DEVAM: 10. (kuru
üzümden elde edilen) şıranın (içilebilmesi için) özelliği (nasıl olmalıdır)?
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
الْمُثَنَّى
حَدَّثَنِي
عَبْدُ
الْوَهَّابِ
بْنُ عَبْدِ
الْمَجِيدِ
الثَّقَفِيِّ
عَنْ يُونُسَ
بْنِ عُبَيدٍ
عَنْ
الْحَسَنِ
عَنْ أُمِّهِ
عَنْ عَائِشَةَ
رَضِيَ
اللَّهُ
عَنْهَا
قَالَتْ
كَانَ يُنْبَذُ
لِرَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فِي سِقَاءٍ
يُوكَأُ أَعْلَاهُ
وَلَهُ
عَزْلَاءُ
يُنْبَذُ غُدْوَةً
فَيَشْرَبُهُ
عِشَاءً
وَيُنْبَذُ عِشَاءً
فَيَشْرَبُهُ
غُدْوَةً
Âişe (r. anha)'dan
rivayet olunmuştur; dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.)'e, yukarısı bağlanan bir
tulumda şıra yapılırdı. Tulumun (aşağısında içerisindekini içmeye yarayan bir
de) ağzı olurdu. Sabahleyin yapılan şırayı akşamleyin içerdi. Akşamleyin
yapılan şırayı da sabahleyin içerdi.
Ayrıca bu hadis'i
Müslim, eşribe; Tirmizî, eşribe de tahric etti.