DEVAM: 32. Laf Taşımak
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ صَالِحٍ
قَالَ قَرَأْتُ
عَلَى عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
نَافِعٍ
قَالَ
أَخْبَرَنِي
ابْنُ أَبِي
ذِئْبٍ عَنْ
ابْنِ أَخِي
جَابِرِ بْنِ
عَبْدِ
اللَّهِ عَنْ
جَابِرِ بْنِ
عَبْدِ
اللَّهِ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
الْمَجَالِسُ
بِالْأَمَانَةِ
إِلَّا
ثَلَاثَةَ
مَجَالِسَ
سَفْكُ دَمٍ
حَرَامٍ أَوْ
فَرْجٌ
حَرَامٌ أَوْ
اقْتِطَاعُ مَالٍ
بِغَيْرِ
حَقٍّ
Câbir b. Abdullah'dan
(rivayet edildiğine göre) Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Üç
meclisin dışında her meclis (te konuşulan sözler, birer) emânettir, (ifşa
edilemez bu üç meclis şunlardır); 1. (Dökülmesi) haram (olan) kanın döküldüğü
(meclis), 2. Haram (olan) bir ırzın çiğnendiği (meclis), 3. Bir malın haksız
olarak ele geçirildiği (meclis.)"