DEVAM: 17. Hırsızlık
Yapan Veya Haddi Gerektiren Bir Suçu İşleyen Akıl Hastasının Durumu
حَدَّثَنَا
هَنَّادٌ
عَنْ أَبِي
الْأَحْوَصِ
ح و
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
بْنُ أَبِي شَيْبَةَ
حَدَّثَنَا
جَرِيرٌ
الْمَعْنَى
عَنْ عَطَاءِ
بْنِ
السَّائِبِ
عَنْ أَبِي
ظَبْيَانَ قَالَ
هَنَّادٌ
الْجَنْبيُّ
قَالَ أُتِيَ
عُمَرُ
بِامْرَأَةٍ
قَدْ
فَجَرَتْ
فَأَمَرَ بِرَجْمِهَا
فَمَرَّ
عَلِيٌّ
رَضِيَ اللَّهُ
عَنْهُ
فَأَخَذَهَا
فَخَلَّى
سَبِيلَهَا
فَأُخْبِرَ
عُمَرُ قَالَ
ادْعُوا لِي عَلِيًّا
فَجَاءَ
عَلِيٌّ
رَضِيَ
اللَّهُ عَنْهُ
فَقَالَ يَا
أَمِيرَ
الْمُؤْمِنِينَ
لَقَدْ
عَلِمْتَ أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ رُفِعَ
الْقَلَمُ عَنْ
ثَلَاثَةٍ
عَنْ
الصَّبِيِّ
حَتَّى يَبْلُغَ
وَعَنْ
النَّائِمِ
حَتَّى
يَسْتَيْقِظَ
وَعَنْ
الْمَعْتُوهِ
حَتَّى
يَبْرَأَ
وَإِنَّ
هَذِهِ مَعْتُوهَةُ
بَنِي
فُلَانٍ
لَعَلَّ
الَّذِي
أَتَاهَا
وَهِيَ فِي
بَلَائِهَا
قَالَ فَقَالَ
عُمَرُ لَا
أَدْرِي
فَقَالَ
عَلِيٌّ عَلَيْهِ
السَّلَام
وَأَنَا لَا
أَدْرِي
Ebu Zabyan Hennad'ın
dediğine göre el Cenbî- şöyle dedi: Ömer (r.a)'e zina etmiş olan bir kadın
getirildi. Ömer de recmedümesini emretti. Ali (r.a) (kadına) rastladı, onu alıp
serbest bıraktı. Bu, Ömer'e haber verildi. Ömer (r.a). Ali'yi bana çağırın,
dedi. Ali (r.a) gelip: Ey Mü'minlerin emiri biliyorsun ki "Rasulullah
(s.a.v.); "üç gruptan kalem kaldırıldı; buluğa erinceye kadar çocuktan,
uyanıncaya kadar uyuyandan ve iyileşinceye kadar bunaktan" buyurdu.
Şüphesiz bu kadın falan oğullarının bunağıdır. Her halde ona tecavüz eden ona
cinnet halinde iken tecavüz etmiş" dedi. Ömer: "Bilmiyorum" Ali:
"Ben de bilmiyorum" dedi.
İzah:
Bu rivayeti, Ebû Dâvûd.
Hennad ve Osman b. Ebi Şeybe'den almıştır. Osman, Ebû Zebyan'ın yanına
el-Cenbî'yi eklemediği halde, Hennad eklemiştir.
Diğer Tahric edenler:
Tirmizi, hudûd; Dârimî. hudûd; Ahmed b. Hanbel, I, 118; VI, 101.