SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

TERECCÜL BAHSİ

<< 4166 >>

DEVAM: 4. Kadınların Kına Yakmaları

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُحَمَّدٍ الصُّورِيُّ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ حَدَّثَنَا مُطِيعُ بْنُ مَيْمُونٍ عَنْ صَفِيَّةَ بِنْتِ عِصْمَةَ عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا قَالَتْ أَوْمَتْ امْرَأَةٌ مِنْ وَرَاءِ سِتْرٍ بِيَدِهَا كِتَابٌ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَبَضَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَدَهُ فَقَالَ مَا أَدْرِي أَيَدُ رَجُلٍ أَمْ يَدُ امْرَأَةٍ قَالَتْ بَلْ امْرَأَةٌ قَالَ لَوْ كُنْتِ امْرَأَةً لَغَيَّرْتِ أَظْفَارَكِ يَعْنِي بِالْحِنَّاءِ

 

Âişe (r.a)'nın şöyle dediği rivayet edilmiştir; Elinde Resûlııllaha mektup bulunan bir kadın, perdenin arkasından işaret etti (elini uzattı) Resûlullah elini tuttu (mektubu almadan çekti) ve: "Bu erkek eli mi, yoksa kadın eli mi bilmiyorum?" buyurdu. Kadın: "Kadın elidir" dedi. Resûlullah (s.a.v.): "Eğer sen kadın olsaydın tırnaklanın (n rengini) kına ile değiştirirdin" buyurdu.

 

 

İzah:

Nesaî Zînet: Ahmed b Hanbel, VI, 262.

 

Bu üç hadis kadınların kına yakmalarıyla ilgilidir. Birincisi başa. diğerleri de ellere kına yakmayı ko­nu edinmişlerdir.

 

İlk hadisten anlaşıldığına göre, kadınların başlarına kına yakmaları mubahtır. Ancak Hz. Nebi, (s.a} kokusunu sevmediği için. Aişe (r.a) başına kına yakmamış. Bu tamamen beşerî bir özelliktir. Resûlullah'm kına kokusunu sevmemesi, onun mekruh olmasını gerektirmez.

 

Hadisten İstifâde edilmesi gereken diğer bir dersde şudur: Kadınlar, kocalarının sevmedikleri kılık ve davranışlardan kaçınmalı, onların hoşla­nacağı şekilde hareket etmeli ve giyinmelidirler. Bu erkeklerin kadınlar üzerindeki bir haklarıdır.

 

ikinci hadisten Hıncı b. Utbe söz konusu edilmektedir. Bu hanım, Ebû süfyâtı'ın hanımı, Hz. Musâviye'nin annesidir. Mekke fethedildiğinde, Resûlullah (s.a.v.) kadınlardan hırsızlık yapmayacaklarına ve zina etmeye­ceklerine dair bî'at almıştı. Hadisin siyakından, Hz. Nebiin hanım­larla elleri ile bî'at ettiği zannedilebilir. Ama gerçek öyle değildir. Hz. Nebiin kadınlarla olan bî'atı söz ile olmuştur. Hz. Âişe ''Vallahi onun eli yabancı hiç bir kadının eline değmemiştir." buyurmuştur. Şâbî ise Efendimiz'in kadınlarla elinde bez sarılı olarak biat ettiğini söylemiş­tir. Bu hadiste konu edilen olay şöyle olmuştur. Hz. Nebi, Hind ile bîat edeceği zaman onun elinde kına olmadığını görmüş ve ellerini vahşî hayvanın ayaklarına benzeterek, ellerinin şeklini kına yakarak değiştirme­dikçe kendisi ile bîat etmeyeceğini söylemiştir.

 

Üçüncü hadiste de yine Efendimiz, elinde kına olmayan kadına tarizda bulunmuş ve ona kına yakmasını tavsiye etmiştir. Bu iki hadis, kadın­ların ellerine kına yakmalarının müstehap, erkeklerin yakmaların ise mek­ruh olduğuna delâlet etmektedir. Rasûlullarfın kına yakmayan kadınlara-bu kadar sert davran mas ındaki sebep, onların bu hâlleri ile erkeklere ben­zemeleridir. Kadınlar ve erkekler gerek giyiniş, gerek davranış, gerekse süslenme bakımından birbirlerinden farklı olmalarıdırlar.

 

Buharı ve Müslim'in, İbn AbbasMan rivayet ettikleri bir hâdise göre Nebi (s.a.v.), "Kadınlara benzeyen erkeklere ve erkeklere benze­yen kadınlara Allah lanet etsin" buyurmuştur.[Buhari, libas]

 

Hâdis-i şeriften anlaşıldığına göre: Kadınların kınalı olan elleri yaban­cıya karşı mahrem değildir. Zaten ilgili âyette [Nur 31] açıkta olan zinetlerin gös­terilmesinin caiz olduğu belirtilmektedir.