بَاب
فِي الْكَيِّ
7. Dağlamakla Tedavi
Etmenin Hükmü
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
حَمُّادٌ
عَنْ ثَابِتٍ
عَنْ مُطَرِّفٍ
عَنْ
عِمْرَانَ
بْنِ
حُصَيْنٍ
قَالَ نَهَى
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
عَنْ
الْكَيِّ
فَاكْتَوَيْنَا
فَمَا
أَفْلَحْنَ
وَلَا
أَنْجَحْنَ
قَالَ
أَبُو دَاوُد
وَكَانَ
يَسْمَعُ
تَسْلِيمَ
الْمَلَائِكَةِ
فَلَمَّا
اكْتَوَى انْقَطَعَ
عَنْهُ
فَلَمَّا
تَرَكَ
رَجَعَ إِلَيْهِ
İmrân b. Husayn'dan
rivayet olunmuştur: Nebi (s.a.v.) (bize) dağla(mak suretiyle tedavi yap)mayı
yasakladı. (Biz ise tedavi için) dağlama yoluna başvurduk. (Fakat bu
rahasızlıklarımız) ne iyileşti, ne de şifa buldu.
Ebû Dâvûd dedi ki:
(îmrân b. Husayn, Hz. Nebi'in yasakladığı bu dağlama ile tedavi etme yoluna
başvurmadan) önce meleklerin selâmını işitirdi. Dağlandıktan sonra bu halden
mahrum oldu. Dağlanmayı bırakınca eski hali tekrar kendisine döndü.
Ayrıca bu hadis'i
Buharî, tıb; Tirmizî, tıb; İbn Mâce, tıb; Ahmed b. Hanbel, IV, 156, 427, 430,
444, 446.
İzah; 3966 da.