SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

LİBAS BAHSİ

<< 4028 >>

بَاب مَا جَاءَ فِي الْأَقْبِيَةِ

4. Kaftanlar Hakkkında Gelen Hadisler

 

حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَيَزِيدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ مَوْهَبٍ الْمَعْنَى أَنَّ اللَّيْثَ يَعْنِي ابْنَ سَعْدٍ حَدَّثَهُمْ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي مُلَيْكَةَ عَنْ الْمِسْوَرِ بْنِ مَخْرَمَةَ أَنَّهُ قَالَ قَسَمَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَقْبِيَةً وَلَمْ يُعْطِ مَخْرَمَةَ شَيْئًا فَقَالَ مَخْرَمَةُ يَا بُنَيَّ انْطَلِقْ بِنَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَانْطَلَقْتُ مَعَهُ قَالَ ادْخُلْ فَادْعُهُ لِي قَالَ فَدَعَوْتُهُ فَخَرَجَ إِلَيْهِ وَعَلَيْهِ قِبَاءٌ مِنْهَا فَقَالَ خَبَأْتُ هَذَا لَكَ قَالَ فَنَظَرَ إِلَيْهِ زَادَ ابْنُ مَوْهَبٍ مَخْرَمَةُ ثُمَّ اتَّفَقَا قَالَ رَضِيَ مَخْرَمَةُ قَالَ قُتَيْبَةُ عَنْ ابْنِ أَبِي مُلَيْكَةَ لَمْ يُسَمِّهِ

 

el-Misver b. Mahreme'den rivayet olunmuştur; dedi ki: Resulullah (s.a.v.) (kendisine hediye olarak) verilen bir takım) kaftanları (halka) dağit(mış)tı, (fakat â'mâ olan babam) Mahreme'ye hiç birşey vermemişti.

 

(Babam) Mahreme (bana), "Ey oğulcuğum, bizi Resulullah (s.a.v)'e götür." dedi. Ben de kendisiyle birlikte (Hz. Nebi'in yanına gittim. (Hz. Peygamber'in bulunduğu yere varınca babam), "Gir onu bana çağırıver" dedi. Ben de Hz. Nebi'i çağırdım. Üzerinde (sözü geçen) kaftanlardan bir kaftanla birlikte babamın yanına çıktı ve; "Şu kaftanı senin için saklamıştım ! dedi. (Misver sözlerine devam ederek şöyle) dedi: "Bunun üzerine (babam elleriyle) kaftana (iyice bir) baktı." Yezid b. Halid: "Mahreme" diye ilave etti. Bundan sonraki kısımda da Kuteybe ile Yezid b. Halid şu sözü riveyette) birleştiler: "Mahreme razı oldu" dediler. Kuteybe (bu hadisi), "İbn ebî Müleyke'den" diyerek rivayet etti. (İbn Ebî Müleyke'nin) ismini söylemedi.

 

 

İzah:

Buhari Hibe, Humus;. Müslim zckat, Tirmizi edeb. Nesâî zine

 

Buhâri'nin rivayetinden anlaşıldığına göre Hz.Nebi'in dağıtmış olduğu bu kaftanlar kendi­sine hediye edilmişti. Onlardan bir tanesini Mahreme'ye vermek üzere ayırmıştı.[Buharî Humus ]

 

Bu hadisi Musannif Ebu Davud'a rivayet eden ravilerden Kuteybe, İbn Ebi Müleyke'nin ismini açıklamamıştır. Fakat Yezid b. Halid onun ismi­nin Abdullah b. Ubeydullah olduğunu açıklamıştır.

 

Metinde geçen "radiye Mahreme" sözünün Hz. Nebi'e ait oldu­ğunu farzedersek, başında gizli bir soru edatı bulunduğunu da kabul etme­miz gerekir. Bu durumda cümlenin manası şöyle olur:

 

"Hz. Nebi, 'Mahreme memnun oldu mu? diye (Hz. Mahreme'ye) sordu." Yahutta cümlenin başında soru edatı yoktur. Bu durumda cümle "Mahreme (bu kaftandan) memnun oldu" anlamına gelmektedir ve Pey­gamber (s.a) bu cümleyi Mahreme'nin memnun olduğunu haber vermek için söylemiştir. Yahutta bu cümle, olduğu gibi Mahreme'ye aittir ve memnuniyetini belirtmek için söylemiştir.

 

Mahreme âmâ olduğundan onun kaftana bakması söz konusu olmaya­cağından, metinde geçen "kaftana baktı" cümlesi, kaftanı elleriyle yokla-yafak onu iyice tetkik etti anlamına gelmektedir. Nitekim tercüme de bu­na işaret ettik.

 

Hadis-i şerif kaftan giymenin caiz olduğuna delalet etmektedir.

 

Kaftan; Lehçesi Osmani'de açıklandığı üzere, "Türkide kaftan, farisiye nakille haftan yazılır. Kaba, üste giyilen astarsız entari, bir nevi ak, sade hilat-i taşrifat" demektir.