SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SUNNE BAHSİ

<< 4662 >>

بَاب مَا يَدُلُّ عَلَى تَرْكِ الْكَلَامِ فِي الْفِتْنَةِ

12. Fitne Zamanında (Fitneyi Körükleyecek) Söz Söylemekten Kaçınmak Gerekir

 

حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ وَمُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ عَلِيِّ بْنِ زَيْدٍ عَنْ الْحَسَنِ عَنْ أَبِي بَكْرَةَ ح و حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْأَنْصَارِيِّ قَالَ حَدَّثَنِي الْأَشْعَثُ عَنْ الْحَسَنِ عَنْ أَبِي بَكْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لِلْحَسَنِ بْنِ عَلِيٍّ إِنَّ ابْنِي هَذَا سَيِّدٌ وَإِنِّي أَرْجُو أَنْ يُصْلِحَ اللَّهُ بِهِ بَيْنَ فِئَتَيْنِ مِنْ أُمَّتِي وَقَالَ فِي حَدِيثِ حَمَّادٍ وَلَعَلَّ اللَّهَ أَنْ يُصْلِحَ بِهِ بَيْنَ فِئَتَيْنِ مِنْ الْمُسْلِمِينَ عَظِيمَتَيْنِ

 

Muhammed ibn Abdullah el-Ensari ile Ebu Bekre'den (rivayet  edildiğine göre): Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hasen İbn Ali için: "Benim şu oğlum Seyyiddir. Onun vasıtasıyla Allah'ın ümmetimden iki cemaatin arasını düzelteceğini ümid ediyorum" demiştir.

 

Hammad hadisinde (bulunan ifadeye göre Hz. Nebi Hz. Hasan için şöyle) demiştir: "Umarım Allah onun vasıtasıyla, müslümanlardan iki büyük topluluğun arasını düzeltir."

 

 

İzah:

Buhari sulh; fedailü ashabi'n-nebiy, menakıb; Tirmizi, menakıb; Nesai, cum’a; Ahmed b. Hanbel, V, 38, 44, 49, 51.

 

Hattabî'ye göre "seyyid" kelimesi "Halk’ın çoğunluğu" anlamına gelen "sevad" kökünden gelir. Halkın büyük çoğunluğunun idaresini elinde tutan ve onları idare eden başkan anlamına gelir.

 

Mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerif, özellikle fitne dönemlerinde her söz’ün kötüye yorumlanması ve dolayısıyla fitne­’nin körüklenmesine sebep olması tehlikesi kuvvetle muhtemel olduğun­dan, bu dönemlerde münakaşalara girmekten ve münakaşayı devam ettir­mekten kaçınmanın lüzum ve ehemmiyetini ifade ettiği gibi, Hz. Hasan İbn Ali'nin ileride iki müslüman cemaat’in arasında çıkacak olan ihtilafla­rı önleyeceğini haber vermesi bakımından da Hz. Nebi’in istikbale ait verdiği haberlerle ilgili bir mucizesini teşkil etmektedir.

 

Gerçekten de, Hz. Hasan (r.a.), Hz. Nebi’in vefatından sonra, Iraklılar'la Şam'lılar arasında anlaşmazlıkta, bir fitne’nin çıkmasını ön­lemek amacıyla hakkı olan halifelik davasından vazgeçmiş bu suretle iki büyük müslüman topluluğun arasını düzeltmiştir. Bu iki topluluğun aralarında anlaştıkları sene, Larihe "ittifak senesi" olarak geçmiştir.

 

Hadis-i şerifte Hz. Nebi’in her iki topluluktan "İslam topluluğu" diye bahsetmesi ise, Muaviye taraftarı olan Şam halkının da, Hz. Ali taraftarı olan Irak halkının da, gerek Hz. Ali ile Hz. Muaviye arasında cereym eden savaşlara, gerekse onların uzantısı olan daha sonraki savaşla­ra, katıldıkları için, dinden çıkmamış olduklarına delâlet etmektedir.