DEVAM: MEHDÎ
حَدَّثَنَا
سَهْلُ بْنُ
تَمَّامِ
بْنِ بَزِيعٍ
حَدَّثَنَا
عِمْرَانُ
الْقَطَّانُ
عَنْ
قَتَادَةَ
عَنْ أَبِي
نَضْرَةَ
عَنْ أَبِي
سَعِيدٍ
الْخُدْرِيِّ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
الْمَهْدِيُّ
مِنِّي
أَجْلَى
الْجَبْهَةِ
أَقْنَى
الْأَنْفِ
يَمْلَأُ
الْأَرْضَ
قِسْطًا
وَعَدْلًا
كَمَا
مُلِئَتْ
جَوْرًا وَظُلْمًا
يَمْلِكُ
سَبْعَ
سِنِينَ
Ebû Saîd El Hudrî
(r.a)'dan rivâyt edildiğine göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Mehdî ben (im neslim) dendir. O açık alınlı ve ince burunludur. Dünyayı
zulümle dolduğu gibi adaletle dolduracak ve yedi sene hüküm sürecektir."
İzah:
Ahmed b. Hanbel II-291,
111-17.
"Açık alınlı"
diye terceme ettiğimiz terkibi, aslında, "başının ön tarafının saçı dökülmüş
veya saçının yarısı dökülmüş" mânâlanndandır. "İnce burunlu" diye
terceme ettiğimiz terkibinin de ayrıca, uzun burunlu, yumru burunlu mânâlarına
gelmesi ihtimal vardır. Aliyyü'l Kâıl bundan maksadın "yassı ve yumru
burunlu" omadiğını, çünkü onun çirkin görünümlü olduğunu söyler.
Bu hadiste Efendimiz,
yukarıdakilerden farklı olarak Mehdî'nin şeklini tarif etmiş, kalacağı müddeti
söylemiştir. El Münâvî bir rivayette yedi senenin yanı sıra "Veya
dokuz" sene ilâvesinin, başka bir rivayette de "Allah ona üçyüzbin
melekle yardım edecektir." ilâvesinin yer aldığını söyler.
El-Münzirî, hadisin
isnadındaki İmrân b. Kattan'm, Buharı, Affan b. Müslim ve Yahya b. Saîd el
Kattan tarafından Sîka kabul edildiğini, Yahya b. Maîn ve Nesaî'nin ise zayıf
saydıklarını, el - Hülâsa'da da Ah-med'in : "Hadisinin sâlih olduğunu
umarım" dediği nakledilir.