DEVAM: 25. İki
Yahudinin Recmedilmeleri
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الْعَزِيزِ
بْنُ يَحْيَى
أَبُو
الْأَصْبَغِ
الْحَرَّانِيُّ
حَدَّثَنِي
مُحَمَّدٌ
يَعْنِي
ابْنَ
سَلَمَةَ
عَنْ
مُحَمَّدِ
بْنِ
إِسْحَقَ
عَنْ الزُّهْرِيِّ
قَالَ
سَمِعْتُ
رَجُلًا مِنْ
مُزَيْنَةَ
يُحَدِّثُ
سَعِيدَ بْنَ
الْمُسَيِّبِ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ زَنَى
رَجُلٌ
وَامْرَأَةٌ
مِنْ
الْيَهُودِ
وَقَدْ
أُحْصِنَا
حِينَ قَدِمَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
الْمَدِينَةَ
وَقَدْ كَانَ
الرَّجْمُ مَكْتُوبًا
عَلَيْهِمْ
فِي
التَّوْرَاةِ
فَتَرَكُوهُ
وَأَخَذُوا
بِالتَّجْبِيهِ
يُضْرَبُ
مِائَةً
بِحَبْلٍ
مَطْلِيٍّ
بِقَارٍ
وَيُحْمَلُ
عَلَى
حِمَارٍ
وَجْهُهُ مِمَّا
يَلِي دُبُرَ
الْحِمَارِ
فَاجْتَمَعَ
أَحْبَارٌ
مِنْ
أَحْبَارِهِمْ
فَبَعَثُوا
قَوْمًا
آخَرِينَ إِلَى
رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَقَالُوا
سَلُوهُ عَنْ
حَدِّ
الزَّانِي
وَسَاقَ
الْحَدِيثَ
فَقَالَ
فِيهِ قَالَ
وَلَمْ
يَكُونُوا
مِنْ أَهْلِ
دِينِهِ
فَيَحْكُمَ
بَيْنَهُمْ
فَخُيِّرَ
فِي ذَلِكَ
قَالَ فَإِنْ
جَاءُوكَ
فَاحْكُمْ
بَيْنَهُمْ أَوْ
أَعْرِضْ
عَنْهُمْ
Ebû Hureyre (r.a) şöyle
demiştir: Rasulullah (s.a.v.), Medine'ye geldiğinde, Yahudilerden, muhsan olan
bir erkekle bir kadın zina ettiler. Tevrat'ta onlara recm emredilmişti. Onu
terkettiler ve eşeğe ters bindirme cezasını koydular, zina edene, kara sakızla
boyanmış bir iple yüz kez vurulur ve yüzü eşeğin arkasına gelecek şekilde eşeğe
bindirilirdi.
Yahudilerin
bilginlerinden bazıları toplanıp, başka bir gurubu Rasûlullah'a gönderdiler
"Ona zina haddini sorun..." dediler.
Ravî (Ebû Hureyre)
hadisin devamını zikretti ve "Onlar, Rasulullah'ın dinine mensup
değildiler ki onlar arasında hükmetsin. Onun için Rasûlullah muhayyer
bırakıldı." dedi. Cenâb-ı Allah şöyle buyurdu: "Eğer sana gelirlerse,
ister aralarında hükmet, ister onlardan yüz çevir."[Mâide 42]