DEVAM: 13.
Çalındığında El Kesilmeyen Mallar
حَدَّثَنَا
قُتَيْبَةُ
بْنُ سَعِيدٍ
حَدَّثَنَا
اللَّيْثُ
عَنْ ابْنِ
عَجْلَانَ عَنْ
عَمْرِو بْنِ
شُعَيْبٍ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ جَدِّهِ
عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
عَمْرِو بْنِ
الْعَاصِ
عَنْ رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَنَّهُ
سُئِلَ عَنْ
الثَّمَرِ
الْمُعَلَّقِ
فَقَالَ مَنْ
أَصَابَ بِفِيهِ
مِنْ ذِي
حَاجَةٍ
غَيْرَ
مُتَّخِذٍ
خُبْنَةً
فَلَا شَيْءَ
عَلَيْهِ
وَمَنْ خَرَجَ
بِشَيْءٍ
مِنْهُ
فَعَلَيْهِ
غَرَامَةُ
مِثْلَيْهِ وَالْعُقُوبَةُ
وَمَنْ
سَرَقَ
مِنْهُ شَيْئًا
بَعْدَ أَنْ
يُؤْوِيَهُ
الْجَرِينُ فَبَلَغَ
ثَمَنَ
الْمِجَنِّ
فَعَلَيْهِ
الْقَطْعُ
وَمَنْ
سَرَقَ دُونَ
ذَلِكَ فَعَلَيْهِ
غَرَامَةُ
مِثْلَيْهِ
وَالْعُقُوبَةُ
قَالَ
أَبُو دَاوُد
الْجَرِينُ
الْجُوخَانُ
Abdullah b. Amr b. el-Âs
(r.a) şöyle demiştir: Rasulullah (s.a.v.)'e; ağaçtaki meyve (nin hükmü)
soruldu. Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "İhtiyaç içinde olan birisi,
yanında bir şey götürmeksizin sadece yerse ona birşey gerekmez. Ondan birşey
götüren kimseye ise aldığının iki katı (bir katı) ödetilir ve ceza gerekir. Her
kim harman yerine getirildikten sonra meyveden bir şey çalar ve çaldığı, bir
kalkan fiatına ulaşırsa eli kesilir. (Bundan daha azını çalana ise çaldığının
iki katını ödeme zorunluluğu ve ceza vardır.)"
Ebu Davûd: "Çerin
(harman yeri) hurma kurutulan yerdir" demiştir.
İzah:
Tirmizi bu hadis için
"Hasen-sahih" demiştir. Hadisin Tirmizi'deki rivayeti, buradakinden
hayli kısadır. Ağaçtaki meyveyi alıp götürene ve harmandan çalana verilecek ceza
ile ilgili bölümler orada mevcut değildir.
İbn Mâce'nin rivayeti
de Ebû Davud'un rivayetinden hayli farklıdır. Hadis-i Şerif, meyve hırsızlığı
konusundaki birkaç tasavvurla ilgili hükümleri ihtiva etmektedir, bunlar:
1- Ağacın dalındaki
meyveyi koparıp yiyen ihtiyaç sahibinin durumu: Bu durumdaki kişinin eli
kesilmeyeceği gibi, başka bir şekilde de cezalandırılmaz. Bundan Önceki
hadiste de belirtildiği gibi, Hanefi ve Şafiile-rin görüşü, hadisin zahirinden
çıkan hüküm istikametindedir.
2- Ağacın dalındaki
meyveyi koparıp, alıp götüren kişinin durumu: Hadis-i şerifte bu durumdaki bir
kişiye, aldığı meyvenin iki katı kadarının Ödettirileceği ve ayrıca
cezalandırılacağı açıklanmış, ancak bu cezanın ne olduğuna temas edilmemiştir.
Nesaî ve Ahmed, b. Hanbel'in rivayetlerinde bu cezanın ibret verecek şekilde
dövmek olduğu ifâde edilmektedir.
İbn Mâce'nin
rivayetinde ise "İbret verici bir ceza" denilmiş, cezanın çeşidi
belirtilmemiştir. Nesâi ve Ahmed'in rivayetleri göz önüne alınarak bu cezanın
dövmek olduğunu söylemek gerekir.
Hadis-i şerifin bu
bölümü, Hanbelî mezhebinin görüşüne uygun düşmektedir. İbn Kudâme, İshak'ın da
bu görüşte olduğunu, çoğunluğuna göre ise çalınan meyvenin sadece kendi misli
ile ödenmesi görüşünde olduklarım söyler. Hatta İbn Kudame'nin nakline göre
İbn Abdi'1-Ber: "İki misli ile ödenmesi gerektiğini söyleyen hiç bir fakih
bilmiyorum" demiştir. Şafiîler de bu hadisin malî ceza verildiği
dönemlerle ilgili olup bilahare neshedildiğini söylerler.
3- Meyve, harmana ya da
sergi yerine taşındıktan sonra çalınır ve değeri bir kalkan fiyatı kadar
(çeşitli görüşlere göre üç dirhem, 10 dirhem, dört dirhem, çeyrek dinar) olursa
hırsızın eli kesilir. Bu hükümde mezhepler arası bir görüş ayrılığı yoktur.
Çünkü mal hırzından çalınmıştır ve kurumaya yüz tuttuğu için bozulan cinsten
değildir. Dolayısıyla hüküm tüm mezheplerin prensiplerine uymaktadır.
4- Harman yerinden
çalınan meyve, nisaptan az ise çalana iki katıyla ödettirilir ve ayrıca ceza
verilir. Bu şık Sünen'in bazı nüshalarında mevcut değildir.
Bu hadis-i şerif,
hırsızın elinin kesilebilmesi için malın hırzından çalınması gerektiğine
delâlet etmektedir.
İBN-İ MACE RİVAYETİ İÇİN BURAYA
TIKLAYIN