SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SUNNE BAHSİ

<< 4700 >>

DEVAM: 16. Kader

 

حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ مُسَافِرٍ الْهُذَلِيُّ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَسَّانَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ رَبَاحٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ أَبِي عَبْلَةَ عَنْ أَبِي حَفْصَةَ قَالَ قَالَ عُبَادَةُ بْنُ الصَّامِتِ لِابْنِهِ يَا بُنَيَّ إِنَّكَ لَنْ تَجِدَ طَعْمَ حَقِيقَةِ الْإِيمَانِ حَتَّى تَعْلَمَ أَنَّ مَا أَصَابَكَ لَمْ يَكُنْ لِيُخْطِئَكَ وَمَا أَخْطَأَكَ لَمْ يَكُنْ لِيُصِيبَكَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ إِنَّ أَوَّلَ مَا خَلَقَ اللَّهُ الْقَلَمَ فَقَالَ لَهُ اكْتُبْ قَالَ رَبِّ وَمَاذَا أَكْتُبُ قَالَ اكْتُبْ مَقَادِيرَ كُلِّ شَيْءٍ حَتَّى تَقُومَ السَّاعَةُ يَا بُنَيَّ إِنِّي سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ مَنْ مَاتَ عَلَى غَيْرِ هَذَا فَلَيْسَ مِنِّي

 

Ebû Hafsa'dan (rivayet edildiğine göre); Ubâde İbn Sâmit (kendi) oğluna:

 

"Ey oğulcuğum. (Kaderinde) sana isabet eden şeyin (sana ulaşmakta) şaşmayacağını, (kaderinde) sana isabet etmeyen şeyin de sana erişemeyeceğini (iyice) bilmedikçe hakiki imânın tadını bulamazsın. (Nitekim, ben) Rasûlullah (s.a.v.)'in (şöyle) derken işittim:

 

"Allah'ın ilk yarattığı şey kalemdir. (Yüce Allah kalemi yaratınca) ona: Yaz! emrini verdi. (Kalem):

 

Ey Rabbim neyi yazayım, dedi (Yüce Allah'da:)

 

Kıyamet kopuncaya kadar (olacak) herşeyin kaderini yaz! buyurdu."

 

Ey Oğulcuğum! Ben Rasûlullah (s.a.v.)'i;

 

"Bundan başka (bir inanç) üzerinde ölen kimse benden değildir" derken (de) işittim.

 

 

İzah:

Tirmîzî Kader. Sûre

 

Metinde geçen "Kalem" den maksat, "Onun aslı Leyh . Mahfuzdadır"[Bûrûc 2] âyet-i kerimesinde bah­sedilen ve bütün mahlukatın kaderlerini ihtiva eden levhayı yazan kalem­dir.[Bk. Şerhu'l-Akîdeti't-Tahâviyye, 295.]

 

".„. Kalemler kaldırılmış, salıifelerin mürekkebi kurumuş­tur..."[Tirmîzî. kıyâme; Ahmed b. Hanbel. I, 293.303. 307.]   hadis-i şerifinden anlaşıldığı üzere insanların kaderini yazan kalem, bir ya da iki kalemden ibaret değildir.

 

Sünnetin delâletinden anlaşıldığı üzere dört türlü kalem vardır:

 

1. Bütün mahlukatın yaratılmasıyla ilgili olan, yani onların kaderini yazan kalem.

 

Mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerifte kasdedilen kalem, bu olduğu gi­bi müfessirlerin büyük çoğunluğuna göre kalem sûresinde geçen "kalem" kelimesiyle kasdedilen kalem de budur.

 

2. Adem (a.s.)'ın ve Âdemoğullarınin kaderini yazan kalem.

 

3. Anne karnında bulunan çocuğa ruh üfürüldükten sonra bir meleğin gelip kendisiyle rızkını, ecelini, amelini, şaki (bedbaht) yahut (bahtiyar) saîd yahut saîd olacağını yazdığı[Bk. 4708 numaralı hadis] kalem.

 

4. Kişi bulûğ çağına erdiği andan itibaren, onun amellerini yazmak üzere "Kirâmen Kâtibin" meleklerinin eline verilen kalem.[Bk. Şerhu'l-Akîdeti'I-Tahâviyye. 297.]

 

Her ne kadar bu hadis-i şerifte, ilk yaratılan şeyin bütün yaratıkların kaderlerinin kendisiyle Levh-i Mahfuza yazıldığı kalem, olduğu ifade ediliyorsa da bu Öncelik nisbîdir. Yani Arş ve suyun dışındaki yaratıklara nisbetledir.

 

Arş ve su bu kalemden daha önce yaratılmıştır. Hatta rüzgarlar da bu kalemden önce yaratılmıştır. Gerçekte ilk yaratılan nûr-i Muhammedîdir.

 

Bk. Buhârî, tevhid, cihad. Tirmîzî, cennet, tefsir sure, Ahmed b. Hanbel. 1. 207, II-197, 335. 339, 370, V-316, 321. Şerhu'l-Akîdeti'l-Tahâviyye, 295.

 

Bk. es-Seherenfûri, Bezlu'l-Mechûd. XVIII. 228.