DEVAM: 16. Meclisinde
Oturulması Tavsiye Edilen Kimseler
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
الصَّبَّاحِ
الْعَطَّارُ
حَدَّثَنَا
سَعِيدُ بْنُ عَامِرٍ
عَنْ
شُبَيْلِ
بْنِ
عَزْرَةَ
عَنْ أَنَسِ
بْنِ مَالِكٍ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ مَثَلُ الْجَلِيسِ
الصَّالِحِ
فَذَكَرَ
نَحْوَهُ
Enes İbn Malik'den
(rivayet edildiğine göre): Nebi (s.a.v.) (şöyle) buyurmuştur: "İyi
Arkadaşın benzeri..." deyip.(Hadisin bundan sonraki kısmında Hz. Enes 4829
no'lu hadisin) bir benzerini rivayet etmiştir.
AÇIKLAMA:
Bu hadis-i şerif,
Fatiha suresi gibi beş vakit namazda
okunması icab eden
surelerden fazla olarak her gün
Kur'an-ı Kerim okumayı kendisine prensip edinen bir mü'mini kokusu hoş, tadı
güzel bir portakala benzetmektedir.
Söz konusu mü'minin
tatlılığı, kalbinde imanın kökleşip yerleşmesinden, hoş kokulu oluşu da Kur'an
okumayı i'tiyad haline getirip Kur'anı sık sık okumasından, Kur'anı okurken hem
kendisini hem de dinleyenleri huzura ve sükûnete kavuşturmasından ve aynı
zamanda hem kendine hem de, dinleyenlere sevap kazandırmasından ve Kur'amn
hikmetler hazinesinden nasib almaya vesile olmasından kaynaklanmaktadır.
Hadiste geçen:
"yakrau: okuyan" kelimesi tekrar ifade ettiğinden biz bu kelimeyi
"devamlı Kur'an okuyan" şeklinde tercüme ettik.
Yine, bu hadis-i
şerifte sürekli Kur'an okumayan mü'min tadı,güzel olup da kokusu olmayan bir
hurmaya benzetilmektedir. Çünkü her ne kadar mü'min iman sahibi olarak çok
tatlı ise de sürekli Kur'an okumadığı zaman okunan Kur'an'ın etrafa yaydığı,
hoş koku meselesindeki huzur, huşu, ilim ve hikmet nimetlerinden mahrum kalır.
Bu bakımdan tadı olup da etrafa hoş kokular yayamayan meyvelere dönüşür. Yine
bu hadis-i şerifte Kur'an-ı Kerim okuyan asi bir kimse kokusu güzel, tadı acı
fesleğene benzetilirken Kur'an okumayan asi kimse de tadı acı olup kokusu olmayan
Ebu Cehil karpuzuna benzetilmiştir.
Çünkü isyan, neticesi
itibariyle Ebu Cehil karpuzu gibi acıdır. Bu bakımdan günahkar bir insanın,
Kur'an-ı Kerim okuyarak etrafa Kur'an-ı Kerimin hayat bahşeden nurlarını,
Cennet kokusunu müjdeleyen nağmelerini saçıyorsa kokusu olmayan acı, Ebu Cehil
karpuzundan farkı kalmaz. Fakat, günahkarlığıyla birlikte Kur'an okuyan bir
kimse günahkarlığı yönüyle sevimsiz ve tatsız olmakla birlikte okuduğu
Kur'an-ı Kerimle etrafa tatlı ve huzur verici kokular neşrettiği için tadı acı,
fakat kokusu hoş fesleğene benzetilmiştir.
Hadis-i şerifte iyi
arkadaş misk taşıyana, kötü arkadaş da etrafa dumanlar ve isler saçarak
çevresini sisler içerisinde bırakan körükçüye benzetilmiştir. Durum böyle
olunca is yanına varan is, misk yanına varan da misk kokacağından, iyi arkadaş
yanına varan kimsenin arkadışının iyiliğinden, kötü arkadaş yanma varan
kimsenin de arkadaşının kötülüğünden etkileneceği muhakkaktır. Öyleyse insanlar
arkadaşlarım iyi huylu kimselerden seçmelidirler.