DEVAM: 16. Diyetin
Miktarı Ne Kadardır?
حَدَّثَنَا
يَحْيَى بْنُ
حَكِيمٍ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّحْمَنِ
بْنُ
عُثْمَانَ حَدَّثَنَا
حُسَيْنٌ
الْمُعَلِّمُ
عَنْ عَمْرِو
بْنِ
شُعَيْبٍ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ جَدِّهِ
قَالَ كَانَتْ
قِيمَةُ
الدِّيَةِ
عَلَى عَهْدِ
رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
ثَمَانَ
مِائَةِ
دِينَارٍ
أَوْ ثَمَانِيَةَ
آلَافِ
دِرْهَمٍ
وَدِيَةُ
أَهْلِ
الْكِتَابِ
يَوْمَئِذٍ
النِّصْفُ
مِنْ دِيَةِ
الْمُسْلِمِينَ
قَالَ
فَكَانَ ذَلِكَ
كَذَلِكَ
حَتَّى
اسْتُخْلِفَ
عُمَرُ
رَحِمَهُ
اللَّهُ فَقَامَ
خَطِيبًا
فَقَالَ
أَلَا إِنَّ
الْإِبِلَ
قَدْ غَلَتْ
قَالَ
فَفَرَضَهَا
عُمَرُ عَلَى
أَهْلِ
الذَّهَبِ
أَلْفَ
دِينَارٍ وَعَلَى
أَهْلِ
الْوَرِقِ
اثْنَيْ
عَشَرَ أَلْفًا
وَعَلَى
أَهْلِ
الْبَقَرِ
مِائَتَيْ
بَقَرَةٍ وَعَلَى
أَهْلِ
الشَّاءِ
أَلْفَيْ
شَاةٍ وَعَلَى
أَهْلِ
الْحُلَلِ
مِائَتَيْ
حُلَّةٍ قَالَ
وَتَرَكَ
دِيَةَ
أَهْلِ
الذِّمَّةِ لَمْ
يَرْفَعْهَا
فِيمَا
رَفَعَ مِنْ
الدِّيَةِ
Amr b. Şuayb, babası
vasıtasıyla dedesinden şöyle rivayet etmiştir: Rasûlullah (s.a.v) devrinde
diyetin (yüz devenin) kıymeti sekizyüz dinar altın veya sekiz bin dirhem
gümüştü. Ehl-i kitab'ın diyeti de o zaman müslümanların diyetinin yarısı idi.
Bu hal Ömer (r.a) halîfe oluncaya kadar devam etti.
Hz. Ömer (halife olunca)
ayağa kalkıp halka hitaben: "Biliryorsunuz ki deve pahalandı..."
dedi. Ömer diyeti altın sahipleri için bin dinar, gümüş sahipleri için on iki
bin dirhem, sığır sahipleri için iki yüz sığır, koyun sahipleri için iki bin
koyun, elbise sahipleri için de iki yüz elbise olarak tesbit etti. Zimmîlerin
diyetini olduğu gibi bıraktı, normal diyette yaptığı gibi onu yükseltmedi.
İzah:
Ahmed b. Hanbel, II.
180,215.
Amr b. Şuayb'ın bu
rivayeti de devenin dışındaki maddelerden ödenmesi halinde, diyetin miktarını
tesbit etmektedir.
Önceki hadiste de
belirttiğimiz gibi Rasûlullah (s.a.v) diyet için deveyi esas almış, diğer
mallan, devrindeki deve fiyatlarım esas alarak tesbit etmiştir. Hz. Ömer de
bilâhere deve fiyatlarının arttığım göz önünde tutarak altın ve gümüşteki
diyet miktarını artırmıştır. Bundan sonra gelecek olan rivayette görüleceği
üzere; koyun, sığır ve elbisede Rasûlullah'in tesbit ettiği miktarla, Hz.
Ömer'inki aynıdır. Demek ki, deve karşısında bu mallarda bir artış olmamıştır.
Hanefilere göre; deve
haricindeki maddelerde diyetin; bin dinar altın veya onbin dirhem gümüş, veya
ikiyüz sığır yahut ikibin koyun yada iki yüz elbise olduğunu daha önce
belirtmiştik.
İmam Şafiî de
teanımüden öldürme durumunda, Hz. Ömer'in bu prensibini esas almış ve diyetin
deveden ödenmesini şart koşmuştur. Devenin çok nadir kalması halinde de
cinayetin vuku bulduğu dönemde yüz devenin fiyatına mukabil, altın gümüş,
sığır, koyun ve elbiseden ödeneceğini söylemiştir.
Bugün için bu maddelerin
Türk parası olarak değerlendirmesini yapmaya kalksak karşımıza oldukça farklı
rakamlar çıkar. Meselâ bin dinar altın aşağı yukarı dört kg. eder. 24 ayar
altının gramı 24 000 TL. olduğunu farzedersek 4 kg. altın 96 milyon TL. eder.
Ortalama bir sığırı 350 000 TL kabul edersek ikiyüz sığır 70 milyon TL eder.
Bir koyunu da 150 bin lira saysak ikibin koyun 300 000 milyon TL. tutar. Tahmin
ettiğimiz bu fiyatların bir miktar aşağı veya yukarı olması mümkündür. Ama yine
de aralarında fahiş farklar var. Memleketimizde deve çok az olduğu için piyasasını
bilmiyoruz. Ama her halükârda yüz devenin yetmiş seksen milyonu geçeceğini
sanmıyoruz. Gümüşle takdir edildiğinde de öyle çok kabarık bir rakam çıkmaz.
Çünkü bir dirhem 2.806 gr. dır. On bin dirhem 28.060 gramdır. Gümüşün gramı 425
TL. kabul edilirse, gümüşten diyet 12 milyon TL. sına yakın bir meblağ çıkar.
İslâm hukukunun
uygulandığı dönemde memleketimizde diyet gümüşten ödenmiştir. Miktarı da
1166.3 mediciyedir. Gümüşten ödemekte kolaylık olduğu için bu yola
gidilmiştir.