بَاب
الْحُكْمِ
فِيمَنْ
سَبَّ
النَّبِيَّ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
2. Rasulullah'a Söven
Kişinin Hükmü
حَدَّثَنَا
عَبَّادُ
بْنُ مُوسَى
الْخُتَّلِيُّ
أَخْبَرَنَا
إِسْمَعِيلُ
بْنُ جَعْفَرٍ
الْمَدَنِيُّ
عَنْ
إِسْرَائِيلَ
عَنْ عُثْمَانَ
الشَّحَّامِ
عَنْ
عِكْرِمَةَ
قَالَ
حَدَّثَنَا
ابْنُ
عَبَّاسٍ
أَنَّ أَعْمَى
كَانَتْ لَهُ
أُمُّ وَلَدٍ
تَشْتُمُ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَتَقَعُ
فِيهِ
فَيَنْهَاهَا
فَلَا تَنْتَهِي
وَيَزْجُرُهَا
فَلَا
تَنْزَجِرُ
قَالَ
فَلَمَّا
كَانَتْ
ذَاتَ
لَيْلَةٍ
جَعَلَتْ
تَقَعُ فِي
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَتَشْتُمُهُ
فَأَخَذَ
الْمِغْوَلَ
فَوَضَعَهُ
فِي
بَطْنِهَا
وَاتَّكَأَ
عَلَيْهَا
فَقَتَلَهَا
فَوَقَعَ
بَيْنَ
رِجْلَيْهَا
طِفْلٌ
فَلَطَّخَتْ
مَا هُنَاكَ
بِالدَّمِ
فَلَمَّا
أَصْبَحَ
ذُكِرَ
ذَلِكَ
لِرَسُولِ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَجَمَعَ النَّاسَ
فَقَالَ
أَنْشُدُ
اللَّهَ
رَجُلًا
فَعَلَ مَا
فَعَلَ لِي
عَلَيْهِ
حَقٌّ إِلَّا
قَامَ
فَقَامَ
الْأَعْمَى
يَتَخَطَّى
النَّاسَ
وَهُوَ
يَتَزَلْزَلُ
حَتَّى
قَعَدَ
بَيْنَ يَدَيْ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
فَقَالَ يَا
رَسُولَ
اللَّهِ أَنَا
صَاحِبُهَا
كَانَتْ
تَشْتُمُكَ
وَتَقَعُ
فِيكَ
فَأَنْهَاهَا
فَلَا
تَنْتَهِي
وَأَزْجُرُهَا
فَلَا
تَنْزَجِرُ
وَلِي مِنْهَا
ابْنَانِ
مِثْلُ
اللُّؤْلُؤَتَيْنِ
وَكَانَتْ
بِي رَفِيقَةً
فَلَمَّا
كَانَ
الْبَارِحَةَ
جَعَلَتْ
تَشْتُمُكَ
وَتَقَعُ
فِيكَ
فَأَخَذْتُ الْمِغْوَلَ
فَوَضَعْتُهُ
فِي
بَطْنِهَا وَاتَّكَأْتُ
عَلَيْهَا
حَتَّى
قَتَلْتُهَا
فَقَالَ
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَلَا
اشْهَدُوا
أَنَّ
دَمَهَا
هَدَرٌ
İbn Abbas (radıyallahü
anh) şöyle haber verdi: "Â'mâ bir adam'ın bir ümmü veledi vardı,
Rasâlullah'a küfreder, onun hakkında yakışıksız şeyler söylerdi. Â'mâ onu
bundan nehyeder, fakat kadın vazgeçmez, â'ma yine onu men eder ama dinlemezdi.
Kadın bir gece Rasulullah (s.a.v.) hakkında yakışıksız şeyler söylemeye, o'na
küfretmeye başladı. Bunun üzerine â'mâ hançeri aldı kadın'ın karnına sapladı ve
üzerine yüklenip onu öldürdü. Ayakları arasına bir çocuk düştü. Kadın orasını (yatağı)
kana buladı.
Sabah olunca olay
Rasulullah'a anlatıldı. Rasulullah (s.a.v.) halkı toplayıp şöyle dedi: "Bu
işi yapan şahsı Allah'a havale ediyorum (Allah adına yemin vererek arıyorum).
Şüphesiz onun üzerinde benim hakkım var, (bana itaat etmesi vacip) ama ayağa
kalkarsa müstesna."
Bunun üzerine â'mâ
kalktı, safları yararak ve sallanarak (gelip) Rasûlullah (s.a.v.)'in önüne
gelip oturdu ve: "Ya Rasulullah! Ben o kadın'ın sahibiyim. Sana küfreder
ve hakkında çirkin sözler söylerdi. Onu nehyederdim dinlemez, menederdim
vazgeçmezdi. Benim ondan inci tanesi gibi iki oğlum var. O bana karşı da
yumuşaktı. Dün gece yine sana sövmeye ve hakkında çirkin sözler söylemeye
başladı. Ben de hançeri alıp karnına sapladım, üzerine yüklenip onu öldürdüm.!'
dedi.
Rasulullah (s.a.v.):
"Dikkat edin! Şahid olunuz ki o kadının kanı hederdir" buyurdu.
İzah:
Nesai, tahrimu'd-dem
Hadiste anılan âmânın
kim olduğu konusunda şerhlerde bir kayıt yoktur. Bezlü'l-Mechûd sahibi "Bu
zatın ismini bulamadım" der.
Ümmü veled: Sahibinden
çocuk dünyaya getiren cariyedir. Sahibinin ölümü ile hürriyetini kazanır.
Sarihlerin belirttiğine göre hadiste anlatılan ümmü veled gayr-i müslim idi.
Metinde, cariyenin
hamile olduğu ve çocuğunun diri olarak düştüğü anlaşılmaktadır.
Hadis-i şerif
Rasulullah'a küfreden kişinin öldürülmesi gerektiğine delalet etmektedir. Konu
hayli izaha muhtaçtır. Bundan sonraki hadisin açıklanması esnasında bu mes'ele
tafsilatlı olarak verilecektir.