DEVAM: 7. Kaplar
حَدَّثَنَا
وَهْبُ بْنُ
بَقِيَّةَ
عَنْ خَالِدٍ
عَنْ عَوْفٍ
عَنْ أَبِي
الْقَمُوصِ زَيدِ
بْنِ عَلِيٍّ
حَدَّثَنِي
رَجُلٌ كَانَ
مِنْ
الْوَفْدِ
الَّذِينَ
وَفَدُوا
إِلَى
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ مِنْ
عَبْدِ
الْقَيْسِ
يَحْسَبُ
عَوْفٌ أَنَّ
اسْمَهُ
قَيْسُ بْنُ
النُّعْمَانِ
فَقَالَ لَا
تَشْرَبُوا
فِي نَقِيرٍ
وَلَا مُزَفَّتٍ
وَلَا
دُبَّاءٍ
وَلَا
حَنْتَمٍ
وَاشْرَبُوا
فِي
الْجِلْدِ
الْمُوكَى
عَلَيْهِ فَإِنْ
اشْتَدَّ
فَاكْسِرُوهُ
بِالْمَاءِ
فَإِنْ
أَعْيَاكُمْ
فَأَهْرِيقُوهُ
Abdülkays (heyetin)den
olup da Avf'ın, isminin Kays b. Nu'man olduğunu zannettiği bir adamın
rivayetine göre Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Hurma kütüğünden
yapılmış olan kapta, ziftli kapta, kabaktan yapılmış kapta ve kalın derilerden
yapılmış küp büyüklüğündeki kapta (şıraları saklayarak) içmeyiniz. (Ancak)
şıralarınızı, üzerinden bağlanarak ağızları kapatıl)an, ince deriden yapılmış
su kaplarında (saklayarak) içiniz. Eğer (şıranız bu kaplar içerisinde de)
kükre(yip sarhoşluk verecek bir hale geli)rse onu(n bu şiddetini içerisine
dökeceğiniz) su ile kırınız. Eğer (onun şiddeti su ile kırmaktan) sizi âciz
bırakırsa onu dökünüz."
İzah:
İslâmm ilk yıllarında,
şıraların gözenekleri bulunan ince deriden yapılmış ağzından bağlanan
derilerde muhafazasının tavsiye edilmesindeki hikmeti 3693 numaralı hadisin
şerhinde açıklamıştık.
Burada bii önceki
hadisten farklı olarak bir de İslâmın ilk yıllarında, bazı kaplarda
saklanmasına karşılık ince deriden yapılmış ağzından bağlı su kaplarında
saklanan şıraların kap İçerisinde kükreyerek sarhoşluk verecek duruma gelmeleri
halinde içlerine su karıştırılmak suretiyle tesirlerinin kırılabileceği ifade
edilmektedir. Fakat içerisine su dökülmesiyle bile şiddetini kırmak mümkün
olmayacak şekilde çok kükreyip şiddetlenmesi halinde ise onun dökülmesi
emredilmektedir.
Çünkü bu durumda onun
sarhoş edici özelliğini giderme imkânı kalmamıştır.
Burada su karıştırılmak
suretiyle şiddetinin kırılıp içilebileceğinden bahsedilen henüz iyice
alkolleşmemiş fakat alkolleşmeye yüz tutmuş olan şıralardır. İyice şaraplaşmış
olan şıralar değildir. Görüldüğü gibi hadis-i şerifte onları dökmekten başka
bir yol olmadığı ifade buyurulmaktadır.