DEVAM: 1. Davete
İcabet Konusundaki Hadisler
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
دُرُسْتُ
بْنُ زِيَادٍ
عَنْ أَبَانَ
بْنِ طَارِقٍ عَنْ
نَافِعٍ
قَالَ قَالَ
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
عُمَرَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
مَنْ دُعِيَ
فَلَمْ يُجِبْ
فَقَدْ عَصَى
اللَّهَ
وَرَسُولَهُ
وَمَنْ
دَخَلَ عَلَى
غَيْرِ
دَعْوَةٍ
دَخَلَ سَارِقًا
وَخَرَجَ
مُغِيرًا
قَالَ
أَبُو دَاوُد
أَبَانُ بْنُ
طَارِقٍ مَجْهُولٌ
Nâfi'den rivayet
olunduğuna göre; Abdullah b. Ömer, Rasûlullah (s.a.v.)'n şöyle buyurduğunu
söylemiştir: "Bir (ziyafete) çağrılıp da icabet etmeyen kimse Allah'a ve
Rasûlüne isyan etmiştir. Çağrılmaksızın (bir ziyafet yerine) giren kimse de
hırsız olarak girmiş ve çapulcu olarak çıkmıştır."
Ebû Dâvûd dedi ki: (Bu
hadisin raviierinden) Ebân b. Tarık'(ın kimliği) belirsizdir.
İzah, 3742 de.