektir. Meselâ
bir adam karısına iyi bakacağım, ona şöyle şöyle elbise giydireceğine vad eder
de kalbinden: "Allah takdir ettiyse yaparım" diye niyet ederse bu bir
tevriyedir. Dargın kimseleri barıştırmak için iki taraftan her birine güzel
sözler nakleder ve tevriye yapar. Harpte de ayrit şekilde hareket eder. düşmana
giderek "sizin en büyük kumandanınız öldü" der, fakat bununla onun
geçmişteki bir kumandanına niyet eder.
Karı-kocanın
birbirlerine yalan söylemelerine gelince; bundan murat birbirlerine sevgi
göstermeleri ve icrası lazım gelmeyen şeyleri vâdetmeleridir. Birbirlerine olan
borçlarını vermemek yahut hakkı olmayan şeyleri birbirlerinden istemek gibi
hususlarda yalan söylemeleri bil icma haramdır.[A.Davudoğlu. Sahih-i Müslim
Terceme ve Şerhi, X, 564.]