بَاب
الدِّيَةِ
كَمْ هِيَ
16. Diyetin Miktarı Ne
Kadardır?
حَدَّثَنَا
مُسْلِمُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
قَالَ
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ رَاشِدٍ
ح و
حَدَّثَنَا
هَارُونُ
بْنُ زَيْدِ
بْنِ أَبِي
الزَّرْقَاءِ
حَدَّثَنَا
أَبِي حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ رَاشِدٍ
عَنْ سُلَيْمَانَ
بْنِ مُوسَى
عَنْ عَمْرِو
بْنِ شُعَيْبٍ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ جَدِّهِ
أَنَّ رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَضَى أَنَّ
مَنْ قُتِلَ
خَطَأً
فَدِيَتُهُ
مِائَةٌ مِنْ
الْإِبِلِ
ثَلَاثُونَ بِنْتَ
مَخَاضٍ
وَثَلَاثُونَ
بِنْتَ
لَبُونٍ
وَثَلَاثُونَ
حِقَّةً
وَعَشَرَةُ
بَنِي
لَبُونٍ ذَكَرٍ
Amr b. Şuayb, babası
vasıtasıyla dedesinden şöyle rivâyet etmiştir: Rasûlullah (s.a.v) hatâen
öldürülenin diyetinin; otuz bintü mehaz (iki yaşına girmiş dişi deve) otuz binti
lebûn (üç yaşına girmiş dişi deve), otuz hıkka (dört yaşına girmiş dişi deve)
on da ibni lebûn (üç yaşına girmiş erkek deve) olmak üzere yüz deve olduğuna
hükmetti.
İzah:
Nesâî, kasame; İbn
Mace, diyet; Ahme b. Hanbel, II: 178, 183, 186, 217, 224.
Diyetler bahsinin
başında da temas ettiğimiz gibi diyet;
bizzat katilin veya katilin âkilesinin, öldürülen kişinin yakın akrabalarına
ödemek zorunda oldukları mâlî cezadır. Bu ceza aslında tammüdî olmayan
öldürmelerde sözkonusudur. Ancak, teammüden vukubulan öldürme olaylarında
maktulün velilerinin veya içlerinden birisinin kısastan vazgeçip diyet
istemesi halinde de kısas diyete dönüşür.
Konunun başında hangi
tür öldürmelerden dolayı diyet verildiğini ve diyetin miktarının Hanefi
mezhebine göre (mallara göre) ne olduğunu açıklamıştık. Tabî orada maksadımız
diyetler konusunda genel bir bilgi vermekti. Burada hadislerin izahı kabilinden
bazı meselelere tekrar temas etmemiz gerekecektir.
Hadis-i şerif, açıkça
hatâen vuku bulan öldürmelerin diyetinin yüz deve olduğunu ve bunun; iki
yaşına girmiş otuz, üç yaşına girmiş otuz, dört yaşına girmiş dişi deve; on da
üç yaşına girmiş erkek deve olarak ödeneceğini bildirmektedir. Ancak ulema bu
hadisle istidlal etmemişler, başka delilleri almışlardır.
Hattâbî; fakihler
içersinde, bu hadisle istidlal eden hiç kimseyi tanımadığını, ulemânın
çoğunluğunun, diyeti beş gurup deveden yirmişer olarak takdir ettiklerin
söyler.
Hanefîlerin görüşünün;
binti mehaz, binti lebûn, hıkka, cezea (beş yaşma girmiş dişi deve) ve ibn hu
haz (iki yaşma girmiş erkek deve) dan yirmişer adet olduğunu daha önce
belirtmiştik. Süfyân-i Sevil, İmam Mâlik ve ashabı, Ahmed b. Hanbel'in de
görüşü böyledir. Abdullah b. Mes'ud'un da aynı görüşte olduğu rivayet
edilmiştir.
İmâm Mâlikin bir başka kavline
ve İmam Şâfiîye göre; cezea, hıkka, binti lebûn, binti mehaz ve ibn lebûn (üç
yaşına girmiş erkek deve) dan yirmişer adettir. Bu görüş Ömer b. Abdil Aziz,
Süleyman b. Yesâr, Züh-rî, Rabia b. Abdirrahman ve LeyvS b. Sa'd'den de rivayet
edilmiştir.
Hanefüer görüşlerinde
4545 numarada gelecek olan İbn Mes'ud'dan rivâyet edilen hadise dayanmışlardır.
Ş afiflerin ibn mehaz yerine ibn le-bûn'u almalarına sebep Hayber yahûdileri
ile olan kasâmede Rasûlullah'm diyeti zekât develerinden ödemiş oluşu ve zekât
develeri içersinde benû mehaz'm olmayışıdır.
Ulemâdan bir gurub ta
hatâen Öldürme diyetinin deveden dört nev'den ödeneceği görüşündedir. Bu görüş
Hz. Ali (r.a), İshak b. Râhûye, Şa'bî, Hasenu'l-Basri ve İbrahim en-Nehâi'ye
aittir. Bunlara göre diyet; yirmi-beş cezea, yirmibeş hıkka, yirmibeş binti
lebûn ve yirmibeş binti mehazdır.
Bu hadis; hatâ yoluyla
olan Öldürmenin diyetinin deve ile ödenmesi halindeki miktarı tayin etmektedir.
Diyette esas olan da budur. Başka maddelerden (altın, gümüş, elbise, koyun)
Ödendiğinde miktarların ne olacağı konusu bundan sonraki hadislerde gelecektir.
Oralarda görüleceği üzere,efendimiz deveyi esas almış ve öbür maddelerden, yüz
deveye mukabil olacak miktarı tayin etmiştir.